Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/110 E. 2021/399 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/110 Esas
KARAR NO : 2021/399

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2021
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili Av. … sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili Şirket ile davalı arasındaki ticari satım ilişkisi gereğince müvekkilinin davalıdan vari hesap ekstrelerine ve faturalara konu 1.804,46-TL alacaklı olduğunu, davalı tarafın sözkonusu alacaklarını ödemediği gibi bu nedenle başlattıkları icra takibine de haksız yere itiraz ettiğini beyanla davalının … Müdürlüğü’nün …sayılı takip dosyasına vâki haksız itirazının iptali ile takibin devamına, %20 oranından az olmamak üzere icra-inkâr tazminatının yargılama giderleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı yan cevap dilekçesi sunmadığı gibi kendisini vekil ile de temsil ettirmemiştir.
DELİLLER :
-Fatura ve cari hesap ekstresi
-… Müdürlüğü’nün …sayılı takip dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari satımdan kaynaklanan fatura konusu alacağa dayalı olarak başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyamızda somut uyuşmazlığın parasal miktarı ile davalının gerçek kişi olması nedeni ile öncelikle Mahkememizin davaya bakmaya görevli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu bağlamda, bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 3. maddesi hükmüne göre bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.
Ticari davalar ise; aynı Kanunun 4/1 maddesinde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın sözkonusu düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Bu bağlamda, ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır.Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Nispi ticari davalar ise; her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre; bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Üçüncü grup ticari davalar ise; yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır.
Bu bilgiler ışığında dosyamıza Kastamonu Vergi Dairesi Başkanlığı ile Ticaret Odasından gönderilen cevabi müzekkerelerden; davalının tacir olarak sicil kaydının mevcut olmadığı, 2020 ve 2021 yıllarına ait dönemde gerçek usulde işletme defteri esasına göre ticari defter tuttuğu, bakkal ve marketlerde yapılan perakende ticaret ile uğraştığının bildirildiği, sözleşme konusu cari hesap alacağı ve dava dilekçesi ekinde sunulan fatura miktarları çerçevesinde konu ile ilgili 21/07/2007 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 18/06/2007 tarihli ve 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulu kararı esaslarındaki esnaf-tacir ayrımı sınırlarına göre uyuşmazlık konusu miktarın esnaf sınıfı faaliyet sınırı ve kapsamını aşmadığı da gözetildiğinde; davalının tacir sıfatını haiz olmadığı , bu durumda dava konusu uyuşmazlığın çözümünde Mahkememizin değil; asliye hukuk mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Açıklanan gerekçelerle; davanın yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan ve Mahkememiz görev alanında görülerek karara bağlanması gereken bir ticari dava mahiyetinde olmadığı aksine davaya bakmaya Ankara Nöb. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu kanaatine varılmakla; açıklanan gerekçelerle; Mahkememiz yönünden göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115. m. gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-)HMK 20.m. gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde bulunulması halinde dosyanın davaya bakmaya görevli Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının davacı vekiline ihtarına, (ihtarat yapıldı)
3-)Yargılama giderlerinin davaya bakmaya görevli Mahkeme tarafından değerlendirilmesine, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde HMK 331/2.m. gereğince talep halinde yargılama giderlerinin Mahkememiz tarafından karara bağlanmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır