Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/128 E. 2022/457 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/128 Esas
KARAR NO : 2022/457

HAKİM :… …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2022
KARAR TARİHİ : 07/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :05/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :
Davacı vekili, davacının … … Müdürlüğünün 2022/356 esas sayılı dosyasında alacaklı olduğunu, davalı borçlu şirket aleyhine yapılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu, 06.12.2021 tarihli temlik sözleşmesi uyarınca davacının, … … Müdürlüğünün 2022/356 esas sayılı dosyasındaki alacağı Gürbüz İnşaat Sıhhi Tesisat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden temlik aldığını, Temlik eden şirket ile davalı borçlu şirket arasında 02.06.2015 tarihli, 9.665.000,00 TL bedelli ve “… İli …Üniversitesi Merkez Kampüsü Binaları İle Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İnşaat İşleri”ne ait mekanik ve tesisat işleri için alt taşeron sözleşmesi imzalandığını, Temlik eden şirketin, işbu alt taşeron sözleşmesinden doğan tüm yükümlülükleri yerine getirip, sözleşme konusu işi işveren davalıya eksiksiz şekilde teslim ettiğini, buna rağmen davalı borçlu şirketin işbu taşeron sözleşmesi kapsamında, cari hesaptan kaynaklanan 1.245.658,42 TL ve 301.324,52 TL taşeron mukayese borcunu ödemediğini, borcun tahsili amacıyla davalı aleyhine … … Müdürlüğünün 2022/356 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ,bu takibe de itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu belirterek davanın kabulüyle; Davalı borçlu şirketin haksız ve kötüniyetli itirazının İPTALİ’NE, … … Müdürlüğünün 2022/356 esas sayılı dosyasının fazlaya ilişkin hak ve alacaklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 25.000,00 TL üzerinden TAKİBİN DEVAMI’NA, Davalı borçlu şirketin itirazında haksız ve açıkça kötüniyetli olması nedeniyle fazlaya ilişkin hak ve alacaklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 25.000,00 TL’nin % 20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili, davanın reddi istemiştir.
YARGILAMA GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili istemiyle davalı aleyhine başlatılan takibe davalının vaki itirazının iptali ve tazminat istemine ilişkindir.
Celp edilen kayıtların incelemesinde, davacının dava açılış tarihi itibariyle ticaret sicil kaydının bulunmadığı, esnaf odasından gelen müzekkere cevabına göre de davacının Konya Esnaf odasına kayıtlı olduğu vergi kaydının ise bulunmadığı tespit edilmiştir.
Bu doğrultuda;
Ticaret sicil, esnaf odası ve vergi dairesinden gelen bilgilere göre davacının tacir olmadığı, esnaf olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK m. 5/1. fıkra hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Bu hükme göre ticaret mahkemelerinin görev alanı ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleridir. Ticari faaliyetleri ilgilendiren bütün davalar ticari dava değildir. Ticaret mahkemeleri ayrı bir yargı kolu oluşturmayıp, asliye hukuk mahkemelerine göre ihtisas mahkemeleridir. Bu nedenle kanun koyucu yapılan düzenleme ile ticari işlerle ilgili bütün davaları değil sadece uzmanlık gerektiren ve kanunda açıkça gösterilen hususlardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda ticaret mahkemesinin görevli olacağını kabul etmiştir.
Ticari davalar; mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletme ile ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grupta toplanmaktadır. Doktrindeki yerleşik uygulama bu yöndedir.
A- Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
B- Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı TTK 4/1. maddesinde yapılan düzenlemeye göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. 6102 sayılı m. TTK 19/2 fıkrası uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez.
C- Taraflardan sadece birinin ticari işletmesi ile ilgili olması durumunda ticari dava kabul edilen davalar kanunda açıkça düzenlenmiştir. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır.
Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda davacı taraf, eser sözleşmesinden kaynaklı yaptığı takibe davalının vaki itirazının iptalini talep etmektedir ve taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. O halde, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve asliye ticaret mahkemesi’nin görevli olması için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması ve her iki tarafın da tacir olması zorunludur. Davacı bakımından yapılan araştırmada davacının tacir olmadığı anlaşılmış, davacı tacir olmadığından görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olmadığı sonucuna varılmıştır.
Mahkemelerin görevi ancak kanunla belirlenir (HMK m.1). Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden sayıldığından yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından re’sen nazara alınması gerekir (HMK 20,114,115).
Dosya içerisinde toplanan tüm deliller, tarafların iddia ve savunmaları, ve diğer belgelerin incelenmesinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın, eser sözleşmesinden kaynaklandığı, davacının temlik alan sıfatının bulunduğu ve eldeki davada … Bölge Adliye Mahkemesinin 27. Ve 31. Hukuk Dairelerinin istikrarlı kararları uyarınca temlik alan yönünden tacir araştırmasının yapılması ve temlik alanın tacir olması gerektiği, (konuyla ilgili emsal kararlar … BAM …dairesinin 2020/948 Esas, 2022/89 K. Sayılı kararı, … BAM 27. Hukuk dairesinin 2020/898 Esas, 2020/1295 K. Sayılı kararı) davacının 6102 sayılı TTK 12 maddesi kapsamında kalan tacir olmadığı ve eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar da mutlak ticari dava sayılmadığından açılan bu davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle (HMK 114/1-c, 115/2) davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakmaya … Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu sebebi ile usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren tarafların 2 hafta içerisinde müracaatı halinde dosyanın görevli … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerine görevli mahkemece karar verilmesine,
4- Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. md.gereğince bir karar verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/06/2022

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.