Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/261 E. 2022/430 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/261 Esas – 2022/430
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/261 Esas
KARAR NO : 2022/430

HAKİM : …
KATİP : ….

DAVACI :….
DAVALI :….

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2021
KARAR TARİHİ : 26/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta ilişkisinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkil … Ekspres Kargo San. Tic. Ltd. Şti. (“… Kargo”) ile davalı… Sigorta A.Ş. (“… Sigorta”) arasında acente … Sigorta Araç Hizmetleri Ltd. Şti. (“… Sigorta”) aracılığı ile “Nakliyat Blok Sigorta Poliçesi” imzalandığını, müvekkil şirket taşımacılık şirketi olduğunu ve 05.06.2020 olay tarihinde çeşitli müşterilerin mallarının bulunduğu araçta yangın sonucu müşterilerin malları zarara uğradığını, iş bu uğranan zarara ilişkin olarak poliçe kapsamında sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, 49497827/3 poliçe/yenileme nolu, 40202000023 dosya nolu, 05.06.2020 olay tarihli araç yangını sebebiyle müvekkil ile davalı arasında 23.09.2020 tarih, R735 Rapor nolu Nakliyat Emtia Hasar Ekspertiz Raporunda hesaplanan 345.688,35 TL hasar tazminatına ilişkin kısmi ibraname imzalandığını, ,işbu “Kısmi İbraname” ile işbu tutar ile sınırlı olarak ibra edildiği, bu kısmı aşan hasar için talep ve dava hakkımızı saklı tuttuğumuz belirtildiğini, İşbu aşan kısma ilişkin olarak huzurdaki davayı tesis etme gereği doğduğunu, taraflar arasında akdedilen Nakliyat Blok Sigorta Poliçesi incelendiğinde 3. Sayfasının “açıklamalar” bölümünde aynen : “sigorta konusu, sigortalının kendi araçları ve kiralık araçlarının taşınmasını gerçekleştireceği firmalar ile yapacağı sözleşme gereği, tc sınırları dâhilinde taşıdığı yıllık yaklaşık 50.000.000,00 tl değerindeki muhtelif emtiaların, ilişkin emtia nakliyat sigortası genel şartları ve ıcc (a) 1.1.1982 (cl252) klozun kamyon taşımacılığına uygulanabilir hükümleri ile aşağıdaki özel şartlar dâhilinde gerçekleşecek rizikolar sonucu oluşabilecek hasarları teminata alan yurtiçi taşıyıcı sorumluluk sigortasıdır.” Şeklinde olduğunu, sözleşme serbestisi gereği, taraflar poliçeye işbu maddeyi eklediğini, belirtilen madde gereği davalı sigorta şirketi, müvekkil şirketin firmalar ile arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan sorumlulukları ve riskleri işbu poliçe ile üstlenmiş durumda olduğunu, müvekkil şirket, müşterileri ile aralarındaki ticari ilişki gereği yangında zarara uğrayan mallarından kaynaklanan zararları müşterilerine yani 3. Kişilere fatura bedelleri üzerinden tam olarak ödendiğini, Dava konusu sigorta poliçesinde açık şekilde yazıldığı üzere, “firmalar ile yapacağı sözleşme gereği,” ibaresine rağmen, davalı sigorta şirketinin SDR hesabı yaparak çıkan sonuca göre sorumluluktan kurtulması poliçeye ve hukuka aykırı olduğunu, İşbu maddeye göre müvekkil şirketin müşterilerine ödediği bedellerin tümünün sigorta şirketince 50.000.000 TL ile sınırlı olmak üzere ödenmesi gerektiğini, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, alacağımız belirlendiğinde alacak miktarını arttırmak üzere şimdilik 1.000 TL belirsiz maddi tazminat alacağımızın, davalının kısmi ödeme tarihi olan 06.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan alınarak, davacı müvekkile verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 14/10/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile dava değerini 248.706, 74 TL olarak arttırmıştır.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak açılması mümkün olmadığından davanın reddi gerektiğini, Davacı ile müvekkil şirket arasında 27.06.2019-27.06.2020 tarihleri arasında geçerli olan 49497827/3 poliçe numarası ile Nakliyat Blok Sigorta Poliçesi sözleşmesi akdedildiğini, poliçede araç başı azami limitin 1.500.000,00-TL olduğu belirtilse de, bu limiti bildirmemiz tamamının kullanılacağı anlamına gelmediğini, müvekkil şirket yalnızca gerçek zararı karşılamakla mükellef olduğundan davacının zararı karşılandığını, kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydı ile, müvekkil sigorta şirketi ancak gerçek zararı karşılamakla mükellef olduğunu, davacı poliçenin ve kanunun lafzını yanlış yorumlayarak mahkemeyi yönlendirmeye çalıştığını, davacı, taraflar arasında akdedilen poliçe sözleşmesinin “Açıklamalar” başlığı altındaki “Sigorta Konusu: Sigortalının kendi araçları ve kiralık araçlarının taşınmasını gerçekleştireceği firmalar ile yapacağı sözleşme gereği, TC sınırları dahilinde taşıdığı yıllık yaklaşık 50.000.000,00 TL değerindeki muhtelif emtiaların, ilişkin emtia nakliyat sigortası genel şartları ve İCC (A) 1.1.1982 (CL.252) klozun kamyon taşımacılığına uygulanabilir hükümleri ile aşağıdaki özel şartlar dahilinde gerçekleşecek rizikolar sonucu oluşabilecek hasarları teminata alan yurtiçi taşıyıcı sorumluluk sigortasıdır.” hükmündeki altı çizili kısımdan yola çıkarak; davacının müşterileri ile kendi arasındaki sorumluluğu uyarınca müvekkil sigorta şirketinin de sorumlu olacağını dilediğini, ancak müvekkil şirketin gerçek zararı karşılamakla yükümlü olduğu açık olmakla birlikte, davacının dayandığı konu beyanın aslında şu anlama geldiğini, davacının ancak ve ancak taşıma işlerini yapmak için sözleşme yapacağı firmalara ait olan ürünlerin taşınması halinde ve bu esnada poliçe kapsamında bir zarar gelmesi halinde bu ürünlere ait gerçek zararın karşılanacağı anlamına geldiğini, yani konu araçta davacı ile sözleşmesi olan firmaların yanı sıra sözleşmesi olmayan bir firmanın/tanıdığın ürününün taşınması halinde bu ürünün teminat kapsamı içerisinde olmayacağı anlamına geldiğini, davacı her ne kadar poliçede davacı ile müşterilerinin aralarındaki sözleşmeye dayanarak fatura bedelinin tamamının sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiği hakkında hüküm bulunduğunu iddia etse de, sigorta poliçelerinin kanuna aykırı maddeler içeremediği Mahkemenizce de bilindiğinden yukarıdaki açıklamalarımız ışığında bunun mümkün olmadığı, müvekkil şirketin ancak TTK m.882 kapsamında hesaplama yapabileceğini, bu nedenle konu yangında araç içerisinde yanan ürünlerin tamamının ağırlıklarının tek tek sigortalı davacının müşterileri aranarak öğrenilmesi suretiyle tamamının ağırlığının ÖÇH (SDR) hesap yöntemi ile hesaplanarak bulunan sonucun davacıya ödenmesiyle davacının gerçek zararının karşılandığının açık olduğunu, taraflar arasındaki poliçede açıkça “işbu sigorta teminatında beher hasarda, hasar bedeli üzerinden minimum 2000 tl olmak üzere %1 oranında tenizli muafiyet uygulanacaktır.” hükmü bulunduğundan buna göre hesaplama yapılması hukuka uygun olduğunu, huzurdaki davanın öncelikle hukuki yarar yokluğundan reddine, mahkeme aksi kanaatte ise haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin haksız ve hukuka aykırı davanın açılmasına sebebiyet veren davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
-Sigorta poliçesi, hasar dosyası
– Makbuz ve ibraname
-Bilirkişi incelemesi
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava “Nakliyat Blok Sigorta Poliçesi” ile sigortalı olan emtianın taşıma sırasında zayi olmasından kaynaklanan sigorta tazminatı istemine ilişkindir.
Sigorta şirketi tarafından düzenlenen Nakliye Blok Sigorta Poliçesinin sigortalı … Ekspres Kar. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin kamyonunda taşınan emtiaları teminat altına alındığı araç başına azami limitin 1.500.000,00 TL olduğu görülmüştür.
Sigorta şirketi tarafından 06/10/2020 tarihli makbuz ve ibraname ile sigortalıya 345.688,35 TL ödeme yapıldığı görülmüştür.
Taraf delilleri toplandıktan sonra alınan 10/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının incelenen 2020 ve 2021 yılına ait defterlerinin TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, yapılan defter incelemesi sonucu; 3.Şahısların hasar bedeli olarak davacı … Ekspres Kargo San. ve Tic. Ltd. Şti.” ne düzenlediği fatura tutarının; 606.630,34 TL +KDV 68.581,18 TL= Toplam: 675.211,52 TL olduğu, düzenlenen fatura bankadan yapılan ödeme tutarının; 60.795,77 TL (Sunan Mobilya Ltd. Şti. 45.041,00 TL + Robomat Tekstil Makine Ltd. Şti. 15.754,77 TL) olduğu, düzenlenen fatura karşılığı bedeli ödenmeyen tutarın; 14.850,00 TL +KDV 2.673,00 TL=Toplam 17.523,00 TL (Fixcut Kesici Takımlar Ltd. Şti. 17.523,00) olduğu, düzenlenen fatura bedelinin davacı … Ekspres Kargo San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından taşıma ücreti karşılığı ödenen tutarın; 535.519,46 TL + KDV 61.352,55 =Toplam: 596.872,01 TL olarak defter kayıtlarına alındığı, davalı sigorta şirketi tarafından rizikonun gerçekleşmesinden sonra davacı sigortalıya yapılan ödemenin tenzilinden sonra davacının davalıdan talep edebileceği bakiye sigorta hasar tazminatı alacağının 251.183,66 TL olduğu, Poliçe kapsamında davalının ödemesi gereken tutarın 251.183,66-2.476,92=248.706,74 TL olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili 14/10/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi sunmuş, söz konusu bedel arttırım dilekçesi davalıya tebliğ edilmiştir.
10/09/2021 tarihli bilirkişi raporuna davalının itiraz etmesi üzerine zarara uğrayan malvarlığı değerleri açısından SDR hesabının yapılması için ek rapor alınmış. Söz konusu 04/02/2022 tarihli ek raporda ise özetle; davacı tarafından TTK 882 maddesi hükmü çerçevesinde davalıdan toplam azami SDR 61.958, 41 talep edebileceği, davacı tarafından davalıdan talep edebileceği toplam azami tutarının Türk Lirası karşılığı da hasarın oluş tarihindeki TCMB SDR /TL kuru olan 9.2930 TL dikkate alındığında toplam 575.779,50 TL olacağı mütaala edilmiştir.
Davalı vekili 28/02/2022 tarihli dilekçesi ile 06/10/2020 tarihli makbuz ve ibraname ile sigortalıya 345.688,35 TL ödemenin mahsup edilmemesi, hesaplama hatalarının bulunması sebebiyle bilirkişi raporuna itiraz etmiş. Mahkememizce itirazların değerlendirilmesi açısından 2. Ek rapor alınmış. 10/05/2022 tarihli 2. Ek raporda ise özetle; Mal bedeli ile SDR hesabı sonucunda bulunacak tazminat tutarının birlikte değerlendirilmesi sonucunda tazminat bedelinin hesaplanması gerekeceği de dikkate alınarak hesaplama yapıldığını ve hesaplamanın ekteki tabloda belirtildiği üzere yapılan hesaplamada, talep edilen mal bedelinin SDR/TL hesabı sonucunda bulunan tazminat tutarından az olması durumunda mal bedeli; aksine durumda ise SDR hesabının TL karşılığının daha düşük olması halinde ise SDR / TL tutarının esas alındığı; sonuç olarak ödenmesi gereken tazminat tutarının 349.180,14 TL olarak hesaplandığı; Muafiyetin uygulanması ve davalı tarafından yapılan 345.688,35 TL’lik ödeme de göz önüne alındığında, davacının bir tazminat alacağının olmadığının tespit edildiği mütalaa edilmiştir. 10/05/2022 tarihli 2. Ek rapor mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Tük Ticaret Kanunun “tazminatta esas alınacak değer” başlıklı 880. maddesi 3. Fıkrasında “Eşyanın değeri piyasa fiyatına göre, bu yoksa aynı tür ve nitelikteki malların cari değerine göre tayin edilir. Eşya, taşımak üzere teslimden hemen önce satılmışsa, satıcının faturasında taşıma giderleri mahsup edilerek gösterilen satış bedelinin piyasa fiyatı olduğu varsayılır.” Hükmü bulunmaktadır.
