Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/521 E. 2021/694 K. 28.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/521 Esas – 2021/694

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/521 Esas
KARAR NO : 2021/694

HAKİM : …
KATİP :….

DAVACI :….
VEKİLLERİ : Av…..
Av…..
DAVALI : T….
VEKİLİ : Av…..

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/03/2013
KARAR TARİHİ : 28/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/11/2021
Mahkememizin yukarıdaki esasına kayden açılan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA VE İSTEK:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalının İletim Sistemi Sistem Kullanım ve Sistem İşletim Tarifelerini Hesaplama Yöntem Bildiriminin 1.5. maddesindeki “… tesislerinde kullanıcının bağlı olduğu fidere 00.00-24.00 saatleri arasında üç veya daha fazla arıza intikal ederek kesicinin açılması” şeklinde tanımlanan ihlalle ilgili ceza-i yaptırım uygulanacağı hükmü kapsamında Ocak 2007-Aralık 2009 dönemleri arasında aylık olarak hesaplanan sistem kullanım ceza faturalarının muhteviyat çizelgeleriyle birlikte 331.614,75 TL tutarındaki 36 adet ceza faturasını müvekkili şirkete gönderdiğini, fatura içeriklerinin kabul edilmediği ifade edilerek asıllarının davalıya iade edildiğini, davalının sistem Kullanım Anlaşmasına aykırı olarak hiç bir bildirim yapmadan, düzeltme ile ilgili hiç bir ihtarda bulunmadan ceza faturası tahakkuk ettirdiğini, müvekkili şirket aleyhine Ocak 2007- Aralık 2009 arası döneme ilişkin cezanın faturalarının dönemsellik ilkesine aykırılık teşkil ettiğini beyanla tahakkuk ettirilen 20.12.2012 düzenleme tarihli 36 adet fatura içeriği olan toplam 331.614,75 TL tutarındaki cezanın haksız olduğunun tespiti ile faturaların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili, ise sunduğu cevap dilekçesinde; müvekkili tarafından tüm işlemlerin … tüzel kişiliği için yapıldığını, davacı şirketin bölgesinde elektrik dağıtımı ve perakende satış hizmeti veren ticari bir kuruluş olduğunu, sistem kullanım anlaşması imzalanmasa da davacı tarafın iletim sistemine bağlı olarak faaliyet gösterdiğini ve ticari bir ilişki içinde olduğunu, dolayısıyla ceza faturalarının haksız fiil kapsamında değerlendirilmesi iddiasının yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davacı şirketle aralarında Ocak 2007-Aralık 2009 dönemleri için geçerli imzalanmış bir Sistem Kullanım Anlaşması olmadığını, İletim Sistemi Sistem Kullanım ve Sistem İşletim Tarifelerini Hesaplama Yöntem Bildiriminin 1.5 . maddesinde “… tesislerinde kullanıcının bağlı olduğu fidere 00.00-24.00 saatleri arasında üç veya daha fazla arıza intikal ederek kesicinin açması” şeklinde tanımlanan ihlalle ilgili olarak Ocak 2007-Aralık 2009 dönemleri için 36 adet sistem kullanım ceza faturası düzenlenerek 25.12.2012 tarihli yazı ekinde davacı şirkete gönderildiğini, … ve …’ın iletim ve dağıtım şirketleri olarak sorumluluk sınırlarının birbirinden farklı olduğunu, buna göre 154 kV sistemin tamamı, 34,5 kV sistemin baraları ile fiderlerinin … sorumluluğunda, 34,5 kV fider çıkışlarından itibaren tüm dağıtım sisteminin … sorumluluğunda olduğunu, dava konusu fider açma olayının … sorumluluk alanındaki dağıtım şebekesinde bulunan bölümde bir arıza oluşması sonucunda kesicinin açması şeklinde ortaya çıktığını, Elektrik Piyasasında İletim ve Dağıtım Sistemlerine Bağlantı ve Sistem Kullanımı Hakkındaki Tebliğin geçici 3. maddesinde “Bağlantı ve sistem kullanımına ilişkin standart anlaşmalar kullanıcı özellikleri dikkate alınarak … ve … A.Ş. tarafından bu tebliğin yayım tarihini izleyen otuz gün içerisinde hazırlanarak Kuruma sunulur. Kullanıcıların lisans almamış olması ve kullanıcılar ile sistem kullanım anlaşmalarının yapılmamış olması, bu kullanıcıların Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği uyarınca onaylanan sistem kullanım bedelini ve/veya sistem işletim bedelini … ve/veya dağıtım şirketine ödeme yükümlülüklerini ortadan kaldırmaz” hükmünün yer aldığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
-Faturalar.
-Bilirkişi raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sistem kullanım anlaşmasında yer alan ceza koşulunun haksız uygulanması suretiyle düzenlenen fatura bedellerine ilişkin açılan menfi tespit davasıdır.
Mahkemece faturalar, ihtarnameler, yazışmalar ve taraflarca bildirilen diğer deliller celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Faturaların davalı şirketçe tanzim edilmiş olması dikkate alınarak davalı vekilinin husumet itirazı reddedilmiş, davanın doğru hasma yöneltildiği saptanmıştır.
Dosyamızda taraf delilleri toplandıktan sonra alınan alınan bilirkişi heyeti raporunda özetle; davalı … tarafından düzenlenen 36 ayrı ceza faturasına konu “…’a ait fiderlerdeki kesicilerin” açmasının davacı şirket tarafından işletilen dağıtım sistemi eksiklikleri ve arızasından kaynaklandığı ve Yöntem Bildiriminin 1.5 maddesi kapsamında cezaya konu ihlaller kapsamında olduğu, sözkonusu ihlallerin her ay değişik sayıda gerçekleştiği, sözkonusu ihlallerin ortadan kaldırılmasının dağıtım sistemi üzerinde gerekli yatırımların tamamlanmasını gerektiren uzun bir süreç gerektirdiği, enerji tarifeleri ve yatırım programları … onayına tabi olan davacı Şirketin sözkonusu yatırımları kısa sürede kaynak yaratarak tamamlamasının sözkonusu bulunmadığı, davacı Şirketin %100 hissesine sahip … ile daval … arasında yapılan toplantıda alınan ceza uygulamasının 3 yıl süreyle ertelenmesi yönünde …’ya müracaatta bulunulması kararının “Ocak 2017 tarihinden itibaren her ay aynı konuda sürekli ihlaller olmasına ve … tarafından bu yönde alınan bir karar olmamasına karşılık bildirim yapılmaksızın ve ceza uygulanmaksızın duyarsız kalınmasına bağlı olarak … tarafından toplantıda alınan kararın zımnen kabul gördüğünün kabulü gerektiği ve dava konusu ceza faturalarının da bu nedenle yerinde olmadığı mütalaa edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda Mahkememiz’ce toplananan delillere göre; davacının davalı iletim sistemi işleticisi …’ın fiderine ait kesicinin açılmasının davacı dağıtım sistemindeki yetersizlikten ve arızalardan kaynaklandığı, söz konusu ihlallerin her ay değişik sayıda gerçekleştiği, söz konusu ihlallerin ortadan kaldırılması için dağıtım sistemi üzerinde gerekli yatırımların tamamlanması gerektiği ve bu durumun uzun bir süreç gerektirdiği, enerji tarifeleri ve yatırım programları … onayına tabi olan davacı şirketin söz konusu yatırımları kısa sürede kaynak yaratarak tamamlamasının söz konusu bulunmadığı, davacı şirket dahil ülkemizdeki dağıtım şirketlerinin % 100 hissesine sahip … ile … arasında yapılan toplantıda alınan ceza uygulamasının 3 yıl süreyle ertelenmesi yönünde …’ya müracaatta bulunulması kararının Ocak 2007 tarihinden itibaren her ay aynı konuda sürekli ihlaller olmasına karşılık bildirim yapılmaksızın ve ceza uygulanmaksızın duyarsız kalınmasına bağlı olarak …’ça zımnen kabul gördüğünün kabulü gerektiği tespit edilerek ve dosyaya sunulan bilirkişi heyeti raporu doğrultusunda davalının ihtar göndermeden ve süre vermeden uyguladığı ceza-i şartın hukuka ve anlaşmaya uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; kararın temyizi üzerine Yargıtay … .H.D. Başkanlığı’nın 28/04/2021 tarih, 2021/677E.-2016K. sayılı ilamı ile davaya bakmaya yargı yolu yönünden idari yargı yolunun görevli olduğu belirtilerek Mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiş, Mahkememiz’ce usule ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Bu bağlamda, dosya kapsamı ve Yargıtay bozma ilamı birlikte değerlendirildiğinde ise; her ne kadar taraflar arasında imzalanan sistem kullanım anlaşmasına istinaden düzenlenen dava konusu ceza faturaları nedeni ile menfi tespit isteminde bulunulmuş ise de; Mahkememiz’ce de benimsenen Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere; işbu davanın açılmasından sonra 02/12/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmakla yürürlüğe giren 25/11/2020 tarihli 7257 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere (d) bendi eklenen düzenlemeye göre; “İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen ceza-i şartları ve diğer yaptırımları uygulamak” …’ın görev ve yükümlülükleri arasında gösterildiği, 6446 sayılı Kanuna ek madde 3 ile de “8 inci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.” hükmünün eklendiği, aynı Kanunun 46. maddesi ile de Kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe gireceğinin öngörüldüğü, bilindiği üzere dosyamıza konu hukuk yargılamasında usul hükümlerinde yapılan değişikliklerin derdest tüm davalarda derhal uygulanması gerektiği, bu durumda ise; değinilen yasal düzenlemenin yürürlüğünden sonra derdest olan dosyamızda Mahkememizin yargı yolu itibariyle davaya bakmaya görevli olmadığı kanaatine varılmakla; açıklanan gerekçelerle HMK’nın 114/1-b gereğince yargı yoluna ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile HMK’nın 115/2. fıkrası gereğince davanın “yargı yolunun caiz olmaması” nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Gerekçesi yuıkarıda açıklandığı üzere;
1-) 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b m. delaleti ile 115/2.m. gereğince yargı yoluna ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın USULDEN REDDİNE,
2-)Davacının davaya bakmaya görevli İdare Mahkemesine başvurmakta muhtariyetine,

3-)Alınması gerekli karar ve ilam harcı maktu 54,40-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 191,37-TL harçtan mahsubu ile bakiye 136,97-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya İADESİNE,
4-) Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince maktu 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-)6100 sayılı HMK’nın 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda 6100 sayılı HMK’nın 6763 sayılı Kanun ile değişik 341 ve 345.m. gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/10/2021
Katip ….
¸

Hakim…
¸