Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/450 E. 2023/283 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/450 Esas – 2023/283
T.C.

4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2021/450 Esas
KARAR NO : 2023/283

HAKİM : …
KATİP….

DAVACI ….
DAVALI ….

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 27/07/2017
KARAR TARİHİ : 14/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, 13.04.2017 tarihinde meydana gelen kazada, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın davacının aracında çarpması sonucunda aracın hasar gördüğünü ve değer kaybına uğradığını ileri sürerek, davacının aracında oluşan hesar nedeniyle 4.000,00 TL tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
29.06.2018 tarihli bedel artırım dilekçesi ile tazminat değerini 31.000,00 TL olarak artırmıştır.
CEVAP:
Davalı vekili, müvekkilinin davacının kanıtlanan gerçek zararından sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLER:
-Kaza tespit tutanağı,
-Sigorta poliçesi,
-Bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasarına bağlı hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
13.04.2017 tarihinde düzenlenen kaza tespit tutanağında davalı tarafından sigortalı aracın şeride tecavüz etmek suretiyle davacıya ait araca çarptığı, davacıya ait aracın hasar gördüğü belirtilmiştir.
Davalı tarafından düzenlenen trafik sigorta poliçesinin incelenmesinde, sigorta teminatının 17.08.2016-17.08.2017 tarihleri arasında teminat sağladığı, teminat limitinin 31.000,00 TL olduğu görülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi delaletiyle 85. maddesine göre, davalı trafik sigortacısı sigortalı aracın işletilme halinde neden olduğu zararları teminat altına almaktadır. Kazanın meydana gelmesinde sürücülerin kusur oranları ve araç hasarı konusunda bilirkişi raporu alınmıştır. 26.06.2018 tarihli rapora göre, kazanın meydana gelmesinde davalı tarafa sigortalı araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı şeride geçerek kazaya neden olması eyleminde tam kusurlu olduğu, davacıya ait aracın tamamen hasar gördüğü aracın piyasa değerinden hurda araç bedeli indirildiğinde talep edilebilecek tazminatın 31.000,00 TL olduğu belirtilmiştir. Alınan rapor yeterli açıklıkta ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan hükme esas alınmış, davanın kabulüne hükmedilen tazminata temerrüd tarihinden itibaren faiz uygulanmasına dair mahkememizce 21/09/2018 tarihinde karar verilmiştir.
Verilen bu karara karşı gidilen yasa yolu incelemesi neticesinde mahkememiz kararı … Bölge Adliye Mahkemesi 26. HD’nin 10/06/2021 tarih, 2019/636 Esas-22021/1128 Karar sayılı kesin olarak verilen İstinaf ilamı ile ” …. mahkemece, davacıya ait aracın halen davacı tarafın zilyetliğinde olduğunun anlaşılması halinde bulunduğu yer itibari ile gerektiğinde talimat yolu ile keşif ve konusunda uzman bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, (aracın davacı tarafın zilyetliğinde olmaması ve üzerinde inceleme yapılmasının fiziken ve fiilen mümkün olmaması halinde dahi) KTT’da belirtilen hasarlı kısımlar ile fotoğraflardan da yararlanılarak, yine tramer kayıtlarından ve aracın kaza tarihi itibari ile trafik ve varsa kasko sigortası şirketleri belirlenerek, davaya konu kazadan önce hasar kaydı olup olmadığının araştırılıp, mümkünse öncesine ait tamir, onarım ve bakım belgelerinin temini ile Km’si, özellikleri, aksesuarı vs. tespit edilerek davaya konu kaza sebebiyle araçta oluşan hasarların, tamir, onarım gideri, tamirinin ekonomik olup olmadığı, tamiri ekonomik değilse olay tarihi itibari ile ikinci el piyasa rayiç değeri ile sovtaj değerinin tespiti hususlarında açıklamalı, gerekçeli, denetime elverişli konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak (TBK’nun 50. Maddesi hükmü de gözetilerek) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi hüküm kurmaya elverişsiz ve eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi isabetli görülmediğinden” gerekçesi ile kaldırılmıştır.
Davacıya ait 06 AY 503 plakalı araç için Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’ne yazılan müzekkere cevabında görülen, davaya konu aracın dava konusu kaza öncesine ait hasar kayıtlarına ilişkin sigorta şirketlerine yazılan müzekkere cevapları dosyaya geldikten sonra dosya karayolları fen heyetinde görevli 3 kişilik heyete tevdii edilerek, araç sürücülerinin kusurları ve davacı aracında oluştuğu belirtilen hasar konusunda ayrıntılı, denetime elverişli, hasar belirlenmesinde kullanılan verilerin gösterildiği rapor temini yoluna gidilmiştir. Bu bağlamda temin edilen 29/11/2022 tarihli bilirkişi ön raporunda özetle; 55 PL 138 plakalı araç sürücüsü Onur Yol’un meydana gelen olayda tamamen kusurlu olduğu, 06 AY 503 plakalı araç sürücüsü Abdullah Yürümez’in meydana gelen olayda kusursuz olduğu, 06 AY 503 plakalı aracın yapılacak keşif sonucu hasar raporunun hazırlanmasının uygun olacağı belirtilmiştir.
Davacı vekilinin 5 no’lu celsedeki beyanında, müvekkilinin aracının çalınması nedeni ile keşif yapılmasının mümkün olmadığın belirtildiğinden; dava konusu 06 AY 503 plakalı aracın davacı zilyetliğinde bulunmadığı ve çalındığı bildirilmekle; KTT’de belirtilen hasarlı kısımlar ile fotoğraflardan yararlanılarak, yine tramer kayıtlarından ve aracın kaza tarihi itibariyle trafik ve kasko sigortası şirketleri belirlenerek, davaya konu kazadan önce hasar kaydı olup olmadığının araştırılıp, mümkünse öncesine ait tamir, onarım gideri, tamirin ekonomik olup olmadığı, tamiri ekonomik değilse kaza tarihi itibariyle ikinci el piyasa rayiç değeri ile sovtaj bedelinin değerinin tespiti hususunda açıklamalı ve gerekçeli rapor temini için dosya önceki bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir.
Yapılan inceleme sonucu dosyaya ibraz edilen 20/03/2023 tarihli raporda özetle; davaya konu aracın kazadan önce hasar kaydı olup olmadığının araştırılması için Tramer kayıtları üzerinden ulaşılan bilgilerden YV1VS10K34F076473 sasi nolu VOLVO S40 karışmış olduğu, sıralamaya göre KZ1: 13/04/2017 Çarpma KZ2: 31/05/2011 Çarpma 5894TL KZ3: 15/08/2010 Çarpışma 520TL KZ4: 26/04/2008 Çarpma 500TL Tramer kaydının bulunduğu, bu kayıtları dışında başa bilgiye ulaşılmasının mümkün bulunmadığı, bu bağlamda dava konusu aracın 13.04.2017 karıştığı kaza öncesi üç adet trafik kazasına karıştığı, yapılan incelemede dava konusu aracın sol önden aldığı hasar nedeni ve yaşı itibariyle tamirinin ekonomik olmayacağı, tamir edilmesi durumunda tamir masrafının araç 2. el zati bedeline yaklaşacağı değerlendirilmiş, kök raporda belirtildiği üzere dava konusu aracın fiyatı 2. el oto alım satım yapan oto galericileri ve servisi, hurda araç alımı satımı yapan firmalar ile görüşme ve araştırmalar sonucunda kök raporda belirtildiği üzere kaza tarihi itibariye 36.0000,00TL olarak tespit edildiği, hasarlı hali ile bu aracın hurda bedelinin 5.000,00TL olacağı dolayısı ile davaya konu zararın 31.000,00TL (otuz bir bin lira) olacağı görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Yukarıda içerikleri açıklanan bilirkişi ön raporu ve kök raporu dikkate alındığında, 19/11/2022 ve 20/03/2023 tarihli hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu sonucuna varılan raporlar doğrultusunda davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile 31.000,00 TL hasar bedelinin 05/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 2.117,61 TL harçtan peşin alınan 68,31 TL peşin harcın, 462,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.587,3‬0 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanıp takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 31,40 TL Başvurma harcı, 68,31 TL Peşin harç, 4,60 TL Vekalet harcı, 462,00 TL ıslah harcı, 399,5‬0 TL tebligat ve posta gideri, dört bilirkişi 3.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.465,81‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. Maddesi uyarınca dava tarihi itibari ile arabuluculuğa tabi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri 44,75 TL’nin üzerinde bırakılmasına,
7-Kullanılmayan gider avansı var ise hükmün kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde … Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/04/2023

Katip …
E-imzalı.

Hakim ….
E-imzalı.