Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/535 E. 2022/679 K. 16.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/535 Esas – 2022/679
T.C.

4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2021/535 Esas
KARAR NO : 2022/679
HAKİM : …
KATİP …
DAVACI …
DAVALI …
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2021
KARAR TARİHİ : 16/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 25.12.2013 tarihinde Anadolu Bulvarı, Mehmet Akif Ersoy Caddesi altından geçen davalı kuruma ait ana ishale hattının patladığını, patlama sebebiyle… otoparkında, park halinde bulunan …plakalı otomobilin hasar gördüğünü, ilgili otomobilin davacı şirkete 47407034 numaralı kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu ve bu nedenle 12847606 sayılı hasar dosyası açıldığını ve sigortalıya 22.400,00 TL hasar ödemesi yapıldığını, hasar ödemesinin rücuen tahsili için davalı kuruma başvuru yapıldığını, sonraki aşamada da dava açıldığını, … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/109 E. – 2018/466 K. sayılı dosyası ile davanın kabulüne karar verildiğini ve temerrüt tarihinin 09.07.2014 olarak belirlendiğini, davalı kurumun karara istinaden… 13. İcra Dairesi’nin 2019/1298 sayılı dosyasına 41.667,68 TL ödeme yaptığını ve bununla birlikte ayrıca İstinaf yoluna gittiğini, İstinaf başvurusu sonrasında… Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi, 2019/1389 E. – 2019/1083 K. sayılı kararı ile uyuşmazlıkta… Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile… 2. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verildiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ardından uyuşmazlığın, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/614 E. – 2020/650 K. sayılı dosyası ile görüldüğünü, taraflarca takip edilmediği için davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, kararın ise… Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 2021//592 E. – 2021/726 K. sayılı dosya incelemesi ile kesinleştiğini, davalının, açılmamış sayılma kararına istinaden… 13. İcra Dairesi’nin 2019/1298 esas sayılı dosyasında istirdat talebinde bulunduğunu ve ilgili İcra Dairesinin, 29.07.2021 tarihli istirdat müzekkeresi ile 41.667,68 TL’nın iadesini istediğini, 05.08.2021 tarihinde talebin karşılandığını, bununla birlikte davacı şirketin rücu alacağının yeniden talep edilmesi gerektiğini, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamayınca huzurdaki davanın açılması gerektiğini, ana ishale borusunun davalı kuruma ait olduğunu ve patlama sonucunda sigortalı aracın içerisinde bulunduğu otopark içerisindeki su seviyesinin, 1 metre 70 santimetreye ulaştığını; … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/109 E. – 2018/466 K. sayılı dosyası ile tespit edildiğini, bu hususun ayrıca… Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı’nın 27.12.2013 tarihli Diğer Hizmetler Raporu, 25.12.2013 tarihli görgü tutanağı, 26.12.2013 tarihli müşteki ifade tutanağı ve… 27. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/394 E. – 2016/54 K. sayılı dosyasıyla da ispat edildiğini, … 27. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasının, aynı patlama sebebiyle aynı yerde zarar gören bir başka otomobile ilişkin olduğunu, söz konusu davanın da lehe sonuçlandığının bildirildiğini, 22.400,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi tutarı ile birlikte davalıdan tahsil edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin ise davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davaya konu talebin zamanaşımına uğradığından, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, zararın oluşmasında davalı idarenin bir kusuru olmadığını, söz konusu olaydan önce ve sonra davalı idarenin gerekli önlemleri aldığını, gerekli alt yapıyı oluşturarak bakımını da yaptığını, bir kusurun mevcut olmadığını, olayla ilgili kusursuz sorumluluğunun da olmadığını, davanın, davacının sigortalısının olayda kusurunun mevcut olduğunu, sigortalının dosya içinde olan beyan dilekçesinde belirttiği üzere davacının sigortalısının olay mahallinin su ile dolu olduğunu görmesine rağmen aracını su birikintisinde beklettiğinden davacının sigortalısının müterafik kusurunun olduğunu, suların aniden yükselerek aracı su basmış olmadığını, Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7. maddesinin g bendine göre bu yolun bakım ve onarımını yapmak görevi Büyükşehir Belediyesine ait bulunduğundan, davanın husumet nedeni ile reddinin gerektiğini, … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/109 E. sayılı dosyasındaki dava dilekçesinde de belirtildiği üzere; bahse konu hasarın meydana geldiği yerin bodrum kat olduğunu, bodrum katın bina kotunun oldukça altında bulunduğunu, bu durumun olayın meydana gelmesinin sebebi yahut en azından artışının sebebi olduğunu, olayın meydana geldiği binada sigortalı aracının bulunduğu otoparkın tasdikli mimari projesine uygun kullanılıp kullanılmadığı hususunun araştırılması gerektiğini, fen ve teknik açıdan kullanılması uygun olmayan bir konutun sigortalı tarafından kullanılmasının davacının hasarın meydana gelmesinde kusurunu oluşturduğunu, mimari projeye göre kömürlük ya da depo olarak gözüken yerin otopark olarak kullanılması halinde de sigortalının hasarın meydana gelmesinde yine kusurundan bahsedilebileceğini bildirdiği, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, tüm yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalanan aracın kapalı otoparkta iken davalı sorumluluğundaki ana ishale borularının patlaması nedeniyle oluşan su baskını ile zarar gördüğü, sigorta bedelinin sigortalıya ödendiği iddiasına dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davanın niteliği ve dava şartı olması nedeni ile tarafların dava açılmadan önce gidilen arabuluculuk sürecinden netice alamadıkları anlaşılmıştır.
Hasan dosyası, … 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/109 Esas-2018/466 Karar sayılı ilamı, … 13. İcra Dairesi’nin 2019/1298 Esas sayılı icra dosyası, … 1. Asliye Tucaret Mahkemesi’nin 2019/614 Esas-2020/650 Karar sayılı ilamı, … BAM 21. HD’nin 2021/592 Esas 2021/726 Karar sayılı ilamı, … 27. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/394 Esas-2016/54 Karar sayılı ilamı ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dosya taraf iddia ve beyanlarının değerlendirilmesi için inşaat mühendisi, makine mühendisi ve sigorta uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, mahkememize sunulan 01/07/2022 tarihli raporda; davalının zaman aşımı iddiasının takdirinin mahkemeye ait olduğu, dosya kapsamındaki belgelere göre; davalı ASKİ’ye ait olan ana su borusunun patlamasının su baskınına neden olduğu, sigortalısının, zararını gideren davacının ödemiş olduğu bu tazminatın davalının hasarın oluşumundaki kusuru ve hasardan dolayı sorumlu olması sebebiyle rücu etme hakkının hukuki ve sigortacılık tekniğine uygun olacağı, davacı tarafından dava dışı sigortalısına ödenen bedelin 22.400,00 TL olduğuna dair tespit yapılmıştır.
Yine… 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/109 Esas-2018/466 Karar sayılı gerekçeli karar içeriğinde de, söz konusu dosyadan temin edilen 18/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu olayda, olay yerinde bulunan ana su borusunun bakımı, işletilmesi ve kontrolünden sorumlu olan kurum davalı ASKİ’nin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 13. maddesi gereğince olayda tamamen kusurlu olduğu, davacı şirkete sigortalı araç maliki ve sürücünün olay yerinde olayı önlemek için alabileceği herhangi bir tedbir bulunmadığından kusurunun bulunmadığı, dava konusu 06 DV 0318 plakalı araçta kaza nedeni ile oluşan hasar toplamının 22.400,00 TL olduğu, davalı ASKİ’nin hasar bedelinin tamamından yani 22.400,00 TL üzerinden sorumlu olduğu, bilirkişi raporunun denetime olanak verecek ölçüde tarafların kusur ve sorumluluk durumlarını belirlediği ve buna göre alacak miktarı hesaplanmakla, hüküm vermek için yeterli ve elverişli kabul edilen bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabul edilerek, 22.400,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 09/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faili ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Yine yukarıda bahsi geçen… 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/109 Esas-2018/466 Karar sayılı ilamında da değinildiği üzere, her ne kadar davalı tarafından otoparkın bulunduğu binanın mimari proje ve iskan ruhsatının incelenmesi gerektiği savunulmuş ise de , olayda hasarlanan başka bir araç için düzenlenen… 27. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/394 Esas sayılı dosyasına sunulan 13/01/2016 tarihli bilirkişi raporunda mahallinde keşif yapılmak suretiyle bu husus değerlendirilmiş ve mahkememize ibraz edilen bilirkişi raporunda da buna atıf yapılarak, binaya ait otoparkın projeye uygun olarak yapılmış olduğu, meydana gelen su baskınının kapalı otoparkın eksikliğinden veya binadan kaynaklanmadığı açıkça belirtilmiş ve… 27. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/394 Esas-2016/54 Karar sayılı dosyasında 22/02/2016 tarihinde alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabulüne dair verilen kararın da Yargıtay denetiminden geçerek 26/04/2018 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir.
Bu nedenlerle; hüküm kurmaya ve denetime elverişli mahkememizce temin edilen 01/07/2022 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda; haklı davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davalının zamanaşımı def’i ise, işbu davanın dava dilekçesinde de belirildiği üzere davalının davacı tarafından 05/08/2021 tarihinde karşılanan istirdat talebine yönelik yapılan ödemeye dayalı olması nedeni ile TBK-73/1 ve 82/1.maddeleri uyarınca mahkememizce dikkate alınmayarak, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, 22.400,00 TL’nin 09/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 1.530,14 TL harçtan peşin alınan 382,58 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.147,60 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 59,30 TL Başvurma harcı, 382,54 TL Peşin harç, 8,50 TL Vekalet harcı, tebligat gideri 48,50 TL, müzekkere gideri 18,00 TL, üç bilirkişi ücreti 3.900,00 TL olmak üzere toplam 4.416,84 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kullanılmayan gider avansı var ise hükmün kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile… Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/09/2022

Katip…
E-imzalı.

Hakim…
E-imzalı.