Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/631 E. 2022/79 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/631 Esas – 2022/79
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/631 Esas
KARAR NO : 2022/79
HAKİM : …..
KATİP :….
DAVACI :….
DAVALI :…..
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2021
KARAR TARİHİ : 10/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı …. arasında 01.06.2011 ila 28.02.2020 tarihleri arasından birden fazla hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında müvekkil şirket sözleşme süresince davalıya ait yerlerde malzemeli ve ekipmanlı temizlik hizmeti verdiğini, davalı da müvekkil şirketin verdiği hizmetler nedeniyle ihale bedelini müvekkil şirkete ödemesi kararlaştırıldığını, bu kapsamda davalı tarafından bir kısım ödemelerin eksik yapıldığını, yapılan hizmet sözleşmeleri nedeniyle müvekkil şirket, “sözleşme pulu” adı altında sözleşme imzasından önce damga vergisi ödendiğini, daha sonra sözleşmeler dolayısıyla müvekkil şirketin hakedişleri ödenirken davalı tarafından hakedişlerden ikinci kez damga vergisi kesildiğini, Davalı kamu kurumunun kamu gücünü kullanarak müvekkil şirketten yaptığı tahsil hukuka aykırıdır. Bu nedenle fazladan ödenen damga vergilerinin tarafımıza iadesi gerektiğini, fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak üzere şimdilik; 10.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Dosya kapsamına davalı tarafından sunulan cevap dilekçesi mevcut bulunmamaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyamızda öncelikle Mahkememizin davaya bakmaya görevli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu bağlamda, bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 3. maddesi hükmüne göre bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.
Ticari davalar ise; aynı Kanunun 4/1 maddesinde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın söz konusu düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Bu bağlamda, ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Nispi ticari davalar ise; her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre; bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Üçüncü grup ticari davalar ise; yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır.
Bu düzenlemeler çerçevesinde, dosyamız davacısı tüzel kişi tacir ise de; davalı … Genel Müdürlüğü’nün tacir sıfatı mevcut değildir. … Genel Müdürlüğü 5441 sayılı … Kuruluşu Hakkında Kanunun 1. Maddesi gereğince Ankara’da Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı tüzel kişiliği haiz bir kuruluştur. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere davalı … Genel Müdürlüğü’nün iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere kurulmuş olmadığı ve tacir sıfatı bulunmadığı açıktır. Nitekim davamıza emsal nitelikte Yargıtay …..H.D. Başkanlığı’nın 14/04/2014 tarih, 2014/3300E.-2924K. Sayılı ilamında … Genel Müdürlüğü’nün tacir sıfatının bulunmadığı açıkça belirtilmiştir.
Bu açıklamalar ve yerleşik içtihatlar ışığında; dosyamızda davalının tacir olmadığı sabit olmakla ve uyuşmazlığın da 6102 sayılı TTK’nın 4/2 maddesinin a-f bentlerinde belirtilen hususlara ilişkin olmadığı anlaşılmakla; davaya bakmaya Mahkememizin değil; Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu kanaatine varılmış olup açıklanan gerekçelerle Mahkememiz yönünden HMK 114/1- m. delaleti ile 115/2.m. gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115. m. gereğince dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20.m. gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde bulunulması halinde dosyanın davaya bakmaya görevli Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının davacıya ihtarına, (ihtarat yapıldı)
3-Yargılama giderlerinin davaya bakmaya görevli Mahkeme tarafından değerlendirilmesine, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde HMK 331/2.m. gereğince talep halinde yargılama giderlerinin Mahkememiz tarafından karara bağlanmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.10/02/2022

Katip …..
e-imza

Hakim ….
e-imza