Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/387 E. 2021/558 K. 16.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/387 Esas
KARAR NO : 2021/558

HAKİM :… …
KATİP : … …

DAVACI : … – …

VEKİLİ …

DAVALI : … –

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2021
KARAR TARİHİ : 16/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 1999 yılında Asliye Hukuk mahkemesinde şufa davası açtığını, 22/12/2004 tarihli ara kararla şufa bedelinin depo edilmesine karar verildiğini ve davalı bankada vadeli hesap açıldığını, davanın reddi üzerine bedelin nemasıyla birlikte davacıya ödenmesini talep ettiklerini, ihtirazi kayıtla 473.708,99 Tl nin tahsil edildiğini, ancak mahkemece tesis edilen ara kararın aksine en yüksek faizin uygulanmadığının görüldüğünü, eksik ödeme sebebiyle alacak davası açıldığını, Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/537 K. sayılı kararıyla 329.855,88 Tl nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verildiğini, bu kararın takibe konulduğunu, 194.668,01 TL tutarında faiz ödemesi yapıldığını, ancak gelinen bu aşamada davanın munzam zararının oluştuğunu, zarardan da davalı bankanın sorumlu olduğunu belirterek şimdilik 150.000 TL nin 18/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usul ekonomisi gereği davalı tarafa tebligat yapılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava; davalı banka nezdindeki vadeli hesaba yatan paraya en yüksek oranda faiz uygulanmadığı iddiasıyla davacının uğradığı munzam zararın davalıdan tahsiline ilişkin davalı banka aleyhine açılan alacak davasıdır.
19.12.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklenmiştir. Anılan maddeye göre; “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2)Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” denilmiştir. Görüldüğü üzere, 6102 sayılı TTK’ye eklenen 5/A maddesinde, Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri olan ticari davalarda, arabuluculuk dava şartı olarak belirlenmiştir.
Davacı yanın dava dilekçesindeki talebi nitelik itibariyle alacak talebine ilişkindir. Eldeki dava 01.01.2019 tarihinden sonra açılmış olmakla, ticari bir dava olarak zorunlu arabuluculuğa tabi olup, arabulucuya başvurmak ve süreç tamamlandıktan sonra dava açılması hususu ve buna uyulmaması HMK’nin 114/2. maddesinde belirtilen “diğer dava şartlarına aykırılık” olarak davanın usulden reddi sebebidir.(Aynı yönde karar için Bkz.Yargıtay 11. H.D 10.02.2020 Tarih, 2019/3048 Esas ve 2020/1093 Karar)
Dava dilekçesi içeriğine göre, eldeki davanın 7155 sayılı kanun ile 6102 sayılı TTK’na eklenen 5/A maddesinin yürürlük tarihi olan 01.01.2019 tarihinden sonra açılmış olduğunun anlaşılmasına rağmen, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmadığı anlaşılmakla, davanın HMK. 114. ve 115. maddeleri gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hükmün tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-HMK. 114/2. maddesi yollaması ile TTK 5/A maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Harçlar kanunu 22.maddesi gereğince alınması gereken 59,30 TL harç giderinin davacı tarafından yatırılan 2.561,63 TL’den mahsubu ile bakiye 2.502,33 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde, davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. . 16/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır