Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/231 E. 2022/1043 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/231 Esas
KARAR NO : 2022/1043

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. …..
Av. … – ..
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – […

DAVA : İtirazın İptali Sözleşmeden Kaynaklanan Teminat iadesi)
DAVA TARİHİ : 01/04/2022
KARAR TARİHİ : 29/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın iptali (Sözleşmeden Kaynaklanan teminat iadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; …. arasında 13.02.2020 tarihinde “Bölge Bayilik Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşmenin Covid-19 salgını nedeniyle taraflar arasında karşılıklı olarak ifa edilemediğini, şirket tarafından bayiine herhangi bir mal gönderimi olmadığı gibi bayii tarafından da herhangi bir mal talebi de olmadığını, sonuç olarak taraflardan hiçbirinin karşılıklı olarak sözleşmeden kaynaklı herhangi bir zararı oluşmadığını, taraflar arasındaki Bölge Bayilik Sözleşmesi, sözleşme hükümlerinin uygulanması olağanüstü olarak gelişen ekonomik koşullar nedeniyle imkansız hale geldiğini, taraflar da karşılıklı bir şekilde sözleşmenin hükümlerinin uygulanmasını gerekli görmemekle ve sözleşmenin artık pratik sonuçları olmayıp hayata geçirilmesi mümkün olmamakla birlikte ilgili sözleşmenin 12. maddesi “Sözleşme 2 yıl için akdedilmiştir. Taraflar sözleşme süresinin dolmasında herhangi bir sorun yaşanmadığı takdirde taraflar haber vermeksizin sözleşme devam edecektir.” şeklinde düzenleme uyarınca, sözleşmede bulunan işbu madde gereğince sözleşme süresinin de bitmesi sebebiyle …. tarafından 15.12.2021 tarihinde noter aracılığıyla ihtarname gönderilmiş olup sözleşmenin feshi karşı tarafa bildirildiğini, sözleşme kapsamında yatırılan 1.500,00 Dolar teminatın iadesi gerektiğini, yatırılan teminatın tarafımıza geri ödenmesi için muhataba 15.12.2021 tarihli ihtarname gönderilmesine rağmen davalı tarafça teminat iade edilmemiş bu nedenle 15.02.2022 tarihinde ….Dairesi aracılığıyla muhataba icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek takibin durduğundan bahisle itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilin Davacıya böyle bir borcu bulunmadığını, davacı, müvekkile USD olarak böyle bir ödeme yapmadığını, iki yılı geçkin sürede satış yapmaması, bu hususta sözleşmenin kendisine yüklediği edimi yerine getirmemesi, Müvekkilin zarar etmesine neden olduğunu, müvekkili zarara uğratan davacının, müvekkil nezdinde bir alacağı olmadığı gibi, Müvekkile zarara karşılık Sözleşmenin 13. Maddesindeki miktarı ödemesi gerektiğini beyan ederek davanın reddine, davacının %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Taraflar arasında yapılan Bölge Bayilik Sözleşmesi, ticari defter, … esas sayılı icra dosyası, bilirkişi raporu, ihtarnameler
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE
Dava taraflar arasında imzalanan 13.02.2020 tarihli Bölge Bayilik Sözleşmesi kapsamında sözleşmenin covid-19 salgını nedeniyle karşılıklı ifa edilemediğinden bahisle sözleşmenin 2 yıllık sürenin sonunda davacının ihtar beyanı ile sona erdirildiğinden bahisle sözleşme gereğince davacı tarafından davalı şirkete ödendiği ileri sürülen nakit teminatın iadesi talepli olarak başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
… esas icra dosyasında alacaklı davacı tarafından borçlu şirket aleyhine sözleşmenin feshi nedeniyle 1500 dolar teminat alacağından kaynaklanan 20.373,90 TL alacak için icra takibi başlatılmış, takip borçlunun süresinde itirazı ile durmuş ve dava İİK’nın 67. maddesine göre yasal süresi içinde açılmıştır.
Taraflar arasında 13.02.2020 tarihinde imzalanmış BÖLGE BAYİLİK SÖZLEŞMESİ FORMU’nun dava konusu ile ilgili maddelerinin; Anılan sözleşmede… (ŞİRKET), …. Olarak tanımlanmış olduğu, SÖZLEŞMENİN KONUSU başlıklı 2. Maddesinde ise ; “Sözleşmenin konusu ŞİRKET tarafından üretilenve/veya dağıtımı yapılacak olan SUDA TRAVAY VE SUDA DOĞUM (WATERBRITH) ÜNİTESİ VE 1-5 YAŞ OTİZMLİ ÇOCUK TERAPİ ÜNİTESİ ile ilgili Bayilik verilmesidir.” Şeklindedir. Aynı sözleşmenin TAAHHÜT başlıklı 4. maddede; “BÖLGE BAYİİ bayilik sözleşmesini imzaladıktan sonra tanıtım ve satış yapmaya başlamadan önce 1.500,00 $ Nakit olarak Teminat olarak şirket hesabına yatıracaktır…” şeklinde hükmün yer aldığı, SÖZLEŞMENİN SÜRESİ başlıklı 12. maddede; “Sözleşme 2 Yıl için akdedilmiştir. Taraflar sözleşme süresinin dolmasında herhangi bir sorun yaşanmadığı takdirde taraflar haber vermeksizin sözleşme devam edecektir.”, SÖZLEŞMENİN FESHİ başlıklı 13. maddede; “Haklı bir sebebi olmaksızın sözleşmenin süresi dolmadan önce sözleşmenin feshi halinde sözleşmeyi fesheden taraf diğer tarafın her türlü zararım ödemekten başka ayrıca 30.000,00 TL cezai şart ödeyecektir.”, HAKLI SEBEPLERLE FESİH başlıklı 14. maddede; “BÖLGE BAYİİ’nin, rakip ürünlerin satışı veya üretimi ile uğraşması, kendi bölgesi dışında doğrudan veya dolaylı olarak aktif ticari politikalar izlemesi, dağıtım ağına veya sözleşme konusu ürünlerin imajına zarar verici davranışlarda bulunması ve bu sözleşmenin yükler diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi sözleşmenin feshi için haklı sebep olarak kabul edilir.” Hükmü yer almaktadır.
Taraf delilleri toplandıktan sonra alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı şirket ticari defterlerinin VUK ve TTK hükümlerine uygun olarak tutulmuş olması nedeniyle sahibi lehine delil niteliği taşıyacağı, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereği davacı yanca davacı banka hesabına 18.02.2020 tarihinde yatırılmış olan 1.500,00 USD karşılığı TL nakit teminat tutarının ticari defterlere intikal ettirilmemiş olduğu tespit edilmiş olup, davalı şirket yetkilisi …’nun bu tutarın ticari defter kayıtları intikal ettirilmediğine ilişkin beyan yazısı ekte sunulduğunu, davalı şirket yetkilisi beyan yazısı ve … e-dekont fotokopi yolu ile 1.500,00 USD karşılığı 9.110,00 TL teminat yatırıldığı tespit olunduğunu, Dava dosyasına sunulmuş belgeler ve taraf beyanlarından, davacı yanca, davalı banka hesabına teminat olarak 1.500,00 USD karşılığı 9.110,00 TL ödemiş olduğu, sözleşme süresinin 2 yıl olduğu, 13.02.2020 tarihinde imzalanmış sözleşmenin Covid-19 salgını ve diğer nedenlerle uygulanamamış olduğu belirtilerek davacı tarafından keşide edilen 15.12.2021 tarihli ve …yevmiye sayılı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiği, takip/dava tarihi itibariyle de sözleşme süresinin sona erdiğini, Dava konusu ihtilafın temelini oluşturan ve taraflar arasında imzalanmış sözleşmede, sözleşmenin ifasına engel durumların tanımlamasının yapılmadığını mücbir sebep düzenlemesi sözleşmede yer almadığını, ancak, sözleşmede mücbir sebep maddesine hiç yer verilmediği hallerde, COVID-19 salgını veya bu salgın kapsamında alınan tedbirlerin sözleşmenin ifasını imkansız hale getirdiğinin ispatlanması halinde mücbir sebebin gerçekleştiği kabul edilebilir. Dava dosyası kapsamında, covid-19 salgın nedeniyle satış yapılamadığı belirtilmesi dışında bu hususa dair yani ispata elverişli başkaca bir bilgi ve kayda yer verilmediği anlaşılmaktadır. Davacının bunu nasıl ispat ettiği yani salgın nedeniyle satış yapılamadığının ispat edilebilmesi gerektiği, davacının fesih ihtarında beyan ettiği salgın gerekçesi bu haliyle yeterli görülmesi halinde akdin haklı sebeple feshi kabul edilebileceği ve bu durumda Sözleşmenin 14.maddesinin uygulanması gerektiği, ancak davacının haklı görülmediği kanaati oluşması halinde Sözleşmenin 13.maddesinin uygulanması gerektiği mahkemece salgın gerekçesinin haklı sebep olacağına takdir edilmesi halinde ise, davacının TL karşılığını ödediği anlaşılan 1.500,00 USD’nin davacıya iadesinin haklı olabileceği mütalaa olunmuştur.
Taraflar arasında uyuşmazlık covid-19 salgının tarafların arasında sözleşmenin ifasını imkânsız hale getirip getirmeyeceği bu kapsamda covid-19 salgının mücbir sebep kabul edilip edilmeyeceği sözleşme kapsamında verilen teminatın iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşme 13/02/2020 tarihinde imzalanmış olup sözleşmenin konusu “… (WATERBRITH) ÜNİTESİ VE 1-5 YAŞ OTİZMLİ ÇOCUK TERAPİ ÜNİTESİ” dir. Covid 19 salgını, 11 Mart 2020’de Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel salgın olarak ilan edilmiş olup ülkemizde 30.03.2020 tarihinde vakıaların görülmeye başlandığı bilinmektedir. Dolayısı ile salgının sözleşme imzalandıktan sonra ortaya çıktığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanmış sözleşmede, sözleşmenin ifasına engel durumların tanımlamasının yapılmadığı, mücbir sebep düzenlemesinin sözleşmede yer almadığı anlaşılmaktadır. Bu kapsamda Covid 19 salgınının 6098 sayılı TBK nın 136. maddesine göre değerlendirilmesi gerekmektedir.
6098 sayılı TBK nın 136. maddesine göre “borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa borç sona erer. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybeder.” Hükmü yer almaktadır. Davacının COVID-19 salgını veya bu salgın kapsamında alınan tedbirlerin sözleşmenin ifasını imkânsız getirdiğini davacının ispatlaması gerekmektedir. Dava dosyası kapsamında davacının Covid-19 salgın nedeniyle satış yapılamadığı belirtilmesi dışında bu hususa dair yani ispata elverişli delil sunmadığı anlaşılmıştır.
Bu açıklamalar çerçevesinde davacının COVID-19 salgını veya bu salgın kapsamında alınan tedbirlerin sözleşmenin ifasını ne şekilde imkansız getirdiğini ispatlayamaması ve sözleşmenin konusunun sağlık sektörüne ilişkin nedeniyle COVİD-19 salgının bu sözleşme açısından mücbir sebep olarak değerlendirilemeyeceği bu nedenle sözleşmenin feshinin haklı sebebe dayanmadığı anlaşıldığından davanın reddine ve davacının takibinde kötü niyetli olduğu yolunda herhangi bir delil ibraz edilmediğinden davalının tazminat isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin yatırılan 246,07 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 165,37TL harcın istek halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4- Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 7/2 maddesi uyarınca hesaplanan 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
6-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır