Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/354 E. 2022/974 K. 09.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2022/354 Esas
KARAR NO : 2022/974

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :… – ….
VEKİLİ :Av. … -…
DAVALI :1- … – … …
VEKİLİ :Av. … – [..
DAVALI : 2- … – … …
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/09/2021
KARAR TARİHİ : 09/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 22/09/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının o dönem kendine ait olan …hisselerinin satımını borçlulardan …’na 20.04.2009 tarihinde gerçekleştirdiğini, söz konusu satış işlemine müteakip dilekçeleri ekindeki 20.04.2009 tarihli sözleşmede, bu tarih itibariyle şirketin işleyecek olan vergi, sigorta vs borçlarının alıcı … tarafından ödeneceğinin taraflar arasında kararlaştırıldığını, diğer davalı olan …da kefil sıfatına haiz olmakla söz konusu anlaşma bakımından borçlu durumda olduğunu, 2017 yılında davacı aleyhine … 15.762,58 TL tutarlı prim ve işsizlik sigortalarının ödenmediğinde bahisle borç çıkartıldığını, davacının söz konusu borç detaylarının içeriğini araştırdığında, bahse konu alacak kalemlerinin işyerinin devir tarihinden sonrasına tekabül ettiği bilgisine vardığını, yine de söz konusu bedelin davacı tarafından ödendiğini, ödenmiş olan bu bedelin de davalılardan tahsili amacıyla …Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlanıldığını, davalıların söz konusu takibe kötü niyetli olarak ve borçtan kurtulmak saikiyle itiraz ettiklerini ve söz konusu itirazın kaldırılması gerekliliğinin izahtan vareste olduğunu, tüm bu açıklamalarla davalılar tarafından yapılan itirazın iptaline,… Esas sayılı dosyasındaki takibin devamına, davalılarca yapılan itirazın kötü niyetli olduğu nazara alınarak, icra inkar kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili 13/12/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlığın TTK’da düzenlenen limited şirket hisse devri sözleşmesine dayanan alacak (rücu) talebine ilişkin olduğunu Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğunun gözetilerek davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, 20.04.2009 tarihli sözleşmede kefalet miktarı belirli olmadığından 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 484. maddesi gereğince davalının kefalet sorumluluğuna gidilmesinin mümkün olmadığını, davacının yapılan ödemeye ilişkin olarak dava dilekçesindeki iddialarının soyut iddiaları olduğunu ödemeye ilişkin evrakların borcun ait olduğu dönem bilgisini göstermediğini, devredilen hisse oranı ile ilişkisiz ödemelerin de hesaplamaya dahil edildiğini, davacının davalı ve diğer davalıya yönelmesini engelleyecek kusurlu bir ödemesinin bulunup bulunmadığının kontrol edilmesi gerektiğini, kefalet sözleşmesinde kefalet miktarı belli olmadığından davalının kefalet sorumluluğuna gidilmesinin mümkün olmadığını, yasada öngörülen on yıllık kefalet süresinin eldeki dava ve takipte dolmuş olduğunu, davalının varsa kefalet sorumluluğunun kendiliğinden sona erdiğini, asıl borçluya karşı ödeme talebinde bulunmadan veya hakkındaki takip sonuçsuz kalmadan asıl borçlu ile birlikte kefil hakkında da takip dava açıldığını ve kefil hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kefalet sözleşmesinin fer’iliği ilkesi gereğince asıl borcun geçerli biçimde doğmadığı takdirde kefalet sözleşmesinin de geçersiz olacağını, dava konusu alacak bakımından zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacı tarafın kusurlu bir ödemesi olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğini, ödemeye ilişkin evraklarda borcun ait olduğu dönem bilgisine ulaşılamadığını, şirketin önceki ortaklarından dava dışı üçüncü kişi …’in hissesine düşen miktarların da hesaplamaya dahil edildiğini, ödeme dekontlarının dava dışı üçüncü kişi … tarafından kuruma yapılan ödemelere ilişkin olduğunu, mahkemenin görevsizliği nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
GEREKÇE:
Dosya …Karar sayılı görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine mahkememize gönderilerek, yukarıda yazılı esas numarasına kaydı yapılmıştır.
Talep, cevap,… Esas sayılı icra takip dosyası, …yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi, … 04/11/2021 tarihli yazı cevabı, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 06/10/2021 tarihli yazı cevabı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; öncelikle alacak talebine konu borcun davacı tarafından 25/08/2017 tarihinde ödendiği gözetildiğinde, dava ve takip tarihi itibariyle gerek 818 sayılı BK -66 gerekse yeni TBK-82.madde uyarınca sebepsiz zenginleştikleri ileri sürülen davalılar bakımından zaman aşımı süresinin dolduğu anlaşılmıştır.
Davalı kefil sıfatı ile borçlu … bakımından yapılan değerlendirmede ise alacağın dayanağı olan ve imzalara itiraz olmayan hisse devri sözleşmesinin 20/04/2009 tarihinde yapıldığı gözetildiğinde, TBK-598/3.madde uyarınca davalı kefil bakımından 10 yıllık zaman aşımı süresinin 21/04/2019 tarihi itibariyle dolduğu anlaşılmıştır.
Bunun yanında gerek hisse devir sözleşmesinin yapıldığı tarihte yürürlükte olan 818 sayılı BK-484.madde gerekse yeni TBK-583.maddesi gereğince de davalı kefilin sorumlu olduğu miktarın açıkça belirtilmemesi nedeni ile alınan kefaletin de zaten geçersiz olduğu anlaşılmıştır.
Belirtilen nedenlerle; dava ve takip tarihi itibariyle sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı rücuen alacak talebi yönünden her iki davalı yönünden zamanaşımı süresinin dolmuş olması ve davalı kefil bakımından da ayrıca 10 yıllık kefalet süresinin dolması ve alınan kefaletin geçersizliği ciheti ile davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3- Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanıp takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’na verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansı var ise hükmün kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/12/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza