Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/351 E. 2021/474 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/351 Esas
KARAR NO : 2021/474

DAVA : Yargılanmanın Yenilenmesi
DAVA TARİHİ : 22/04/2013
KARAR TARİHİ : 08/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Yargılanmanın Yenilenmesi davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Talepte bulunan davalı vekili Av…. sunduğu dilekçede özetle; Mahkememizin …sayılı dosyasında davanın reddine dair verilen kararın istinaf incelemesi sonucunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlığı’nın …. sayılı ilamı ile kaldırılarak davanın kısmen kabulüne dair yeniden karar verildiğini, ancak istinaf dilekçesine karşı sundukları cevap dilekçesinin istinaf incelemesinden önce UYAP ortamında mevcut olmasına rağmen dosyaya fiziken alınmadığını ve cevap dilekçeleri incelenmeden istinaf talebinin hukuka aykırı şekilde karara bağlandığını, bu nedenle istinaf incelemesinin eksik yapıldığını, istinaf incelemesi sırasında dosyaya sunulan en önemli deliller arasındaki silikon test raporunun adeta görülmediğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 4.m. gereğince davacının montaj malzemesinin kalitesinden sorumlu olduğunun açıkça belirtilmesine rağmen bu hususun istinaf incelemesinde dikkate alınmadığını, müvekkili Şirketten emekli olan Şirket personeli … tarafından davacı … Şirketine 04/01/2012 tarihinde e-mail gönderilerek montaj silikonu konusunda gerekli uyarıların yapıldığını ve ayrıca onaylı ısıcam malzeme listesinin de kendilerine iletildiğini, müvekkili Şirketi server arızası nedeni ile daha önce temin edemedikleri sözkonusu e-mail yazışmalarını yeni temin edebildikleri için talep dilekçeleri ekinde sunduklarını, yine HMK 375/1-ç.m. kapsamında davalı Şirketin sahip olduğu TSE belgesi ve … Patentini yeni delil olarak dosyaya sunduklarını, yargılama sürecinde bilirkişi raporu alınmasına rağmen dava konusu cam numunelerinin ODTÜ’ye gönderilerek analiz raporu alınmadığını, …. şantiyesinde imal edilen camların u çıtalı camlar olup sözkonusu camların ısıcam markalı ürünler olmadığı ve garanti kapsamı dışında olduğuna ilişkin … firmasının 10/04/2015 tarihli yazısını ekte sunduklarını, cam numuneleri üzerinde kimyasal analiz yaptırılmadan kanaat bildiren bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla öncelikle icranın durdurulmasına ve akabinde yargılamanın yenilenmesi taleplerinin kabulü ile Mahkememizin anılan kesin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davacı vekili Av. … ise cevap dilekçesini sunarak talepte bulunan vekili tarafından daha önce dosyaya sunulmayan iddia ve delillerin ileri sürüldüğü, somut olayda yasada belirtilen sınırlı nitelikteki yargılamanın iadesi şartlarından hiçbirisinin bulunmadığını beyanla yargılamanın iadesi talebinin reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mahkememiz dosyası içerisindeki tüm deliller
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, 6100 sayılı HMK’nın 374v.d.m. gereğince yargılamanın yenilenmesine karar verilmesi istemidir.
Davacılar vekili duruşmada yargılamanın yenilenmesi taleplerini tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz’ce yargılamanın iadesi talebi Mahkememiz farklı bir esasına kaydedilmiş ve dava değeri yönünden eksik peşin (nispi) harç davacılar tarafından ikmal edilmiştir.
Mahkememizin yargılamanın yenilenmesi istemine konu dava dosyasının yapılan incelemesinde; davacı … …. Pvc Mim. Müh. İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şirketi, davalısının ise; dosyamızda yargılamanın yenilenmesini talep eden … olduğu, taraflar arasındaki eser sözleşmesine aykırılık nedeni ile davacı iş sahibi tarafından davalı yüklenici aleyhine ayıplı ifa nedeni ile uğranıldığı ileri sürülen maddi zarar nedeni ile açılan tazminat davası olduğu, yargılama sonucunda Mahkememiz’ce davanın reddine karar verilmiş ise de; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlığı’nın ….K. sayılı ilamı ile Mahkememiz kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere; yargılamanın iadesi sebepleri 6100 sayılı HMK’nin 375. maddesinde sınırlı biçimde sayılmış, aynı Kanun’un 376. maddesinde taraflar dışında üçüncü kişinin yargılamanın iadesini talep etmesi hususu düzenlenmiştir. Buna göre yargılamanın iadesi, davanın taraflarınca değil, onların alacaklıları veya halefleri tarafından istenebilmektedir. Bununla davanın tarafı dışındaki hükümden etkilenen kişiler tarafların davada muvazaalı hareket ettiklerini ileri sürerek hükmün iptalini isteyebilirler.
Yargılamanın iadesi yoluna kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı başvurulur (HMK m.374). Kanunun 375.maddesinde tadadi olarak sayılan haller, daha ziyade tarafın veya mahkemenin mücbir sebep veya karşı tarafın hilesi ve hatta ceza kanunun kapsamına giren bazı vahim hareketleri yüzünden hakkını gereği gibi savunamaması veya gerçeği ortaya koymamış olması düşüncesine dayanmaktadır. Örneğin, hükme etkili bir belgenin mücbir sebep veya karşı tarafın hilesi yüzünden ele geçirilmemiş olması yargılamanın yenilenmesi nedeni oluşturur (HMK m.375/ (1)- ç). (Prof. Dr. İlhan E. Postacıoğlu- Av. Sümer Altay, Medeni Usul Hukuku Dersleri, İstanbul 2015, sh.865).
Dosyamızda talepte bulunan Şirket vekilinin yargılamanın yenilenmesi taleplerini genel olarak silikon cam analizinin kimyasal analizinin yapılmamış olmasına rağmen yetersiz ve soyut kanaat belirten bilirkişi raporuna göre karar verildiği olgusu ile dosyaya yeni delil olarak HMK 375/1-ç.m. gereğince sunduğu belge ve delillere dayandırdığı anlaşılmaktadır.
Konu ile ilgili olarak 6100 sayılı HMK’nın 375/1-ç.maddesine göre; “Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir…..h) Yargılama sırasında aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilmeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması ” yargılamanın iadesi sebebi olarak kabul edilmiştir.
Aynı kanunun “Süre” başlıklı 377. maddesinde ise;
“(1) Yargılamanın iadesi süresi;
..c)Yeni belgenin elde edildiği veya hilenin farkına varıldığı,
… tarihten itibaren üç ay ve her hâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır.” düzenlemesine yer verildiği anlaşılmaktadır.
Dosyamızda her ne kadar talepte bulunan Şirket vekili tarafından talep dilekçesinde yeni belge ve deliller sunulmuş ise de; sözkonusu belge ve delillerin hangi nedenlerle yargılama sürecinde talep eden Şirketin elinde olmayan nedenlerle kararın kesinleşmesinden sonra elde edildiğine ve yeni sunulabildiğine yönelik olarak somut, ikna edici ve objektif nitelikte hiçbir delil sunulmamıştır. Kaldı ki, sözkonusu yeni delilin hangi tarihte elde edildiği ve yukarıda değinilen hak düşürücü süre içerisinde talepte bulunulup bulunulmadığı dahi belirsizdir. Bu durumda, talep dilekçesinde server arızasından bahisle yeni sunulan e-mail yazışmalarının daha önce temin edilemediği için daha önce sunulamadığı ileri sürülmekte ise de; server arızasının tespitine ve server arızasının oluşmasında talep eden Şirketinin kusurunun bulunmadığını tespit eden teknik rapor da bulunmadığına göre; sunulan yeni delil niteliğindeki e-mail yazışmalarının yargılamanın iadesi istemi yönünden yeni delil olarak kabulü hukuken olanaklı değildir.
Yine, talep dilekçesinde bahse konu … ve TSE denetim raporlarının da yargılama sürecinde hangi nedenle dosyaya sunulamadığı konusunda somut ve objektif bir delil sunulmadığı gibi ısıcam markası sahibi olan ve kesinleşen dosyamızda ihbar edilen konumundaki … firmasından temin edilen 10/04/2015 tarihli yazının da hangi nedenle ancak karar kesinleştikten sonra temin edilerek sunulduğu konusunda somut ,kabul edilebilir ve hayatın olağan akışına da uygun bir iddia ve delil sunulmamıştır. Bu nedenle, sözkonusu sebeplere dayalı yargılamanın iadesi isteminin de hukuki dayanaktan yoksun olduğu ortadadır.
Davacı … firmasından montaj sırasında kullandığı silikon kartüşlerinin boşlarını, kalite belgesini ve faturasını dosyaya sunmasının talep edilmesine rağmen davacı Şirketin bunları dosyaya sunmayarak hileli davrandığı ileri sürülmüş ise de; HMK 375/1-hm. gereğince bu hususun yargılamanın iadesi sebebi teşkil edebilmesi için lehine karar verilen tarafın karara tesir eden hileli bir davranışı olması gerekmektedir . Ne var ki, istinaf ilamı içeriğindeki gerekçe ve kabul birlikte dikkate alındığında; bu nitelikteki bir hilenin varlığının kabulü mümkün değildir. Zira, istinaf Mahkemesi tarafından dosyada mevcut ve denetime uygun olduğu değerlendirilen 05/12/2016 tarihli teknik bilirkişi raporu esas alınarak Mahkememizin davanın reddine ilişkin kararının kaldırılmış olup bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne dair hüküm kurulmuştur. Bahse konu kartuş ve belgeler sunulmadığı için sunmayan davacı lehine ve talepte bulunan Şirket lehine karar verildiği yönünde gerek Mahkememiz kararı içeriğinde gerekse de istinaf ilamında hiçbir ifade ve değerlendirme de gerekçe kısmında bulunmamaktadır.Bu durumda, hile ile sunulmadığı ileri sürülen kartuş ve belgelerin istinaf ilamına ve Mahkememiz kararına tesir eden boyutta ve nitelikte hileli bir davranış olduğu da kanıtlanamadığından, yargılamanın iadesi nedeni olarak kabulü mümkün değildir.
Öte yandan, her ne kadar dosyamızda silikon cam numuneleri yönünden alınan kimyasal analiz içeren test raporu alınmadığı ve bu durumda hatalı karar verilerek yargılamanın iadesi talep edilmiş ise de, tahdidi nitelikte HMK 375/1-a-i bentleri arasında sayılan iade sebepleri arasında bu husus yer almadığı tartışmasızdır. Aksi kabulde dahi istinaf Mahkemesi tarafından benimsenerek istinaf ilamına esas alınan 05/12/2016 tarihli bilirkişi raporunda açıkça dava konusu camların gizli ayıplı olduğu ancak camların üretilmesinden ve tesliminden bu yana yaklaşık 6 sene geçmesi nedeniyle butili akmış camlardan alınan silikon ile butili akmamış camlardan alınan silikonların aynı silikon olup olmadığının kimyasal analizinin yapılarak doğru bir sonuca varılmasının teknik yönden mümkün olmadığı tespitine rapor içeriğinde açıkça yer verilmiş ve kimyasal analiz raporu alınmama gerekçesi de ortaya konulmuştur. Bilirkişi raporundaki bu tespit ve değerlendirme istinaf Mahkemesin’ce de benimsenerek hüküm kurulmuştur. Hal böyle iken,kimyasal analiz raporu alınmamasının yargılamanın iadesi sebebi olarak ileri sürülmesi hukuki dayanaktan yoksun olup kabulü hukuken olanaklı değildir.
Yargılamanın yenilenmesi talepli dilekçede isteme dayanak ileri sürülen diğer iddialar da ayrı ayrı ve bir bütün olarak değerlendirildiğinde; HMK 375/1-a-i m. kapsamında yargılamanın iadesi sebebi olarak kabul edilemez niteliktedir.
Bu durumda, açıklanan gerekçelerle talepte bulunan davacı vekilinin yasada belirtilen tahdidi niteliteki yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin varlığını usulen kanıtlayamadığı kanaatine varılmakla; 6100 sayılı HMK’nın 379/1-c ve 379/2 m. gereğince talebin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Talepte bulunan davacının yasal koşulları oluşmayan yargılamanın yenilenmesi talebinin REDDİNE,
2- Alınması gerekli karar ve ilam harcı maktu 59,30-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 634,89-TL harçtan mahsubu ile bakiye 575,59-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacılara İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince maktu 5.576,55-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; talep eden vekili ile ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır