Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/138 E. 2022/667 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/138 Esas – 2022/667
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/138 Esas
KARAR NO : 2022/667

HAKİM…
KATİP :…

DAVACI …
DAVALI : …

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 08/03/2021
KARAR TARİHİ : 13/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili, 15.09.2020 tarihinde davalı sigorta şirketine sigortalı, davalı … İlaç Sanayi ve Tic. A.Ş.”nin de uzun süreli kiralayanı, dava dışı …Turizm Tic. San. Tic. A.Ş.nin de maliki olduğu 34 BFJ 821 plakalı araç sürücüsünün yüzde 100 oranında kusurlu olarak davacıya ait 06 AKD 006 plakalı araca çarparak aracın değer kaybına uğramasına neden olduğunu ve ayrıca tamir süresi boyunca da aracından mahrum kalmasına neden olduğunu, davacıya ait aracın 11 gün tamir servisinde kaldığını ve davacıya sadece 4 gün araç temininin yapıldığını, davalı sigorta şirketine yapılan başvuru üzerinde davalı sigorta şirketi tarafından 1.539,90 TL ve daha sonra da 04.12.2020 tarihinde 4.460,10 TL olmak üzere toplam 6.000,00 TL değer kaybı tazminatı ödemesi yapıldığını, yapılan ödemelerin zararı karşılamadığını belirterek davanın kabulü ile şimdilik 2.000,00.-TL. değer kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, 5 günlük ulaşım gideri olan 100,00.-TL. nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı vekili, 07/12/2021 tarihli dilekçesiyle taleplerini değer kaybı tazminatı yönünden 14.235,00 TL ye yükseltmiş ve bu miktarın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, ulaşım gideri yönünden talebini 1680,00 TL ye yükseltmiş ve bu miktarın davalı … İlaç Sanayi AŞ den tahsilini istemiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı sigorta şirketi vekili, kazaya karışan 34 BFJ 821 plakalı aracın davalı sigorta şirketine ZMMS Poliçesiyle 26.06.2020 – 26.06.2021 tarihleri arasında sigortalı olduğunu ve sorumluluklarının da sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında araç başına 41.000,00 TL poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, bağımsız eksper tarafından belirlenen 6.000,00 TL tutarındaki değer kaybının 27.11.2020 tarihinde 1.539,90 TL ve 04.12.2020 tarihinde de 4.460,10 TL olmak üzere toplam 6.000,00 TL ödenmiş olduğunu, zararın karşılandığını, araç yoksunluk kaybından da sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … İlaç Sanayi AŞ vekili, kazaya karışan aracın malikinin dava dışı …Turizm Ticaret Sanayi A.Ş. Olduğunu, bu sebeple müvekkili şirketin aracın işleteni olmadığını ve bu doğrultuda dava konusu uyuşmazlık bakımından müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafından davalının uzun dönem kiralayan şirket olduğunun iddia edildiğini ancak, uzun süreli kiralamalarda aracın kiralanması ile işleten sıfatının geçmesi için kiranın uzun süre olması ve bakım-onarım ve sorumluluk hallerinin de kiracıya geçmiş olmasının gerektiğini, davalı şirket ile araç maliki arasındaki sözleşmede ise malikin aracın bakım ve onarımını yaptığının görüldüğünü,öte yandan kazaya karışan sürücü …’ün davalı şirket çalışanı olup aracın çalışana tahsis edilmiş olunduğunu, bu durumda da aracın işletenlik sıfatının …’e geçmiş olduğunu, davacı tarafa ait aracın değer kaybının 6.000,00 TL olarak davalı sigorta şirketi tarafından ödenmiş olunmakla da davalı şirketin sorumluluğunun kalmadığını, ikame araç temin sorumluluğunun kasko sigorta poliçesini yapan şirkette olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … İlaç Sanayi AŞ vekilinin talebi üzerine dava, araç sürücüsü …’e, araç maliki …Turizm Ticaret ve Sanayi A.Ş.ye, davacının kasko şirketi Unico Sigorta A.Ş.ye ve davacı aracını tamir eden … Motorlu Araçlar Ticaret ve Sanayi A.Ş.’ye ihbar edilmiştir.
İhbar olunan …Turizm Ticaret ve Sanayi A.Ş. Vekili, 34 BFJ 821 plaka sayılı aracın 07.02.2020 tarihli uzun süreli araç kiralama sözleşmesi ile davalı şirkete kiralandığını, aracın fiili hakimiyetinin, davalı … AŞ de bulunduğunu ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca da kiracının işleten sayıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Diğer ihbar olunanlar, usulüne uygun tebligata rağmen beyanda bulunmamışlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS ile sigortalanan aracın davacıya ait araca çarpması sonucu meydana gelen kazada aracı hasar gören davacının sigorta şirketine ve aracın kiracısı şirkete karşı açtığı değer kaybı bedeli ve ulaşım bedeli istemine ilişkindir.
HMK 16 maddesi uyarınca davacının ikamet adresinin bulunduğu yer mahkemesi ve ayrıca haksız fiilin meydana geldiği yer mehkemesi de yetkili olduğundan davalı sigorta şirketi vekilinin ve davalı … vekilinin yerinde görülmeyen yetki itirazının reddine, davanın kazaya karışan aracın sigorta şirketine karşı açılması sebebiyle asliye ticaret mahkemeleri görevli olduğundan davalı Abdi vekilinin görev itirazının reddine karar verilmiş ve davanın esasının incelenmesine başlanmıştır.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının “sigortanın kapsamı” başlıklı A.1. maddesi uyarınca, sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder. Yani araçta meydana gelen değer kaybı gerçek zarar kapsamı içinde olup davalı taraf aracının trafik sigortası şirketinin de değer kaybı zararından sorumlu bulunduğu açıktır.(Yargıtay 17.H.D. 05/04/2010 T. 2009/9892 E. 2010/3124 K.)
34 BFJ 821 plakalı aracın kiracısı konumunda bulunan davalı … AŞ’nin, işleten olunmadığına yönelik itirazlarına gelince;
“İşleten tanımı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde; “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatı belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçütten yararlanılmıştır. Şekli ölçüte göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüte göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüttür.
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi ise; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmünü içermektedir. Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir.
Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halel getirecek bir sonuç yaratmaması şarttır.
…………….
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve davalının savunması göz önünde bulundurularak, tanzim edilen kira sözleşmesinin uzun süreli ve 3. kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesi olup olmadığı, aracın teslim edilip edilmediği, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma olup olmadığı, kira sözleşmesinin ve kira bedelinin Maliye ve Vergi Daireleri’ne bildirilip bildirilmediği, kira bedellerinin ödenip ödenmediğinin belirlenmesi, bu şekilde kira sözleşmesinin belirtilen bu deliller ile fatura ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalının işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekir (Alıntılanan ve emsal kabul edilen Karar: …BAM 26. Hukuk Dairesinin 26/05/2022 tarih, 2020/164 Esas, 2022/1383 K. Sayılı ilamı)
Bu doğrultuda; İhbar Olunan …Turizm AŞ vekilinin 24/08/2022 tarihli beyan dilekçesinin ekinde bulunan bilgi ve kayıtların incelenmesinde, davalı … ile yapılan 07/02/2020 tarihli kira sözleşmesinin süresinin 38 ay olarak belirlendiği, araç teslim tutanağı düzenlenerek aracın davalıya teslim edildiği, 34 BFJ 821 plakalı aracın da aralarında bulunduğu araçlar yönünden kiralama hizmetine dair faturalar tanzim edildiği, kira sözleşmesine istinaden düzenlenen damga vergisine dair beyannamelerin dava dışı şirketçe Vergi Dairesine verildiği, ihbar olunan şirketin aracı kiraladığına ve kira faturalarının davalı kiracıya gönderilerek ödendiğine ilişkin ticari defter kayıtlarının örneklerinin de dosyaya sunduğu gözetildiğinde; davalının işleten sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğunun kabulü gerekmiş ve ayrıca bu konuda, usul ekonomisi de dikkate alınarak dava dışı şirket defterleri üzerinde ayrıca bilirkişi incelemesi yapılmasına, (az yukarıda alıntılanan kararda bahsi geçen tüm hususların eldeki davada mevcut olduğu da değerlendirilerek) ihtiyaç duyulmamıştır.

Taraflarca dayanılan ve celbi gereken deliller getirtildikten sonra ,dosyamızda davalı sigorta şirketine sigortalı aracın ZMMS poliçesi ve hasar dosyası celp edilerek incelenmiş, 27.11.2020 tarihinde 1.539,90 TL ve 04.12.2020 tarihinde de 4.460,10 TL olmak üzere toplam 6.000,00 TL tutarında ödeme yapıldığı anlaşılmış, kusur ve araç değer kaybı konusunda uzman makine mühendisinden asıl ve ek raporlar temin edilmiştir.
Dosyamıza sunulan ve Mahkememiz’ce de denetime elverişli görülmekle benimsenen 25/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; somut olayda davacının kusurunun bulunmadığı, olayda %100 oranında davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu, Davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının yapılan ödemeler dikkate alındığında reel piyasa koşullarına göre 9.000,00 TL, sigorta genel şartları hesaplama yöntemine göre ise 14.235,00 TL olduğu, ikame araç kiralama zararının da 6 gün için 1680,00 TL olduğu mütalaa edilmiştir.
Bu bağlamda, yapılan yargılama ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; dosyamıza sunulan ve Mahkememiz’ce de kazanın oluşu ile uyumlu kusur dağılımı tespit etmekle denetime elverişli görülen Bilirkişi raporundaki tespitler benimsenerek hükme esas alınmak gerektiği, davacının davalı sigorta şirketi ile sigortalı arasındaki sigorta akdi ilişkisinde taraf konumunda olmayıp zarar gören 3.kişi konumunda bulunduğundan, davacının araç değer kaybı zararının dava tarihi itibariyle mevcut olan ZMMS Poliçe genel şartları ekindeki formüle göre hesaplanamayacağı, ayrıca Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli iptal kararı sebebiyle Sigorta Genel Şartları ekindeki formüle göre Değer Kaybı hesaplanmasının da mümkün olmadığı, zararın reel piyasa koşullarına göre tespit edilmesi gerektiği, buna göre de; aracın kaza öncesindeki marka, model yılı, km.si ve daha önceden kazaya karışıp karışmadığı, kaza nedeni ile onarım gören parçaların ve hasarlı kısımların yeri gibi olgulara göre tespit edilecek kaza öncesindeki değeri ile kaza sonrasındaki değeri arasındaki farkın araç değer kaybı olarak kabulü gerektiği, bu durumda ise; raporda alternatif hesaplamaya konu 15.000,00-TL’nin davacının aracının değer kaybı olarak kabulü gerektiği ve davacıya dava öncesinde yapılan ödeme de dikkate alındığında davacının davalılardan talep edebileceği araç değer kaybının 9000,00 TL ile sınırlı olduğu, araç değer kaybı alacağından davalı sigorta şirketinin ve işleten gibi sorumlu olan davalı … AŞ nin sorumlu ve davacıya karşı tazminle yükümlü olduğu ve ikame araç gideri yönünden ise aracın tamirde kalma süresinin 10 gün, davacıya araç temininin 4 gün olduğu gözetildiğinde 6 gün için hesaplanan 1680.00 TL ikame araç giderinden de işleten gibi … AŞ nin sorumlu olduğu kanaatine varılmakla; davanın 07/12/2021 tarihli değer artırım talebi gözetilerek kısmen kabulü ile; 9000,00 TL araç değer kaybı alacağının ilk kısmi ödemenin yapıldığı tarih olan 27/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, ulaşım gideri bakımından kaza tarihi olan 15/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
9.000,00 TL değer kaybı tazminatının 27/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
1.680,00 TL araç kiralama zararının (ulaşım giderinin) 15/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş. Tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 729,55 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın ve 93,90 TL ıslah harcının düşümü ile kalan 576,35 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 485,59 TL olarak tespitine,)
3-Peşin ve başvuru harcı ve vekalet harcı, ıslah harcı olarak alınan 221,00 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 186,23 TL olarak tespitine,)
4-Davacının dosya, pul, davetiye, yazışma ve bilirkişi ücreti olarak sarf ettiği 1.098,00 TL’nin haklılık oranına göre hesaplanan 736,82 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,(davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 620,91 TL olarak tespitine,)
5- A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 9200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen kısım yönünden, Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.nin 13/2 uyarınca belirlenen 5.235,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair; davacı vekilinin, davalı … vekilinin, İhbar olunan vekilinin yüzüne karşı, davalı sigorta şirketi vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/09/2022

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.