Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/366 E. 2022/657 K. 07.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. …4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/366 Esas
KARAR NO : 2022/657

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … …

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2016
KARAR TARİHİ : 07/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekil sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 05/07/2009 tarihinde … askeri amaçlı yol yapım işinin kazı yapılması, stabilize serilmesi yapım işi konusunda taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, işe başlama tarihinin 05/07/2009, bitiş tarihinin 30/09/2009 tarihi olmasına rağmen işin daha erken bitirilip işin bitimiyle davalı yüklenici şirket mühendisleri ve işveren özel idare mühendisleri tarafından yerinde yapılmış incelemelerden sonra yapılan işin eksiksiz bir şekilde taşron müvekkilinden teslim alındığını, davalının eksiksiz ve tam olarak biten işe ilişkin olarak 28/08/2009 tarihinde Hakkari, Şemdinli, Karaağaç-Beyyurdu-Aktütün askeri amaçlı yolyapım işinin kazı ve maliyet bedeli olarak KDV dahil toplam 1.770.000,00 TL fatura edildiğini, müvekkiline işin bitimiyle hak etmiş olduğu bedelin tümünü ödenmesi gerekirken müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet verilip ödeme yapılmadığını, müvekkilinin başka alternatifi olmadığından ödemeleri parça parça aldığını, KDV dahil toplam 1.770.000,00 TL faturanın karşılığı olarak davalı tarafından 955.500,00 TL ödeme yapıldığını, kalan 814.500 TL’nin ödenmemesi nedeniyle … 3. İcra Müdürlüğünün 2010/320 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının borca itiraz etmesiyle takibin durduğunu, taraflarca itirazın iptali için … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2010/239 E. Sayılı davada mahkemece uyuşmazlık konusunun hakemi gerektirmesi sebebiyle reddine karar verildiğini, taraflarınca hakem tayini yapılmış olup yapılan yargılama sonucunda 25/07/2012 tarihli kararla davaların kısmen kabulü kısmen reddine, karşı davanın reddine karar verildiğini, bu karar ve hakem dosyasının hakem heyeti sekretaryasınca …13. Asliye Hukuk Mahkemesine teslim edilmiş olduğunu, kararın 2012/54 D.iş sayısı ile tebliğe çıkarıldığını, tebliğe çıkarılan kararın taraflarınca ve davalı tarafça temyiz edildiğini, … 15. Hukuk Dairesinin 2013/160 E. 2013/3346 K. 23/05/2013 tarihli kararıyla bozulduğunu, bozma kararı sonrasında hakem heyeti dosyasının …13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/09/2013 tarih ve 2013/44 D.iş sayılı kararı ile bozma kararı doğrultusunda hakem kuruluna iadesine karar verildiğini, dosyanın 08/11/2013 tarihinde hakem sekretaryası tarafından teslim alındığını, hakem heyetinin dosyaya kaldığı yerden devam etmesi gerekirken herhangi bir işlem yapmadığını, bu hususun bildirildiğini, yeniden ücret alınması için zımni olarak yeni hakem heyeti seçilmesi için zorladıklarını, hakem heyetinin dosyaya bakmayacağını bildirmesi üzerine davalı vekilinden eski hakem heyeti ile devam edilmesi için muvafakat isteniğini, ancak bu şekilde yeniden ücret verileceği için davalı vekili tarafından kabul edilmediğini, taraflarca yeniden hakem ve tahkim süresini belirleme zorunluluğu doğduğunu, 30/12/2013 tarihinde …13. ATM’nin 2013/408 esas sayılı hakem tayini davası açıldığını, …13. ATM’nin kapanması ile dosyanın …11. ATM’nin 2014/557 esasına kaydolduğunu, …11. ATM’nin 2014/557 E. 2014/368 K 27/11/2014 tarihli kararıyla önceki hakem heyetinin görevinin devam ettiği sonucuna varılarak yeniden hakem tayini istemine ilişkin talebin reddine karar verildiğini, hakem dosyasının …11. ATM’nin dosyasından hakem sekretaryası tarafından teslim alınıp 11/3/2016 tarihli tensip kararı ile 29/03/2016 tarihli duruşma gününün verildiğini, hakem heyeti tarafından süresinde karar verilmediğinden karar ittihazına yer olmadığına karar verildiğini, …6. ATM’nin 2016/182 D.iş esası ve kararıyla da 29/03/2016 tarihli kararın tebliğe çıkarıldığını, 25/07/2012 tarih 2012/54 D.iş sayılı ilk hakem heyetinin yargılama esnasında işin esasına girilerek tarafların tüm delillerinin toplandığı, dosyaya kazandırılan bilgilerin ve yanların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor alındığını, yargılama neticesinde davacının 305.996,00 TL alacağı olduğunun tespit edilerek bu alacağın 18/03/2010 tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiğini, aynı kararda 146.518,59-TL tahkim giderinin de davalıdan tahsiline karar verildiğini, bozmadan sonra 29/03/2016 tarihli ikinci hakem heyeti kararında 1 yıllık normal tahkim süresinin geçmesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına masrafların devlet yargısında nazara alınmasına ve tarafların mahkemeye başvurmasına muhtariyetine karar verildiği, maddi hukuk yönünden tüm bilgi ve belgelerin tahkim yargılaması aşamasında toplandığı, tahkim yargılamasının süre nedeniyle sona erdiğini beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL alacağın fatura kesim tarihi olan 28/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini, tahkim aşamasında yapılan 146.518,50-TL yargılama gideri dahil olmak üzere tüm yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının talebinin “Hakkari ili, Şemdinli ilçesi, Karaağaç Beyyurdu Aktütün Askeri Amaçlı Yol Yapım İşinde” taşeron sözleşmesi ile çalışması nedeniyle düzenlediği 28/08/2009 tarihli faturadan kaynaklandığını, bu nedenle 6098 sayılı TBK 147/6 maddesi gereğince 5 yıllık zamanaşımı süresinin gerek dava gerek se ıslah tarihi itibariyle dolduğunu, somut olayda TBK 154 m.gereğince zamanaşımını kesen nedenlerin mevcut olmadığını, işi alan davacının gerekli makine ve ekipmanı sağlayamadığını ve işe süresinde başlayamadığını, müvekkilinin iyi niyetli hareket ederek kendi iş makinelerini davacı taşeronun hizmetine verdiğini, şantiye bölgesinde akaryakıt satıcılarına yüklü miktarda borçlanan ve akaryakıt temin edemeyen taşeronun borçlarını ödemek zorunda kaldığını, müvekkili şirketin davacı taşeronun kendisine ve yapılan işle ilgili olarak alacaklılarına yaptığına toplam ödeme miktarının 1.174.304,00-TL olduğunu, davacının iddialarının aksine müvekkili şirket ve asıl işveren konumundaki idare tarafından işin geçici ve kesin kabulünün yapılmadığını, davacı taşeronun Hakkari İl Özel İdaresi tarafından 16/03/2010 tarihinde mahallinde yapılan tespite göre işi teknik şartnamesine uygun olarak yapmadığını, davacının sözleşme gereğince ifasını üstlendiği işleri eksik ve ayıplı olarak gerçekleştirdiğini, dosyaya sunulan teknik bilirkişi raporu Şemdinli Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/3 D.iş sayılı dosyası ile çeliştiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
YARGILAMA GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında tanzim edilen taşeronluk sözleşmesine istinaden davacı yüklenicinin sözleşme kapsamında edimlerini süresinde ve tam olarak ifa edip, işi teslim etmesine rağmen bedelin bir kısmının ödenmediği iddiasıyla tahsili konularına ilişkindir.
Taraflar arasında eser sözleşmesinden kaynaklanan akdi ilişkinin bulunduğu ihtilafsız olup davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir.
Taraflar arasındaki taşeron sözleşmesi, tespit dosyaları, istihkak evrakları, hakem dosyası celp edilerek incelenmiştir.
… 3. İcra Müdürlüğünün 2010/320 E. Sayılı dosyası celp edilmiş, yapılan incelemede alacaklı … Gıda şirketi tarafından borçlu Yüzenler İnşaat Şirketi aleyhine 28/08/2009 tarihli hakediş faturasına istinaden 814.500,00-TL asıl alacak, 73.059,53-TL işlemiş faiz yönünden icra takibi yapıldığı, borçlunun süresinde yaptığı itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
… 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/239 E. 2010/863 K. Sayılı dosyası celp edilmiş, yapılan incelemede, davacı … Gıda Şirketi tarafından davalı Yüzenler İnşaat şirketi aleyhine … 3. İcra Müdürlüğünün 2010/320 E. Sayılı icra dosyasında yaptığı takipten dolayı borçlunun vaki itirazının iptali talebiyle dava açıldığı, yargılama sonucunda mahkemece taraflar arasında tanzim edilen sözleşmede hakem şartı bulunduğu gerekçesiyle uyuşmazlık hakemde çözülmesi gerektiğinden dava dilekçesinin reddine karar verildiği ve kararın 26/01/2011 tarihinde kesinleşme şerhi verilerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı … Gıda Şirketi tarafından davalı Yüzenler İnşaat şirketi aleyhine sözleşme uyarınca 3. Hakemin mahkemece tayini talebiyle dava açıldığı, mahkemece yetkisizlik kararı verildiği, yetkisizlik üzerine dosyanın …7. ATM’nin 2011/375 Esasına tevzi edildiği, 2011/470 Karar sayılı kararıyla aynı taraflar arasında …2. ATM’nin 2011/13 E. Sayılı dosyasında açılan davada 3. Hakem belirlendiğinden konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır. Bu dosyaya sunulan …2. ATM’nin 2011/13 E. 2011/237 K. Sayılı kararın yapılan incelemesinde, davacı Yüzenler İnşaat şirketi tarafından davalı … Gıda Şirketi aleyhine hakem tayini talebiyle dava açıldığı, mahkemece davanın kabulü ile taraflar arasındaki uyuşmazlıkta Başkan sıfatıyla görev yapmak üzere HUMK’nun 520. maddesi uyarınca 3. hakem olarak Hukukçu Ali Metin ÇİFTÇİ’nin atanmasına karar verildiği, taraflarca temyiz edilmediğinden kararın 24/06/2011 tarihinde kesinleştirildiği anlaşılmıştır.
Hakem kurulu dosyası celp edilmiş, yapılan incelemede davacı … Gıda şirketi tarafından davalı Yüzenler İnşaat şirketi aleyhine taraflar arasında tanzim edilen taşeronluk sözleşmesine istinaden 1.770.000,00-TL’lik hakedişin yapılan 955.500,00-TL ödeme dışında kalan 814.500,00-TL’sinin 28/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsili talebiyle dava açıldığı, hakem heyetince yapılan yargılama ve aldırılan bilirkişi raporlarından sonra karar verildiği, kararda 305.996,00- TL’nin ilamsız takibe davalı karşı davacının itiraz tarihi olan 18/03/2010 tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faiziyle davalı karşı davacıdan tahsili ile davacı karşı davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karşı davanın reddine, vekalet ücreti ile yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verildiği, ancak hakem kurulu üyelerinin muhalif kaldıkları, tarafların temyizi üzerine … 15. Hukuk Dairesinin 2013/160 E. 2013/3346 K. Sayılı ilamı ile HUMK 531. Maddesinde “hakemlerin, ekseriyetle ittihaz ettikleri karar muteberdir.” hükmünün getirildiğini, buna göre kararın oy çokluğu ile verilmesinin geçerlilik koşulu olduğunu, inceleme konusu kararda baş hakemin asıl davanın kısmen kabulü ile karşı davanın reddi, hakem Av. Nesip Yıldırım, asıl davanın kabulü-karşı davanın reddi, hakem Prof Dr. Mehmet Demir ise asıl davanın reddi- karşı davanın kabulü düşüncesinde olup, bu şekilde oy kullandıkları ve muhalefet şerhlerini yazmış olduklarını, karşı davanın reddinde oy çokluğu sağlanmış gibi görünmekteyse de kararın bütünlüğü dikkate alındığında oy çokluğunun sağlanmadığı ve bu nedenle de HUMK 531 m.gereğince kararın yok hükmünde olduğu belirtilerek hakem kararının bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Yine, …11. ATM’nin 2014/557 E. Sayılı dosyası celp edilmiş, yapılan incelemesinde; davacı Şirket tarafından davalı Yüzenler İnşaat şirketi aleyhine hakem kurulunda görev yapacak olan 2. ve 3. Hakemin seçimi talebiyle dava açıldığı, yargılama sonucunda …13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/44 D.iş dosyasında daha önce atanan hakemlerce karar verildiği, temyiz üzerine hakemlerin verdiği kararın yargıtayca bozulduğu, hakem kararının bozulması üzerine yeniden hakim tayin edilmesini gerektirir şartların bulunmadığını, önceki hakem heyetinin görevinin devam ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, temyiz üzerine … 15. Hukuk Dairesinin 2015/1928 E. 2015/6471 K. Sayılı ilamı ile hakem seçimine yönelik kararlar kesin olduğundan temyiz talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Tarafların talebi ve mahkemenin tebliği üzerine dosyanın eski hakem heyetine tevdi edildiği, hakem heyeti 29/03/2016 tarihli kararında açılan tahkim davasında tahkim süresinin başlangıcının 28/09/2011, karar tarihinin 25/07/2012 olup, bir yıllık süreden arta kalan 2 ay 3 gün olduğu, … aşamasında süre işlemeyeceğinden Yargıtayın 23/05/2013 tarihli bozma kararından dosyanın bozma üzerine mahkemece heyete teslim tarihi olan 08/11/2013 tarihine değin 2 ay üç günlük süre sona ermiş olması nedeniyle hakem heyetinin görev ve sıfatı kalmadığından yeni bir karar ittihazına yer olmadığına oy çokluğu ile karar verilmiştir.
