Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/182 E. 2022/7 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/182 Esas
KARAR NO : 2022/7
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. …….
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 25/03/2021
KARAR TARİHİ : 13/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili Banka ile dava dışı…Mühendislik İnş. San. ve Tic. Ltd.Şti. arasında akdedilen 5.000.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığını, davalının işbu kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olduğunu, borçların ödenmemesi ve asıl kredi borçlusu ile kefilin Ankara … Asliye Ticaret mahkemesinden konkordato mühleti alması üzerinde tüm kredi hesaplarının kat edilerek İhtamame keşide edildiğini, Keşide edilen ihtamamenin davalı …’ın bilinen tüm adreslerine gönderilmiş olmasına karşın, adresten kasıtlı olarak ayrılmış olması nedeniyle tebliğ edilemediğini, İhtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine hakkında herhangi bir kısıt bulunmayan kefil … aleyhine Ankara …lcra Müdürlüğünün 2020/2079 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, Adı geçen kefilin borcun tümüne itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, Kredi sözleşmesinin toplam limiti dikkate alınarak davalıdan icra takibinde talep edilen alacakların Borçlar Kanunu hükümleri kapsamında haklı ve yasal olduğunu, İcra takibinden sonra, dava tarihinden önce KGF kefaletli kredi borcuna mahsuben KGF tarafından henüz ödeme yapılmadığını, ödeme yapılmış olsa dahi müvekkili Banka ile KGF arasında akdedilen KGF protokolü hükümleri gereği işbu ödemenin dikkate alınmaksızın tüm alacak tutarı üzerinden davanın kabulüne ilişkin taleplerinin bulunduğunu, Temerrüt faizi oranına yapılan itiraz da yasal olmayıp faiz talebinin sözleşme hükümlerine dayalı olduğunu, İcra takibi ile depo edilmesi talep edilen çek garanti tutarının da tamamen yasal olduğunu, Masraf ve sair taleplerin de yasal ve sözleşme gereği talep edildiğini, belirterek, KGF ile müvekkili Banka arasında akdedilen kefalet protokolü hükümleri nazara alınarak KGF alacağının da taraflarınca takip edildiği cihetle davalı borçlunun borcun tümüne, faizine ve faiz oranına yaptığı haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile takibin takip talepnamesindeki koşullarla devamına, haksız inkar nedeniyle davalının inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçlulara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili dilekçesinde özetle; davacı Bankaya karşı asıl borçlunun muaccel olmuş nakdi ve gayri nakdi kredi borcu bulunmamakla birlikte kredi tahsisi ile birlikte banka tarafından verilen krediye ilişkin muhtemel riskleri teminat altına almak için Kredi Garanti Fonu tarafından kefalet anlaşması yapıldığını, KGF hükümlerine göre, işletmenin krediyi ödeyememesi durumunda banka KGF’den tazmin talebinde bulunacağını, KGF’nin de kefaletten doğan sorumluluğunu yerine getireceğini, işletme ve kefilleri aleyhine banka ile birlikte yasal işlemler başlatılarak kanuni takip yoluyla alacağın tahsil edileceğini, bu durumda davacı Bankanın Kredi Garanti Fonu başvuru yapmadan ve KGF tarafından kefalet poliçesi kapsamında ödeme yapılamayacağına ilişkin bir cevap olmaksızın doğrudan doğruya icra ve dava hakkı bulunmadığını, açılan davanın bu nedenle reddi gerektiğini, Dava dilekçesine göre davacı Banka tarafından KGF’ye henüz başvuru yapılmadığını, dava tarihi itibariyle de KGF tarafından olumlu ya da olumsuz bir cevap verilmediğini, bu nedenle davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, Kredi sözleşmesi asıl borçluları ve değir kefilleri hakkında müvekkilleri tarafından Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/548 E. ( ve birleşen 2019/719 E.) sayılı numarası ile konkordato davası açıldığını ve konkordato kapsamında üç ay süreyle geçici mühlet kararı verildiğini, akabinde mahkemenin 27.02.2020 tarih 2019/548 E. sayılı kararı ile bir yıl süreyle kesin mühlet verilmesine karar verildiğini, takip yasağının geçici konkordato mühletinin verilmesiyle başlayacağını ve konkordato Mühleti verilen borçlu hakkında takip yapılamayacağını, Konkordato süresince asıl borçlular hakkında takip yasağı devam edeceğinden kefil konumunda olan davalı müvekkil hakkında da takip yasağının söz konusu olacağını, açılan davanın bu nedenle reddi gerektiğini, Kredi sözleşmesine istinaden rehin alınmış ise rehinin paraya çevrilmesi yoluna başvurmadan doğrudan kefile karşı icra takibi yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Takip talebi ile talep edilen 60.075 TL gayri nakdi kredi alacak kalemi ile dava dilekçesin kalemlerinin itirazın iptali davasına konu edilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle takip talebinde yer almayan istemlerin reddi gerektiğini, Yasal düzenlemelerin öngördüğü şekilde borcun tamamı için muacceliyet gerçekleşmemiş olduğundan alacaklı bankanın borcun tamamını talep etme hakkı bulunmadığını, bu nedenle borcun tamamı ve tüm borç için temerrüt faizi talep edilmesi hususları yönünden takibe itiraz edildiğini, temerrüdün söz konusu olmadığını, Takip konusu alacağı kabul etmemekle birlikte usulü müktesep hakka sebebiyet vermemek amacıyla zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, İcra takibine itiraz haklı nedenlerle yapıldığı için icra inkar tazminatı koşullarının oluşmadığını, haksız davanın reddine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında tanzim edilen GKS’ne uyarınca davacı banka tarafından dava dışı borçluya verilen kredinin geri ödenmediği iddiasıyla yapılan takibe davalı kefilin vaki itirazının iptali konuları ve çek yasal sorumluluk bedelinin depo edilmesine ilişkindir.
Dava konusu genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde, sözleşmenin Davacı Banka ile dava dışı asıl borçlu şirket…MÜHENDİSLİK İNŞ. SAN. VE TİC. LTD.ŞTİ. arasında 19.03.2015 tarihli 5.000.000,00 TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi olduğu, Sözleşmede davalı … …’ın müteselsil kefaleti mevcut olduğu, kefalet akdi; kefalet limiti, kefalet tarihi ve kefaletin müteselsil olduğu hususları kefilin el yazısı ile yazılmak suretiyle Borçlar Kanunu hükümlerine uygun olarak tesis edilmiş, kefalet limiti 5.000.000,00 TL olarak kabul ve beyan edildiği, dosya kapsamında mevcut 13.02.2015 tarihli 8758 nolu Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yer alan şirket bilgilerine göre, davalı … …’ın dava dışı asıl borçlu şirketin ortağı sıfatına haiz olduğu belirlendiği, bu nedenle kefalete ilişkin olarak eş muvafakatinin alınmasına yasal gerek bulunmadığı, TBK’nın 583 ve devamı maddesince kefalet sözleşmesinin geçerlilik koşullarını taşıdığı görülmüştür.
Ankara 54.Noterliğinin 25.12.2019 tarihli 59062 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile, kredi hesaplarının 25.12.2019 itibariyle kat edildiği belirtilerek, dava dışı asıl borçlu firma ve diğer kefillerle birlikte davalı kefilden toplam 160.407,88 TL nakdi alacağın ödenmesi ve 54.810,00 TL gayrinakdi alacağın depo edilmesi için 24 saat süre tanınmıştır. İhtarname dava dışı asıl borçlu şirkete tebliğ edilmiş iken davalı kefile tebliğ edilemeyerek iade edilmiştir. Davalı kefilin sözleşmede yer alan adresi *FARABİ SOK. NO: 17/4 ÇANKAYA-ANKARA” iken bu adres dışında farklı adreslere keşide edilen ihtarname bila tebliğ iade edilmiş olup, kefil takip öncesi dönemde temerrüde düşmemiş olup, davalı kefilin temerrüdünün takip tarihi itibariyle oluştuğu belirlenmiştir.
İhtara konu alacaklar taksitli ticari kredi, Banka kaynağından ödenen çek yaprağı yasal garanti tutarı ve ekstre masrafı olarak talep edilen diğer alacaklardan kaynaklanmakta olup bu alacaklar için sözleşmenin 11/b maddesinin tatbiki ile bulunacak oranda temerrüt faizi uygulanması gerekmektedir. Sözleşmenin 11/b maddesinde, muacceliyet halinde, muacceliyet tarihi itibariyle borçlu şirkete kullandırılan kredilerden faiz oranı en yüksek olan kredinin faiz oranına % 50 ilave edilmek suretiyle bulunacak oranda temerrüt faizi uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Dava dışı asıl borçlu şirkete kullandırılan kredilerden faiz oranı en yüksek olan kredi taksitli ticari olduğu ve bu kredinin ise aylık 96 1.24 ve yıllık 6 14.88 oranından kullandırıldığı belirlenmiş olup, sözleşmenin 11/b maddesi hükmünün bu orana tatbiki ile takibe konu alacak için uygulanması gereken temerrüt faizi oranı% 22,32 olarak tespit edilmiştir.
Ankara 13. İcra Müdürlüğünün 2020/2079 esas sayılı dosyası celb edilmiş yapılan incelemede; alacaklı Yapı Kredi Bankası A.Ş tarafından kefil … aleyhine genel kredi sözleşmesinden dolayı 160.407,88 TL asıl alacak, 4.773,73, TL işlemiş faiz, 238,69 TL gider vergisi, 1.186,73 TL masraf olmak üzere toplam 166.607,03 TL nakit, 60.075,00 gayrinakit (depo talep edilen) alacak için icra takibi yapıldığı, borçlunun borca ve ferilerine itiraz üzerine takibin durduğu, bir yıllık yasal süre içerisinde itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı kefil vekili asıl borçlu şirketin talebi üzerine kesin mühlet kararı verildiğini bu nedenle kefil hakkında takip yapılamayacağı iddia etmiş ise de TBK 586 maddesi uyarınca asıl borçluya konkordato mehli verilmesi halinde kefile başvurulabileceği düzenlendiğinden davalının bu itirazı yerinde görülmemiştir.
Her ne kadar davalı kefil davacı Banka tarafından KGF’ye henüz başvuru yapılmadığını, dava tarihi itibariyle de KGF tarafından olumlu ya da olumsuz bir cevap verilmediğini, bu nedenle davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini belirtmiş ise de, 22.11.2016 tarih 29896 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanan Hazine Desteğine ilişkin 2016/9538 sayılı Karar’ın 6. Madde 1. Ve 4. Fıkraları gereğince temerrüt halinde takip işlemlerinin, KGF tarafından ödeme yapılmış olsa dahi, kredi veren kurum (davaya konu olayda davacı …Ş.) tarafından sürdürülmesi gerektiği anlaşıldığından davalının bu itirazı da yerinde görülmemiştir.
Taraflar arasında tanzim edilen genel kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarları, hesap özetleri ve ilgili evraklar celp edilerek uzman bilirkişiden rapor aldırılmış bilirkişi raporunda özetle; Davacının takip tarihine göre davalıdan talep edebileceği nakit alacak miktarı; 160.170,04 TL Asıl Alacak, 3.177,77 TL İşlemiş faiz, 158,89 TL Gider Vergisi, 1.186,73 TL Masraf, 164.693.43 TL Nakit toplamı olarak hesaplanmış olup, Asıl alacak olarak tespit olunan 160.170,04 TL’ye takip tarihinden itibaren %22.32 oranından işlemiş faiz talep edilebileceği, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 10.3. maddesi ve 11/b maddesinde yer alan açık düzenlemeler gereği, takip tarihi itibariyle mer’i 60.075,00 TL gayri nakdi alacağın depo talebinden davalının sorumlu olduğu mütala olunmuştur.
Genel kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesi, icra dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı banka ile dava dışı şirket arasında tanzim edilen ve davalı gerçek şahsın müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı sözleşmeye istinaden davalı şirkete nakdi kredi ve çek karnesi verildiği, sözleşmenin TBK’nın müteselsil kefalet hükümlerine uygun olarak tanzim edilip geçerli olduğu, verilen kredinin geri ödenmediği, takip tarihi itibariyle bilirkişi raporunda belirtilen miktarlarda davacı bankanın davalı kefilden alacak talebinde bulunma hakkının olduğu, sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya verilen çek yapraklarının iade edilmediği ve davacı bankanın toplam 27 adet çek yaprağı nedeniyle ödemek zorunda olduğu zorunlu karşılık tutarının 60.075,00 TL olup bu gayri nakdi risk yönünden depo talep etme hakkının bulunduğu, sözleşme de özel düzenleme bulunduğundan davalı kefilin de depo sorumluluğunun bulunduğu, bilirkişi raporunda belirtilen miktarlarda davalının dava konusu krediden dolayı borçlu olduğu, davalı kefilin takip tarihinde temerrüde düştüğü anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının reddine takip tarihinden itibaren yıllık %22.32 oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı haksız olarak takibe itiraz edip davacının zamanında alacağına ulaşmasına engel olduğundan İİK 67/2 maddesi uyarınca hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 60.075,00 TL çek yaprağı zorunlu karşılık bedelinin davalıdan tahsili ile davacı bankada açılacak vadesiz bir hesapta depo edilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın kısmen kabulüne davacı tarafından davalı aleyhine Ankara 12.İcra Dairesinin 2020/2079 esas sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının vaki itirazının 160.170,44 TL asıl alacak, 3.177,77 TL işlemiş faiz, 158,89 TL gider vergisi, 1.186,73 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 164.693,43 TL yönünden iptali ile asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren yıllık %22.32 oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında hesaplanan 32.938,69 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Takibe konu 60.075,00-TL çek yasal sorumluluk bedelinin davacı bankada açılacak vadesiz hesapta davalı tarafından depo edilmesine,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı nispi 11.250,21 -TL olup, peşin yatırılan 2.012,20-TL’nin mahsubu ile noksan olan 9.238,10-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Arabulucu ücreti olarak yatırılan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 19.595,88-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 1.913,6 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 2.012,20 TL peşin harç, 1.035,50-TL Posta/Tebligat/Bilirkişi gideri olmak üzere toplam 3.107.00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.13/01/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza