Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/38 E. 2022/248 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/38 Esas – 2022/248
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/38 Esas
KARAR NO : 2022/248

HAKİM ….
KATİP : …
DAVACI : ….
DAVALI : …

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/01/2022
KARAR TARİHİ : 29/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :
Davacı vekili, davacı ile dava dışı …İnşaat Taahhüt Tic. Ve San. Limited Şirketi arasında davadışı şirkete ait olan “…” markalı… plakalı beton pompası makinesi üzerine monteli, kule tamirinin yapılmasına dair sözleşme yapıldığını, ilgili sözleşme kapsamında beton pompası kule tamirinde makinenin borwerk, burç parçalarının değişimi ve kaide mil değişimi ve kaynağının yapılması gerekliliğinin hasıl olduğunu, borwerk ve pedastal burç parçalarınn değişimi davacı tarafından gerçekleştirilmiş olmakla birlikte; kaide mil değişimi ve kaynağının yapılması için, farklı ekipmanlar ve uzmanlık gerektiğinden, ilgili tamirin yapılması için Gümüş Makine’nin sahibi davalı Ümmühan Gümüş ile 12.500,00 TL karşılığında anlaşma yapıldığını, 28.05.2019 tarih A-045951 seri ve 057493 irsaliye numaralı 14.750,0 TL tutarında fatura düzenlendiğini, anlaşma kapsamında kaide mili davalıya ait bulunan işyerine götürülüp, tamiratın davalı tarafından gerçekleştirildiğini, kaide mili davalı tarafından, davacı şirkete teslim edildiğini, kaide mili içinden boru geçen kutu şeklinde, dört tarafı da kaynak yapılmak sureti ile kapatılmış bir kutu formunda olduğundan, teslim alındığı sırada metal kutunun içindeki hatalı imalatın ise tespit edilemediğini, Kaide milin …Limited Şirketi’ne, teslim edildiğini, 19.06.2019 tarihinde …Limited Şirketi tarafından ilgili makine ile yapılan beton dökme işlemi sırasında , tamiri yapılan beton mikserine ait kaide milden yarıldığını ve kaide kanağının koptuğunu, kopan parçaların, üzerine düşmesi sonucu bir işçinin ölümüne sebebiyet verdiğini, Gaziantep …. Sulh Hukuk Mahkemesi vasıtası ile; 2019/37 D. İş sayılı dosyaya makine mühendisi bilirkişi atandığını ve 10.07.2019 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporunda kaide kısmında kaynak dolgusunun eksik ve yetersiz yapıldığı için mikserin kaide üzerine tam olarak kaynak yapılamadığı ve mikserin bu sebeple koptuğunun belirtildiğini, raporda ayrıca kaidede yapılan kaynağın hatalı olduğu ve kaynak dikişinin zorlanarak dip kısımdan çatladığı ve kırıldığı kanaatine de varıldığını, davalının kaide milinin kaynını hatalı yapmış olduğunun bilirkişi incelemesi ile de tespit edildiğini, davalı şirketin eser sözleşmesine bağlı ayıplı ifa sorumluluğunun doğduğunu, yapılan hatalı kaynağın açıkça görülebilen veya genel bir muayene sonucu anlaşılabilen bir ayıp olmadığını, davalı tarafından yapılan bu ayıplı ifa sebebiyle davacı şirketin teslimi gerçekleştirdiği dava dışı …Limited Şirketi’ne 45.359,20 TL olan anlaşma tutarını iade etmek durumunda kaldığını, ayrıca makinenin teslimi, pompa vinç masrafı, kaza sebebiyle gerçekleştirilen yargılama ücreti gibi sair masraflar sebebiyle müvekkilinin 50.695,00 TL maddi zarara uğradığını, zararın karşılanmadığını belirterek şimdilik 12.500,00 maddi zararının 28.9.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA GEREKÇE :
Dava, alacak davası olup, davadaki uyuşmazlığın, davacı tarafından davalıya teslim edilen ve bakım onarımı yapılması istenen araçla ilgili tamir ve onarımın ayıplı yapılmasından dolayı uğranılan zararın davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Celp edilen kayıtlar ile tarafların sunduğu bilgi ve belgelerin yapılan incelemesinde, davalının ticaret sicil kaydının bulunmadığı, esnaf odasından gelen müzekkere cevabına göre de davalının Ankara Esnaf odasına kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Bu doğrultuda;
Ticaret sicil, esnaf odasından gelen bilgilere göre davalının tacir olmadığı, esnaf olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK m. 5/1. fıkra hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Bu hükme göre ticaret mahkemelerinin görev alanı ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleridir. Ticari faaliyetleri ilgilendiren bütün davalar ticari dava değildir. Ticaret mahkemeleri ayrı bir yargı kolu oluşturmayıp, asliye hukuk mahkemelerine göre ihtisas mahkemeleridir. Bu nedenle kanun koyucu yapılan düzenleme ile ticari işlerle ilgili bütün davaları değil sadece uzmanlık gerektiren ve kanunda açıkça gösterilen hususlardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda ticaret mahkemesinin görevli olacağını kabul etmiştir.
Ticari davalar; mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletme ile ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grupta toplanmaktadır. Doktrindeki yerleşik uygulama bu yöndedir.
A- Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
B- Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı TTK 4/1. maddesinde yapılan düzenlemeye göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. 6102 sayılı m. TTK 19/2 fıkrası uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez.
C- Taraflardan sadece birinin ticari işletmesi ile ilgili olması durumunda ticari dava kabul edilen davalar kanunda açıkça düzenlenmiştir. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır.
Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda davacı taraf, tamir ve bakım(eser) sözlşemesinden kaynaklı olarak sözleşmenin ayıplı ifa edilmesinden kaynaklı zararın davalıdan tahsilini talep etmektedir ve taraflar arasındaki uyuşmazlık bir nevi eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. O halde, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve asliye ticaret mahkemesi’nin görevli olması için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması ve her iki tarafın da tacir olması zorunludur. Davalı bakımından yapılan araştırmada davalının tacir olmadığı anlaşılmış, davalı tacir olmadığından görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olmadığı sonucuna varılmıştır.
Mahkemelerin görevi ancak kanunla belirlenir (HMK m.1). Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden sayıldığından yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından re’sen nazara alınması gerekir (HMK 20,114,115).
Dosya içerisinde toplanan tüm deliller, tarafların iddia ve savunmaları, ve diğer belgelerin incelenmesinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın, aracın tamir ve bakımına yönelik olarak eser sözleşmesinden kaynaklandığı, davalının 6102 sayılı TTK 12 maddesi kapsamında kalan tacir olmadığı ve eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar da mutlak ticari dava sayılmadığından açılan bu davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle (HMK 114/1-c, 115/2) davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakmaya Ankara Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu sebebi ile usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren tarafların 2 hafta içerisinde müracaatı halinde dosyanın görevli Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerine görevli mahkemece karar verilmesine,
4- Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. md.gereğince bir karar verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/03/2022

Katip…
e-imzalıdır.

Hakim….
e-imzalıdır.