Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/472 E. 2022/77 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/472 Esas – 2022/77
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/472 Esas
KARAR NO : 2022/77
HAKİM : ….
KATİP : ….
DAVACI : ….
DAVALI : …
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2021
KARAR TARİHİ : 10/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/02/2022

Mahkememizin yukarıdaki esasına kayden açılan trafik kazasından kaynaklanan araç hasar bedeli alacağı davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkile ait ve … sevk ve idaresindeki …. plakalı ticari araç 16.07.2020 tarihinde …. dan Mevlana Bulvarı’na doğru dönüş yolu üzerinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, müvekkilin aracının sigortalı olduğu davalı sigorta şirketine 15.12.2020 tarihinde ihtarname yazılarak araç üzerindeki hasar bedeli kaskodan talep edilmesine rağmen ödenmediğini, müvekkil şirkete ait …. plakalı aracın 16.07.2020 tarihli trafik kazası nedeniyle uğramış olduğu zararından dolayı fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla Şimdilik 10,00 TL Hasar Bedeli tazminatının kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve yargılama giderlerinin, vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı vekili dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkilimiz şirket arasında arabam güvende genişletilmiş artı kasko sigorta poliçesi tanzim edilmiş olup dava konusu talep teminat kapsamı dışında olduğundan işbu dava kapsamında müvekkilimiz şirket’in herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacının aracında meydana gelen hasar miktarının uzman sigorta eksperi tarafından belirlenmesi gerektiğini, müvekkilimiz şirket aleyhine hesaplama yapılacak olması halinde hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere sovtaj bedeli belirlenmeli ve hesaplanacak olan tazminat tutarı üzerinden tenzil edilmesi gerektiğini, müvekkilimiz şirket’in faizden sorumluluğunun sınırlı olduğunu, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, sigortalı araçta meydana gelen hasar miktarı ve sigortalı aracın rayiç değerinin belirlenmesi hususunda uzman sigorta eksperi bilirkişiden rapor hazırlatılmasına, aleyhe hüküm kurulması halinde dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu tutulmasını, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
-Genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ve hasar dosyası
-Dava konusu araca ait ruhsat ve kaza sonrasına ait fotoğraflar.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan araç hasar bedeli alacağı istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyamız arasına celp edilen sigorta hasar dosyası içerisindeki genişletilmiş kasko sigorta poliçesinin incelenmesinden; dava konusu trafik kazasına karışan …. plakalı aracın dava konusu trafik kazasının gerçekleştiği 24/02/2020-17/09/2020 dönemine ilişkin olarak davalı sigorta şirketine genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, sigortalı aracın kullanım şeklinin hususi oto olarak belirtildiği anlaşılmıştır.
Diğer taraftan, sigortalı aracın dosya içerisinde mevcut ruhsat örneğinde de aracın kullanım amacı bölümünde hususi araç olduğunun belirtildiği görülmektedir.
Bu bağlamda, dosyamızda öncelikle göreve ilişkin dava şartının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bilindiği üzere; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe girmiş olup anılan Kanunun 3/1-L bendine göre tüketici işleminin mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık vb. sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olduğu açıkça belirtilmektedir. Aynı Kanunun 73.m. uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevlidir.
Somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında sigorta akdi ilişkisi mevcut olup davalının sorumluluğunun dayanağı olarak bahse konu kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan borcuna aykırı davranış ileri sürülmüştür.
Bu bağlamda, yukarıda değinilen sigortalı aracın niteliği de gözetildiğinde taraflar arasındaki akdi ilişkinin 6502 sayılı Kanunun 3/1.m. gereğince tüketici işlemi olarak kabulü gerekmekte olup davanın 6502 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra açılmasına göre; davaya Mahkememizin değil; Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu ortadadır. (Nitekim, konu ile ilgili olarak Yargıtay …H.D. Başkanlığı’nın 13/06/2019 tarih, 2016/17099E., 2019/7474K. ve 30/05/2019 tarih, 2016/15814E., 2019/7074K. sayılı ilamları da aynı doğrultudadır.)
Açıklanan gerekçelerle; davanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gereken göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c.m. delaleti ile 115/2.m. gereğince Mahkememizin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın USULDEN REDDİNE,
2-) HMK 20.m. gereğince kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde talepte bulunulması halinde dava dosyasının davaya bakmaya yetkili Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının davacı vekiline ihtarına,
3-)Yargılama giderlerinin görevli Mahkeme tarafından değerlendirilerek karara bağlanmasına, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde HMK 331/2.m. gereğince yargılama giderlerinin dosya üzerinden Mahkememiz’ce karara bağlanmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/02/2022

Katip ….
e-imza

Hakim ….
e-imza