Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/12 E. 2022/715 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/12 Esas – 2022/715
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/12 Esas
KARAR NO : 2022/715
HAKİM : …
KATİP :….
DAVACI ….
DAVALI :….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2021
KARAR TARİHİ : 29/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle: Müvekkil şirkete ait … isimli otelde davacının 22-23 Kasım 2018 …. VE İŞ İLİŞKİLERİ PROGRAMI isimli programının düzenlenmesi için taraflar arasında 16.11.2018 tarihinde toplantı ve konaklama sözleşmesi akdedildiğini, İşbu sözleşmeye istinaden müvekkil şirketin otelinde davalının programı düzenlendiğini, 30.11.2018 tarihli GHB2018000002168 numaralı, 39.634,30TL bedelli ve GHB2018000002169 numaralı, 41.731,20TL bedelli iki adet e-fatura düzenlenip davacı/borçlu şirkete usulüne uygun olarak gönderildiğini, Müvekkil şirket tarafından sözleşmeye uygun olarak yüklenilen iş yerine getirilmiş olmasına rağmen davalı/borçlu şirket tarafından ödeme yapılmayınca (kısmi ödemeler yapılmış olup takip kalan bakiye üzerinden başlatılmıştır) kalan bakiye borç için … 28. İcra Müd.’nün 2020/507E. Sayılı takip dosyası ile davalı/borçlu şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, anılan icra takibinde sözleşmeye uygun olarak aylık %5 oranında faiz istenmiş olup, davalı/borçlu yanca asıl alacak ve asıl alacak üzerinden hesaplanan feriler kabul edildiğini, takip öncesi işlemiş faiz ve faizin ferilerine itiraz edildiğini, İşbu itirazına istinaden icra müdürlüğünce kapak hesabı çıkartılmış ve davalı/borçlu tarafından icra dosyasına 45.313,41TL ödeme yapıldığını, davacı işbu ödemeyi yaparken de takip sonrası aylık %5 oranında faizi kabul ettiğini ve bu şekilde icra dosyasına ödeme yaptığını, davacı takip sonrası faizi kabul etmesine rağmen takip öncesi faizi kabul etmediğini, Davalı/borçlunun kötü niyetli itirazının iptali ve takibin devamına, %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir
CEVAP:
Davalı vekili dilekçesinde özetle;Öncelikle davacı tarafın, müvekkilin kötü niyetli olduğu yönündeki iddia kabul edilebilir olmadığını, müvekkilin borca itiraz dilekçesi incelendiğinde sadece haklı olarak ”faize ve ferilerine” itiraz ettiği görüldüğünü, müvekkil davacının iddia ettiği gibi kötü niyetli olmadığını, aylık %5 faiz işletilmesi hususunu kesinlikle kabul etmediklerini, her ne kadar ticari işlerde faiz miktarı serbestçe belirlenebilse de bu serbestlik mutlak bir serbesti olmadığını, şöyle ki; belirlenen faiz oranı, borçlu tacirin ekonomik varlığının tehlikeye düşmesine sebep olacak nitelikte ise veya aşırı yararlanma (gabin) niteliğinde ise hakim, bu faiz oranının kaldırılmasına ya da düşürülmesine karar verebileceğini, yukarıda açıklanan ve re’sen gözetilecek nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına, davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… 28. İcra Dairesinin 2020/507 Esas sayılı dosyası, ticari defterler, bilirkişi raporu
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasında yapılan toplantı ve konaklama sözleşmesine istinaden davacının sözleşme kapsamında yükümlülüklerini yerine getirdiği halde bedelin ödenmediği iddiasıyla faturaya dayalı yapılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
… 28. İcra Müdürlüğü’nün 2020/507 E. sayılı dosyasının incelenmesinden davacı tarafından davalı aleyhine fatura alacağına istinaden 34.841,91 TL asıl alacak, 22.623,38 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 57.465,29 TL alacağı tahsili amacıyla icra takibi yapıldığı, davalı vekili tarafından faiz ve ferilerine itiraz edildiği, itirazın ve iş bu itirazın iptali davasının süresinde olduğu ve davanın asıl alacak miktarı üzerinden açıldığı tespit edilmiştir.
Taraflarca bildirilen tüm deliller toplandıktan sonra dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için alınan 29/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı tarafa ait defter ve kayıt belgelerin mahkemeye sunulmadığı, inceleme için adres beyanında bulunulmadığından incelemeye alınmadığını, Davacı tarafın defterlerin usulüne uygun tutulmuş olduğu, defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, Davacının düzenlemiş olduğu 117.890,50 TL. (KDV Dahil) 3 adet hizmet faturasına karşılık, davalı tarafın takip öncesi 83.048,59 TL ödeme yaptığı, takip asıl alacağının takip tarihi itibariyle 34.841,91 TL. olduğu, takip asıl alacağına işlemiş olan faiz miktarının 22.623,38 TL. olduğu, takip miktarının 57 .465,29 TL. olduğu, takip sonrası davalı tarafın 45.313,41 TL ödeme yaptığı mütalaa olunmuştur.
25/6/2021 tarihli bilirkişi raporunda ise özetle; Davalı tarafın defterlerin incelenmek üzere hazır edilmesi konusunda defalarca telefon ve mail görüşmeleri neticesinde yerinde incelenmek üzere tarih ve saatin belirlenmediği, sadece gönderilen mail içeriğindeki belgeler üzerinden değerlendirmenin yapıldığını, davacı tarafın düzenlemiş olduğu 117,890,50 TL. (KDV Dahil) 3 adet hizmet faturasına karşılık, 78.256,20 TL ödemenin yapıldığını, Takip sonrası davalı tarafından 45.313,41 TL. ödemenin yapıldığını, Takip asıl alacağının taleple bağlılık ilkesi gereğince takip tarihi itibariyle 34,841,91 TL. olduğunu, Takip asıl alacağma işlemiş olan faiz miktarının 22.623,38 TL. olduğu, Takip miktarının 57.465,29 TL. olduğu, ve bu miktara 45.313,41 TL. ödemenin yapıldığı, Takip sonrasında yapılan ödemeden kalan bakiyenin 12.151,88 TL. olduğu mütalaa olunmuştur.
28/07/2022 tarihinde bilirkişi heyetinden alınan raporda ise özetle; Taraflar arasında akdedilen sözleşmede faturanın ne zaman kesileceği ve davalı şirkete ne zaman tebliğ edileceği hususlarının sözleşmenin yapıldığı tarihte belirli olmadığı, bu sebeple taraflar arasında akdedilen sözleşmede belirlenen vadenin kesin vade niteliğinde olmadığı, bu nedenle TTK’da özel hüküm olan 1530. Maddesi gereği vadenin saptanması gerektiği, bu saptama neticesinde davalının 30.12.2018 Pazar gününün sonunda temerrüde düşmüş sayılacağı, Dosyaya sunulan taraflara ilişkin yevmiye defterleri ve BA-BS formlarının birbirine mukayesesi sonucunda uygun olduğu, Her iki tarafın tüzel kişi tacir olduğu, basiretli davranma yükümlülüklerinin bulunduğu, davalı şirketin kuruluşuna ait ticaret gazetesi kayıtlarından şirketin konusunun taraflar arasında akdedilen sözleşme konusu ile ilgili olduğu, Türk Ticaret Kanunu’nun 8. Maddesinin 1. fıkrasında, Ticari İşlerdeki Faiz Oranlarının Serbestçe Kararlaştırılabileceği hususuna yer verildiği, taraflar arasında sözleşmenin 5.6. maddesinde aylık %5 oranında faizin kararlaştırıldığı, davalı şirketin basiretli davranma yükümlülüğünün taraflar arasında akdedilen sözleşmenin maddelerini de kapsayacağı, bu haliyle davalının faiz oranına ilişkin itirazının fahiş olduğuna ilişkin itirazlarında haksız olduğu, Takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 34.841,91 TL Anapara ve 21.834,04 TL İşlemiş Faiz olmak üzere toplam 56.675,95 TL alacaklı olduğu, davalı tarafından her ne kadar asıl alacağa itiraz edilmeyerek 19/02/2020 Tarihinde 45,313,41 TL ödeme yapılmışsa da davacının faiz talebinde kısmen haklı olması nedeni ile itirazın iptaline konu kısmın hesaplanması için ödeme tarihindeki icra dosya kapak hesabı üzerinden ödenen miktarın mahsubu gerektiği, buna göre yapılan hesaplamada 19.02.2020 ödeme tarihi itibari ile icra dosya alacak bakiyesinin 26.732,25 TL olduğu, ödenen meblağın işlemiş faiz, yargılama giderleri ve vekalet ücretini karşıladığı, 26.732,25-TL’lik bakiyenin ana para niteliğinde kaldığı, İşbu itirazın iptali dava tarihi itibari ile davacı alacağının 26.732,25-TL ana para ve 14.435,39-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 41.167,64-TL olduğu, icra takibinin bu miktarlar üzerinden devamı gerekeceği, davacı talebinin 21.134,24-TL alacak ile sınırlı olduğu, taleple bağlılık gereğince icra takibinin (ferilerin tamamı 19.02.2020 tarihli ödeme ile karşılandığından) salt 21.134,24-TL’ye dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte devamı gerekeceği mütalaa olunmuştur.
Taraflar arasında 16/11/2018 tarihinde toplantı ve konaklama sözleşmesi akdedilmiştir. Söz konusu sözleşmenin 5.6 maddesinde “İş bu sözleşme uyarınca düzenlenecek faturanın ödeme koşullarına uyulmadığı taktirde, ödeme tarihinden itibaren davet sahibine %5 aylık faiz tahakkuk ettirileceğini DAVET SAHİBİ kabul eder.” Şeklinde hüküm yer almaktır.
Dosyamızda ispat yükü kendisine düşen davacı Şirket davalıya fatura konusu hizmeti verdiğini ve bu nedenle fatura konusu alacağa ilişkin edimini ifa ettiğini usulüne uygun şekilde kanıtlamakla yükümlüdür. Bu bağlamda, davalının asıl alacak yönünden itirazda bulunmadığı yalnızca faiz yönünden itirazda bulunduğu gözetildiğinde davacının faturadan kaynaklı olarak 34.841,91 TL alacaklı olduğu sabittir.
Davalı vekili her ne kadar %5 oranında faizi kabul etmediklerini, belirlenen faiz oranın borçlu tacirin ekonomik varlığının tehlikeye düşmesine sebep olacak nitelikte ise veya aşırı yararlanma (gabin) niteliğinde olduğunu beyan ederek itirazda bulunmuş ise de Türk Ticaret Kanunu’nun 8. Maddesinin 1. fıkrasında, ticari İşlerdeki faiz oranlarının serbestçe kararlaştırılabileceği hususuna yer verildiği, taraflar arasında sözleşmenin 5.6. maddesinde aylık %5 oranında faizin kararlaştırıldığı, davalı şirketin basiretli davranma yükümlülüğünün taraflar arasında akdedilen sözleşmenin maddelerini de kapsayacağı, bu haliyle davalının faiz oranına ilişkin itirazının fahiş olduğuna ilişkin itirazlarında haksız olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı vekili icra takibinden sonra 19/02/2020 Tarihinde 45,313,41 TL icra dairesine ödeme yaptığı anlaşılmıştır. Borçlu davalı ödeme yapmada geciktiği için yaptığı bu ödemenin Türk Borçlar Kanunu’nun 100. Maddesi gereğince öncelikle dosyadaki faiz ve masraflara mahsup edildikten sonra bakiye dosya alacağına hasredilmesi gerekmektedir.(Yargıtay 8. Hukuk dairesinin 29/02/2016 tarih 2016/587 E.-2016/3553K)
Toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm bu açıklamalar çerçevesinde, tarafların sözleşmede %5 akdi faiz oranı kararlaştırmaları nedeniyle davalının faiz oranına ilişkin itirazının haksız olduğu, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 34.841,91 TL Anapara ve 21.834,04 TL İşlemiş Faiz olmak üzere toplam 56.675,95 TL alacaklı olduğu, davalı tarafından her ne kadar asıl alacağa itiraz edilmeyerek 19/02/2020 Tarihinde 45,313,41 TL ödeme yapılmışsa da davacının faiz talebinde kısmen haklı olması nedeni ile itirazın iptaline konu kısmın hesaplanması için ödeme tarihindeki icra dosya kapak hesabı üzerinden ödenen miktarın mahsubu gerektiği, buna göre yapılan hesaplamada 19.02.2020 ödeme tarihi itibari ile icra dosya alacak bakiyesinin 26.732,25 TL olduğu, ödenen meblağın işlemiş faiz, yargılama giderleri ve vekalet ücretini karşıladığı, 26.732,25-TL’lik bakiyenin ana para niteliğinde kaldığı anlaşıldığından, taleple bağlı kalınarak 21.134,24 TL asıl alacak yönünden davanın kabulü ile, asıl alacağa dava tarihinden itibaren uygulanacak %5 oranındaki akdi faiz ile devamına ve İİK 67/2 maddesi uyarınca hükmedilen alacağın likit olduğu anlaşıldığından davacı yararına icra inkar tazminatına da hükmedilerek ve davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalının da kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanacağı üzere;
1-Davanın taleple bağlı kalınarak kabulü ile; … 28. İcra Dairesi’nin 2020/507 sayılı icra dosyasında takibe yapılan itirazın iptali ile takibin 21.134,24 TL asıl alacağa dava tarihinden itibaren uygulanacak %5 oranındaki akdi faiz ile devamına,
2-Hükmolunan alacağın % 20’si oranında belirlenen 4.226,8 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 1.443,67-TL nispi karar ve ilam harcı için peşin alınan 260,92-TL harcın mahsubu ile noksan olan 1.182,75-TL harcın davalıdan alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydına,
5-Arabulucu ücreti olarak yatırılan 1.320.00 TL ücretin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince 9.200,00 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Bu dava kapsamında davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı, 260,92 TL peşin harç ile 1.188,50- TL posta/tebligat/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.508,72TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair; tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/09/2022
Katip …
¸

Hakim …
¸