Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/121 E. 2021/742 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/121 Esas
KARAR NO : 2021/742
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2020
KARAR TARİHİ : 18/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan sıra cetveline itiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili özetle, davalı alacaklı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus yapılan takipte borçlunun dava dosyasındaki harç alacağına haciz konularak sıra cetveli düzenlendiğini ancak sıra cetvelinde belirtilen borç tutarının doğru olmadığını, davacı ciranta olduğundan ve çek tazminatından sorumlu olmayacağından çek tazminatının dikkate alınmaması gerektiğini belirterek buna dair hesaplama işleminin iptalini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacı borçluya ait sıra cetvelinde bildirilen dosya hesabında çek tazminatı miktarının düşülmediğinden bahisle sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir. İİK’nın 142/1 maddesinde “Cetvel suretinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” hükmü ile de nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, uyuşmazlığın nisbi ticari dava niteliğini kazanabilmesi için tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
Bu hükümde belirtilen mahal mahkemesinin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK’nın 235/1. maddesindeki kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki iflas davaları için Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olduğu yolundaki düzenleme gibi açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir (Yargıtay …. Hukuk Dairesi, 24.02.2020 tarih ve .: 2016/5383e ve 2020/1248 k ).
Sıra cetveline itiraz davalarında taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık, davacı ve dava dışı borçlu arasındaki ilişkiden kaynaklanmaktadır. 01.10.2011 tarihinden sonra açılan sıra cetveline itiraz davaları için görevli mahkeme HMK’nın 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir.(Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, sh:738)
6100 sayılı HMK’nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü ile HUMK’nın 428/2. maddesinin mahkemenin görevli olmamasının mutlak bozma nedeni olduğuna ilişkin hükmü karşısında, görev hususu somut olayda olduğu gibi mahkememizce re’sen gözetilmelidir.
Somut olaya gelince her ne kadar davacı borçlunun sıra cetveline itiraz etmesinde hukuki yararı olmayıp, ancak alacaklıların sıra cetveline itiraz isteminde bulunabilecekleri hususu da dikkate alındığında, görev hususunun işbu durumdan öncelikle çözülmesi gerektiği, bu açıdan davanın mutlak veya nispi ticari dava olmadığı kaldı ki davacının ileri sürdüğü sebeplerin icra dosyasındaki hesaplama hatasından kaynaklı olup, icra memur muamelesine de şikayet yoluyla da çözülebileceği, bu açıdan dava tarihi itibariyle davaya İcra Hukuk Mahkemesince bakılması gerektiği, ayrıca genel mahkemelerin görevli olduğu düşülse bile az yukarıda açıklanan nedenlerle Asliye hukuk mahkemesinin davaya genel mahkeme olarak bakabileceği düşünülerek 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre,
1-) Davanın HMK’nın 114/1-c ile 115/2 uyarınca görev dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-) Dava dosyasının İcra hukuk mahkemesince verilen görevsizlik kararı ile mahkememize geldiği gözetilerek, HMK’nın 21/1-c maddesi uyarınca iş bu kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi hâlinde görevli mahkemenin tayin edilmesi amacıyla DOSYANIN ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ ilgili HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-)Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davaya bakmaya görevli Mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/11/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸

YARGILAMA GİDERİ DÖKÜMÜ:
1- Posta ve davetiye gideri : -TL
2- Bilirkişi gideri : -TL
TOPLAM : -TL