Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/440 Esas – 2022/972
T.C.
…
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR
ESAS NO : 2022/440 Esas
KARAR NO : 2022/972
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 31/07/2019
KARAR TARİHİ : 09/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, davacının iş yeri sigorta poliçesi ile sigortaladığı iş yerinde davalıların maliki olduğu gayri menkulde bulunan elektrik panosunda çıkan yangının sigortalı iş yerine sirayet etmesi sonucunda maddi hasar oluştuğu, sigorta şirketi tarafından sigortalıya ödenen 76.099,69 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılar adına dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davaya yanıt vermemişler, duruşmadaki beyanında yangının meydana gelmesinde ve hasar artmasında sigortalının kusuru olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLER
-Sigorta poliçesi, hasar dosyası
– Ödeme belgesi
-Bilirkişi incelemesi
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, iş yeri sigorta poliçesinden kaynaklanan sigorta tazminatı istemine ilişkindir.
Sigorta şirketi tarafından düzenlenen iş yeri sigorta paket sigorta poliçesinin sigortalı Yasin Yılmaz’ın oto lastik satış iş yerinin teminat altına alındığı sigorta bedelinin 240.000,00 TL olduğu görülmüştür.
Sigorta şirketi tarafından 24/05/2018 tarihli makbuz ve ibraname ile sigortalıya 76.099,69 TL ödeme yapıldığı görülmüştür.
Sigortalı … ile kiraya veren davalılar … arasında düzenlenen kira sözleşmesinde sigortalı iş yerinin oto lastikçi olarak 01/06/2014 tarihinde kiralandığı anlaşılmıştır.
… Büyükşehir Belediyesi İtfiaye Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen 29/03/2018 tarihli yangın raporunda, 2/B nolu dairede bulunan elektrik panosuna bağlı kablolarda meydana gelen kısa devre sonucu çıkan ısı ve kıvılcımların kablo izolelerini tutuşturarak yaktığı, yanan kablo izolelerinin eriyerek alevli yanar bir halde damlama yaparak zeminde bulunan araç lastiklerine sirayet ettiği yangının bu sebeple çıktığı belirtilmiştir.
TTK’nın 1472 maddesi uyarınca sigortalısına ödeme yapan sigorta şirketi ödediği zararı zarar sorumlularından rücu edebilir, rücu edilebilecek tazminat tutarı sigortalının gerçek zararı kadar ve zarar sorumlularının kusuru oranındadır. Davalıların bina maliki sıfatı ile binada bulunan elektrik panosundan çıkan yangının sigortalı iş yerinin yanmasına neden olduğu ileri sürülerek tazminat davası açılmıştır. Yangın çıktığı iş yerinde inceleme yapılarak yangının çıkış nedeni, tarafların kusur oranları ve ödeme tarihindeki sigortalının gerçek zararının belirlenmesi için bilirkişi raporu alınmış, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 24/06/2020 tarihli raporda, inceleme sırasında tüm tesisat yenilendiğinden yangının çıkış nedeninin tespit etme imkanının bulunmadığı, yapılan incelemede binaya elektriğin hemen yanlarında bulunan elektrik direğinden kablo ile çekildiğinin tespit edildiği, inceleme sırasında edinilen bilgiye göre yangından önce elektriğin dükkanın şuanki elektrik alınan yerin tam tersi istikametinden alındığını ve yangın başlangıcının cepheden dükkanlara bakıldığında sol taraftan başladığının sabit olduğu, inceleme sırasında elektrik panosunun yerinin de değişmiş olduğu, davalıların bina ve yapı maliki sorumluluğu sıfatıyla zarar ile illiyet bağını kesen mücbir sebep ya da üçüncü kişinin sorumluluğunu kanıtlayamadıklarından zarardan sorumlu oldukları ve ödeme tarihi itibariyle zararın hurda tenzili sonrası 88.228,23 TL olduğu ve poliçe kapsamında % 10 oranında iş durması teminatı ilave edildiğinde 97.051,05 TL olduğu belirtilmiştir.
Dosya kapsamına sunulan deliller değerlendirildiğinde; davacı sigorta şirketi tarafından iş yerinde çıkan yangın sonucu sigortalının uğradığı zararın TTK’nın 1472 maddesi uyarınca zarar sorumlusu olarak davalılardan TBK’nın 69. maddesi hükmü uyarınca bina maliki sıfatıyla sorumlu oldukları ileri sürülerek rücuen tazminat isteminin haklı olduğu anlaşılmıştır. Yangının meydana gelmesinin yangın raporu ve bilirkişi raporuna göre elektrik tesisatından kaynaklandığı anlaşıldığından davalı bina malikleri zarardan sorumludurlar. Buna karşılık davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminat ancak tarafların kusur sorumlulukları ve gerçek zarar ile sınırlı olarak zarar sorumluluğundan rücuen talep edilebilir. Yangının çıktığı iş yerinin lastik depolama ve satış iş yeri olması, fotoğraflara göre binanın yapısı dikkate alındığında uzun süre iş yerini kullanan sigortalının lastik depolama ve elektrik panosunu ve elektrik tesisatını kontrol etmeyerek zararın meydana gelmesinde ve artmasında müterafik kusurlu olduğu yerleşik yargısal uygulamalarla da kabul edilmiştir. Bu nedenle davacı tarafından belirlenen ve ödenen zarar tutarı 76.099,69 TL’den takdiren belirlenen % 30 oranında müterafik kusur karşılığı indirim yapılarak hesaplanan 53.269,78 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiş, kısa kararda maddi hata yapılarak 55.369,78 TL yazılmış ise de buna ilişkin tavzih kararı yazılarak davanın kısmen kabulüne dair mahkememizce 24/12/2021 tarihinde karar verilmiştir.
Verilen bu karara karşı gidilen yasa yolu incelemesi neticesinde; mahkememiz kararı … … Karar sayılı ilamı ile “Somut olayda; davacı sigorta şirketinin sigortalısının halefi olarak açtığı davada, davalıların maliki oldukları işyerinin dava dışı sigortalı … tarafından kiracı sıfatıyla kullanıldığı, davalılarla dava dışı sigortalı arasındaki temel hukuki ilişkinin kira sözleşmesi olduğu tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. HMK’nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü ile HMK’nin 353/(1)-a.3. maddesinin mahkemenin görevli olmamasının mutlak kararın kaldırılması nedeni olduğuna ilişkin hükmü karşısında, görev hususunun somut olayda olduğu gibi, açıkça istinaf konusu edilmese dahi istinaf mahkemesince re’sen gözetilmesi gerekmektedir. Buna göre ilk derece mahkemesince, Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle HMK’nın 114/(1)-c ve 115/(2). maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır… ” gerekçesi ile kesin olarak kaldırılmıştır.
İstinaf incelemesi sonrası yukarıda yazılı esas numarasına kaydı yapılan işbu dosyanın yürütülen yargılaması kapsamında; kesin olarak verilen İstinaf ilamında belirtilen gerekçeler ile mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115. m. gereğince dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, HMK 20.m. gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde talepte bulunulması halinde dosyanın davaya bakmaya görevli … Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının davacıya ihtarına dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115. m. gereğince dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-)HMK 20.m. gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde talepte bulunulması halinde dosyanın davaya bakmaya görevli … Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının davacıya ihtarına, (ihtarat yapıldı)
3-)Yargılama giderlerinin davaya bakmaya görevli Mahkeme tarafından değerlendirilmesine, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde HMK 331/2.m. gereğince talep halinde yargılama giderlerinin Mahkememiz tarafından karara bağlanmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi. 09/12/2022