Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/451 E. 2022/720 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/451 Esas – 2022/720
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/451 Esas
KARAR NO : 2022/720

HAKİM :…
KATİP :….

DAVACI ….
DAVALI :…

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2022
KARAR TARİHİ : 29/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket davalı tarafa ekli satış faturaları gereğince bir kısım ürünleri sattığını, buna ilişkin olarak 26/10/2020 tarihli 011396 seri nolu 011400 seri nolu 23/10/2020 tarihli sevk irsaliyesi düzenlenip ürünlerin teslim edildiğini, ürünlere ilişkin faturalar ise TD02020000000026 ve TD02020000000027 seri nolu 26/10/2020 tarihli faturalar düzenlenmiş ve muhatap borçluya tebliğ edildiğini, borçlu taraf ticari satım sonrası ekli sevk irsaliye ve faturalara rağmen borcu ödemediğini ve faturanın tebliği edilmiş olmasına rağmen ödeme olmadığından borçlu temerrüte düştüğünü, borçlu hakkında bu alacağa ilişkin ilamsız takip yapılmış ancak davalı taraf borca itiraz ettiğinden bahsederek davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, Yerköy İcra Müdürlüğünün 2021/295 E. sayılı icra takibinin devamına,kötü niyetli olarak takibin durmasına sebebiyet veren davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Görev itirazında bulunduklarını, müvekkil ile davacı taraf arasında herhangi bir alış veriş söz konusu olmadığını, bir an için müvekkilin borçlu olduğu varsayımında ise dosyaya sunulan her iki faturada ödeme günü olarak 30/06/2021 tarihi düzenlenmiş olup, davacı taraf ise alacak muaccel olmadan 26/05/2021 tarihinde müvekkil aleyhine icra takibi başlatıldığını, iş bu nedenle dahi müvekkilin icra takibine itirazı haklı nedene dayanmadığını, müvekkil ile arasında bir alış veriş olduğunu iddia eden davacının bu iddiasını somut delil ile ispat etmesi gerektiğini beyan ederek görev itirazımızın kabulü ile davanın usulden reddine, mümkün olmaması halinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA GEREKÇE :
Dava, satım sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili istemiyle davalı aleyhine faturaya dayalı olarak başlatılan takibe davalının vaki itirazının iptali ve tazminat istemine ilişkindir.
Tensip zaptı uyarınca celp edilen kayıtların incelemesinde, davalının ticaret sicil kaydının bulunmadığı, esnaf kaydının bulunduğu, Vergi dairesinden gelen müzekkere cevabına göre de davalının basit usulde vergilendirildiği tespit edilmiştir.
Bu doğrultuda; Ticaret sicil müdürlüğünden, esnaf odasından ve vergi dairesinden gelen bilgilere göre davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK m. 5/1. fıkra hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Bu hükme göre ticaret mahkemelerinin görev alanı ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleridir. Ticari faaliyetleri ilgilendiren bütün davalar ticari dava değildir. Ticaret mahkemeleri ayrı bir yargı kolu oluşturmayıp, asliye hukuk mahkemelerine göre ihtisas mahkemeleridir. Bu nedenle kanun koyucu yapılan düzenleme ile ticari işlerle ilgili bütün davaları değil sadece uzmanlık gerektiren ve kanunda açıkça gösterilen hususlardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda ticaret mahkemesinin görevli olacağını kabul etmiştir.
Ticari davalar; mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletme ile ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grupta toplanmaktadır. Doktrindeki yerleşik uygulama bu yöndedir.
A- Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
B- Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı TTK 4/1. maddesinde yapılan düzenlemeye göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. 6102 sayılı m. TTK 19/2 fıkrası uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez.
C- Taraflardan sadece birinin ticari işletmesi ile ilgili olması durumunda ticari dava kabul edilen davalar kanunda açıkça düzenlenmiştir. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır.
Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda davacı taraf, satım sözleşmesinden kaynaklı yaptığı takibe davalının vaki itirazının iptalini talep etmektedir ve taraflar arasındaki uyuşmazlık satım sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. O halde, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve asliye ticaret mahkemesi’nin görevli olması için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması ve her iki tarafın da tacir olması zorunludur. Davalı bakımından yapılan araştırmada davalının tacir olmadığı anlaşılmış, davalı tacir olmadığından görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olmadığı sonucuna varılmıştır.
Mahkemelerin görevi ancak kanunla belirlenir (HMK m.1). Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden sayıldığından yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından re’sen nazara alınması gerekir (HMK 20,114,115).
Dosya içerisinde toplanan tüm deliller, tarafların iddia ve savunmaları, ve diğer belgelerin incelenmesinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın, satım sözleşmesinden kaynaklandığı, davalının 6102 sayılı TTK 12 maddesi kapsamında kalan tacir olmadığı ve satım sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar da mutlak ticari dava sayılmadığından açılan bu davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle (HMK 114/1-c, 115/2) davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava asliye hukuk mahkemesinin görevine girdiğinden HMK 114/c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine.
2-HMK 20.maddesi uyarınca kararının kesinleşmesini müteakip iki hafta içerisinde talep halinde dosyanın yetkili ve görevli … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin davacı vekiline ihtarına(ihtar edildi)
3-Yargılama giderlerinin davaya bakmaya görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde, HMK 331/2. Maddesi gereğince talep halinde yargılama giderlerinin mahkememiz tarafından karara bağlanmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/09/2022

Katip …
¸

Hakim …