Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/22 E. 2021/220 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/22 Esas – 2021/220
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/22 Esas
KARAR NO : 2021/220

DAVA : İtirazın İptali (Haksız eylemden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/11/2020
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili Av. … sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının dilekçe ekinde sundukları “İçme Suyu Şebekesi Arıza Takip Formundan ve Hasar Tespit Tutanağından” da anlaşılacağı üzere; davalı borçlunun elektrik çalışması sırasında yaptığı kazı sonucunda müvekkiline ait 110 PE şebeke hattına zarar vermesi üzerine yoğun su kaybına sebebiyet vermesi nedeni ile müvekkilinin zarar gören boruyu tamir ettiğini, yapılan hasar tespiti sonrasında belirlenen hasar bedelinin ödenmediği gibi başlattıkları icra takibine de davalının haksız yere itiraz ettiğini beyanla … Müdürlüğü’nün … sayılı icra takip dosyasına vâki davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı vekili Av. sunduğu cevap dilekçesinde özetle; 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuat uyarınca 01.01.2013 tarihinden itibaren elektrik enerjisi dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin ayrı tüzel kişilikler altında yürütülmesinin zorunlu olduğunu, müvekkili Şirketin …Elektrik Perakende Satış A.Ş., Ankara, Kastamonu, Zonguldak, Karabük, Bartın, Çankırı, Kırıkkale illerinde perakende satış hizmeti yürütmekte olduğunu , müvekkili Şirketin bu bölgede yalnızca elektrik satışı işini üstlendiğini ve Başkent Bölgesindeki dağıtım şebekesinin işletilmesi faaliyeti (sayaç okunması, bakımı, elektrik kesintisi, kesintiden doğan zararlar gibi konular) ve bu faaliyetten doğan uyuşmazlıkların muhatabının …. Elektrik Dağıtım A.Ş. Olduğunu beyanla müvekkil şirketin husumet yönünden tarafı olmadığı dikkate alınarak davanın usulden veya aksi takdirde esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
-Hasar Tespit Tutanağı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı kurumun yapılan kazı çalışması sırasında su şebeke hattında oluşan hasar ve şebeke hattında oluşan su kaybından doğan zarar ve hasar bedelinin tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki; dosyamızda cevap dilekçesinde pasif husumet itirazı ileri sürülmüş olup sözkonusu itirazın değerlendirilmesi gerekmektedir.
Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise, def’i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re’sen nazara alınmasıdır (Kuru, Baki- Arslan, Ramazan – Yılmaz, Ejder: a.g.e.,s. 231-232; Üstündağ, Saim; Medeni Yargılama Hukuku, Alfa Basım Yayım Dağıtım, İstanbul 1997, s. 307).

Dava dilekçesinde davacı veya davalı olarak gösterilen kişiler, şekli taraf kavramına göre davanın tarafı iseler de, bu her zaman o kişilerin taraf sıfatına sahip oldukları anlamına gelmez. Zira az yukarıda da ifade edildiği üzere, taraf sıfatına sahip olmak için dava konusu hakkın sahibi olmak gerekir. Örneğin, alacak davasında davalı tarafta yer alabilme sıfatı o alacağın gerçek borçlusuna aittir.
Bilindiği üzere; Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu’nun 27.09.2012 tarih 28424 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 12.09.2012 tarihli 4019 sayılı kurul kararı ile Elektrik Piyasası Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi hükmü çerçevesinde, dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin dağıtım şirketleri tarafından 01/01/2013 tarihinden itibaren ayrı tüzel kişilikler altında yürütülmesine ilişkin hazırlanan, “Dağıtım Ve Perakende Satış Faaliyetlerinin Hukuki Ayrıştırılmasına İlişkin Usul Ve Esaslar”ın kabul edilerek dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin 01/01/2013 tarihinden itibaren ayrı tüzel kişilikler altında yürütülmesine karar verilmiştir.
Konu ile ilgili olarak 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3.maddesinin “Perakende satış” kenar başlıklı a) bendinde elektrik perakende satış hizmetinin Elektriğin tüketicilere satışını, Dağıtım sisteminin Bir dağıtım şirketinin, lisansında belirlenmiş dağıtım bölgesinde işlettiği elektrik dağıtım tesislerini, e bendinde ise; şebekesini ve dağıtım şirketinin ise; Belirlenen bir bölgede elektrik dağıtımı ile iştigal eden tüzel kişiyi ifade ettiği belirtilmiştir.
Bu bağlamda, değinilen mevzuat hükümleri ile dosyada mevcut hasar tespit tutanağı birlikte değerlendirildiğinde ise; davacı kurumum sorumluluğundaki su şebeke hattına Enerjisa elektrik şirketi tarafından sahada yapılan çalışma sırasında zarar verildiğinin belirtildiği dikkate alındığında; elektrik dağıtım hatları ile ilgili olarak bakım ve onarım görev ve sorumluluğu bulunmakta olup ayrı bir tüzel kişiliği de mevcut olan …. Elektrik Dağıtım A.Ş. yerine davalı şirkete husumet yöneltilerek dava açılması usule aykırı olup davalının pasif husumet ehliyetinin mevcut olmadığı kanaatine varılmakla; davanın açıklanan gerekçelerle 6100 sayılı HMK 114/1-d.m. delaleti ile 115/2.m. gereğince davanın taraf ehliyetine ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 114/1-d maddesi delaleti ile 115/2 m gereğince davalı yönünden taraf ehliyetine ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı maktu 59,30-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davacıdan alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince maktu 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/03/2021