Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/267 E. 2022/1034 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/267 Esas – 2022/1034
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/267 Esas
KARAR NO : 2022/1034

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/05/2021
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: :
1-Davacı vekili, 22/11/2019 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın yapmış olduğu tek taraflı kazada araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, geçici ve sürekli işgöremezliğinin oluştuğunu, bakıcıya ihtiyaç duyduğunu beyanla fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla 1000,00 TL bakıcı gideri, 1000,00 TL geçici iş göremezlik ve 38.000,00 TL daimi iş göremezlik olmak üzere toplam 40.000,00-TL malullük-sakatlık maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2-Davacı vekili, 18/11/2022 tarihli bedel artırım dilekçesiyle talebini 390.000,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 8329,02-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 399.329,02 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP :
3-Davalı vekili, yetki itirazında bulunmuş ayrıca dava konusu olayda hatır taşımacılığı olduğunu, meydana gelen kazada davacının müterafik kusurunun bulunduğunu, ispatlayamadığından davacının bakıcı gideri talep edemeyeceğini, diğer talepleri yönünden de kusur durumu ve maluliyet durumunun ispatlanması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
4- Davalı vekili her ne kadar yetki itirazında bulunmuşsa da; kazanın mahkememiz yargılama çevresi içinde bulunan Elmadağ ilçesinde meydana gelmesi olması sebebiyle davalının yetki itirazının reddine karar verilerek dava dosyasının esasının incelenmesine geçilmiştir.
5- Dava, davalı sigorta şirketince ZMMS poliçesi ile sigortalı olan aracın yaptığı tek taraflı kazada araçta bulunan davacının malül kaldığı iddiasıyla aracın sigorta şirketine karşı açtığı daimi ve geçici işgöremezlik tazminatı ve bakıcı gideri istemlerine ilişkindir.
6- Dosyamız arasına celp edilen ZMMS poliçesi ve sigorta hasar dosyasının incelenmesinden;dava konusu trafik kazasına karışan aracın kaza tarihini de kapsar şekilde davalı sigorta şirketine sigortalı olduğu ve davacıya ödemenin yapılmadığı, kaza tarihi olan 26/11/2019 tarihi dikkate alındığında ZMMS teminat limiti, sakatlık teminatı ve tedavi gideri teminatları için ayrı ayrı 390.000,00 TL olarak değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
7- Dava konusu trafik kazasının tek taraflı olması ve davacının da araç içinde yolcu olması sebebiyle dosya kapsamında kusur raporunun alınmasına ihtiyaç duyulmamıştır.
8-Mahkememizce talep edilen ve HÜTF tarafından düzenlenen 20/08/2022 tarihli maluliyet raporunun dava konusu trafik kazasının gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Yönetmeliği hükümleri gereğince yapılan değerlendirilmesinde, davacının kaza nedeni ile % 25 oranında sürekli ve 9 ay süre ile geçici işgöremezliğinin oluştuğu ve bakıcıya ihtiyaç süresinin 3 ay olduğu belirtilmiştir.
9-Aktüer hesabı bakımından ise dosya özellikle Anayasa Mahkemesi tarafından konuyla ilgili verilen iptal kararı da nazara alınarak mahkememizce değerlendirilmiştir. Buna göre;
Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010”adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumunca’da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 Esas – 2020/8874 Karar sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 Esas – 2021/34 Karar sayılı ilamı)
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40 Esas – 2020/40 sayılı Kararı ile; KTK’nun 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmekle; zarar hesaplanmasında ZMMS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz bu cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Anılan nedenlerle tazminat hesaplamasında bakiye ömür sürelerinin TRH 2010 Tablosu’na göre belirlenmesi, ve özellikle Yargıtay görüş değişikliği gereğince hesaplamada progresif rant yöntemine göre hesaplama yapılması yoluna gidilmiştir. (Konuyla ilgili emsal kabul edilen ve alıntılanan karar: … BAM 26. Hukuk Dairesinin 24/06/2021 tarih, 2019/590 Esas, 2021/1242 K. sayılı kararı)
10-Bu doğrultuda; Dosyamızda aktüer hesap bilirkişisinden rapor temin edilmiş, bilirkişi raporunda özetle; TRH-2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi esas alınarak yapılan hesaplama sonucunda, davacının 972.570,15 TL sürekli iş göremezlik zararının hesaplandığı. davacının davalı sigorta şirketinde 390.000,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 8329,02-TL bakıcı gideri talep edebileceği mütalaa edilmiştir.
11- Davalı vekili, süresinde sunmuş olduğu cevap dilekçesinde dava konusu olayda hatır taşımacılığı bulunduğunu bildirmiş ve yüzde %20 oranında tazminatta indirim talep etmiştir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere, nüfus kayıtlarına ve Savcılık soruşturma dosyasındaki ifadelere göre dava dışı sürücü ile davacı arasında arkadaşlık bulunduğu, resmi bir nikah bağı ya da yakın akrabalık veya hısımlık ilişki bulunmadığı tespit edildiğinden davalı vekilinin bu yöne ilişen itirazlarının yerinde olduğu tespit edilmiş ve hükmedilecek tazminattan %20 oranında indirim yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
12- Davalı vekili, süresinde sunmuş olduğu cevap dilekçesinde dava konusu olayda davacının müterafik kusuru olduğunu belirterek yüzde %20 oranında tazminatta indirim talep etmiştir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere, davacının yaralanmasının biçimine ve zarar gören vücut kısımlarına ve hastanede muayene olurken ve öyküsü alınırken verdiği bilgilere göre davacının sağ ön koltukta seyahat ettiği ve emniyet kemerinin takılı olmadığı sonucuna varılmış, davalı vekilinin bu yöne ilişen itirazlarının yerinde olduğu tespit edilmiş ve hükmedilecek tazminattan %20 oranında indirim yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Ne var ki, gerek hatır taşımacılığına dair indirim ve gerekse müterafik kusura dair indirim uygulansa dahi, davacının kalıcı iş göremezlik zararının 972.570,15 TL olarak hesaplanması nedeniyle davacı lehine hükmedilecek tazminatın yine sigorta poliçe limitinin üstünde yer alacağı görüldüğünden hükmün poliçe teminat limiti dahilinde kurulması gerekmiştir.
13-Bu bağlamda, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; davalı sigorta şirketine karşı yöneltilen maddi tazminat istemi bakımından; toplanan deliller ve Mahkememiz’ce yukarıda anılan ilkeler gözetilerek, davacının kaza tarihinde 18 yaşından küçük olduğu, gelir getirici bir işte de çalışmadığından davacı yararına geçici iş göremezlik zararının oluşmadığı, toplanan deliller ve Mahkememiz’ce de benimsenen maluliyet raporu ile benimsenen aktüer bilirkişi raporuna göre sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri talep edebileceği, bu bağlamda yukarıda anılan ilkeler gözetilerek dosyamıza sunulan aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda, kaza tarihi itibariyle geçerli olan poliçe limitleri de gözetilerek, dava dilekçesi ve değer artırım talebi gibi davanın kalıcı iş göremezlik talebi ve bakıcı gideri talebi bakımından kabulü gerektiği, açıklanan gerekçelerle davanın maddi tazminat talepleri bakımından kısmen kabulüne, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüdün ise 16/03/2021 tarihinde oluştuğu gözetilerek anılan tarihten itibaren hüküm altına alınan tazminat alacaklarına aracın hususi araç olması sebebiyle yasal faiz işletilmesine karar verilmiş, neticede aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
1-Geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine,
2-390.000,00-TL kalıcı iş göremezlik tazminatı ile 8.329,02-TL bakıcı giderinin 16/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 27.209,85 TL harçtan peşin alınan 136,62 TL harcın ve 1228,00 TL ıslah harcının düşümü ile kalan 25.845,23 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan başvurma harcı, peşin harç ve ıslah harcı , vekalet harcı olmak üzere toplam 1432,42 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacının dosya, pul, davetiye, yazışma, gideri, ve bilirkişi ücreti olarak sarf ettiği toplam 948,60 TL den haklılık oranına göre hesaplanan 946,22 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 58.766,06 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-A.A.Ü.T.’nin 13/2 maddesi uyarınca belirlenen 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2022