TTK’nın 882. Maddesi “(1)Gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır.
(2) Gönderinin münferit parçalarının zıyaı veya hasarı hâlinde taşıyıcının sorumluluğu;
a) Gönderinin tamamı değerini kaybetmişse tamamının,
b) Gönderinin bir kısmı değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının, net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır.
(3) Taşıyıcının, taşıma süresinin aşılmasından doğan sorumluluğu, taşıma ücretinin üç katı ile sınırlıdır.
(4) Özel Çekme Hakkı, eşyanın taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki veya taraflarca kararlaştırılan diğer bir tarihteki, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenen değerine göre Türk Lirasına çevrilir. “ hükmüne havidir.
Her iki hüküm birlikte değerlendirildiğinde, zararın tazmininde yapılacak hesaplamada talep edilen mal bedelinin SDR/TL hesabı sonucunda bulunan tazminat tutarından az olması durumunda mal bedeli, aksine durumda ise SDR hesabının TL karşılığının daha düşük olması halinde ise SDR/TL tutarı esas alınması gerektiği anlaşılmaktadır. Kısacası TTK hükümleri kapsamında sigortacının sorumluluğunun üst sınırı zararın tazmininde yapılacak hesaplamada SDR/TL hesabı sonucunda belirlenen tutardır. Talep edilen mal bedelinin SDR/TL hesabı sonucunda bulunan tazminat tutarından az olması durumunda mal bedeli esas alınması gerekmektedir. Mahkememizce de bu açıklamalar çerçevesinde 10/05/2022 tarihli 2. Ek rapordaki hesaplamalar yapılmış ve bu hesaplamalar hükme esas alınmıştır.
Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde Nakliyat Blok Sigorta Poliçesinin 3. Sayfasının “açıklamalar” bölümünde : “firmalar ile yapacağı sözleşme gereği,” ibaresi nedeniyle zararın tamamın karşılanması gerektiğini SDR hesaplamasının yapılamayacağını iddia etmiş ise de mahkememizce : “firmalar ile yapacağı sözleşme gereği,” ibaresinden sözleşme yapacağı firmalara ait olan ürünlerin taşınması halinde ve bu esnada poliçe kapsamında bir zarar gelmesi halinde bu ürünlere ait gerçek zararın karşılanacağı anlamına geldiği, yani davacı ile sözleşmesi olmayan bir firmanın/tanıdığın ürününün taşınması halinde bu ürünün teminat kapsamı içerisinde olmayacağı şeklinde yorumlanmıştır.
Dosya kapsamına sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde; Talep edilen mal bedelinin SDR/TL hesabı sonucunda bulunan tazminat tutarından az olması durumunda mal bedeli; aksine durumda ise SDR hesabının TL karşılığının daha düşük olması halinde ise SDR / TL tutarı dikkate alınarak mahkememizce 10/05/2022 tarihli 2. Ek rapordaki hesaplamalar hükme esas alınmış yapılan hesaplama sonucunda davalının ödemesi gereken tazminat tutarının 349.180,14 TL olduğu, ancak muafiyetin uygulanması ve davalı tarafından yapılan 345.688,35 TL’lik ödeme de göz önüne alındığında, davacının bir tazminat alacağının olmadığı kabul edilerek davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı maktu 80,70-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 59,30 TL peşin harç ile 4.231,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.290,3-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.209,6-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince maktu 25.859,47-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/05/2022

Katip…
¸

Hakim …
¸