Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/706 E. 2022/135 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/706 Esas – 2022/135

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/706 Esas
KARAR NO : 2022/135

BAŞKAN :…
KATİP : …

DAVACI :…
DAVALI :…

DAVA : Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ : 26/11/2021
KARAR TARİHİ : 02/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; Ankara …Ticaret Mahkemesi’nin 16.11.2016 tarih ve E. 2012/507, K. 2016/546 K. ve Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin E. 2011/471 sayılı birleşen dosyasında davaların kabulüne ve kararda belirtilen gündem maddeleri ile davalı … A.Ş.’nin genel kurulunu olağanüstü toplantıya çağırmak üzere davacı … ’ye yetki verildiğini, açılan ve birleşen davalarda, davacı tarafın … ve annesi …olduğunu, davacı … ’ın vefatı üzerine; mirasçıları olan … ‘nin davacı sıfatıyla davaya devam ettiğini, davacı… ‘in diğer davacı … ’in vefatı üzerine mirasçısı olarak davaya devam edenlerin, davayı takip etmediklerinden bahisle Ankara …Ticaret Mahkemesi’nin 16.11.2016 tarih ve E. 2012/507, K. 2016/546 sayılı kararının düzeltilerek onanmasını talep ettiğini, Ankara …Ticaret Mahkemesi’nin 15.11.2019 tarihli ve E. 2012/507, K. 2016/546 sayılı ek kararında; karar tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 410 ve 412. Maddesi gereğince kararın kesin olduğundan bahisle maddi hatanın düzeltilmesine yönelik talebin reddedildiğini, Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 22.09.2020 tarihli ve E. 2020/6170, K. 2020/3525 sayılı kararı ile bu kararın onandığını, Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 22.09.2020 tarihli ve E. 2020/6170, K. 2020/3525 sayılı kararı ile 09.06.2021 tarihinde … tarafından Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne kesinleşmiş kararın icrası ve Mahkeme’nin kararında açıkça belirlediği gündemle Olağanüstü Genel Kurul toplantısının ilanı için başvurulduğunu, ancak Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 15.06.2021 tarih ve E-62752911-101.05[101.05]-19447 sayılı kararı ile bu talebin Genel Kurul’a çağrı yapabileceklerin Kanunda tahdidi bir şekilde belirtildiği gerekçesiyle reddedildiğini, söz konusu kararın müvekkiline 18.11.2021 tarihinde Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne gidildiğinde öğrenildiğini ve müvekkili davacıya elden tebligat yapıldığını, Ankara …Ticaret Mahkemesi 16.11.2016 tarih ve E. 2012/507, K. 2016/546 sayılı kararı tarihinde tek başına anonim şirketin genel kurula gitmesini isteme yetkisi olmasına rağmen annesi ile birlikte dava açan, dava devam ederken annesi vefat ettiği için annesinin mirasçıları olan diğer yönetim kurulu üyeleri ile mecburi dava arkadaşı haline gelen davacının elinde kesinleşmiş mahkeme kararı olmasına karşın bu kararda kardeşleri ile birlikte yetkilendirildiğinden bahisle mahkeme kararının gereği olmasına rağmen gündem ve Olağanüstü Genel Kurul toplantısını Ankara Ticaret Sicili’nde tescil ve ilan ettiremediğini beyanla Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 15.06.2021 tarih ve E-62752911-101.05[101.05]-19447 sayılı red kararının kaldırılarak … Turizm A.Ş. Olağanüstü Genel Kurulu yapılması hususunun tescil ve ilanına karar verilmesini davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı temsilcisi sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olağanüstü genel kurul toplantısının çağrı ilanını yapmanın tescile tabi bir işlem olmadığını, bu nedenle de davacının talebinin Müdürlükleri yetkisinde olmadığını, davacı vekilinin çağrıya ilişkin ilanı mevcut ise; Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünden bağımsız olarak doğrudan Türkiye Ticaret Sicil Müdürlüğünde ilanını yayımlatmasının gerektiğini, davacı tarafın çağrı sonrasında genel kurul toplantısını yaptığında ve genel kurulda alınan kararların tescilini talep edebileceği, sözkonusu kararların tescili talebinin Müdürlükleri tarafından reddi durumunda reddi durumunda tescile tabi bir kararın doğacağını, bu aşamada davanın hukuki yararının bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
– Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabi yazısı ve ekleri
– Ankara …Ticaret Mahkemesi’nin 16.11.2016 tarih ve E. 2012/507, K. 2016/546 K. ve Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin E. 2011/471 sayılı birleşen dosyasında verilen gerekçeli kararlar.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, Olağanüstü Genel kurul toplantısına çağrı iznine ilişkin Mahkeme kararının ticaret siciline tescil ve ilanı talebinin reddine dair Ticaret Sicil Müdürlüğü işleminin itirazen iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyamıza davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünden celp edilen bilgi ve belgeler incelendiğinde; dava konusu kararın tescili ve ilanı talepli başvurunun davacı tarafından 09/06/2021 tarihli dilekçe ile yapıldığı, talebin reddine ilişkin ticaret sicil müdürlüğü kararının muteriz davacıya tebliğe çıkartılmasına rağmen 25/06/2021 tarihinde bila tebliğ iade edildiği, dosyada davacıya kararın tebliğine ilişkin tebliğ belgesi de bulunmadığından davacının işbu davayı 6102 sayılı TTK 34.m. Gereğince yasal süresinde açtığı saptanmıştır.
Diğer taraftan, dosyamıza sunulan Ankara …Ticaret Mahkemesi’nin 16.11.2016 tarih ve E. 2012/507, K. 2016/546 K. ve Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin E. 2011/471 sayılı birleşen dosyasına ait gerekçeli kararlar incelendiğinde davaların kabulüne ve kararda belirtilen gündem maddeleri ile davalı … ’nin genel kurulunu olağanüstü toplantıya çağırmak üzere davacı…’ye yetki verildiği, açılan ve birleşen davalarda, davacı tarafın … ve annesi …olduğu tartışmasızdır.
Bu bağlamda, davacı yan bahse konu kararın tek başına yaptığı başvurusuna istinaden kararın tescili ve ilanı işlemlerinin yapılması talebi reddeden davalı ticaret sicil müdürlüğü işleminin yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu ileri sürmekte olup konu ile ilgili mevzuat düzenlemelerinin irdelenmesi gerekmektedir.
Bilindiği üzere; 6102 sayılı TTK’nın 32. Maddesine göre; ” (1) Sicil müdürü tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını incelemekle yükümlüdür.
(2) Tüzel kişilerin tescilinde, özellikle şirket sözleşmesinin, emredici hükümlere aykırı olup olmadığı ve söz konusu sözleşmenin kanunun bulunmasını zorunluluk olarak öngördüğü hükümleri içerip içermediği incelenir.
(3) Tescil edilecek hususların gerçeği tam olarak yansıtmaları, üçüncü kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelik taşımamaları ve kamu düzenine aykırı olmamaları şarttır.
(4) Çözümü bir mahkeme kararına bağlı bulunan veya sicil müdürü tarafından kesin olarak tescilinde duraksanan hususlar, ilgililerin istemi üzerine geçici olarak tescil olunur. Ancak, ilgililer üç ay içinde mahkemeye başvurduklarını veya aralarında anlaştıklarını ispat etmezlerse geçici tescil resen silinir. Mahkemeye başvurulduğu takdirde kesinleşmiş olan hükmün sonucuna göre işlem yapılır.”
6102 sayılı TTK’nın “İtiraz” başlıklı 34. maddesinde; “İlgililerin, tescil, değişiklik veya silinme istemleri ile ilgili olarak, sicil müdürlüğünce verilecek kararlara karşı, tebliğlerinden itibaren 8 gün içinde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile itiraz edebilecekleri, bu itirazın mahkemece dosya üzerinden incelenerek karara bağlanacağı, ancak, sicil müdürünün kararının, üçüncü kişilerin sicilde kayıtlı bulunan hususlara ilişkin menfaatlerine aykırı olduğu takdirde, itiraz edenle üçüncü kişinin de dinleneceği, bunlar mahkemeye gelmezlerse dosya üzerinden karar verileceği” hükme bağlanmıştır.
Konu ile ilgili olarak Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Yönetmeliği’nin 34. maddesinde; ” Müdür ve müdür yardımcıları ile tescile yetkili personel tescil için aranan kanuni şartların varolup olmadığını aşağıdaki hususları da dikkate alarak inceler:
A) Tescili istenen olgunun kanuni olarak sicile kaydı ve gerekli bir olgu olup olmadığı….” düzenlemesine yer verilmiştir.
Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Yönetmeliği’nin 39. maddesinde; “İlgililer; tescil, değişiklik veya silinme istemleri ile ilgili olarak müdürlükçe verilecek kararlara karşı, tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde sicilin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile itiraz edebilir. Mahkeme dosya üzerinde yapacağı inceleme sonucunda tescilin gerekli bulunduğu sonucuna varırsa tescilin yapılmasını müdürlüğe emreder, aksi takdirde tescil istemini reddeder.”
Bu bilgiler ve yasal düzenlemeler çerçevesinde somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı tarafından 6762 sayılı mülga TTK’nın 366 ve 367.m. Genel kurul toplantısına çağrı izni verilmesi konusundaki kararın tescil ve ilanı talebinin reddine ilişkin itirazen kaldırılması talep edilmiş ise de; sözkonusu talebin yukarıda değinilen Mahkeme kararları ve mevzuat hükümleri çerçevesinde kanunen davalı ticaret sicil müdürlüğünün re’sen tescil etmekle yükümlü olduğu bir karar niteliğinde olmadığı, davacının davalı Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvururak sözkonusu tescil ve ilanın kendi görev alanlarında bulunmadığı halde davalının tescil ve ilan işlemini yapmasını talep etmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, davacının gerekli ilan giderlerini karşılayarak Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde Olağanüstü genel kurul toplantı çağrısını bizzat yayımlatmakla yükümlü olduğu, bu durumda davacının hukuki yarara ilişkin dava şartı bulunmadığı halde dava açtığı anlaşılmakla; davanın HMK’nun 114/1.h m. delaleti ile 115/2.m. gereğince usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 sayılı HMK’nın 114/1-h.m. delaleti ile 115/2.m. gereğince hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE ,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı nispi 80,70-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan gider bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

5-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair; davacı asilin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/03/2022

Başkan …
e-imza

Katip…
e-imza