Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/551 E. 2022/447 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/551 Esas
KARAR NO : 2022/447

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2021
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili dilekçesinde özetle; -Davacı müvekkil şirket, iç mimarlık tasarım hizmeti verdiğini, davalı şirket, siparişe göre mozaik vs yapı malzemeleri üretimi yapan bir firma olduğunu, davalı ile müvekkil arasında eser sözleşmesi gereği, malzeme üretim ve temini konusunda görüşmeler yapıldığını, müvekkil şirkete 11.316 adet beyaz, 520 adet gül kurusu ve 2050 adet yeşil renk olmak üzere toplamda 13.886 adet 10×10 El yapımı Hexagon malzemenin üretilerek temini konusunda 18.02.2021 tarihinde fiyat teklifi verildiğini, davalı şirket tarafından müvekkile gönderilen 18.02.2021 tarihli fiyat teklifinde, malzemelerin teslimat süresinin 15 gün olduğu belirtildiğini, bu fiyat teklifinin onaylanarak sözleşmenin kurulduğunu, eser sözleşmesine istinaden, müvekkil şirket tarafından davalı Destone hesabına 28.000-TL iş avansı gönderildiğini, müvekkilin sipariş etmiş olduğu malzeme boyutu 10×10 şeklinde iken, davalı şirket tarafından müvekkile 11×13 şeklinde, bir kısmı kırık, bir kısmı defolu ve hasarlı olarak bir miktar malzeme gönderildiğini, yüklenici, müvekkile karşı anlaşmaya göre üretim ve temin sorumluluğunu yerine getirmeyerek ayıplı mal teslim etmiş olmasına rağmen, kabul edilmeyen fiyat teklifine istinaden fiyat farkı çıkartıldığını, fiyat farkına ilişkin 29.212,08-TL tutarında fatura düzenlendiğini, müvekkil tarafından iade faturası düzenlendiğini, davalı şirket, eser sözleşmesine aykırı davranarak istenilen malzeme boyutlarında tek taraflı değişiklik yapmak istediğini, 10×10 boyutlu malzeme anlaşmasına rağmen, 11×13 boyutunda malzeme gönderildiğini, gönderilen malzemeler defolu vaziyette, malzemelerin yüzeyi hasar almış ve deforme olmuş göründüğünü, davalı şirket yetkilisine bu durum derhal bildirilmiş olup, anlaşmaya uygun olarak malzeme istendiğini, ancak davalı şirket tarafından malzeme değişikliği yapılmadığını, davalı şirkete makul süre içerisinde hem bildirimde bulunulduğunu hem de davalının sözleşmeye aykırı olarak ayıplı mal temin ettiğinden ötürü sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kullanıldığını sözederek 1-Davamızın kabulüne, Müvekkil şirket adına düzenlenen fatura tutarlarından müvekkilin borçlu olmadığının tespiti ile, davalıya ödenen iş avansı için şimdilik 1.000,00-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı vekili dilekçesinde özetle; İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı Şirket ile Müvekkil Şirket arasında 18.02.2021 tarihinde anlaşma yapıldığını, aralarında yapılan anlaşmaya göre malzemelerin tamamı 66.835,20 TL miktarı üzerinden anlaşıldığını, malzemelerin üretimine başlandığını, anlaşma da kararlaştırıldığı gibi üretim yapıldığını, davacı tarafa anlaşılan tutar ve fazla çıkan tutarlar doğrultusunda fatura kesildiğini, davacı taraf faturaları, iade faturası düzenleyerek geri çevirdiğini, Fiyat teklifi uyarınca siparişte anlaşıldığı takdirde ön ödeme olarak kararlaştırılan miktarın %50 si ödeneceği anlaşılmasına rağmen Müvekkil Şirkete ön ödeme olarak yapılan miktar, kararlaştırılan miktardan düşük olduğunu, davacının satın almış olduğu başvuruya konu malzemelerin Müvekkil Şirket tarafından teslimatı tam bir şekilde sağlandığını, davacının iddia ettiği gibi malzemelerde herhangi bir kırık, defo ve hasar bulunmadığını, davanın yetkisiz mahkeme de açıldığını söyleyerek yetkisizlik kararı verilmesini, davanın REDDİNE, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Faturalar, fiyat teklifi, ödeme dekontu, bilirkişi raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesi nedeniyle düzenlenen faturalardan davacının borçlu olmadığının tespiti ile eser sözleşmesine konu ürünlerin ayıplı teslim edilmesi nedeniyle davalı şirkete ödenen iş avansının iadesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin yetkisizlik itirazının taraflar arasındaki akdi ilişkinin sabit olup talebin para alacağına ilişkin olduğu gözetilerek HMK 10 ve TBK 89 M. Gereğince alacaklı davacının yerleşim yeri itibariyle reddine karar verilmiştir.
Davalının ticari defterlerinin incelenmesi için alınan bilirkişi raporunda özetle; davalı tarafın dava dosyasında bulunan ticari defterlerin açılış tasdiklerinin süresi içinde yaptırıldığı, defter kayıtlarının dayanağı belgelerle uyumlu olduğundan 6102 sayılı T.T.K 64-65-66 maddelerine göre sahibi lehine kesin delil olma özelliğine haiz olduğu, davacı şirket ile davalı şirket arasında akdedilen ticari fiyat teklif mektup sözleşmelerinin mevcut olduğu, davacının sözleşmeden dönme suretiyle sona ermesi ile tarafların üstlendikleri borçlarından kurtulacakları gibi daha önce ödediği tutarları, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebileceği, davalı şirketin 25.03.2021 tarihi itibariyle davacı şirket’e 28.000,00 TL.tutarında ki iş avansından borçlu durumda olduğu, bu tarihten sonra davalı tarafından davacıya yapılmış herhangi bir ödeme kaydının bulunmadığı mütalaa edilmiştir.
Taraf delilleri toplandıktan ve davalının ticari defterleri de incelendikten sonra bilirkişi heyetinden alınan 22/04/2022 tarihli raporda özetle; tarafların Ticari Defterlerin kayıt nizamı usulüne uygun tutulmuş olduğu, TTK ilgili hükümlerine göre taraf defterlerinin tarafları lehine delil niteliğine haiz olduğu, 18.04.2022 Davacı tarafın ofisinde incelenen numunelerde sevkiyatı yapılan ürünler incelenmiş olup, ilk olarak onaylanan siparişte gelen beyaz renk seramik malzemenin 11×11 cm olarak geldiği üst doku seramik kaplamasında ton farklılıkları ve doku bozulmaları olduğu, yine aynı malzemelerin kenarlarında sır kaplamada deformasyonlar olduğu, Ayıplı ve kusurlu malzemenin yerine davalı tarafından davacıya tekrar sevk edilen malzemelerinde numuneleri de incelenmiş olup ürünlerin taraflar arasındaki teklif cetveline uygun olmayan ki dik kenarı arası 12×12 cm ölçülerinde olmadığı, üst dokularında bozukluk ve ton farklılıkları olduğu, sır kaplamanın çok ince olmasından dolayı hasar olan bölgelerde sır atmalarının bulduğu ve ayıplı ürünler olduğu gözlendiğini, davacı ticari defter kayıtlarında dava tarihi itibariyle davacının 26.000,00 TL davalıdan alacaklı olduğu, tarafların yasal defterlerindeki kayıtlarda takdim tehir hatası bulunmakta olup iş bu hatalı kayıtlar dikkate alındığında 28.000,00 TL davacının davalıdan alacaklı olduğu, mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah dilekçesi sunmuş, ıslah dilekçesi davalı vekiline tebliğ olunmuştur.
Bu bağlamda, yapılan yargılama ve toplanan deliller birlikte dikkate alındığında; dava konusu istemin davalı Şirketin davacı Şirkete eser sözleşmesi kapsamında teslim edilen ürünlerin ayıplı olması ve kararlaştırılan boyutlarda olmaması sebebiyle düzenlenen faturalardan davacının borçlu olmadığının tespiti ile davalı şirkete ödenen iş avansının iadesi istemine ilişkin olduğu tartışmasızdır.
Dosyamızda taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı tarafların kabulünde ve çekişmesiz olup somut uyuşmazlık teslim edilen ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı teslim edilen ürünler nedeni ile koşulları mevcut ise; anılan faturalardan davacının borçlu olup olmadığının tespiti ile ödenen iş avansının istirdadının talep edilip edilemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
Bu bağlamda, bilindiği üzere; 6098 Sayılı T.B.K.nun 227.maddesi; “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.” hükmünü içermektedir.
Dosyamız kapsamında Mahkememiz’ce de denetime elverişli görülmekle benimsenen bilirkişi heyeti raporuna göre, davalı şirketin davacı şirkete gönderdiği ilk olarak onaylanan siparişte gelen beyaz renk seramik malzemenin 11×11 cm olarak geldiği üst doku seramik kaplamasında ton farklılıkları ve doku bozulmaları olduğu, yine aynı malzemelerin kenarlarında sır kaplamada deformasyonlar olduğu, Ayıplı ve kusurlu malzemenin yerine davalı tarafından davacıya tekrar sevk edilen malzemelerinde numuneleri de incelenmiş olup ürünlerin taraflar arasındaki teklif cetveline uygun olmayan ki dik kenarı arası 12×12 cm ölçülerinde olmadığı, üst dokularında bozukluk ve ton farklılıkları olduğu, sır kaplamanın çok ince olmasından dolayı hasar olan bölgelerde sır atmalarının bulduğu ve ayıplı ürünler olduğu sabit olduğu davacının hakkaniyet gereği eseri kabule zorlanamayacağı derecede eserin ayıplı olması nedeniyle davacının T.B.K. 227. maddesinde yazılı seçimlik haklarını kullanabileceği ve bu kapsamda ödenen iş avansının iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar çerçevesinde davalının teslim ettiği ürünlerin taraflar arasındaki anlaşmada belirtilen boyutlarda olmaması, ayrıca teslim edilen ürünlerin davacının kullanıma zorlanamayacak derecede ayıplı olduğu bu nedenle sözleşmeden dönme hakkını kullanabileceği kabul edilerek davacının davalı tarafından düzenlenen faturalardan dolayı borçlu olmadığının tespitine, 28.000,00 TL ödenen iş avansının, davalının davadan önce temerrüde düşürüldüğüne dair herhangi bir evrak sunulmaması sebebiyle dava tarihi olan 21/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE; davacının davalı tarafından düzenlenen faturalardan dolayı borçlu olmadığının tespitine,
2-28.000,00 TL ödenen iş avansının 21/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 1.912,68 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın ve 462,00 TL ıslah harcının düşümü ile kalan 1.391,38 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacının 59,30 TL peşin harç, 462,00 TL ıslah harcı, 59,30 TL başvurma harcı, dosya, pul, davetiye, yazışma ve bilirkişi ücreti olarak sarf ettiği 3.908,00 TL olmak üzere toplam 4.488,6 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/06/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