Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/362 E. 2022/59 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/362 Esas
KARAR NO : 2022/59
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … ….
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/06/2021
KARAR TARİHİ : 03/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (Ayıplı Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıdan, markası modeli Hyundaı plakası …. olan otomobili 17.400,00-TL bedelle Düzce … Noterliğinin 05.02.2020 tarihli ve 1537 yevmiye numaralı satış ile satın aldığını, müvekkil, davalının Düzce ilinde ikamet etmesinden mütevellit, satış sözleşmesi ile birlikte söz konusu aracı burada teslim aldığını ertesi gün 06.02.2020 tarihinde Ankara’ya dönmek için yola çıktığını, Bolu ili hudutlarında aracın ön kısmından, sanki yanma olayı varmışçasına duman çıkması üzerine arızayı görmüş ve aracı durduğunu, müvekkilin, davalıya karşı, araç satış sözleşmesinden doğan her türlü hakkını kullanabilmesi amacına matuf olarak söz konusu araçta meydana gelen arızanın niteliğinin ve bu arızanın (işçilik ve malzeme dahil)giderim masrafı ile arızanın giderilme süresinin tespiti için Ankara … Sulh hukuk Mahkemesinin 2020/19 sayılı değişik iş dosyası üzerinden tespit isteminde bulunduğunu, aracın onarımı için gerekli olan parça ve işçilik bedelleri toplamının, KDV dahil; 8.063.74 TL (Sekiz Bin Altmış Üç Türk Lirası, Yetmiş Dört Krş.)olacağı, aracın motor revizyonu için gerekli olan tamir süresinin -6- (Altı) iş günü olacağı, yönünde tespite varıldığını, müvekkil tarafından, tespit davası ile tespit edilen 10.556,40 -TL ’nin işleyecek yasal faiziyle tahsili istemiyle davalı aleyhine Ankara … İcra Müdürlüğünün 2020/4840 E. sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, bu takibe davalı borçlu tarafından yapılan haksız itiraz sonucunda takip durduğunu, davalının (borçlunun) icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı vekili dilekçesinde özetle; – İşbu dava kapsamındaki yetki ve görev itirazlarımızın, icra takibi kapsamındaki yetki itirazlarımızın değerlendirilmesini, davacı şirket tarafından satın alınan araçta oluşan arızanın müvekkil kaynaklı olmamasının ve araçtaki arızanın davacı şirketçe satın ve teslim alınması sonrası dikkatsiz ve özensiz kullanım sonucu oluşan hararet yapma sonucu meydana gelmiş olmasından dolayı müvekkil aleyhinde açılan davanın reddini, yargılama harç ve giderleriyle ücreti vekaletin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Araç satış sözleşmesi, Ankara … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/19 sayılı değişik iş dosyası, Ankara … İcra Müdürlüğünün 2020/4840 E. sayılı icra dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ayıplı araç satımından kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili duruşmada görev ve yetki itirazlarını tekrar ettiklerini araçta oluşan hasardan müvekkilimiz sorumlu olmadığını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalının gerçek kişi olması nedeni ile öncelikle Mahkememizin davaya bakmaya görevli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu bağlamda, bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 3. maddesi hükmüne göre bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.
Ticari davalar ise; aynı Kanunun 4/1 maddesinde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın söz konusu düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Bu bağlamda, ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır.Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Nispi ticari davalar ise; her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre; bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Üçüncü grup ticari davalar ise; yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır.
Bu bilgiler ışığında dosyamıza Düzce Deftarlığı, Düzce Ticaret ve Esnaf Odasından gönderilen cevabi müzekkerelerden; davalının tacir olmadığı, bu durumda ise; dava konusu uyuşmazlığın çözümünde Mahkememizin değil; Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Açıklanan gerekçelerle; Mahkememiz yönünden göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı HMK’nın 114/1-c.m. delaleti ile 115/2.m. gereğince davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20.m. gereğince kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde talepte bulunulması halinde dava dosyasının davaya bakmaya Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının davacı vekiline ihtarına, (ihtar edildi)
3-Yargılama giderlerinin görevli Mahkeme tarafından değerlendirilerek karara bağlanmasına, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde HMK 331/2.m. gereğince yargılama giderlerinin dosya üzerinden Mahkememiz’ce karara bağlanmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nın 6763 sayılı Kanun ile değişik 341 ve 345.m. gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/02/2022

Katip … Hakim …
¸ ¸