Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/343 E. 2021/475 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/343 Esas
KARAR NO : 2021/475

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/09/2015
KARAR TARİHİ : 08/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacılar vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisinin 12.09.2014 tarihinde vefat ettiğini, murisin davalı sigorta şirketine kullandığı ihtiyaç kredisine istinaden iki adet uzun süreli kredi hayat sigortası ile sigorta yaptırdığını, müvekkillerinin murisinin vefatı nedeniyle mirasçılarına sigorta bedelinin miras payları oranında ödenmesi gerektiğini belirterek şimdilik her bir davacı için 100,00-TL olmak üzere toplam 400,00-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı sigorta şirketi vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; tanzim edilen hayat sigorta poliçesinde lehdar olarak …’nin gösterildiğini, davacıların aktif husumet ehliyetlerinin bulunmadığını, müteveffanın sigorta başvuru formunun düzenlenmesi sırasında gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, vefat tazminatının yasal hükümler çerçevesinde ödenmesinin mümkün olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
DELİLLER :
-Kredi Hayat Sigorta Poliçesi ve mirasçılık belgesi.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hayat sigortası kapsamında rizikonun gerçekleşmesi nedeniyle mirasçılar tarafından sigorta bedelinin tahsili istemiyle açılan alacak davasıdır.
Dava konusu hayat kredi sigorta poliçesi dosya kapsamına celp edilmiş olup dosya kapsamının incelenmesinden 08.10.2012 ve 01.07.2014 tarihli kredi hayat sigortası başvuru formlarında gerçeğe aykırı beyanda bulunulduğu, bu kapsamda ödeme yapılmadığı, ayrıca lehdar olarak … TAŞ’nin gösterildiği tespit edilmiştir.
Dosya kapsamında bulunan mirasçılık belgesinin incelenmesinden davacıların muris …’ın yasal mirasçıları olduğu tespit edilmiştir.
Dosyamızda taraf delilleri toplandıktan sonra bilirkişi heyetinden alınan raporda ise özetle; davacılar murisinin vefatı ile murisin kasten ihlal ettiği beyan yükümlülüğüne konu hastalıkları arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı konusunda nörolog doktor bilirkişi raporu alınmasından sonra uyuşmazlık hakkında değerlendirme yapılabileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi heyetine nörolog doktor bilirkişi görevlendirilerek aynı bilirkişiden alınan bilirkişi heyeti ek raporunda ise; davacılar murisinin davalı sigorta şirketine poliçe tanziminden önceki beyan yükümlülüğünü kasten ihlal ettiğini, murisin beyan yükümlülüğü kapsamındaki beyin sapı felç sendromu tanısı ile ile ölümüne sebebiyet veren ıntraserebral hemoraji rahatsızlığı arasında illiyet bağı mevcut olduğu mütalaa edilmiştir.
Mahkememiz’ce bilirkişi raporu benimsenerek davanın reddine karar verilmiş ise de; sözkonusu Mahkememiz kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.H.D. Başkanlığı’nın …K. sayılı ilamı ile dava konusu uyuşmazlığın tüketici işlemi niteliğindeki sigorta sözleşmesinden kaynaklandığından davaya bakmaya Mahkememizin değil; Ankara Nöbeti Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu belirtilerek kesin olarak kaldırılmakla; dosya Mahkememizin yeni esasına kayden yargılamaya devam olunmuştur.
Bu bağlamda, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; bakılmakta olan davanın davacılar murisi ile davalı sigorta şirketi arasında imzalanan kredi hayat sigorta poliçesinden kaynaklandığı, davanın açıldığı tarihten önce 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı TKHK’nın 3/1-k m. ile 73.m. gereğince sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan davanın tüketici işlemi olarak kabul edildiği ve sözkonusu poliçeden kaynaklanan davaya bakmaya Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla; Mahkememiz yönünden göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115. m. gereğince dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-)HMK 20.m. gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde bulunulması halinde dosyanın davaya bakmaya görevli Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının davacıya ihtarına, (ihtarat yapıldı)
3-)Yargılama giderlerinin davaya bakmaya görevli Mahkeme tarafından değerlendirilmesine, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde HMK 331/2.m. gereğince talep halinde yargılama giderlerinin Mahkememiz tarafından karara bağlanmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır