Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/113 E. 2021/323 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/113 Esas
KARAR NO : 2021/323

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/02/2021
KARAR TARİHİ : 22/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili Av. … sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacının davalı kefalet kooperatifinde muhasebeci olarak çalışmakta iken 2015 yılı itibariyle kooperatif adına yatırması gereken sigorta primlerinden 88.975,33-TL prim borcunu ve 82.316,20-TL vergi borcunu yatırmaması nedeni ile toplam 171.291,53-TL parayı zimmetine geçirdiği iddiasıyla ….Ağır Ceza Mahkemesi’nin ….sayılı dosyasında açılan kamu davası sonucunda mahkum olduğunu, yargılama aşamasında takipten sonra 24/06/2016 tarihinde davalı kooperatife 100.000,00-TL ödeme yaptığını, ceza mahkemesi yargılama sonrasında istinaf aşamasında Dikimevi Vergi Dairesinden gönderilen cevabi yazı ile davalının vergi borcunun 82.316,20-TL olmadığı ve müvekkilinin zimmetine geçirdiği miktarın sadece 9.444,05-TL olduğunun bildirildiğini, yapılan ödeme ile müvekkilinin borcunun sona ermesine rağmen vergi dairesine cevabı da dikkate alınmaksızın davalı kooperatif tarafından dava konusu icra takibine geçilerek ve düzenlenen ödeme emri ile müvekkilinden vergi ve sigorta prim borcu toplam olan 171.291,53-TL alacağa ilaveten 82.070,92-TL asıl alacağın da müvekkilinden talep edilmesinin haksız olduğunu beyanla … Müdürlüğü’nün …. sayılı takip dosyasına konu icra takibi nedeni ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı vekili Av. … ise sunduğu cevap dilekçesinde ; davacının 01/04/1996 tarihinde müvekkili Kooperatifte çalışmaya başladığını, 01/11/2005 tarihinden iş akdinin feshedildiği tarihe kadar müşterek imza ile temsile yetkili kasa sorumlusu ve muhsaebe müdürlüğü görevini yaptığını, davacının zimmet eylemi nedeni ile vâki şikayetlerine istinaden hakkında kamu davası açıldığını , emsal içtihatlar da dikkate alındığında davaya 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5.m. gereğince İş Mahkemesinin görevli olduğunu beyanla öncelikle davanın dava şartı yokluğu nedeni ile aksi takdirde esastan reddini talep etmiştir.
DELİLLER :

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı kooperatifte muhasebeci olarak çalıştığı dönemdeki zimmet eylemi nedeni ile davalı kooperatif tarafından başlatılan icra takibi nedeni ile menfi tespit istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri duruşmada dava ve cevap dilekçelerini aynen tekrar etmiş, davalı vekili öncelikle dava şartı niteliğindeki görev itirazının karara bağlanmasını talep etmiştir.
Bu bağlamda öncelikle belirtmek gerekir ki; dava ve cevap dilekçelerinde ileri sürülen maddi ve hukuki olgular ile sözkonusu iddia ve savunmaların ileri sürülüş biçimi dikkate alındığında; davacının davalı Kooperatif bünyesinde hizmet akdine dayalı olarak ve işçi statüsünde çalıştığı olgusunun tarafların kabulünde ve çekişmesiz olduğu tartışmasızdır.
Bilindiği üzere; 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5.m. gereğince; “1) İş Mahkemeleri; a) 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemi adamları, 22/05/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/01/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan hertürlü hukuk uyuşmazlıklarına… ilişkin dava ve işlere bakar.”
Somut uyuşmazlıkta davacı taraf ile davalı kooperatif arasında hizmet akdi ilişkisi bulunduğu sabit ve belirgin olup uyuşmazlığın davalı işçinin hizmet akdine aykırı nitelikteki zimmet eylemi sonrasında başlatılan icra takibi nedeni ile menfi tespit istemine ilişkin olduğu, bu durumda ise; davaya bakmaya 7036 sayılı Kanunun 5.m. gereğince Mahkememizin değil; Ankara Nöbetçi İş Mahkemelerinin görevli olduğu kanaatine varılmakla; HMK 114/1-c.m. delaleti ile 115/2.m. gereğince davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115. m. gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-)HMK 20.m. gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde bulunulması halinde dosyanın davaya bakmaya görevli Ankara Nöbetçi İş Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının davacıya ihtarına, (ihtarat yapıldı)
3-)Yargılama giderlerinin davaya bakmaya görevli Mahkeme tarafından değerlendirilmesine, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde HMK 331/2.m. gereğince talep halinde yargılama giderlerinin Mahkememiz tarafından karara bağlanmasına,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır