Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/534 E. 2022/804 K. 21.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/534 Esas – 2022/804
T.C.

4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2021/534 Esas
KARAR NO : 2022/804

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/09/2021
KARAR TARİHİ : 21/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 23/09/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin kamu tüzel kişiliğine haiz olduğunu, işletme müdürlüğünde elektrik üretimi yapılmayacağından santralin elektrik üretim lisansının iptali için başvuruda bulunduklarını, santralin özelleştirilmesinin 05/10/2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlandığını, santralin işletme bakım ihalesinin hizmet alımı yolu ile 01/08/2015-31/07/2017 tarihleri arasında olmak üzere davalı … Ltd. Şti. firmasına verildiğini, iş yeri özelleştirme kapsamında olduğundan ihalenin yenilenmediğini, … firmasının 30 işçisinden 2’sinin istifa ettiğini, 28 kişinin ise davalı … Ltd. Şti tarafından işten çıkarıldıklarını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin hizmet alım tipi sözleşmesi olduğunu ve yüklenici davalının istihdam ettiği personelin muhatabı ve sorumlusu olduklarını, davalı firma çalışanı …’ün davalı firma tarafından iş akdinin feshedilmesi nedeni lie … İş Mahkemesi’nin 2017/562 Esas sayılı dosyasından açmış olduğu davanın hükme bağlanıp kesinleştiğini, mahkeme kararı gereğince kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı için … İcra Müdürlüğü’nün 2019/1651 Esas sayılı dosyasından aleyhlerine icra takibi başlatıldığını, 19/06/2019 tarihinde 95.743,02 TL ödeme yaptıklarını, … İcra Dairesi’nin 2019/897 esas sayılı dosyasından ise ilam vekalet ücreti için aleyhlerine icra takibi başlatıldığını, 29/03/2019 tarihinde 3.291,34 TL ödeme yaptıklarını, işçilerin davalı firmanın işçisi olarak çalıştıklarını, aralarındaki sözleşme gereğince çalıştırdığı tüm işçilerin ücret ve tüm alacaklarınından davalının sorumlu olduğunu, ödemiş oldukları miktarın rücuen davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili 30/10/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın ödemiş olduğu tazminatın rücu haklarının bulunmadığı, rücu davalarında Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, genel yetki gereğince yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğunu, dava dışı işçiye ödemelerin 16/09/2019 tarihinde yapıldığını ve rücu davalarının 2 yıllık kısa 10 yıllık uzun zaman aşımı süresinde dolduğunu, taleplerin zaman aşımına uğradığını, dava dışı işçinin açmış olduğu dava kendilerine ihbar edilmediğinden davalı olarak aleyhlerine kesin hüküm teşkil etmeyeceğini, asıl iş veren alt iş veren ilişkisinin kesinleşmiş mahkeme kararının taraflara karşı iddia edilemeyeceğini, dava dışı işçinin davacının işçisi olduğunu, taraflar sırasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu, dava dışı işçinin işe alınması, emir talimatlar, işten ayrılmasında tüm yetkinin davacı idarede olduğunu, işçilik alacakları dışında, davacı idarenin kendi kusurundan kaynaklanan icra takip ve vekalet ücreti masraflarının alt yükleniciye rücu edilemeyeceğini, davacı şirket ile yaptıkları sözleşmelerin genel işlem şartı hükümlerince zorlayıcı olduğunu ve kendilerinin buna rızalarının olmadığını, genel işlem koşulları dürüstlük kurallarına aykırı olduğundan TBK m.25 çerçevesinde yazılmamış sayılması gerektiğini, kıdem tazminatının asıl iş veren tarafından ödenmesi gerektiğini, kıdem tazminatının asıl iş veren tarafından ödenmesi halinde alt iş verene rücu edilemeyeceğini, asıl iş veren alt iş veren ilişkisinin mevcut olması halinde işçilik alacaklarının yarı yarıya oranda paylaştırılması gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, “Davacı ile davalı arasında düzenlenen hizmet alım sözleşmesi uyarınca dava dışı işçi tarafından davacı aleyhine açılan dava sonucunda davacının icra dosyasına yaptığı ödemenin davalıdan rücuen tazmini” istemine ilişkindir.
Talep, cevap, dava dışı işçiye ait SGK hizmet dökümü, … İş Mahkemesi’nin 2017/562 Esas-2018/505 Karar sayılı ilamı, … İcra Müdürlüğü’nün 2019/1651 Esas sayılı icra takip dosyası, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi, ödeme evrakı ve şartname, yapılan bilirkişi incelemesi sonucu dosyaya ibraz edilen 11/03/2022 tarihli rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, 11/03/2022 tarihli hesap bilirkişi raporunda, dava dışı işçinin açtığı işe iade davasının kabul edildiği, işe iade edilmemesi halinde tazminat ödenmesi ve bu tazminattan davalı ve davacının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarına mahkemece hükmedildiği, iş akdinin feshedildiği sırada davalı ile davacı arasında sözleşme bulunduğu, işin niteliği gereği işe iadenin ancak davalı işyerinde yerine getirilmesinin mümkün olduğu ve müteselsil sorumluluğa karar veren mahkeme hükmü nazara alındığında dava dışı işçiye ödenen işe iade tazminatından davalı ve davacı arasında imzalanan tip sözleşmeleri, ihale şartname veya sözleşmelerinde işçinin İş Hukuku kaynaklı alacaklarından ihaleyi alan firmanın sorumlu olacağına dair bir hüküm mevcut olup ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarının 4734 sayılı Kanun kapsamında alt işverene her bir çalışanın işçilik maliyeti üzerinden %3 oranında sözleşme giderleri ve genel giderler altında kıdem tazminatını da ödediğini, iç ilişkide birbirlerine karşı sorumlulukları olduğundan davacı tarafın davalıdan dava dışı işçiye ödemiş olduğu tazminatı rücuen talep edebileceği ve bu miktarın ise davacı tarafından ödenen 99.034,36 TL’nin tamamını kapsayacağı yönünde görüş ve hesaplamaları içeren rapor sunduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda içeriği açıklanan hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu sonucuna varılan bilirkişi raporu doğrultusunda haklı davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-Davacı tarafından ödendiği anlaşılan toplam 99.034,36 TL’nin ödeme tarihleri dikkate alındığında; 95.743,02 TL’sinin 19/06/2019 ve 3.291,34 TL’sinin ise 29/03/2019 tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 6.765,04 TL harçtan peşin alınan 1.691,26 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.073,78 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanıp takdir edilen 15.845,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 59,30 TL Başvurma harcı, 1.691,26 TL Peşin harç, 8,50 TL Vekalet harcı, 82‬,00 TL posta ve müzekkere gideri, bir bilirkişi ücreti 1.200,00 TL olmak üzere toplam 3.041,06‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca sarf kararı yazılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Kullanılmayan gider avansı var ise hükmün kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/10/2022