Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/532 E. 2021/829 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/532 Esas
KARAR NO : 2021/829

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Muarazanın Men’i ve Tespit (Alacağın Temlikinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/07/2015
KARAR TARİHİ : 15/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Muarazanın men’i ve Tespit (Alacağın Temlikinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine Mersin …. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğünce düzenlenen 03/11/2008 tarih ve 9645 yevmiye sayılı ipotek senedine dayalı olarak 18/12/2008 tarihinde Ankara … Müdürlüğünün 2008/13761 E. Sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin önce Ankara …Mahkemesinin 2009/1157 E. Sayılı dosyası ile takibin iptali davası açtığını, mahkemece talebin reddedildiğini, ret gerekçesinde ipoteğin karz ipoteği olup ilam niteliğinde olduğunun belirtildiğini, kararın temyiz aşamasından geçerek kesinleştiğini, davalının bu kez Ankara …mahkemesinin 2012/31 E. Sayılı dosyasından icra emrinin iptali talebinde bulunduğunu, mahkemece icra emrinin iptaline karar verildiğini, bu karar üzerine tekrar çıkartılan icra emri için de Ankara …. İcra Mahkemesinin 2014/388 E. Sayılı dosyasından iptal talebinde bulunulduğunu, bu talebin reddedildiğini, bu arada ipoteğin paraya çevrilmesi üzerine satış bedelinin kendilerine ödendiğini, ancak bu kararın Yargıtayca bozulması üzerine mahkemece icra emrinin iptaline karar verildiğini, bu ikinci kararın taraflarınca temyiz edildiğini ve halen temyiz incelemesinde olduğunu, davacının ipotek bedelini haklı şekilde ve alacağına dayalı olarak elinde tutmasına rağmen takip dosyasında icra emri bulunmadığı için icra dosyasına işlem gerçekleştiremeyen bir konumda olduğunu, icra emri iptal edilip takip iptal edilmediği için yeni bir takipte başlatılamadığını, takip derdest olduğu için alacak davası da açamadıklarını, bu nedenle huzurdaki muarazanın meni davasını açtıklarını, son verilen Ankara … İcra Mahkemesinin kararı üzerine davalının icra müdürlüğüne başvurduğunu, icra müdürlüğünce davalının talebinin kabul edilerek kendilerine paranın iadesi için muhtıra gönderildiğini, icra emri iptal edilmiş ise de takip ayakta olduğu için icra müdürünün bu işleminin doğru olmadığını, Mersin …Müdürlüğünün 2009/436 Tal. Sayılı dosyasından satış gerçekleştiğini, satış bedelinin Ankara … Müdürlüğüne gönderildiğini, bu paranın borçluya iadesi durumunda paranın geri alınmasının mümkün olmayacağını beyan ederek muarazanın giderilmesi ile Ankara … Müdürlüğünün 2008/13761 E. Sayılı dosyasından verilen 26/06/2015 tarihli memur işleminin iptalini ve alacaklı olduklarının tespitine, icra memurunun 26/06/2015 tarihli işleminin teminatsız veya uygun bir teminat karşılığında tedbiren durdurulmasına, mahkeme farklı görüşte olması halinde ise takas-mahsup taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının icra mahkemesinde şikayete başvurduğunu ve şikayetlerinin reddedildiğini, eda davası açılabilecek yerde tespit davası açılamayacağını, takas talep edebilmek için yasanın aradığı koşulların bulunmadığını, Ankara … Mahkemesinin 2015/699 Esas sayılı dosyasından verilen karar ile icra emrinin iptali kararının takibin iptali gibi olduğu ve İİK’nun 361. Maddesindeki şartlar oluştuğunu, İİK’nun 40. Maddesinin uygulanması gerektirir bir durum bulunmadığı ve alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiğini, icra takibinin davacı şirkete temlik edilmeden önce … tarafından başlatılıp … ‘e temlik edilmiş bulunduğunu,… hakkında Mersin … Ceza Mah. 2015/315 E. Sayılı dosyasından yargılamanın devam etmekte olduğunu, ortada gerçekten 2.000.000,00 TL’lik bir alacak bulunmayıp kamu kurumları aracı kılınmak suretiyle dolandırıclığın söz konusu olduğunu, ayrıca ipotek akit tablosunun alacağın varlığına karine teşkil etmediğini, davacının davalıdan alacaklı olduğuna dair belge ibraz etmesi gerektiğini belirterek davanın reddi ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, muarazanın giderilmesi ile Ankara … Müdürlüğünün 2008/13761 E. Sayılı dosyasından verilen 26/06/2015 tarihli memur işleminin iptali, davacının alacaklı olduğunun tespitine ilişkindir.
İcra dosyası, icra hukuk mahkemesi dosyası ve tarafların delilleri celp edilerek oluşturulan bilirkişi heyetinden asıl ve ek raporlar temin edilmiş, bilirkişi heyeti ek raporlarında özetle; iptal edilen takip ortadan kalktığı için davacının talep edebileceği alacağı icra ferilerinin dahil edilemeyeceği, buna göre yapılan hesaplama sonucunda ihale bedeli, nema ve ferilerin toplamının 3.626.227,54 TL olup, tellaliye vergi borcu ve harç miktarı olan 148.413,30 TL indirildiğinde bakiye 3.477.814,24 TL’nin kaldığını bunun 2.000.000,00 TL davacının ipotekten dolayı ana para alacağı 598.191,78 TL faiz alacağı olmak üzere 2.598.191,78 TL’sinin davacıya ait olduğunu, geriye kalan 879.622,46 TL’sinin davalıya ait olduğunu belirtmişlerdir.
İtiraz üzerine bilirkişilerden 2. kez ek rapor aldırılmış, bilirkişi 2. ek raporunda; daha önceki ek raporundaki hesaplama ve değerlendirmelerini tekrar etmişlerdir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; davacı tarafından davalı aleyhine ipotek akit tablosuna istinaden ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle icra takibi yapıldığı, borçlunun ipoteğin teminat ipoteği olduğu gerekçesiyle itiraz ettiği, İcra Hukuk Mahkemesince ipoteğin karz ipoteği olduğu ve kayıtsız şartsız para borcu ikrarı içerdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, bu arada ipotekli taşınmazın satılarak bedelin takip yapan alacaklıya ödendiği, davalı borçlunun icra hukuk mahkemesine dava açarak icra emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece ipotek akit tablosunda öngörülen 2 yıllık sürenin takip tarihi itibariyle henüz dolmadığı gerekçesiyle icra emrini iptal ettiği ve kararın onanarak kesinleştiği, davacı alacaklının bunun üzerine davalıya yeniden icra emri çıkarttığı, icra emrinin tebliği üzerine borçlunun bu kez icra emrinin iptali talebi ile İcra Hukuk Mahkemesine şikayette bulunduğu, mahkemece Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda icra emri iptal edilmiş ve o tarih itibariyle takip yapılamayacağı sonucunu içerdiğinden aynı takipte borçluya yeniden icra emri gönderilemeyeceği gerekçesiyle şikayetin kabulüne ve icra emrinin iptaline karar verildiği, bu kararın kesinleştiği, İcra Müdürlüğünce İİK 361. Maddesi uyarınca davacı alacaklıya muhtıra gönderilerek paranın geri iadesinin istendiği, davacının İcra Memuru işleminin hatalı olduğu gerekçesiyle iptaline ve alacaklı olduğunun tespitine karar verilmesi talebiyle derdest davayı açtığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz’ce yapılan yargılama ve toplanan deliller ile benimsenen bilirkişi raporunda detaylı olarak hesaplandığı üzere satılan ipotekli taşınmazdan dolayı tahsil edilen bedelden 2.000.000,00 TL anapara ve 598.191,78 TL faiz olmak üzere 2.598.191,78 TL ‘nin davacıya ait olduğu, davacı alacaklı henüz alacak muaccel hale gelmeden takibe başlamış olduğundan ve bu icra emri iptal edildiğinden takip ferilerine müstehak olmadığı, bu nedenle satış bedelinden fazla kalan 879.622,46 TL’nin davalıya iadesi gerektiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, dava konusu icra müdürlüğün 2008/13761 Esas sayılı dosyasında davacının davalıdan 2.598.191,78 TL alacaklı olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebi ile İcra Memuru işleminin iptaline yönelik talebinin reddine karar verilmiş ise de; istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlığı’nın ….H.D. Başkanlığı’nın 01/07/2021 tarih, 2021/930E., 2021/1218K. sayılı ile davaya bakmaya Mahkememizin değil; Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu belirtilerek Mahkememiz kararının kaldırılması üzerine dosya Mahkememiz yeni esasına kayden yargılamaya devam olunmuştur.
Bu bağlamda, dosyamız kapsamı ve istinaf ilamı birlikte değerlendirildiğinde; somut uyuşmazlıkta lehine karz ipoteği tesis edilen dava dışı Veyis Uyanık’ın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla giriştiği icra takibinde takibe konu alacağın anılan takip alacaklısı tarafından önce dava dışı .. tarafından da 29.05. 2012 tarihinde Davacı …A.Ş.’ye temlik edildiği, icra emrinin iptali üzerine dosyada tahsil edilen bedelin iadesi için gönderilen muhtıra üzerine işbu davanın açıldığı, eldeki dava TTK 4.maddesinde düzenlenen Mahkememiz görev alanındaki mutlak ticari davalardan olmadığı gibi davacı şirket tacir ise de; alacağı temlik eden lehine ipotek tesis edilen dava dışı Veyis Uyanık‘ın tacir olmadığı, Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, belirtilen kişilerden olmadığı, yasal izinleri alarak ikrazatçılık işlemleri ile uğraşmadığı, ceza yargılaması sonucunda ödünç para verme işleriyle uğraştığı, davalı şirkete verilen ödünç para karşılığında ipoteğin tesis edildiği temlik edenin hakkında tefecilik suçundan mahkumiyet aldığı gözetildiğinde uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilişkili olmadığı, bu itibarla da yine Mahkememiz görev alanında nispi ticari dava olarak kabul edilemeyeceği , temlik edenin sıfatı da gözetildiğinde; açıklanan gerekçelerle davaya bakmaya Mahkememizin değil; Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu kanaatine varılmakla; davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle HMK 114/1-c.m. Delaleti ile 115/2.m. gereğince usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115. m. gereğince dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20.m. gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde bulunulması halinde dosyanın davaya bakmaya görevli Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının davacıya ihtarına, (ihtarat yapıldı)
3-Yargılama giderlerinin davaya bakmaya görevli Mahkeme tarafından değerlendirilmesine, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde HMK 331/2.m. gereğince talep halinde yargılama giderlerinin Mahkememiz tarafından karara bağlanmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.15/12/2021
Başkan … Üye … Üye … Katip …
E-imza e-imza e-imza e-imza