Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/458 E. 2022/838 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/458 Esas – 2022/838
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/458 Esas
KARAR NO : 2022/838

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2022
KARAR TARİHİ : 01/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, Müvekkiline ait … plakalı aracın hırsızlık yapılmak suretiyle karışmış olduğu trafik kazası nedeniyle araçta değer kaybı oluştuğunu, müvekkiline ait araçta hırsızlık nedeniyle kaza sonrasında meydana gelen kayıplardan aracın kasko poliçesinin bulunduğu sigorta şirketinin sorumlu olduğunu belirterek davanın kabulü ile 5.000,00 TL’ lik değer kaybının ve tamir masraflarının fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
DELİLLER :
-Genişletilmiş kasko sigorta poliçesi
-Dava konusu araca ait ruhsat ve kazaya ait tespit tutanağı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan araç hasar bedeli alacağı istemine ilişkindir.
Davacı tarafından sunulan genişletilmiş kasko sigorta poliçesinin incelenmesinden; dava konusu trafik kazasına karışan …plakalı aracın dava konusu trafik kazasının gerçekleştiği 04/12/2021-04/12/2022 dönemine ilişkin olarak davalı sigorta şirketine genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, sigortalı aracın kullanım şeklinin hususi oto olarak belirtildiği anlaşılmıştır.
Diğer taraftan, sigortalı aracın dosya içerisinde mevcut ruhsat örneğinde de aracın kullanım amacı bölümünde hususi araç olduğunun belirtildiği görülmektedir.
Bu bağlamda, dosyamızda öncelikle göreve ilişkin dava şartının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bilindiği üzere; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe girmiş olup anılan Kanunun 3/1-L bendine göre tüketici işleminin mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık vb. sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olduğu açıkça belirtilmektedir. Aynı Kanunun 73.m. uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevlidir.
Somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında sigorta akdi ilişkisi mevcut olup davalının sorumluluğunun dayanağı olarak bahse konu kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan borcuna aykırı davranış ileri sürülmüştür.
Bu bağlamda, yukarıda değinilen sigortalı aracın niteliği de gözetildiğinde taraflar arasındaki akdi ilişkinin 6502 sayılı Kanunun 3/1.m. gereğince tüketici işlemi olarak kabulü gerekmekte olup davanın 6502 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra açılmasına göre; davaya Mahkememizin değil; … Nöbetçi Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu ortadadır. (Nitekim, konu ile ilgili olarak Yargıtay 17.H.D. Başkanlığı’nın 13/06/2019 tarih, 2016/17099E., 2019/7474K. ve 30/05/2019 tarih, 2016/15814E., 2019/7074K. sayılı ilamları da aynı doğrultudadır.)
Açıklanan gerekçelerle; davanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gereken göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakmaya … Tüketici Mahkemesinin görevli olması nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu sebebi ile usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren tarafların 2 hafta içerisinde müracaatı halinde dosyanın görevli … Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerine görevli mahkemece karar verilmesine,
4- Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. md.gereğince bir karar verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/11/2022