Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/500 E. 2022/573 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/500 Esas
KARAR NO : 2022/573

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – (T.C.:…)
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – … …

DAVA : Ticari Şirket (Fesih ve Tasfiye İstemli)
DAVA TARİHİ : 01/09/2021
KARAR TARİHİ : 29/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirketin fesih ve tasfiyesi istemli davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili Av. … sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı Şirkette 5.000.000.000-TL tutarında sermaye ve 5.000 adet hisseye sahip olduğunu, Şirket son olarak dört ortak ile faaliyete devam etmekte olup hissedar …’in hisselerini F. Zafer Heperler’e devrettiğini ve Ortaklar Pay Defterine işlenmiş olmasına karşın usulüne uygun genel kurul kararı alınamadığı için Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne kaydının yapılamadığını, 26.05.2000 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde yapılan ilan ile şirketi temsil yetkisi genel müdür olarak … ya tevdi edildiği, … ve … murahhas üye tayin edildiğini, Şirketin son yönetim değişikliğinin 21.05.2019 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlandığını, şirketin yönetim kurulunun 3 yıl süre ile …, … … ‘den oluşmakta olduğunu, Şirketin 2018 yılı genel kurulu dahil olmak üzere tüm olağan genel kurullarının 2019 yılına kadar eksiksiz olarak yapıldığını, 2019 yılı ve 2020 yılı genel kurul toplantılarının ise; müvekkilinin talep ve uyarılarına rağmen Ağustos 2020 ve Haziran 2021 tarihlerine kadar yapılamadığını, Şirket merkezinde 11 Ağustos 2020 tarihinde yapılacağı ilan edilen toplantıya müvekkil … haricinde katılan olmadığını, 02.04.2019 tarihli Genel Kurul Toplantısında yapılan Yönetimi Kurulu üye seçimi sonucunda …’nın Yönetim Kurulu başkanlığına, …’in Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı’na seçildiklerini, imza yetkilisi olarak …, … ve müvekkilinin belirlenerek temsilin iki üyenin ortak imzası ile gerçekleştiğini, bir yıllık temsil yetkisinin Nisan 2020 tarihinde dolduğunu, yeni görev dağılımı ve imza sirküleri çıkartılamadığından şirketin yetkilisiz kaldığını, bu durumun önemi ve aciliyetinin gerek sözlü gerekse yazılı olarak keşide edilen ihtarnameler ile müvekkili tarafından birçok defa şirket ortaklarına anlatılmasına rağmen tedbir alınmadığını, 28.07.2021 tarihli Genel Kurul Toplantı tutanağı Ticaret Sicile gönderilmiş ise de; şirketi temsile yetkili organ seçilmediğinden kayıt yapılamıyacağının bildirildiğini, bu nedenle Davalı şirketin 1 yıldan fazla süredir yönetimsiz kaldığı , Covid-19 salgını nedeniyle oluşan pandemi süresince Mart 2020 – Haziran 2021 sonuna kadar kapalı kalması sonrasında şirketin üstlendiği herhangi bir iş de olmadığından çalışan personelin geçmiş dönem ücret alacaklarını sebep göstererek iş akitlerini tek taraflı olarak sonlandırarak işi terk ettiklerini, ayrıca Şirketin borca batık durumda olduğunu beyanla 6102 sayılı TTK’nın 531. maddesi gereğince davalı şirketin haklı nedenlerle fesih ve tasfiyesine, aynı yasanın 563/3. maddesi gereğine tasfiye memuru tayinine, tasfiye payının belirlenerek tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Dava dilekçesi davalı Şirkete yöntemine uygun olarak tebliğ edilmiş ise de; davalı Şirket cevap dilekçesi sunmadığı gibi kendisini vekil ile de temsil ettirmemiştir.
DELİLLER :
– Ticaret sicil kaydı
– Bilirkişi heyeti raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 531.m. gereğince limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyamız arasına celp edilen davalı Şirketin ticaret sicil kaydının incelenmesinden; davalı Şirketin ticaret sicil kaydının halen aktif olup dosyamız davacısının davalı Şirketin ortağı olduğu anlaşılmıştır.
Dosyamızda taraf delilleri toplandıktan SMMM ve Şirketler mevzuatında uzman bilirkişiden oluşturulan heyetinden rapor alınmış, dosyamıza sunulan bilirkişi raporunda özetle; davalı Şirketin tciari defterleri ile finansal tabloları ve mizan kayıtları incelendiğinde Şirketin 2021 yılı hesap ve işlemleri ile ilgili olarak kurumlar vergisi beyannamesinin verilmediği, davalı Şirketin gelir-gider durumu ile mevcut finansal verilerine göre 2016 yılından bu yana borca batık durumda olduğu, aktiflerinin borçlarını karşılamadığı ve özkaynaklarının 2020 yılı sonu itibariyle -2.289.498,31-TL olduğu, davalı Şirketin bilançosunda ödenecek vergi ve diğer yükümlülüklerin 1.658.955,43-TL görünmekle Gelir İdaresi Başkanlığı Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı, Maltepe Vergi Dairesi Müdürlüğü ile SGK Başkanlığı, Ankara SGK İl müdürlüğü Ulucanlar SGK Merkezinin Mahkemeye muhatap yazılarında bildirdiği borç tutarının 2.070.051,74-TL olması nedeni ile şirketin pasiflerinin 411.096,31-TL daha artacağını, davalı Şirkette çalışmakta iken iş akdini tek taraflı olarak fesheden dava dışı işçiler tarafından açılan davalar sonucunda İş Mahkemeleri tarafından hükmedilen işçilik alacaklarının da ödenmesi gerektiğinden, şirketin mevcut borcunun 300.000,00-TL daha artabileceği, şirkete ait 2016-2020 yıllarına ait bilançolara göre şirketin halihazırda gayrı faal olup şirketin faaliyetlerinden elde edilen gelirlerin giderlerini karşılamaktan uzak olduğu, davalı Şirketin mevcut mali yapısı ile faaliyetine devam edebilmesinin mümkün olamayacağı, şirketin borçlarını karşılayacak miktarda sermaye artışına gitmesi durumunda şirketin faaliyetlerine devam edebileceği, ancak şirket mevcut yapısı içerisinde bu hususun mümkün görünmediğinden, şirketin fesih ve tasfiyesini gerektirecek şartların oluştuğu mütalaa edilmiştir.
Bilindiği üzere; 6102 sayılı TTK’nın 531. maddesinde “Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler. Mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Limited ve anonim şirketlerde, şirketin haklı sebeplerle feshi ve şirket ortaklığından çıkma için haklı sebep teşkil edecek nedenlerin hangi haller olduğu hususu Türk Ticaret Kanununda sayılmamış olup, doktrinde ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin emsal içtihatlarında “şirketin kötü yönetilmesi ve ortaklar arasında ciddi anlaşmazlıklar bulunması,” “şirketin kuruluş gayesini gerçekleştirmesinin imkansız olması,” “şirket varlıklarının yanlış kullanılması veya israf edilmesi,” “azınlığa karşı fiili veya manevi güç baskı uygulanması,” “azınlığın meşru taleplerinin devamlı olarak reddedilmesi” ve pay sahiplerinin şirketteki hareket kabiliyetinin ortadan kalkması, şirketin feshi açısından haklı sebep olarak örnek olarak sayılmıştır.
Bu bağlamda yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan davanın davalı Anonim Şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesi ile tasfiye payının ödenmesi istemine ilişkin olduğu, davalı Şirketin dosyaya celp edilen ticaret sicil dosyası ve genel kurul tutanakları incelendiğinde en son genel kurulunun 28/07/2021 tarihinde yapılarak Şirketteki Yönetim kurulu üye sayısının üçten bire düşürüldüğü, aynı genel kurul toplantısında yeni yönetim kurulu üyesi seçimi için oylama yapılmasına rağmen yeni yönetim kurulu üyesinin seçilmediği, Şirkette oluşan yönetim organı boşluğunun giderilmesine yönelik olarak tedbiren yasal çerçevede kayyım tayini talep edildiği ve geçiçi olarak kayyım atandığına ilişkin olarak dosyamızda bir delil de bulunmadığı, bu durumda Şirketin olağan ve günlük iş ve işlemlerinde dahi görev yapmak üzere yönetim organından fiilen yoksun olup Şirketin amacını gerçekleştirmesinin hukuken olmadığı, diğer taraftan dosyamıza sunulan ve Mahkememiz’ce de denetime elverişli görülerek benimsenen bilirkişi raporunda da davalı Şirketin finansal verileri ve mali tabloları ile gelir-gider durumu itibariyle halihazırda borca batık durumda olduğunun tespit edildiği, aktifleri ile mevcut pasiflerini karşılama olanağı bulunmadığı gibi dosyamıza vergi daireleri ile SGK’dan gönderilen cevabi yazılara konu kamusal yükümlülükleri de karşılayabilecek mali olanaklara sahip olmadığı, dosya kapsamına davalı Şirket tarafından borca batıklıktan yakın zamanda kurtulabileceğine ilişkin bir delilin sunulmadığı anlaşılmakla; davacının fesih ve tasfiye istemi yönünden haklı nedenin varlığını kanıtladığı kanaatine varılmakla; açıklanan gerekçelerle davanın kabulü ile davalı Şirketin fesih ve tasfiyesine, TTK 533/2.m. gereğince davalı Şirketin ticaret ünvanına başına “Tasfiye Halinde” ibaresinin eklenilmesine, davalı Şirkete tasfiye memuru atanmasına, tasfiye payı istemi yönünden tasfiye aşamasında belirleneceğinden karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verme gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE; Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 154569 sicil numarasında kayıtlı davalı …’nin FESİH VE TASFİYESİNE,
2- TTK’nın 533/2.maddesi gereğince tasfiyesine karar verilen davalı şirketin ticaret unvanının başına “Tasfiye Halinde” ibaresinin eklenmesine,
3-Davalı şirkete tasfiye memuru olarak ticari defter ve belge inceleme uzmanı mali müşavir … ’ın atanmasına, tasfiye memuruna aylık 1.500,00-TL tasfiye memuru ücreti takdirine, tasfiye memuru ücretinin davalı şirketçe karşılanmasına, tasfiye memurunun ticaret siciline tescil ve ilanına,
4-Davacının dava konusu tasfiye payına yönelik talebinin davalı Şirketin tasfiyesi işlemleriyle ilgili olup tasfiye aşamasında inceleneceğinden ve işlemleri yapılacağından Mahkememiz’ce bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Alınması gerekli karar ve ilam harcı maktu 80,70-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL başvurma ve 59,30-TL peşin harç olmak üzere toplam 118,60-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince maktu 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Dava kapsamında davacı tarafından yatırılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 3.657,10-TL yargılama giderinin HMK 326/2.m. gereğince davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/06/2022

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza

YARGILAMA GİDERİ DÖKÜMÜ:
1-Posta ve davetiye gideri: 157,10-TL
2-Bilirkişi ücreti :+ 3.500,00-TL
TOPLAM : 3.657,10-TL