Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/203 E. 2021/425 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/203 Esas
KARAR NO : 2021/425

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2021
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili Av. … sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Sincan Sulh Hukuk Mahkemesinde görülen bir izale-i şüyuu davasında bilgis dışında ve kendisine geçerli bir tebligat yapılmaksızın taraf olarak yer aldığını, yargılama sonucunda ortaklığın giderilmesine karar verildiğini, karar gereğince ortaklığın giderilmesi kararının infaz edilerek gerçekleştirilen satış işlemi sonrasında paydaş olan müvekkilinin kullanımında bulunmayan …. Şubesindeki hesabına yatırıldığını, haricen yaptıkları araştırma sonucunda 05/01/2000 tarihli işleme dair banka dekontunun 1.957.446.000-TL’lik bir işlem miktarını gösterdiğini, anılan bankanın 03/07/2001 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 4684 sayılı Kanun ile tasfiye edilmesi sonrasında sözkonusu banka hesabının da …. Şubesine aktarıldığını öğrendiklerini, daha sonra yaptıkları araşştırma üzerine hesaptaki paranın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle hukuka ve mevzuat hükümlerine aykırı şekilde TMSF’ye aktarıldığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL alacağın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Dava TMSF vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya yetkili Mahkemenin İstanbul Nöb. Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davanın Bankalar Kanununda yer alan özel hükümler gereğince yetkili İstanbul 1 ve 2.Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesinin gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu hesap nedeni ile müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı …Ş. Vekili ise sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu hesabın müvekkili bankanın Sincan Şubesine aktarıldığını, aktarım işleminden sonra hesap üzerinde geçerli bir adresin bulunmaması ve TC no mevcut olmaması nedeni ile davaccıya zamanaşımı ihbarnamesi gönderilemediğini, adresi tespit edilemeyen veya AKS adresine gönderilen ihbarname ulaşmayan müşteriler için internet sitesinden yapılan ilanın ilanen tebligat hükmünde olduğunu ve müvekkili bankanın herhangi bir hukuki sorumluluğunun bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
-TMSF ve Ziraat Bankası A.Ş. Sincan Şubesine ait müzekkere cevapları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacıya ait ve davalı banka şubesindeki meblağın diğer davalı TMSF’ye zamanaşımı nedeni ile hukuka aykırı şekilde aktarımı iddiasına dayalı olarak alacak istemine ilişkindir.
Dosya kapsamında dava konusu isteme dayanak maddi ve hukuki olgular ile tarafların sıfatı birlikte nazara alınarak öncelikle Mahkememizin görevli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bilindiği üzere; Asliye Ticaret Mahkemeleri 6102 sayılı TTK 4 ve 5.m. gereğince mutlak veya nispi ticari davalar ile taraflarının sıfatını ve uyuşmazlığın ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan hukuk davalarına ve çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
Dosyamızda davacının davalı banka şubesine tasfiye edilen Emlak Bankasından aktarılan hesabının ticari nitelikte bir hesap olduğuna ilişkin bir iddia ve delil bulunmamaktadır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun, 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe girmiş olup anılan Kanunun 3/1-L bendinde tüketici işleminin mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık vb. Sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olduğu açıkça belirtilmiştir. Aynı Kanunun 73.m. uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevlidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının davalı banka şubesi nezdinde iken diğer davalı TMSF’ye zamanaşımı nedeni ile aktarılan hesabı tüketici işlemi niteliğinde olduğu gibi aynı hukuki ilişki içerisinde davacının tüketici, davalı bankanın ise; satıcı konumunda olduğu sabit ve belirgindir.
Bu durumda, açılan davanın 6502 sayılı TKHK’nın 3.m. gereğince Tüketici Mahkemesinin görev alanına görülerek karara bağlanması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle; davanın 6502 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra açıldığı da gözetildiğinde; davaya bakmaya Mahkememizin değil; Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu ortadadır. (Nitekim, konu ile ilgili olarak emsal nitelikteki Yargıtay 11.H.D. Başkanlığı’nın 25/04/2016 tarih, 2016/4114 E., 2016/4592E. sayılı ilamı da aynı doğrultudadır.)
Açıklanan gerekçelerle; davanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gereken göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı HMK’nın 114/1-c.m. delaleti ile 115/2.m. gereğince davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-) HMK 20.m. gereğince kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde talepte bulunulması halinde dava dosyasının davaya bakmaya Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının davacı vekiline ihtarına, (ihtar edildi)
3-)Yargılama giderlerinin görevli Mahkeme tarafından değerlendirilerek karara bağlanmasına, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde HMK 331/2.m. gereğince yargılama giderlerinin dosya üzerinden Mahkememiz’ce karara bağlanmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nın 6763 sayılı Kanun ile değişik 341 ve 345.m. gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır