Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/548 E. 2021/752 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/548 Esas
KARAR NO : 2021/752

HAKİM :… …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – ….

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2021
KARAR TARİHİ : 23/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, taraflar arasında Haziran ayında düzenlenmesi planlanan organizasyon için 17.11.2020 tarihli sözleşme yapıldığını, bu sebeple müvekkili şirket tarafından davalı şirkete toplamda 16.000,00 TL ödeme yapıldığını, Yapılması planlanan organizasyonun pandemi süreci sebebiyle iptal edildiğini, ödemenin ise iade edilmediğini, sözleşmede belirlenen yükümlülükler incelendiğinde, organizasyonun 300 kişilik, yemekli ve 19:00-23:59 saatleri arasında yapılacağı belirlendiğini, ancak o dönemde her ne kadar 1 Haziran itibariyle düğün organizasyonuna ilişkin yasak kalkmış olsa da belirli kısıtlamalar çerçevesinde düğünlere izin verildiğini,bu şartlar altında organizasyon sözleşmede belirlendiği gibi gerçekleşmeyeceğini, Bununla birlikte yasağın kalkmasına ilişkin genelgenin 1 Haziran tarihinde yayınlandığını, organizasyonun ise 6 Haziran tarihinde olduğunu, bu kısa sürede davetiyelerin dağıtılması, davetlilerin çağırılması, her türlü hazırlığın yapılması ve organizasyona hazır olunması mümkün olmayacağını, Dolayısıyla davacının elde olmayan sebeplerle sözleşmede belirlenen koşullarda yapılamayacak bir organizasyon için ücret ödemesinin hakkaniyete aykırı olacağını, belirterek ödenen 16.000,00 TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili,görev ve husumet itiarzında bulunmuş ve ayrıca davanın esastan da reddini istemiştir.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasında yapılan sözleşme kapsamında davacı tarafça davalıya ödenen miktarın sözleşme konusu işin yapılamayacağının anlaşılması ve yapılmaması sebebiyle davacıya iadesi talebine ilişkindir.
Eldeki davada öncelikle görev hususunun irdelenmesi gereklidir.
Dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra açılmıştır. 6102 sayılı TTK. 4.maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 12. maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir” hükmünü içermektedir.
26/06/2012 tarihinde kabul edilen ve 30 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 6335 sayılı yasanın 2.maddesinde, “6102 sayılı Kanun’un 5.maddesinin başlığı” 2. ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler” şeklinde, 1. fıkrasında yer alan “davalara” ibaresi ise davalar ve ticari nitelikteki “çekişmesiz yargı işlerine” şeklinde 3.ve 4. fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır”. şeklinde düzenlenmiştir.
TTK’nun 19.maddesinde “Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak, gerçek kişi olan bir tacir, işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borç adi sayılır. Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır” hükmü bulunmaktadır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir.
Bu açıklamalar kapsamında davaya konu uyuşmazlığın her ne kadar davanın tarafları tüzel kişi tacir ise de sözleşme konusu işin/hizmetin ticari sayılmasına somut olayda imkan bulunmadığı, bu haliyle anılan TTK hükümlerine göre, davada görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
1-Davaya bakmaya Ankara Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu sebebi ile usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren tarafların 2 hafta içerisinde müracaatı halinde dosyanın görevli Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerine görevli mahkemece karar verilmesine,
4- Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. md.gereğince bir karar verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.23/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır