Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/617 E. 2022/269 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/617 Esas – 2022/269
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/617 Esas
KARAR NO : 2022/269

HAKİM …
KATİP : ….

DAVACI :….
DAVALI : …

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2016
KARAR TARİHİ : 05/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili Müvekkilinin 12/04/2015 tarihinde davalı … tarafından kullanılan aracın kazaya sebebiyet vermesi sebebiyle yaralandığını, ayağında kırık ve omur iliğinde zedelenme meydana geldiğini, halen ağrılarının devam etmekte ve omur ilik zedelenmesinden ötürü korse kullanmak zorunda kaldığını, iş gücü kaybına uğradığını, davalılardan Fevzi aleyhine… …Ceza Mahkemesi: 2015/566 Esas 2016/93 karar sayılı dosyadan taksirle yaralamaya sebebiyet vermek suçundan dava açılmış ve mahkumiyetle sonuçlandığını, müvekkilinin düğününe tekerlekli sandalyede ayağı alçıda ve beli korseli olarak katılmak zorunda kaldığını, davalı Fevzi ve ya herhangi bir yakını tarafından ne hastanede ne de daha sonrasında herhangi bir ziyaret etmediği gibi , özür dahi dilemediğini, Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasını yapan sigorta şirketi Trafik kazası sonrasında zarar gören 3. Şahısların gördüğü maddi zararları limitleri dahilinde karşılamak zorunda kaldığını, bu sebeple maddi tazminat yönünden sigorta şirketini sigorta limiti dahilinde dava edildiğini,belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 50.000,00TL manevi tazminatın davalılardan …’TAN alınarak davacıya verilmesini; fazlaya ve ıslaha ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 5.000,00TL maddi tazminatın (sigorta şirketi sigorta limiti ile sınırlı kalmak kaydıyla) sigorta şirketinin dava tarihi itibariyle, davalı …’IN 12.04.2015 tarihinden itibaren faizi ile birlikte, her iki davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili, kaza sonucu ortaya çıkan zararın oldukça büyük bir kısmına davalı kendi kusuru ile sebep olduğunu ceza davasında taraf olan …’e husumet yöneltilmediğini, Davanın yakın zamanda düğünü olduğu hususunda fiil ile zarar arasında illiyet bağı bulunmamakta olduğunu, talep edilen manevi tazminat talebinin hukuki ölçütler dikkate alındığında fahiş olduğunu, davacı taraf ile uzlaşma amaçlı iletişim kurulmaya çalışılsa da makul olmayan talepler nedeniyle uzlaşma sağlanamadığını, iş gücü kaybı hususunda dikkate alınması gereken hususların mevcut olduğunu, ……Ceza Mahkemesi’nin 2015/566 esas sayılı dosyasının henüz Yargıtay’da olup mahkumiyetin kesinleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, dava dilekçesinde araç plakası dahi belirtilmemiş olduğu için kaza yapan aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olup olmadığının sorgulanamadığını, müvekkil şirket nezdinde akdedilmiş herhangi bir poliçesi bulunamamış, müvekkili şirket ile ilgisi tespit edilemediğini, dosyada taraflarınca incelenmiş olup kaza tespit tutanağı sunulmadığı görülmüş defalarca kaza tespit tutanağının iletilmesi veya plakanın bildirilmesi istenmişse de taraflarına gönderilmediğini, davacı tarafın kazaya karışan aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olan araç olduğunu ispat etmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, dava konusu kazaya aracın plakası tespit edildikten sonra tramer kayıtlarına bakılarak Sigortalı olduğu şirketin belirlenmesini talep ettiklerini, davacı tarafa, kaza tarihinin de açıklatılmasını talep ettiklerini, davacı tarafından müracaat şartının yerine getirilmediğini, davacının dava dilekçesini açıklatılmasını ve açıklama yapılıncaya kadar ve davacı delillerinin taraflarına tebliğine ve tebliğ edilinceye kadar cevap haklarının saklı tutulmasını, kazaya karışan aracın tramer kayıtlarından sorumlu Sigorta Şirketinin tespit edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı sigorta şirketince sigortalanan aracın davacıya çarpması sonucu oluşan kazada yaralanan davacının aracın sigorta şirketine ve sürücüsüne karşı açtığı maddi tazminat ile aracın sürücüsüne karşı açtığı manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Davanın açıldığı …1.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 29/09/2021 tarih 2016/194 esas 2021/482 karar sayılı kararı ile …’nın 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararı gereğince…Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin…ilinin mülki sınırları (… … Ağır Ceza Mahkemesi Yargı Çevresi hariç) olarak belirlendiğinden dava dosyasının ve yetkili Mahkeme olarak Mahkememize devir kararı verildiği belirtilerek gönderildiği gönderilmiş ise de; söz konusu karar usul ve yasaya aykırı olarak verilmiş olup davaya bakmaya mahkememiz değil devir kararını veren mahkeme görevlidir.
Zira; devir kararına dayanak … Genel Kurulunun 08/07/2021 tarihli ve 31535 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan anılan kararı incelendiğinde; söz konusu karar ile yargı çevresi belirlenen…Asliye Ticaret Mahkemesi ile kararda belirtilen diğer Asliye Ticaret Mahkemeleri yönünden kararın 01/09/2021 tarihinde yürürlüğe gireceği açıkça kararlaştırılmıştır. İşbu dosyamızda davanın açıldığı 25/04/2016 tarihinden sonra … Genel Kurulu kararının verildiği tartışmasızdır. Bahse konu karar içeriğinde ticari nitelikteki uyuşmazlıklarda davaya bakmakta olan ve ticari davalar yönünden kararda belirtilen mülki sınırlar dikkate alındığında Mahkememiz yargı çevresi içerisinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin kararın yürürlük tarihinden sonra bakmakta oldukları davaları devir kararı vererek Asliye Ticaret Mahkemelerine göndermelerine ilişkin bir karara yer verilmediği anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan konu ile ilgili olarak 1982 Anayasası’nın “Kanuni hakim güvencesi” başlıklı 37. maddesinde “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” ilkesine yer verilerek görev ve kesin yetki kurallarının gücü, tabii hakim ilkesi olarak ifade edilen evrensel bir ilkenin anayasa hükmü haline getirilmesi suretiyle ortaya konmuştur. Bu bağlamda belirtilmelidir ki, yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce, yürürlükte bulunan yasalar aracılığıyla görevi, yetkisi ve işleyişi (yani izleyeceği yargılama usulü) belirlenmiş olan mahkemenin hakimine tabii hakim, bunu öngören ilkeye de tabii hakim ilkesi denir (Tanrıver, S.: Tabii Hakim İlkesi ve Medeni Yargı, TBB Dergisi, 2013, S.104, s.12; Bilge, N.: Son Anayasa Değişikliğine Göre Tabii Hakim ve Savcı Teminatı, Prof. Dr. Hüseyin Cahit Oğuzoğlu’na Armağan, … 1972, s.574).
Dava açmanın maddi hukuk ve yargılama hukuku bakımından birtakım sonuçları vardır. Dava açmanın yargılama hukukuna ilişkin en önemli sonuçlarından biri davanın açılması anında görevli ve yetkili olan mahkemenin artık sabit hale gelmesidir (perpetuatio fori). Bu ilkeye göre sonradan ortaya çıkan değişiklikler görevi ve yetkiyi etkilemez. Bu çerçevede ortaya çıkan ikinci önemli sonuç da mahkemenin davayı inceleme zorunluluğunun doğmasıdır. Nitekim yasa değişikliklerinde dahi ayrı ve açık bir geçiş hükmü yoksa mahkemeler görevsizlik kararı vererek ellerinde derdest bulunan dosyaları yeni kurulan mahkemeye gönderemezler; bunlara bakıp sonuçlandırmak zorundadırlar. (… Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlı’ğının 17/11/2021 tarih 2021/1939 esas 2021/1732 karar sayılı ilamı )
Bu nedenlerle, … Genel Kurulunun söz konusu kararı -karar içeriğinde derdest ticari davalarda da belirlenen yargı çevresi dikkate alınarak uygulanacağı yönünde bir açıklık bulunmamakla- ancak kararın yürürlük tarihinden sonraki davalarda uygulama olanağına sahip olduğundan, ……Hukuk Mahkemesi davaya bakmaya görevli ve yetkilidir. Aksi yönde kabul ile verilen Mahkememize yönelik devir kararı, … Genel Kurulunun karara dayanak kabul edilen bahse konu kararına aykırı olduğu gibi değinilen Anayasal ilke ile yerleşik içtihatlar dikkate alındığında da açıkça hukuki dayanaktan yoksundur. Açıklanan gerekçelerle; görevsizlik kararı niteliğinde hukuki sonuç doğuran hukuka aykırı nitelikteki devir kararına karşı Mahkememizce aşağıdaki şekilde, karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115. m. gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20.m. gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde bulunulması halinde dosyanın davaya bakmaya görevli… …Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının davacıya ihtarına, (ihtarat yapıldı)
3-Yargılama giderlerinin davaya bakmaya görevli Mahkeme tarafından değerlendirilmesine, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde HMK 331/2.m. gereğince talep halinde yargılama giderlerinin Mahkememiz tarafından karara bağlanmasına,
4-Mahkememiz kararı kesinleştiğinde davaya görevli Mahkemenin merci tayini yoluyla belirlenmesi için dava dosyasının…BAM …H.D. Başkanlığı’na gönderilmesine,
Dair; Davacı vekilinin ve davalı Fevzi vekilinin yüzüne karşı davalı sigorta şirketi vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile…Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/04/2022

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.