Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/357 E. 2021/855 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/357 Esas – 2021/855
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/357 Esas
KARAR NO : 2021/855

BAŞKAN : ….
KATİP : ….

DAVACI :….
DAVALI : …..

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2021
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/12/2021

Mahkememizin yukarıdaki esasına kayden açılan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkil Şirketin davalı kurumun düzenlediği Rüzgâr enerji santrali Bağlantı Hakkı İhalesine katılarak, …. … projesi için 3,78 kr/kWh teklifi ile ihaleyi kazandığını, taraflar arasında 29.11.2011 tarihinde “… KATKI PAYI ANLAŞMASI” başlıklı sözleşme imzalandığını, davaya konu … KATKI PAYI tutarının her yıl … tarafından hesap ve fatura edilerek müvekkile gönderildiğini, dava dilekçesinde belirttiği ve davalının tek taraflı olarak sözleşmedeki hesaplama yöntemine ve ilgili yönetmeliğe aykırı şekilde düzenlediği fatura akabinde müvekkilinin faturanın müvekkilinin borçlu olmadığı 5.854.029,28-TL’lik kısmına itiraz ettiğini, faturada belirtilen diğer miktarı ise davacıya ödediklerini, bu nedenle davalıya iade faturası düzenlediğini ancak davacının fatura ve iade konusu miktarın da ödenmesi için müvekkiline yazı gönderdiğini beyanla fatura konusu ödemedikleri ve müvekkilinin borçlu olmadığını ileri sürdüğü KDV dahil 7.729.044,47-TL alacak yönünden müvekkilinin davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine, dava konusu miktar yönünden müvekkili aleyhine icra takibi başlatılmasının tedbiren önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Uyuşmazlık Mahkemesinin yerleşik içtihatları dikkate alındığında dava konusu uyuşmazlığın çözümünde idari yargı merciinin görevli olduğunu, Mülga “Güneş ve Rüzgar Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kurmak Üzere Yapılan Lisans Başvurularına İlişkin Yarışma Yönetmeliği” kapsamında yapılan yarışma sonucunda müvekkkili kurum ile davacı Şirket arasında … Katkı Payı Anlaşması imzalandığını, müvekkili tarafından “Rüzgar Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kurmak Üzere Yapılan Lisans Başvurularına İlişkin Yarışma Yönetmeliği” çerçevesinde yarışmaya katılan ve kazanan Şirketlerle imzalanan … Katkı Payı Anlaşması gereğince Yönetmelik ve ekleri olan taahhütname, teklif mektubu formu ile anlaşma hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi sonucunda … katkı payı faturalarının hesaplandığını, … katkı payı hesabına ilişkin olarak Yönetmelik ve taahhütname, teklif mektubu formu, … katkı payı anlaşmasından oluşan ekleri bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, teklif mektubundaki taahhüdünün davacı Şirket açısından bağlayıcı olduğunu beyanla davanın yargı yolu ve hukuki yarar yokluğu sebebiyle aksi takdirde esas yönünden reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, … katkı payı alacağına ilişkin fatura nedeni ile borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar etmiş, davalı vekili ise; yargı yolu yönünden görevsizlik itirazını tekrar etmiştir.
Bu bağlamda, somut uyuşmazlıkta HMK 114/1-b.m. gereğince dava şartı niteliğinde olan yargı yolunun caiz olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu bağlamda Mahkememiz’ce davanın taraflarının tüzel kişi tacir olup uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine tâbi sözleşmeden kaynaklandığı, bu nedenle de davaya bakmaya adli yargı yerinin görevli olduğu ileri sürülebilir ise de; sözkonusu görüş hukuki dayanaktan yoksun olup Mahkememiz’ce benimsenmemiştir. Zira, emsal nitelikteki Mahkememizin 2020/427 E. sayılı dosyasında Mahkememizin davalı kurumun ileri sürdüğü yargı yolu görevsizlik itirazının reddine ilişkin Mahkememiz ara kararı 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi’nin Kuruluş ve Yargılama Usulü Hakkında Kanunun 10.m. gereğince olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması üzerine dava dosyası Uyuşmazlık Mahkemesine görev uyuşmazlığının giderilmesi için gönderilmiştir.
Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı tarafından verilen 03/05/2021 tarih, 2021/172E.-277K. sayılı kararı ile dava konusu … katkı payı bedelinin mülga Rüzgar Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kurmak üzere yapılan Lisans Başvurularına İlişkin Yarışma Yönetmeliğinden kaynaklandığı, yürürlükteki mevzuat hükümleri uyarınca yetkilendirilen … Genel Müdürlüğü tarafından kamu hukuku alanında kamu gücüne dayalı, re’sen ve tek yanlı olarak tesis edilen dava konusu işleme karşı açılan davada … katkı payının tazminine yönelik kısmı bakımından uyuşmazlığın görüm ve çözümünde idari yargının görevli olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek Mahkememizin 20.01.2021 tarihli ve 2020/427E. sayılı görevlilik ara kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; 1982 Anayasası’nın 158.maddesi gereğince; “ Uyuşmazlık Mahkemesi adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkilidir.” Yine, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi’nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 1.maddesinde de; “Uyuşmazlık Mahkemesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilen , adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir Mahkemedir.”
Bu bağlamda, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; somut uyuşmazlığın … Katkı payının fazla hesaplandığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup Uyuşmazlık Mahkemesi’nin yukarıda değinilen mevzuat hükümleri çerçevesinde kesin ve bağlayıcı nitelikteki olumlu görev uyuşmazlığının giderilmesine ilişkin kararı ile farklı tarihlerde verdiği kararları (05/04/2021 tarih, 2021/132E., 2021/194K. ve 05/04/2021 tarih, 2021/166E., 2021/226K. sayılı kararları ) birlikte dikkate alındığında; somut uyuşmazlığın mahiyeti itibariyle davaya bakmaya yargı yolu yönünden adli yargı kolu içerisindeki Mahkememizin değil; idari yargı mercilerinin görevli olduğu kanaatine varılmakla; açıklanan gerekçelerle davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b.m. delaleti ile 115/2.m. gereğince yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın HMK 114/1-b.m. delaleti ile 115/2.m. gereğince yargı yoluna ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması karar ve ilam harcı maktu 59,30-TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 131.992,76-TL harçtan mahsubu ile bakiye 131.933,46-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince maktu 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren Mahkememize verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/12/2021

Başkan …

Katip ….
e-imza