Davacı vekilinin kararın kesinleşmesi talebiyle başvurması üzerine …6.ATM’nin 2016/182 D.iş dosyasında HMK 193 maddesi uyarınca Mahkemelerden verilen kararlarda uygulanabileceğinden hakem heyetince süresinin dolması sonucu işten el çekmeleri halinde bu hükme dayanarak dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilerek uyuşmazlığın çözümlenmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle hakem heyetince süresinde karar verilmemesi halinde yetkili ve görevli Mahkemede dava açılması gerektiğini, hakemce verilen karar taraflarca temyiz edilmediğinden ve verilen karar infazı kabil bir karar olmadığından HUMK 443 ve 536. Maddeleri gereğince gerek kesinleşme şerhi verilmesi gereken ve gerekse tasdiki gereken karar olmadığından davacı vekilinin talebinin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan hakem heyeti ve Mahkeme kararları sonrasında davacı vekili tarafından hakem heyetinin görev süresinin dolması nedeniyle karara ittihazının yer olmadığına dair kararı üzerine dava konusu taşeronluk sözleşmesine istinaden alacağın tahsili talebiyle Mahkememiz’ce derdest dosyayı açmıştır.
Taraf delilleri toplandıktan sonra Mahkememiz’ce oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış, bilirkişi heyeti raporunda özetle; taraflar arasında yapılan taşeronluk sözleşmesi ile yol yapım işi stabilize işinin davalı tarafından üstlenildiğini, sözleşme bedelinin 1.500.000,00-TL + KDV olduğunu, bunun 1.770.000,00-TL’ye tekabül ettiğini, uyuşmazlığın çözülebilmesi için davacı tarafından yapılan işin sözleşme ve eklerine uygun ve tam olarak yapılıp yapılmadığının ve davalı tarafından bu iş karşılığında yapılan ödemenin tespit edilmesi gerektiğini, sözleşmeye göre yol stabilize yapım işi olup, asfalt yapımına ilişkin işlerin davacının yükümlülüğünde olmadığı, idare ile davalı yüklenici arasında imzalanan 08/06/2009 tarihli sözleşme ile ilgili ihaleye esas yaklaşık maliyette stabilize yol ile ilgili iş kalemlerinin pursantaj oranları ve tutarları belirlenmiş olup, buna göre yapılan hesaplamada taşeronun gerçekleştirdiği işin toplam işe oranının %73,62334 olduğunu, bu esas alınarak pursantaj oranlarının buna göre revize edilen değerini bulduklarını, 3 nolu ara hakedişten 01/12/2009 tarihine kadar Yüzenler inşaat şirketi tarafından yapılan işin toplam tutarının 5.501.042,22-TL (KDV Hariç) olarak tespit edildiğini, bu hakedişe göre stabilize yoldan taşeron sözleşmesine göre gerçekleşme oranının %91,26 olarak görülüyor ise de bu orandan %60 oranında eksik ve hatalı olan stabilize malzemenin yoldan kaldırılması ve yerine uygun nitelikte stabilize malzeme getirilmesine isabet eden oranların düşürülmesi gerektiği, taşeron sözleşmesine göre stabilize malzemenin pursantaj oranı %18,192231 olup, buna göre eksik ve hatalı olan stabilize malzeme oranının ; 18,192231 x 0,60 x 0,947368 = %10,341 olduğu, uygun olmayan stabilize malzemenin uzaklaştırılmasının pursantaj oranın %2,261389, uygun olmayan stabilize malzemenin depoya nakline isabet eden pursantaj oranın %2,6151432, bu durumda 01/12/2009 tarih ve 3 nolu hakediş itibariyle taşeron sözleşmesine göre fiili gerçekleşme oranın %91,263 – (%10,341+%2.262+%2,615) = %76,045 olduğunu, taşeron tarafından yapılan işin fiili gerçekleşme tutarının ise 1.500.000,00-TL x 0,76045 = 1.140.675,00-TL olarak tespit edildiğini, davalı tarafından yapılan toplam ödemenin 955.500,00-TL’lik kısmının davacı tarafından kabul edildiğini, bu ödemeler dışında kalan 12/10/2009 tarihli tediye makbuzlu 1.000,00-TL, 17/11/2009 tarihli tediye makbuzlu 2.000,00-TL, 15/12/2009 tarihli 2009/3307670 nolu 17.000,00-TL bedelli çek, 18/12/2009 tarihinde davacının kepçecisine ödenen 14.000,00-TL , 31/12/2009 tarihli makbuzla akaryakıt satıcısı Halis ŞEN’e ödenen 139.804,00-TL olmak üzere toplam 173.804,00-TL ödemenin davacı tarafından kabul edilmediğini, Bayram Çakmak adına yapılan bu ödemelerin taraflar arasındaki sözleşme ilişkisine istinaden yapıldığı davalı tarafından ileri sürüldüğünü, Bayram Çakmak isim ve imzasının bulunduğu makbuz başlıklı belgede Bayram Çakmak’ın isim ve imzasının bulunduğu, davacı şirketin ticaret sicil kaydına göre Ahmet Şimşek’in yetkili kılındığı, Bayram Çakmak’ın davacı şirket adına ödemeleri almaya ehil olmadığı, davalı tarafından çek, tediye makbuzu veya elden Bayram Çakmak adlı şahsa yapılan ödemelerin gereği gibi yapılmadığı ve bu ödemelerin taraflar arasındaki sözleşme kapsamında olduğu kanıtlanamadığından yapılan ödemelerin yalnız her iki tarafın da kabul etmiş olduğu ve belgeye dayanan 955.500,00-TL üzerinden hesaplanması gerektiğini, buna göre işin yapılan kısmının bedeli olarak hesaplanan 1.140.675,00-TL’nin KDV miktarının 205.321,50-TL olup, davacının yaptığı iş bedelinin 1.345.996,50-TL olduğunu, KDV tevkifat tutarı olan 45.000,00-TL düşüldüğünde bulunan 1.300.996,50- TL den davalının ödemiş olduğu 955.500,00-TL indirildiğinde bakiye alacak miktarının 345.496,50-TL olduğunu, bu alacağa icra takip tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiğini belirtmişlerdir.
Davacı vekili tarafından 21/12/2017 tarihli dilekçe ile dava değeri 345.496,50-TL’ye yükselterek ıslah harcını yatırmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan deliller doğrultusunda davanın kabulüne karar verilerek karar kesinleştirilmiş ise de; karara yönelik istinaf başvurusu üzerine …Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlığının 25/05/2021 tarih 2020/537 esas, 2021/521 karar sayılı ilamı ile kararın taraf teşkiline ilişkin eksiklikten bahisle kaldırılmasına karar verilmekle dosya Mahkememiz yeni esasına kayden yargılamaya devam olunmuştur.
Dosyamızda davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesine yönelik olarak SMMM bilirkişisinden rapor temin edilmiş, sunulan 30/06/2022 tarihli raporda özetle; davalı şirketin uyuşmazlık konusu 2009 yılına ait yevmiye defteri ve defter-i kebirinin kapanış tasdiki yaptırılmadığı için davalı lehine delil niteliği taşımayacağı, davacı şirket tarafından davalıya düzenlenen 28/01/2009 tarih ve 74 nolu, KDV dahil 1.770.000,00-TL bedelli “Hakkari-Şemdinli Karaağaç-Beyyurdu-Aktütün Askeri Amaçlı Yol Yapım İşinin Kazı ve Nakliye Bedeli” açıklamalı faturada 45.000,00-TL KDV tevkifatı yapıldıktan sonra bakiye 1.725.000,00-TL’lik tutarın 28/08/2009 tarih ve 775 yevmiye kaydı ile davalının ticari defterlerine davacı alacağı olarak kaydedildiği, davacı ile aralarındaki ticari ilişkilerin fatura ve faturaya mahsuben çekle yapılan ödemeleri içerdiği ve usulüne uygun olarak davalının ticari defterlerine kaydedildiği, davalı tarafından davacının nam ve hesabına yapılmış ödemelerle ilgili olarak davacı tarafından verilmiş herhangi bir talimata rastlanmamış olması nedeniyle söz konusu ödemeler yönünden davalının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmadığı, raporda belirtilen davacının kabulünde olan fatura nedeniyle çekle yapılan ödemeler toplamı ile davacının kabulünde olmayan tutarların toplamı birlikte dikkate alındığında davalı şirketin ticari defterlerine göre davacı şirketin davalıdan 31/12/2009 tarihi itibariyle 595.696,00-TL alacaklı olarak göründüğü, davacı tarafından davalı şirkete düzenlenen faturaya mahsuben doğrudan davacıya ödenen tutarların mahsubundan sonra davacının davalıdan 769.500,00-TL alacaklı olduğu, davalı tarafından davacı nam ve hesabına ödendiği ileri sürülen miktarların davacıya yapılmış ödeme olduğunun kabulü halinde ise; davacı alacağının 595.696,00-TL olduğu mütalaa edilmiştir.
Dosyamızda her ne kadar davalı vekili tarafından zamanaşımı def’i ileri sürülmüş ise de; dava konusu yapım işinin geçici kabulünün Hakkari İl Özel İdaresi tarafından 14/10/2011 tarihinde yapıldığı, işin kesin kabulünün ise yapılmadığının bildirildiği gözetilerek zamanaşımı def’ine itibar edilememiştir.
Bilindiği üzere; 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun(BK) 126/4 maddesi ile 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun(TBK) 147/6 maddesi hükümlerine göre eser sözleşmesinden doğan alacak davaları 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, BK’nın 128, TBK’nın 149. maddesi hükümleri gereğince zamanaşımı alacağın muaccel olması ile işlemeye başlayacaktır Eser sözleşmelerinde sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa iş bedeli alacağı eserin tamamlanıp teslim edildiği tarihte, sözleşmenin feshi halinde ise fesih iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla muaccel hale gelir. Somut uyuşmazlıkta davacının taşeron olarak taahhüdü altındaki işin kesin kabulü yapılmadığı gibi dosyamıza da işin teslimine ilişkin olarak tutanak sunulmamıştır. Bu nedenle, işin teslimi sözkonusu olmadığından zamanaşımı süresi işlemeye başlamayacağından, davacının zamanaşımı def’i yerinde görülmemiştir.
Bu bağlamda, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; taraflar arasında tanzim edilen taşeronluk sözleşmesine istinaden davacının, davalının dava dışı idare ile yaptığı eser sözleşmesi uyarınca yüklendiği yol yapım işinin stabilize malzeme serim ve sıkıştırma işini yüklendiği, işin yapılarak teslim edilmesine rağmen bedelin bir kısmının ödenmediği iddiasıyla ödenmeyen bedelin faiziyle birlikte tahsili talebiyle derdest davanın açıldığı, taraflar arasındaki sözleşme tespit dosyası, istihkak evrakları, bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, davacının sözleşme kapsamında belirlenen işin %73,6334 oranındaki kısmını yapmış olduğu, buna göre sözleşme bedeli olan 1.500.000,00-TL bedelden işin ifa edilen kısmına tekabül eden miktarı davacının davalıdan talep etme hakkının bulunduğu, bu miktara KDV ilave edilerek ve KDV Tevkifatı ile taraflarca kabul edilen yine belgeye dayanan davalı ödemeleri tenzil edildiğinde davacının 345.496,50-TL alacağı bulunduğu kanaatine varılmakla; bu bedelin icra takip tarihi itibariyle davalı tarafın temerrüde düşmüş olması nedeniyle icra takip tarihi olan 26/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek ve hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın ıslah talebi gözetilerek KABULÜ İLE; 345.496,50-TL’nin temerrüt tarihi olan 26/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı nispi 23.600,86-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 29,20-TL ile 5.892,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 5.921,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 17.679,66-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 29,20-TL ile 5.892,00-TL ıslah harcı ile 29,20-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 5.950,40-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince nispi 51.369,51-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Dava kapsamında davacı tarafından yatırılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 7.915,75-TL yargılama giderinin HMK 326/2.m. gereğince davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/09/2022

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza

YARGILAMA GİDERİ DÖKÜMÜ
1-Posta ve davetiye gideri : 165,75-TL
2-Bilirkişi ücreti : + 7.750,00-TL
TOPLAM : 7.915,75-TL