Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/660 E. 2022/805 K. 21.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/660 Esas – 2022/805
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2021/660 Esas
KARAR NO : 2022/805

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2021
KARAR TARİHİ : 21/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 09.11.2021 tarihli dava dilekçesinde özetle, davalı aleyhine, davacının ödemiş olduğu Özel Tüketim Vergisi’nin davalı firmaya rücu edilmesi için … E. sayılı takip dosyası kapsamında ilamsız İcra yoluyla takip başlatılmış olup, davalı-borçlu firmaca takibe itiraz edildiğini, …Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/471 E. 2021/18 K. sayılı dosyası kapsamında mezkur itirazın iptali istemiyle açılan davada, yetkili icra dairesinde takip yapılmadığından davanın usulden reddedildiğini, …Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/471 E. 2021/18 K. sayılı usulden ret kararının usule ve yasaya aykırı olması sebebiyle İstinaf kanun yoluna başvurulduğunu, … K. sayılı ilamı ile İstinafa başvurulduğunu, başvurunun esastan reddine kesin olarak karar verildiğini, davacının daha sonra davalı borçlu aleyhine, davacının haksız bir şekilde ödemiş olduğu Özel Tüketim Vergisi’nin davalı firmaya rücu edilmesi için yasal süresi içinde yetkisizlik ile icra dosyasının …4. Icra Müdürlüğü’nden …Nöb. İcra Müdürlüğüne tevzi edildiğini ve …22. İcra Müdürlüğü’nün 2021/10300 E. sayılı numarayı aldığını, …22. İcra Müdürlüğü’nün 2021/10300 E. sayılı takip dosyası kapsamında, ilamsız icra yoluyla yeniden ödeme emri gönderildiğini, firmaca takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, firmaca söz konusu takibe haksız ve kötü niyetli bir şekilde itiraz edilerek takibin durmasına sebebiyet verildiğinden davayı açma gereğinin hâsıl olduğunu, davacı ile davalı arasında, … Yevmiye Numaralı araç satış sözleşmesi yapıldığını, sözleşmede, dayanak noktası 076223 seri numaralı fatura olan 06 AY 2222 plaka iken 20 BEY 70 plakaya kaydedilen WAUZZZ74659D022844 şasi numaralı, 2010 Model AUDİ O7 3.0 TDİ SLİNE model aracın müvekkilce davalı yandan satın alınmasını konu edindiğini, davacının aracı ikinci el olarak satın aldığını, konu uyuşmazlığın Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından araca yansıtılmış olan Özel Tüketim Vergisi’nin davalı-borçlu mükellefçe ödenmemesi üzerine, aracı ikinci el olarak satın alan davacının tahsil edilmesinden kaynaklı, ilgili Özel Tüketim Vergisi tutarının gerçek yükümlü mükellef ya da halefi olan davalı-borçlu yana rücu edilmesinden kaynaklı alacak taleplerini içeren …22. İcra Müdürlüğü’nün 2021/10300 E. sayılı dosyasına davalı-borçlu firmaca yapılan haksız ve kötü niyetli itirazdan kaynaklandığını, davalı firmanın davacı tarafından ödenen ÖTV sebebiyle sebepsiz zenginleştiğini, uyuşmazlık konusu aracın müvekkili tarafından satın alınmasından sonra ilgili araca Özel Tüketim Vergisi’nin ödenmemiş olmasından bahisle 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ve ilgili diğer yönetmelikler gereğince araç üzerine tedbir konularak araca el konulduğunu, davacı firmanın da araç üzerine konulan tedbirin kaldırılması için 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na eklenen geçici 10. maddenin uygulanmasına yönelik düzenlenen “5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa Göre Gümrük Vergilerinin Eksik Ödenmesi Nedeniyle El Konulan Kara Taşıtlarının Sahiplerine İadesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” kapsamında ödenmesi gereken tutar olarak hesaplanan ilgili aracın özel tüketim vergisinin %25’ine denk gelen 28.548,00 TL’ik tutarı 27.09.2017 tarihinde alıcısı Ahl Gümrük Saymanlık Müdürlüğü olan hesaba ödendiğini, bunun üzerine davacı firmaca T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Yeşilköy Gümrük Müdürlüğü’ne 15.05.2017 tarihinde 24993831 kayıt sayılı verlilen dilekçe ile 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na eklenen geçici 10. maddenin uygulanmasına yönelik düzenlenen “5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa Göre Gümrük Vergilerinin Eksik Ödenmesi Nedeniyle El Konulan Kara Taşıtlarının Sahiplerine İadesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” kapsamında işlem tesis edilerek, aracın davacı firmaya iade edilmesinin talep edildiğini, araç üzerinde tedbir şerhi konulmasına karar veren … İş sayılı kararı tesis ederek araç üzerindeki tedbir şerhini kaldırtıldığını, aracı ikinci el olarak satın alan davacının firmanın ilgili Özel Tüketim Vergisi tutarından sorumlu olmaması, bu bedeli ödemekle yükümlü olan davalı mükellefin bahse konu tutar ödenmişçesine bir bedelle aracın davacı firmaya devredilerek satım sözleşmesine konu aracı ayıplı bir şekilde davacıya devrettiğini; bahse konu ayıbın yani Özel Tüketim Vergisi’nin davacı firmadan tahsil edilmesi neticesinde hakkaniyete aykırı bir vakıanın meydana geldiği, bu nedenle davalı-borçlu firma nezdinde sebepsiz zenginleşme vukuu bulduğu ve bu sebeple davacı firmalarının ilgili tutar oranında zararının doğduğu ve bu zarara ilişkin davalı mükellef firmaya rücu haklarının mevcut olduğunun ortada olduğunu, davacı firmaca yükümlü olmadığı halde ödemek durumunda kalınan ilgili Özel Tüketim Vergisi tutarının davalı mükelleften tahsili için …… E. sayılı takip dosyası kapsamında ilamsız takip başlatılmış olup davalı firmaca şöz konusu İcra takibine haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli bir şekilde itiraz edildiğini; akabinde yetkisizlik üzerine gelen dosya …… E. sayılı dosyaya tekraren davalı firmaca söz konusu icra takibine haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli bir şekilde itiraz edildiğini, Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun eklerinde belirtilen (II) sayılı listede de binek otomobilleri ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlardan motor silindir hacmi 2000 santimetreküpün üzerinde olan araçların (1I) sayılı listenin kapsamı dahilinde olduğu belirtildiğini, bu anlamda uyuşmazlık konusu aracın silindir hacminin 3000 santimetreküp olduğu düşünüldüğünde ilgili aracın özel tüketim vergisinin ödenmesinden, yukarıda belirttikleri kanun maddesinin 3. fıkrası uyarınca davacı firma ile davalı firmanın müteselsilen oldukları ve bu bedeli ödemek zorunda kalan davacı firmanın davalı firmaya rücu hakkına sahip olduğu açıkça ortada olduğunu, davalı gerçek dışı ve borcu ödememek adına kötü niyetli olan bu itirazlarının kabulünün mümkün olmadığını, davalının davacıya olan borcunu ödemediği halde takip borcuna kötüniyetle itiraz ettiğini bildirmiş, davalı Yazıhanlar İnş. Taah. Tic. San. Ltd. Şti. adına kayıtlı motorlu araçların ve taşınmazların üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için teminatsız olarak üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, davanın kabulü ile alacaklarının ilk takip tarihi olan 26.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faiziyle ile birlikte tahsili için davalının icra dosyasındaki kötüniyetli itirazının iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına çarptırılmasına, masrafların ve ücreti vekâletin davalıya tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili 23.11.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle, davacının dilekçesinde davalının aracı ayıplı şekilde devrettiğinin ileri sürüldüğünü, davalı şirket ile davacı arasındaki araç satış sözleşmesinin 15.03.2013 tarihinde Kadıköy Noterliğinde yapıldığını ve aracın alıcı firmaya teslim edildiğini, araca 2015 tarihinde 5607 sayılı yasaya aykırılıktan dolayı tedbir konulduğunu, davacıya ait icra ödeme emrinin ise davalı şirkete iki yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra 13.09.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, TBK. 231. maddesine göre “satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.” denildiğini, alacağı talep etmek için yasada öngörülen zamanaşımı süresinin dolduğunu, dava konusu aracın 15.03.2013 tarihinde davacı şirkete satıldığını, söz konusu araca 2015 yılında 5607 sayılı Yasaya aykırılık nedeniyle tedbir konulduğunu, davacının araca tedbir konulduktan sonra ayıplı ifayı gerekçe göstererek araç satış sözleşmesinden dönme hakkı kullanmadığını, dolayısıyla da ifayı kabul ettiğini ve aracı kullanmaya devam ettiğini, araç elinden çıktığı yana müsadere kararı alındığı zamanda görev kusurlarından ötürü Gümrük bakanlığına yâda İçişleri Bakanlığı’na dava açıp zararını karşılama imkânı bulunmadığını, satışta davalıya izafe edilecek bir kusur da bulunmadığını, davalı şirketin söz konusu aracı yetkili ithalatçı firmadan satın aldığını, firmadan aldığı belgeleri …Trafik Sicil Müdürlüğü’ne vererek aracı tescil ettirdiğini eğer bir kusur varsa bu kusur aracın yasal olmayan şekilde ithaline izin veren Gümrük Ticaret Bakanlığı ve trafiğe tescilini yapan birimin bağlı olduğu İçişleri Bakanlığına ait olduğunu, bu nedenle aracın kaçak olarak yurda sokulduğunu 2015 yılında öğrenmesine rağmen sözleşmeyi feshetmeyerek 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 10. maddeden yararlanıp aracın mülkiyetini devralan davacının davalıya karşı dava açma hakkı bulunmadığını, davacının 5607 sayılı Yasanın ek geçici 10. maddesinin tanıdığı imkanlardan yararlanmak için Yasanın öngördüğü ödemeyi yapmasının satış sözleşmesi ile bir nedensellik ilişkisi bulunmadığını, ifayı kabul eden davacının satış sözleşmesi ile nedensellik bağı bulunmayan bir ödemeye dayanarak davalıya rücu etmesinin hukuken mümkün olmadığını, alacaklının davasına dayanak olarak gösterdiği Özel Tüketim Vergisi Kanununun 13.maddesinin 3. fıkrasında kastedilen mükellefin de aracı ithal eden kişi olduğunu, bu maddeye göre davacının hiçbir kusuru olmayan davalıya değil ithalatçıya ve diğer kusuru olan kamu tüzel kişilerine dava açma hakkı bulunduğunu, kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacağın muayyen ve likit olması gerektiğini, hukuki ihtilaf mevcut olduğunu, kötüniyet tazminatına hükmolunabilmesi için İcra Yasasının öngörmüş olduğu muayyen bir alacağın söz konusu olmadığını, zamanaşımı def’i ve diğer savunmaları dikkate alınarak haksız ve dayanaksız davanın reddine, davacının takibe verilen tutarın % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesine ve davacıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, “Davacı tarafından davalıdan satın alınan 2. el aracın Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından araca yansıtılan Özel Tüketim Vergisi davalı tarafından ödenmesi gerektiği halde davacı tarafından ödendiği iddiasına dayalı vergi tutarı yönünden başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve inkar tazminatı” istemine ilişkindir.
Talep, cevap, … Müdürlüğü’nün 2021/10300 Esas sayılı icra takip dosyası, …… Esas sayılı icra takip dosyası, …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2… Karar sayılı ilamı, … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, …. yevmiye numaralı işlem evrakı ile davacının davalıdan satın aldığı … plakalı araç üzerinde özel tüketim vergisinin ödenememesinden kaynaklı tedbir bulunduğu ve davacının söz konusu tedbirin kaldırılması için 27/09/2017 tarihinde 28.548,00 TL’yi AHL Gümrük Saymanlık Müdürlüğüne ödediği dosyaya sunulan makbuz sureti ile anlaşılmış olup, sonrasında… D.İş sayılı kararı ile 13/11/2017 tarihinde araç üzerindeki tedbirin kaldırıldığı tespit edilmiştir.
Aracın özel tüketim vergisinin ödenmemesi nedeni ile üzerine konulan tedbirin davacı tarafından bedeli ödenmek suretiyle kaldırılması nedeni ile davalının yükümlülüğünde olan bu durumun davalı lehine sebepsiz zenginleşmeye neden olduğu ciheti ile haklı davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-Davacı tarafından davalı aleyhine … Esas sayılı takip dosyası üzerinden yapılan takibe davalının vaki itirazının iptali ile takibin 28.548,00 TL asıl alacak üzerinden takip takibindeki koşullar ile devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 5.709,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.950,11 TL harçtan peşin alınan 487,53 TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 1.462,58 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanıp takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 59,30 TL Başvurma harcı, 483,53 TL Peşin harç, 8,50 TL Vekalet harcı, 119,1‬0 TL posta ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 670,43‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. Maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Kullanılmayan gider avansı var ise hükmün kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararı tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde …Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
21/10/2022