Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/355 E. 2022/958 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/355 Esas
KARAR NO : 2022/958

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 23/05/2022
KARAR TARİHİ : 07/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin üyesi olduğu S.S. Yeni Uygarkent Konut Yapı Kooperatifinin 15/05/2022 tarihinde olağan genel kurul toplantısı yaptığını, ancak bu toplantı için müvekkiline usulüne uygun çağrı yapılmadığını, müvekkilinin olağan genel kurul toplantısının yapıldığını toplantı yapıldıktan sonra haricen öğrendiğini, usulüne uygun çağrı yapılmadan toplanan genel kurul hukuka aykırı olduğundan işbu genel kurul toplantı tutanağının da iptal edilmesi gerektiğini, yapılan bu olağanüstü genel kurul toplantısında kooperatif ortaklarından Mehmet Bülent Ağarı’nın divan başkanlığına, yine kooperatif ortaklarından Erdem Kara’nın katip üyeliğine seçilmesine oybirliği ile karar verilmiş olup adı geçen üyelerin bir yıllığına yönetim ve denetim kurulu üyesi olarak görev yapmalarına da oybirliğiyle karar verildiğini, ancak bahsi geçen olağanüstü genel kurul toplantısı gerek Kooperatifler Kanunundaki gerekse Anasözleşmedeki çağrının şekline ilişkin esaslar gözetilmeden düzenlendiğini, 14/01/2022 tarihli olağanüstü genel kurula dair hazirun cetveline bakıldığında da anlaşılacağı üzere müvekkiline usulüne uygun tebligat yapılmadığından müvekkilinin toplantıda hazır bulunamadığını, 14/01/2022 tarihli olağanüstü genel kurulun yapıldığı dönemde müvekkilinin bahsi geçen kooperatifin yönetim kurulu üyesi olduğunu, ancak her ne kadar Anasözleşmenin “Çağrıya Yetkili Organlar” başlıklı 27. Maddesinin ilk cümlesinde, “Genel kurul, yönetim kurulunca toplantıya çağrılır.” denmişse de müvekkilinin yokluğunda anasözleşmeye aykırı bir şekilde olağanüstü genel kurul toplandığını ve karar aldığını, yine kooperatif Anasözleşmesinin “Çağrının Şekli” başlıklı 28. Maddesi hükmüne göre, “Olağan ve olağanüstü toplantılara çağrı taahhütlü mektupla, ayrıca gerektiğinde gazete ile gazete olmayan yerlerde mahalli örf ve adete göre ilan yoluyla yapılır. Çağrının sadece yazılı olarak imza karşılığında yapılması da mümkündür.” denildiğini, ancak bahsi geçen hükme riayet edilmediği gibi müvekkiline herhangi bir çağrıda bulunulmadığını yahut olağanüstü genel kurula ilanen bir çağrı yapılmadığını, yapılan toplantıya usulüne uygun davet edilmeyen müvekkilinin yönetim kurulu üyeliğinin hukuka aykırı bir şekilde sona erdirildiğini ve bu husus da 25/02/2022 tarihli 10525 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, yapılan tebligatın müvekkilinin eski adresine gönderildiğini, ancak müvekkili orada ikamet etmediğinden tebligattan haberdar olamadığını, müvekkilinin güncel ikamet adresine yapılmayan tebligatın usulsüz olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin toplantıya katılmasına ve oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmediğini, Anasözleşmede düzenlenen çağrının şekline ilişkin hükümlere riayet edilmeden toplanan ve karar alınan 15/05/2022 tarihli genel kurul toplantı tutanağının iptaline karar verilmesi gerektiğini belirterek S.S. Yeni Uygarkent Konut Yapı Kooperatifinin 15/05/2022 Tarihli Olağan Genel Kurul Toplantı Tutanağının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ise de; cevap dilekçesi sunmadığı gibi kendisini vekil ile de temsil ettirmemiştir.
DELİLLER :
– Ticaret sicil kaydı
– Genel Kurul toplantı tutanağı ve hazirun cetveli
-Davalı kooperatifin ana sözleşme örneği
-Bilirkişi raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, 6102 sayılı TTK 445 vd.m.gereğince davalı kooperatifin genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Bilindiği üzere;1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrılmama, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantıya ve karara yetkili olmayan kimselerin iştirak etmesi iddiaları dışında yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptalleri isteminde bulunabilmek için, toplantıya katılan üyenin ret oyu vermesi ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi ve davanın bu iddiaların tümü bakımından toplantıyı izleyen bir ayın içinde açılması gerekmektedir.

Dosyamıza örneği sunulan dava konusu genel kurul toplantı tutanağının incelenmesinde; davalı kooperatifin 2021 yılı olağan genel kurul toplantısının 15/01/2022 tarihinde yapıldığı, genel kurul tutanağı ekinde dosyaya sunulan hazirun cetvelinde dosyamız davacısı …’in isminin yer aldığı ancak imzasının mevcut olmadığı, davacı yan tarafından katılmadığı sabit olan genel kurul toplantısı ile ilgili olarak işbu iptal davasının 1 aylık yasal süre içerisinde 23/05/2022 tarihinde açıldığı saptanmıştır.
Dosyamızda davacı yan delilleri toplandıktan sonra kooperatif mevzuatında nitelikli hesaplama alanında uzman bilirkişiden rapor temin edilmiştir.
Dosyamıza sunulan bilirkişi raporunda özetle; davacının iptal talebine konu 15/05/2022 tarihli genel kurul toplantısına davacının katılmadığı, genel kurula çağrı ile genel kurul tarihi arasında 30 günden az süre bulunması nedeniyle genel kurula çağrının anasözleşmenin 28. Maddesine aykırı olduğu, buna göre genel kurula katılmayan davacının dava açma hakkı bulunup bulunmadığı hususunun Mahkemenin takdirinde bulunduğu, yapılan incelemede genel kurulda alınan kararlarda, özel bir iptal nedeni ile sürülmediğinden genel olarak yapılan incelemede şu aşamada yasa, anasözleşme ve iyi niyet kurallarına aykırı bir yön tespit edilemediği mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi raporu davacı vekili ile davalıya tebliğ edilmiş, sunulan rapor dosya kapsamındaki veriler bağlamında denetlenebilir ve dosya kapsamına uygun görülmekle yeniden rapor alınmasına gerek görülmemiştir.
Bu bağlamda; dosyamızda dava dilekçesinde ileri sürülen maddi ve hukuki olgular dikkate alındığında davacı yan tarafından ileri sürülen iptal istemine dayanak gerekçe dava konusu genel kurul toplantısına çağrının usulsüzlüğünden ibarettir.
Yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dosyamıza sunulan ve Mahkememiz’ce de benimsenen bilirkişi raporu ile davalı kooperatifin ana sözleşmesinin 28.maddesi dikkate alındığında dava konusu genel kurul toplantısına çağrı tarihi ile genel kurul toplantısı arasında bulunması zorunlu 30 günlük sürenin somut olayda gerçekleşmediği sabit ise de; bu hususun başlı başına genel kurul toplantısında alınan kararların iptalini gerektirmediği, daha açık bir anlatımla davacının toplantı çağrısının usulsüzlüğü ile birlikte söz konusu usulsüzlüğün toplantıda alınan kararlara ilişkin olarak toplantı ve karar nisaplarının da etkilediğini kanıtlamakla yükümlü olduğu, bu çerçeve de ise dava konusu 15/05/2022 tarihinde yapılan genel kurul toplantısına çağrının davalı kooperatifin 24 ortağına 18/04/2022 tarihinde iadeli taahhütlü mektupla, 12 ortağına ise 19/04/2022 tarihinde elden imza karşılığı yapıldığı, 15/05/2022 tarihli genel kurul toplantısının tarihi ile 18/04/2022 ve 19/04/2022 tarihleri arasındaki sürenin 30 günden az olmasına rağmen davalı kooperatifin toplam 36 ortağından 15 ortağın asaleten ve 5 ortağı ise vekaleten olmak üzere toplam 20 ortağın katılımı ile yapıldığı, bu durumda çağrıya usulsüzlüğün dava konusu genel kurul kararlarının (oybirliği ve oy çokluğu ile) alınmasında toplantı ve karar nisaplarına etki eder nitelikte olduğunun kanıtlanamadığı ve davanın haklılığın açıklanan gerekçelerle sabit olmadığı kanaatine varılmakla; davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı maktu 80,70-TL olup davacı tarafından peşin yatırıldığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2022

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza