Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/567 E. 2022/532 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.

4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/567 Esas
KARAR NO : 2022/532

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – … …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2021
KARAR TARİHİ : 21/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, taraflar arasında yapılan satım sözleşmesine istinaden mallar kargo aracılığıyla davalıya gönderilip teslim edildiğini, davacının yükümlülüklerini yerine getirdiği halde davalı tarafın ücretini ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla … 7. İcra Müdürlüğünün 2020/5708 E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının itirazı ile takibindurduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı, … Polatlı’da Oto Ekspertiz işyeri olduğunu, 2017 yılında Davacı…San. Ürünleri Tic. Ltd. Şti.’nin Polatlı satış temsilcisinin satış yapmak için geldiğinde boya ölçüm cihazı aldığını, kredi kartı ile çekim yaptığını, 10-15 gün sonra tekrar uğradığında araç motor parlatıcı ve motor temizleme spreyi aldığını, fiyatını hatırlamadığını, kredi kartı ile ödeme yapmak istediğinde elden uğrar alırım dediğini, 40 gün içinde iki sefer uğradığını ve elden ödeme yaptığını ve borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE :
Dava; satım sözleşmesinden kaynaklanan ve cari hesap ilişkisinden doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen müzekkere cevabına göre davalının tacir olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevli mahkeme olduğu tespit edilerek dava dosyasının esasının incelenmesine geçilmiştir.
… 7. İcra Müdürlüğü’nün 2020/5708 E. sayılı dosyasının incelenmesinden davacı tarafından davalı aleyhine cari hesap alacağından kaynaklanan alacağına istinaden 1268,43 TL asıl alacağın, 557,66 TL geçmiş gün faizi olmak üzere toplam 1826,09 TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi yapıldığı, davalıya ödeme emrinin21.11.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 24.11.2020 tarihinde borcun bulunmadığından bahisle itiraz edildiği, itirazın ve iş bu itirazın iptali davasının süresinde olduğu, tespit edilmiştir.
Taraflarca bildirilen deliller toplandıktan sonra mali kayıtlar üzerinde inceleme yapılmasına mahkememizce karar verilmiş olup, davacı defterleri bakımından talimat yoluyla alınan 25.06.2019 tarihli bilirkişi raporu ile, davalı defterleri için ise mahkememizce tayin edilen bilirkişi tarafından hazırlanan 25.02.2022 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinden; Davalı …’ın davacı…San. Ürünleri Tic. Ltd. Şti.’nden 2017 yılında 3 fatura karşılığında toplam 3.528,90 TL tutarında ve 635,20 TL KDV ile birlikte toplam4.164,10 TL ticari mal aldığı, Davalı …’ın satın aldığı ticari mallar için kredi kartı ve elden nakit ödemeyle birlikte toplam 3.521,00 TL ödediği, Davalı …’ın satın aldığı ticari malları ödemediğinden 529,94 TL vade farkı ve 95,39 TL KDV ile birlikte toplam 625,33 TL 2 adet vade farkı faturası düzenlendiği bildirilmiştir.
Dosyanın yapılan incelemesinde, taraflar arasında satım sözleşmesi ilişkisinin bulunduğu, davacı yanca bu sözleşmeyi konu alan 3 ayrı faturadan ve 2 ayrı vade farkı alacağına dair fatura alacağından kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe davalının itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının açıldığı, davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve satımdan kaynaklı 3 adet faturadan kaynaklı 3.528,90 TL tutarlı KDV dahil 4164,10 TL tutarında mal satışının davalıya yapıldığı, kargo şirketinden gelen müzekkere cevabına göre de malların davalıya teslim edildiği ve davalının teslim edilen mallarla ilgili olarak toplam 3.521,00 TL yi davalıya ödediği, bu doğrultuda satıma konu mallarla ilgili olarak davalının davacıya 643,10 TL tutarında borcunun bulunduğu görülmektedir. Ayrıca, Asıl alacak kalemleri içinde gösterilen 20/09/2017 ve 17/07/2019 tarihli 529,94 TL vade farkı ve 95,39 TL KDV ile birlikte toplam 625,33 TL tutarlı 2 adet vade farkı faturası da takibe konu yapıldığı tespit edilmiştir.
Bu sebeple, öncelikle eldeki dava dosyasında ve dayanak takipte davacının davalıdan vade farkı alacağı talep edip edemeyeceğinin, edecekse bu alacağın asıl alacak mı yoksa asıl alacağa bağlı bir feri alacak mı olduğunun belirlenmesi gereklidir.
Yargıtay 19. Hukuk dairesinin istikrarlı kararlarına göre; Vade farkı istenebilmesi için taraflar arasında bu konuda yazılı bir sözleşme bulunması veya teamül halini almış fiili bir uygulamanın mevcut olması gerekir.(Emsal karar, Yargıtay 19. HD., 25/10/2017 tarihli, 2016/13496 Esas, 2017/7273 K. sayılı kararı, Yargıtay 19. HD., 26/01/2017 tarihli, 2016/17163 Esas, 2017/518 K. sayılı kararı,)
Somut olayda; Davacı tarafça takibe dayanak vade farkı bedeli açıklamalı fatura düzenlenmişse de taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığından, taraflar arasında vade farkı bedelinin istenmesi konusunda teamül halini almış fiili bir uygulamanın mevcut olup olmadığı hususunda, alınan bilirkişi raporu dikkate alındığında, taraflar arasında böyle bir teamülün bulunmadığı tespit edilmiştir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulaması, az yukarıda zikredilen emsal kararlar ve 24.12.2003 tarih 2001/1-2003/1 esas ve karar sayılı karar uyarınca da faturada vade farkı talep edileceği ibaresinin tek başına vade farkı alacağı doğurmayacağı belirtilmiş olduğundan ve ayrıca taraflar arasında vade farkı bedelinin istenmesi konusunda teamül halini almış fiili bir uygulamanın mevcut olmadığı tespit edildiğinden davacının talep ve dava dava konusu olan 625,33 TL vade farkı alacağı talebinin haksız olduğu anlaşılmış, bu kalemler yönünden davanın reddine karar verilerek neticede ödenmeyen 643,10 TL asıl alacak yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, Öte yandan davacının takipten önce davalıyı temerrüde düşürdüğüne dair bir tespit yapılmadığından ve bu konuda delil sunulmadığından davalı bakımından temerrütün takip tarihi itibariyle gerçekleştiği anlaşılmış ve takip dosyasında ve işbu dava dosyasında talep edilen işlemiş faiz alacağının da reddine karar vermek gerekmiş, ayrıca kabul edilen kısım yönünden alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına da karar verilerek neticede davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine … 7.İcra Müdürlüğünün 2020/5708 esas sayılı takip dosyası üzerinden yapılan takibe davalının vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 643,10-TL asıl alacak yönünden takip talebindeki koşullarla devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Hükmü olunan alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 128,62-TL icra-inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 43,93 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın düşümü ile fazla alınan 15,36 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
4-Peşin ve başvuru harcı ile vekalet harcı olarak alınan 127,10 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacının dosya, pul, davetiye, yazışma ve bilirkişi ücreti olarak sarf ettiği 964,90 TL’nin haklılık oranına göre hesaplanan 339,81 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-A.A.Ü.T.nin 13/2 maddesi uyarınca belirlenen 643,10 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/06/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza