Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/751 E. 2021/877 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/751 Esas
KARAR NO : 2021/877
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … – …
DAVA : Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 24/10/2018
KARAR TARİHİ : 24/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/12/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı taraf mahkememize sunduğu dilekçesinde Özetle ; Müvekkili …, davalı …’in T…. Bankası’ndan çekmiş olduğu kredi borcu karşılığı olarak müvekkili adına kayıtlı olan “… Parsel zemin kat 13 nolu bağımsız bölümde bulunan dükkan ” için davalı lehine ipotek tesis etmiş ve borca kefil olduğunu, davalı iş bu kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçlarını ödemede temerrüde düşmüş olduğundan 03.07.2015 tarihinde borcu muaccel hale geldiğini, Türkiye … Bankası tarafından 07.04.2016 tarihinde davalının ipotek vermiş olduğu ” … mesken ” vasıflı daire ve müvekkilimin davalı lehine ipotek tesis etmiş olduğu “… Parsel zemin kat … nolu bağımsız bölümde bulunan dükkan ” taşınmazlar için Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/7739 sayılı dosyası ile İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla takip başlatıldığını, Davalı icra dosyasına ödeme yapmadığından banka tarafından her iki taşınmazın da satışı istendiğini, icra dosya içeriğinden de görüleceği üzere banka tarafından davalı adına kayıtlı taşınmaz değil de müvekkilimin adına kayıtlı olan dükkan açık artırmaya çıkartıldığını ve satıldığını, Türkiye … Bankası tarafından alacak tahsil edildiğini, başkaca tüm ödemeler yapıldığını, müvekkilinin gayrimenkulün satışı sonrasında bakiye bedel dahi alamadığını, Bu zamana kadar davalı tarafından müvekkilimize herhangi bir ödeme yapılmamış olup ödeme yapılması konusunda davalı taraf sözlü olarak uyarıldığını, ödeme yapacağına ilişkin birçok kez beyanda bulunmuş olmasına rağmen hiçbir şekilde ödeme yapmadığını, müvekkili adına kayıtlı olan “… Parsel zemin kat 13 nolu bağımsız bölümde bulunan dükkan ” adresinde kayıtlı ipotekli taşınmazın satışı sureti ile paraya çevrilerek , Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/7739E. sayılı dosyaya ödenmiş olan toplam bedelin tespiti ile ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan rücuen tahsili ile müvekkilime ödenmesine karar verilmesini dava kesinleşene kadar iş bu taşınmazın tapu kaydı üzerine ihtiyati tedbir şerhi tesis edilmesini Ankara 27. İcra Müdürlüğü’nün 2016/7739 sayılı icra dosyasındaki borca mahsuben alacaklı bankaya yapılmış olan tüm ödemelerin hesaplanarak tespit edilmesini bu sebeple şimdilik talep, dava ve ıslah hakkımızı şimdilik saklı tutarak davamızı 10.000-TL alacağın yasal faizi ile birlikte davalı taraftan rücuen tahsili ile müvekkilime ödenmesine karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı taraf mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın, müvekkil aleyhinde mesnetsiz, somut gerçekler ve hayatın olağan akışı içindeki olay ve durumlardan tamamen uzak iddialarla Sayın Mahkeme nezdinde dava ikame ettiğini, davacı tarafın dava dilekçesindeki beyan ve iddiaların tamamı gerçeği yansıtmamakta olup kabul edilebilirliği tarafımızdan mümkün olmayıp, cevaplarımız dahilinde davanın reddini talep ettiklerini, dava dilekçesinde iddia edildiği üzere, müvekkilin Türkiye … Bankası ‘ndan çekmiş olduğu kredi de her ne kredi borçlusu müvekkil … görünüyor ise de , müvekkil aslında davacının bankalardaki kredi sicilinin düşük olması ve bankaların davacıya kredi vermemesinden dolayı aralarındaki dostluk nedeniyle söz konusu krediyi davacı adına çektiğini, müvekkil söz konusu davacı adına çekmiş olduğu kredi de kredi borçlusu olarak görünüyor ise de gerçekte ; kredinin çekildiği zamandaki davacı ile aralarındaki dostluk bağı ve güven ilişkisi nedeniyle davacı adına sadece ” borçlu” sıfatı yükümlülüğü altına girdiğini, dava konusu kredi borcuna kefil olarak kredi ihtiyacı olan fakat bankalarca kredi sicilinin düşük olması nedeniyle kendisine kredi verilmeyen davacı da gerçekte kendi borcuna kefil olduğunu, Davacı salt kendi maddi ihtiyacı nedeniyle müvekkil davalı üzerinden çektirmiş olduğu krediye kefil olarak da kendi üzerine kayıtlı olan … Parsel zemin kat 13 no’lu bağımsız bölümde bulunan taşınmazı ipotek olarak gösterdiğini, … Bankasından çekilen krediye ilişkin tüm parayı davacının aldığını, Müvekkil kendi şahsı üzerinde çekilen kredi miktarından hiçbir bedel kendi adına almadığını, iş bu krediye ilişkin borçta müvekkil sadece borçlu sıfatı yükümlülüğü altında olup, asıl borç davacı …’a ait olup, gerçek borçlu davacı olduğunu, müvekkil davalı somut olayda iyiniyetli olarak kredi bedelinin bankadan alınması konusunda sadece kredi sözleşmesinin borçlu sıfatına haiz olduğunu, Davalı, dava dilekçesinde iddia edildiği üzere, kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçlarını ödeme de temerrüde düşmediğini, fiili durumda asıl mağdur olan davalı müvekkili olduğunu, Asıl borçlu olan davacı taraf , borcunu ödemediğinden , kredi çekilen banka Türkiye İş Bankası tarafından Ankara ….İcra Müdürlüğü’nün 2016/7739 dosya numarası le İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla davalı aleyhine icra takibi başlatılmış, iş bu icra takibi sonucunda ise; dosyanın kefili konumunda bulunan (gerçekte asıl borçlu) davacının , kefaleti gereği bankanın ipotek tesis ettiği .. Parsel zemin kat 13 no’lu bağımsız bölümde bulunan taşınmaz satılmış, paraya çevrilmiş ve söz konusu icra dosyası borcu kapandığını, davalı üzerine kayıtlı bulunan tek taşınmaz olan … sayılı taşınmazı üzerine konulan tedbirin öncelik ve ivedilikle kaldırılmasına, Mesnetsiz, hukuka ve hayatın akışına aykırı iddialarla müvekkil aleyhine ikame edilmiş davanın reddine, Vekalet ücreti ve masrafların davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara 27.icra dairesinin 2016/7739 esas sayılı dosyası,
Tapu kayıtları,
Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesinde alınan bilirkişi raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, dava dışı banka ile davalı arasında imzalanan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmelerine istinaden davalı asıl borçluya kullandırılan kredinin kefili ve ipotek borçlusu sıfatıyla davacı aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takip dosyasına yapılan ödemelerin tespiti ile ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı-asıl borçludan rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki rücuan alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/611 Esas 2020/567 sayılı kararı ile davacının davasının kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, toplam 154.912,24 TL’ nin, 10.000,00 TL sinin dava, 144.912,24-TL’sinin ıslah tarihi olan 30/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Bu hükme karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 2021/767 esas, 2021/1189 sayılı kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 25/12/2020 tarih 2018/611 Esas 2020/567 Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verilerek, Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli ve yetkili olduğuna karar verilmesi üzerine dosya mahkememize gelmiştir.
Yargılama sürecinde davacı vekili 23/12/2021 tarihli dilekçesi ile aralarında protokol imzalandığını, bu kapsamda davadan feragat dilekçesini sunmuş olup dosyada mevcut vekaletnamesinde HMK 74.m. gereğince feragat özel yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davalı vekili ise; 24/12/2021 tarihli sunduğu beyan dilekçesinde davacı ile aralarında yapılan sulh anlaşması gereğince karşılıklı vekalet ücreti ve diğer yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir.
Bilindiği üzere; usul hukukunda 6100 sayılı HMK 307v.d. maddelerinde düzenlenen davadan feragat davacının talep sonucunun kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup HMK 311.m. gereğince feragat kesin hükmün hukuki sonuçlarını doğurur. HMK 309/2.m. gereğince tek taraflı bir irade beyanı olan feragat beyanının hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakatı veya Mahkemenin kararı gerekli değildir.
Bu itibarla, açıklanan gerekçe ile istem gibi davanın vâki feragat nedeni ile reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanacağı üzere;
1-)Davanın vaki feragat nedeni ile REDDİNE,
2-)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının 2/3 olan 39,53 TL harcın, peşin alınan 170,78 TL harç ve 2.474,74 TL tamamlama harcı toplam 2.645,52 TL’den mahsubu ile arta kalan 2.605,99 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-) Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-) Davalı tarafından talep edilmemekle kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-)HMK 333. m. gereğince kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; Tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi. 24/12/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