Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/210 E. 2021/390 K. 04.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/210 Esas
KARAR NO : 2021/390

DAVA : Tanıma Ve Tenfiz
DAVA TARİHİ : 06/04/2021
KARAR TARİHİ : 04/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında imzalanan 09/03/2016 tarihli sözleşme kapsamında davalının müvekkili şirket tarafından kendisine gönderilecek ham metaller içerisinde yer alan değerli madenleri ayrıştırma hizmetini sağlamayı, müvekkili şirketin ise bu hizmete mukabil sözleşme ile belirlenen ücreti ödemeyi taahhüt edildiğini, her ne kadar bu “ayrıştırma hizmeti” davalı tarafından taahhüt edilmişse de sözleşmenin 2.2.maddesi tahtında düzenlendiği üzere müvekkili şirketin ham metalleri …Belçika adresinde bulunan … isimli firmaya teslim edeceğini, anılan sözleşmede dava dışı 3. kişi firma tarafından ayrıştırılan ham metaller içerisinde yer alan değerli madenlerin ise müvekkili şirkete teslim edileceğinin hüküm altına alındığını, … isimli firma hem Avrupa hem de dünya pazarında hurdanın en büyük işleme tesislerinden biri olduğunu ve küçük montalı işleri doğrudan aldığını, bu sebeple müvekkili şirketin davalı ile anlaşmış ve anılan hizmetin … tarafından görüleceğinin davalı tarafça taahhüt edildiğini, davalının alt yüklenicisi niteliğinde olduğunu ve müvekkili şirkete karşı doğrudan bir yükümlülüğünün bulunmadığını, bu itibarla sözleşmesel yükümlülüklerin yerine getirilememesinden kaynaklanan sorumluluğun davalının üzerinde olduğunu belirterek Milletlerarası Ticaret Odasınca (ICC) Ukrayna Ticaret Odası nezdinde teşekkül ettirilmiş Tahkim Divanı (Tahkim Divanı) tarafından 25/05/2018 tarihinde verilen … numaralı kararın Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde icra edilebilmesi adına tenfizinin sağlanmasını dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunun (MÖHUK) 51/2 maddesi uyarınca “Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye’deki yerleşim yeri, yoksa sakin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye’de yerleşim yeri veya sakin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.” şeklinde olduğunu, müvekkilinin merkez nakline ilişkin 31/01/2021 tarihli Genel Kurul Kararı ile tescil ve ilan edildiğini, dava tarihi olan 06/04/2021 tarihi itibariyle müvekkili şirketin merkezinin İstanbul’a taşındığı, tanıma ve tenfiz davasının MÖHUK 51/2 maddesi uyarınca İstanbul Mahkemelerinde açılması gerekirken Ankara’da açılmış olmasının kanuna aykırı olduğunu belirterek yetki itirazlarının kabulü ile dava dosyasının İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevap dilekçesine karşı vermiş olduğu dilekçe ile davalı şirketin merkezinin İstanbul’a taşınmış olduğunu ve yetki itirazında bulunduğunu, davalı şirketin dava tarihi itibariyle şirket merkezinin İstanbul’a taşınmış olması nedeniyle dosyanın yetkili olan İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, Yabancı Hakem Karanın tenfizi talebinden ibarettir.
Dosyaya sunulan ticaret sicil gazetesinin yapılan incelemesinde; davalı şirketin merkezinin Ankara Altındağ’dan Tuzla/İstanbul adresine taşınmasına karar verildiği ve anılan kararın ticaret sicil dosyasına tescil edilerek 16/02/2021 tarihinde ilan edilmiş olduğu, davanın ise 06/04/2021 tarihinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından süresinde yapılan yetki itirazında bulunulduğu, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu savunarak yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Yabancı Mahkeme ve Hakem Kararlarının tenfizi 5817 sayılı yasanın 51.maddesinde düzenlenmiş olup buna göre;
” (1) Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir.
(2) Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye’deki yerleşim yeri, yoksa sâkin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye’de yerleşim yeri veya sâkin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davalı şirketin dava tarihi itibariyle merkezi İstanbul Anadolu yakasında olup yasa uyarınca şirket merkezinin bulunduğu yer yerleşim yeri olarak kabul edildiği ve bu durumda yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu, davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu anlaşıldığından davalı tarafın yetki itirazının kabulüne, davanın mahkememizin yetkisizliği nedeni ile usulden reddine dair takdiren aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre,
1- 5817 sayılı yasanın 51/2 maddesi uyarınca mahkememizin yetkisiz olması, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olması nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren yasal süre içinde başvuruda bulunulduğunda dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 sayılı H.M.K.’nun 331/2. m. uyarınca bu aşamada yargılama giderlerine hükmedilmesine yer olmadığına, davaya İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’nde devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin o mahkeme tarafından karara bağlanmasına,
4-Mahkememizce verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. md.gereğince bir karar verilmesine,
Dair, dosya üzerinden gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.04/06/2021

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza