Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/92 E. 2021/397 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/92 Esas
KARAR NO : 2021/397

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2020
KARAR TARİHİ : 09/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı şirketin ve kefili … arasında Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kerdi sözleşmesi, Ticari Taşıt Kredisi ve rehin sözleşmesinin imzalandığını, kredi sözleşmelerine istinaden kullandırılan kredilerin ödenmemesi üzerine hesapların kat edilerek kredi ve müşterisi ve kefillerine ihtarname keşide edildiğini, ancak ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalılar hakkında … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile takibe geçildiğini, icra takibinde asıl borçlu şirketin takibe konu tüm borçlarından rehinle temin edilen 940.558,00 TL düşüldükten sonra kalan 14.377.883,10 TL’den davalı kefil …’in ise dosya borcu ve ferilerinden sorumlu olduğunu, ödeme emrini tebellüğ eden davalıların borca itiraz etmeleri nedeniyle takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve davacı yararına % 20’den aşağı olmamak üzere davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; teminat mektubu muhatabının sözleşme ve yasal mevzuattan kaynaklanan hiçbir hak ve yetkisi bulunmamasına rağmen teminat mektubunun nakde çevrilmesi için 08/11/2019 tarihinde talepte bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından muhatap şirket ile teminat mektubunun dayanağı sözleşme kapsamında açılan davaların … …. ATM’nin … esas sayılı dava dosyasında halen devam ettiğini, bu dosyada teminat mektubu ödemlerinin durdurulması amacıyla 01/11/2019 tarihinde ihtiyati tedbir talep edildiğini, tedbir talebine ilişkin mahkeme kararının imza aşamasında olduğunu, davacı banka yetkililerine bildirilmiş olmasına karşın davacı banka tarafından 08/11/2019 tarihinde teminat mektubunun tazmin edildiğini, banka tarafından avans teminat mektubunun aceleyle ve kusurlu olarak nakde çevrildiğini, banka tarafından düzenlenen teminat mektubu avansının her ne sebep ve surette olursa olsun geri alınmasının gerekmesi halinde bedelinin tazmin edeceğine ilişkin olarak yer alan düzenlemede tazmin/ödeme şartının “avansın geri alınmasının gerekmesi” olduğunu, ancak muhatap şirket tarafından bankaya verilen tazmin talebinde ise sözleşme koşullarının yerine getirilmemesi nedeniyle tazmin talebinde bulunduğunu, sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesinin ayrı avansın geri ödenmesinin gerekip gerekmediğinin aynı konular olduğunu, bankaların usulüne uygun olmayan tazmin talepleri karşısında ödemeden kaçınması gerektiğini, bankanın riskin gerçekleştiğine dair beyanın olmaması halinde ödemezlik defini ileri sürmenin mevzuat gereği olduğunu, tazmin işleminden davacı banka ve muhatap şirketin müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalı …’ın sözleşme kefili olması nedeniyle borçtan doğrudan sorumlu tutulamayacağını, TBK 586.maddesi hükmü gereğince asıl borçlunun ifada gecikmesi veya ihtarın sonuçsuz kalması söz konusu olmadan kefile gidilemeyeceğini. davanın … … … Belediyesi … İşletmeciliği Taşımacılık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye ihtar edilmesi gerektiğini belirterek haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunduğu görülmüştür.
İhbar olunan vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Büyükşehir Belediyesinin iştiraki olup hafif raylı sistem toplu ulaşım hizmeti verdiğini, sistemin genişlemesi ve daha fazla sayıda tren seti ile daha fazla hizmet verilebilmesi amacıyla mevcut … … Hafif Raylı hat kapasitenin aktarılması kararının alındığını, ana amacın hat üzerinde arka arkaya hizmet verebilecek tren setleri arasında 90 saniye aralı ile emniyetli şekilde sistemde sürüş yapılıp sistemin kullanılması halinde işin tamamlanmış sayılacağını, bu hususun davalı şirket ile yapılan sözleşmenin ana unsurunu oluşturduğunu, sözleşme ve eki teknik şartnamede ana amacın açıkça belirtmiş olduğunu, buna rağmen davalı şirketin beyanlarının sözleşmeyi yanlış değerlendirmesi ve yorumlanmasından kaynaklandığı düşüncesinde olduklarını, ana amacın teknik şartnamenin 2.sayfasında “Sistemde Yapılacak Revizyon” başlıklı maddesinde açıkça tanımlanmış olduğunu, davalı tarafça 31/12/2018 tarihi itibariyle sözleşme gereklerinin yerine getirildiği iddia edilmiş ise de sözleşme amacının gerçekleşmemiş olduğunu, sözleşme şartları gerçekleştirilmeden gecikmelerin devam etmesi nedeniyle 31/12/2018 tarihinden sonraki cezalara muhatap olmamak amacıyla gerçek dışı iddialarda bulunduğunu, davalı şirketin 25/08/2015 tarihinde sözleşme imzalayıp 30/09/2015 tarihinde iş bağı yaptığını, tüm hattın yapılacak işleme ilişkin projenin hattın mevcut durumunun davalı tarafça incelenerek durumun ve gereklerini bilerek oluşturduğunu, müvekkili şirketin sözleşme gereği davalı taraf gereken ödemeleri süresinde yaptığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunduğu görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında tanzim edilen genel kredi sözleşmesine istinaden davacı banka tarafından davalı şirkete 3.şahıs lehine verilen teminat mektubunun lehtarın talebi üzerine nakde çevrilerek ödemede bulunulması nedeniyle oluşan banka alacağının tahsili için yapılan takibe davalı asıl borçlu ve kefilin itirazının iptali konularına ilişkindir.
… Müdürlüğünün … esas sayılı celb edilmiş yapılan incelemede; alacaklı … A.Ş. tarafından borçlular … Sistem Hizmetleri A.Ş. Ve … aleyhine 15.318.441,10 TL alacak yönünden icra takibi yapıldığı, borçluların borca ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu, davacının bir yıllık yasal süre içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Celp edilen ticaret sicil kaydının yapılan incelemesinde davalı …’ın davalı ….Hizmetleri A.Ş.’nin ortağı ve yetkilisi olduğu anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplandıktan sonra uzman bilirkişiden rapor aldırılmış bilirkişi 18/11/2020 tarihli raporunda özetle; davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında 20/05/2016 tarihinde genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi imzalanmış olup davalı …’ın 24/05/2016 tarihinde müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığını, toplam limitin 3.500.000,00 USD olduğunu, davalı şirket ile dava dışı şirket arasında … … Hafif Raylı Sisteminin mevcut hat kapasitesinin artırılması işi için sözleşme yapıldığını, bu sözleşme kapsamında davalı yüklenicinin 4.224.000,00 SEK kesin teminat vermesinin öngörüldüğünü, dava konusu avans teminat mektubunun 16/11/2016 tarihli olup … A.Ş.tarafından … … A.Ş.ye hitaben düzenlenmiş olup teminat mektubunun metninde; “idarenizce yapılan ihale sonucunda … … Hafif Raylı Sistemin mevcut hat kapasitesinin artırılması işini taahhüt eden yüklenici …. Sistemleri A.Ş.’nin 4734 sayılı kanun 4735 sayılı kanun ile ihale dökümanı ve sözleşme hükümlerini yerine getirmek üzere vermek zorunda olduğu avans teminatı tutarı 24.640.000,00 ….Bankası A.Ş.garanti ettiğinden bu avansın her ne sebeple olursa olsun geri alınmasının gerekmesi halinde, protesto çekmeye, hüküm ve adı geçenin iznini almaya gerek kalmaksızın ve adı geçen ile idareniz arasında ortaya çıkacak herhangi bir uyuşmazlık ve bunun akibet ve kanuni sonuçları dikkate alınmaksızın, yukarıda yazılı tutarın ilk yazılı talebiniz üzerine derhal ve gecikmeksizin idarenize nakden veya tamamen, talep tarihinden ödeme tarihine kadar geçen günlere ait kanuni faizi ile birlikte ödeyeceğimizi … A.Ş.’nin imza atmaya yetkili temsilcisi ve sorumlusu sıfatıyla ve ….Bankası A.Ş.ad ve hesabına taahhüt ve beyan ederiz.
Bu garanti, avans ödemesinin yapıldığı tarihte başlayacaktır.
Bu teminat mektubu 31/08/2017 tarihine kadar geçerli olup bu tarihe kadar elimize geçecek şekilde tarafınızdan yazılı tazmin talebinde bulunulmadığı takdirde hükümsüz olacaktır.
İş bu teminat mektubunun tazmini halinde, mektup tutarı tazmin tarihinde geçerli T.C.Merkez Bankası Döviz Satış Kuru üzerinden ödenecektir. ” şeklinde düzenlenmiş olduğunun tespit edildiğini, 20/09/2019 tarihli yazı ile vadesinin 31/03/2020 tarihine kadar uzatıldığını, … … A.Ş.tarafından İş Bankasına hitaben 08/11/2019 tarihli yazı ile taraflarına hitaben düzenlenmiş olan 16/11/2016 tarihli 24.640.000,00… teminat mektubu tutarının tamamının lehtar firmanın sözleşme koşullarını yerine getirmemesi nedeniyle tazmin edilerek Vakıfbank’taki şirket hesabına ödenmesinin talep edildiğini, .. Bankası tarafından aynı gün şirket hesabına 14.800.016,00 TL teminat mektubu tazmin bedeli açıklamasıyla EFT yapıldığını, davacı banka tarafından davalı şirket ve kefile 25/11/2019 tarihli noter ihtarnamesi ile gayri nakdi teminat mektubu kredisine konu borcu 25/11/2019 tarihi itibariyle kat edilerek muaccel hale geldiği ve masrafları ile birlikte 15.172.976,40 TL’nin 3 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiğini, davalı …’a tebligatın yapılamadığını, davalı şirket adına tevdi alan kişinin adı, soyadı ve tevdi tarihinin okunamadığını belirtmiştir.
Raporda devamla, ticari faaliyetler kapsamında ihtiyaca göre çeşitli türlerde teminat mektupları düzenlenmekte olup ödeme talebinin şekline göre de “ilk talepte ödeme kaydı içeren teminat mektupları” ile “şarta bağlı teminat mektupları” olarak ayrım yapıldığını, avans teminat mektubunu diğer mektuplardan ayıran en önemli özelliği sözleşmede yer alması kaydiyle mektup tutarının azaltılabilir olması olduğunu, işverenin işi üstlenen şirkete aylık olarak yapılan mal, hizmet, inşaat vs.hak edişlerinden alınan avans tutarı kadar düşüm yaparak hak ediş ödemesinin yaptığını, avans teminat mektupları ile bankanın sorumluluğunun ödenen avansın geri ödenmesi riskini garanti ile sınırlı olduğunu, avans teminat mektuplarının kesin teminat mektubu yerine kullanılamayacağını, bu mektuplardan banka riskin doğup doğmadığını incelemeden muhatabın lehtarın avansı iade etmediğini, yükümlülüğünü yerine getirmediğini bildiren ilk yazılı talebinde, ödeme taahhüdünde bulunduğu takdirde, tazmin talebinin yerine getirecek ve lehtara rücu hakkının doğacağını, dava konusu teminat mektubu metninde “…bu avansın her ne sebep ve suretle olursa olsun geri alınmasının gerekmesi halinde,…” şeklinde düzenlenerek lehtara ödenecek avans işlemlerinde çıkabilecek sorunlarda ödenen avans tutarının banka tarafından garanti edildiğinin belirtildiğini, sözleşme koşullarında avans teminat mektubunun tazminine ve tazmin şartlarına ilişkin bir maddenin bulunmadığını, bu nedenle davacı bankanın avans teminat mektubu tazmini işlemi sözleşmeye ve mevzuata uygun olmadığından takip tarihinde davacının davalılardan talep edebileceği alacak bulunmadığını belirtmiştir.
İtiraz üzerine yeni seçilen uzman bilirkişiden rapor aldırılmış bilirkişi raporunda özetle; davacı banka ile davalı şirket arasında 5.000.000,00 TL ve 3.500.000,00 USD limitli genel kredi sözleşmesi imzalanmış olup davalı …’ın müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeye imzaladığını, davacı banka tarafından sözleşme kapsamında davalı şirket ile dava dışı şirket arasında tanzim edilen sözleşmeye istinaden dava dışı şirket lehtar gösterilerek teminat mektubu verildiğini, teminat mektuplarının genel olarak kesin teminat mektubu ve avans teminat mektubu şeklinde düzenlendiklerini, kesin teminat mektuplarında bankanın inceleme yükümlülüğü yalnızca (tazmin talebinde bulunan kişinin gerçek hak sahibi olup olmadığı, teminat mektubunun sahte olup olmadığı gibi) şekli unsurlarla sınırlı olup bunun dışında, riskin gerçekten doğup doğmadığını araştırma yükümlülüğü ve yetkisi bulunmadığını, avans teminat mektuplarında ise muhatap şirketin yüklenici firmaya ödediği avansı garanti altına almakta olup bu tür teminat mektuplarında bankanın lehtarın taahhüdünü yerine getirmemesi ve bu nedenle aldığı avansı istihkakıyla mahsup edilmemesi halinde muhatabın ilk talebi üzerine mektupta belirlenen meblağı ödemeyi taahhüt ettiğini, dava konusu teminat mektubunun avans teminat mektubu olup mektuba konu avans alacağının ve riskinin oluşup oluşmadığının banka tarafından incelenmesi gerektiğini, bu koşullar yerine getirilmediğinden davalılardan talepte bulunma hakkının bulunmadığını, ancak taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinin 8.2.1 maddesi ve 8.2.2 maddesinde yer alan düzenlemelerde gayri nakdi kredinin tazmine konu edilmiş olması halinde bu borçtan davalıların her halükarda sorumlu olacağının hükme bağlandığını, söz konusu sözleşme maddelerinin hukuki boyutuyla takdir ve değerlendirilmesinin mahkemeye ait olduğunu, sözleşme maddelerinin dava konusu olaya tatbik edilmesi gerektiğine karar verilmesi halinde davacının davalı asıl borçlu şirketten takip tarihi itibariyle 14.800.016,00 TL asıl alacak, 247.606,23 TL işlemiş faiz, 12.380,32 TL BSMV olmak üzere toplam 15.060.002,55 TL talep hakkının olduğunu, takip talebinde rehinle teminat altına alındığı belirtilmiş olan 940.558,00 TL’nin düşülmesi sonucu kalan 14.119.444,55 TL talep hakkının bulunduğunu, davalı kefilden ise 14.800.016,00 TL asıl alacak, 237.622,15 TL işlemiş faiz, 11.881,11 TL BSMV olmak üzere toplam 15.049.519,26 TL talep etme hakkının bulunduğunu asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren yıllık %48 oranında faiz işletilmesinin talep edilebileceğini belirtmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında tanzim edilen genel kredi sözleşmesine istinaden davalı şirkete teminat mektubu verildiği, davalı gerçek şahsın müteselsel kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı, verilen teminat mektubunun lehtar olan 3.şahıs tarafından tazmininin talep edilmesi üzerine davacı banka tarafından bedelinin 3.şahsa ödendiği ve hesap kat edilerek davalılardan tazmininin talep edildiği, ödenmemesi nedeniyle davalılar aleyhine icra takibi yapıldığı, itiraz üzerine derdest itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Genel kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarnameleri, takip dosyası, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; kredi sözleşmesine istinaden davalı asıl borçlunun dava dışı 3.şahıs ile tazmin ettiği eser sözleşmesine istinaden sözleşmede belirtilen teminat nedeniyle 3.şahıs lehine davalı şirkete teminat mektubunun verildiği, lehtar olan 3.şahıs tarafından sözleşmesel yükümlülükler yerine getirilmediği belirtilerek teminat mektubunun nakde çevrilerek kendisine ödenmesinin talep edildiği, davacı banka tarafından teminat mektubunun nakde çevrilerek dava dışı lehtara ödendiği, ödenen bu bedelin iadesi için davalılara noter ihtarnamesi keşide edildiği, verilen süreye rağmen ödeme yapılmadığından davalılar aleyhine icra takibi yapıldığı ve davalıların itirazı üzerine itirazın iptali davası açıldığı, davalı gerçek şahsın asıl borçlu şirketin ortağı ve yöneticisi olup eş rızasına gerek bulunmadığı, yasada belirtilen kefalet koşullarının mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki temel ihtilaf teminat mektubunun niteliğinden kaynaklanmakta olup davalıların iddiasına göre, dava konusu mektup avans teminat mektubu olup avansın geri alınmaması halinde nakde çevrilebileceği, dava konusu teminat mektubunun bu şarta bağlı düzenlenen bir teminat mektubu olduğu, halbuki dava dışı lehtarın sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirmediği ileri sürerek bankadan tazmin talebinde bulunduğu, sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi nedeniyle tazmin talebinin yerine getirilmesi ise ancak ve ancak kesin teminat mektuplarında söz konusu olduğu, bu nedenle davacı bankanın nakde çevirme işleminin mevzuata uygun olmadığından kendilerinden rücuen tazmin talebinde bulunma hakkı bulunmamaktadır.
Bilirkişi raporlarında ve teminat mektubunun dosyaya sunulan onaylı fotokopisinden anlaşılacağı üzere davacı banka tarafından … … Hafif Raylı Sisteminin kapasitesi artırım işini taahhüt eden davacı şirketin sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmek zorunda olduğu, avans teminat tutarı olan 24.640.000,00…’i davacı … garanti ettiğinden bu avansın her ne sebep ve suretle olursa olsun geri alınmasının gerekmesi halinde protesto çekmeye, hüküm ve adı geçenin iznini almaya gerek kalmaksızın ve adı geçen ile yüklenici arasında ortaya çıkacak herhangi bir uyuşmazlık ve bunun akibet ve kanuni sonuçları dikkate alınmaksızın yukarıda yazılı tutarın ilk yazılı talep üzerine derhal ve gecikmeksizin ödeneceğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda davacı bankanın muhatabın nakde çevirme talebi üzerine borçlu ile muhatap arasındaki sözleşme kapsamında yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği, alacağın bulunup bulunmadığı hususunda bir araştırma yapma yetkisi ve yükümlülüğü bulunmadığı, talep üzerine derhal nakde çevirerek muhataba ödemede bulunma zorunluluğu olduğundan yapılan işlemin mevzuata uygun olduğu ve bu nedenle davalıların itirazı haksız olduğundan bilirkişi raporunda belirlenen miktarlar üzerinden davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalılar haksız olarak takibe itiraz edip davacının zamanında alacağına ulaşmasına engel olduklarından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, davacı alacaklının kötü niyeti ispatlanamadığından davalıların koşulları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne davacı tarafından davalılar aleyhine … Dairesinin … esas sayılı dosyası ile yapılan takibe davalıların vaki itirazının;
A-Davalı asıl borçlu şirket yönünden 14.800.016,00 TL asıl alacak, 247.606,23 TL işlemiş faiz, 12.380,32 TL BSMV olmak üzere toplam 15.060.002,55 TL’den rehinle teminat altına alınan 940.558,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 14.119.444,55 TL yönünden iptali ile bu miktar yönünden takip talebindeki koşullarda takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
B-Davalı kefil … yönünden asıl davalı hakkında hüküm altına alınan meblağ yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere 14.800.016,00 TL asıl alacak, 237.622,15 TL işlemiş faiz, 11.881,11 TL BSMV olmak üzere toplam 15.049.519,26 TL yönünden iptali ile bu miktar yönünden takip talebindeki koşullarda takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
C-Hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında hesaplanan 3.009.907,85 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,(davalı asıl borçlu …Elektrik Şirketinin 2.823.888,91 TL’den sorumlu olduğuna)
D-Davacı alacaklının kötü niyeti ispatlanamadığından davalıların koşulları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine,
2-Alınması gerekli 1.028.032,66 TL harçtan peşin alınan 185.008,47 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 843.024,19 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, (Davalı asıl borçlu şirketin 779.490,79 TL harçtan sorumlu olduğuna)
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 185.008,47 TL peşin/nispi harcı olmak üzere toplam 185.062,87 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 437,60 TL tebligat posta gideri ve 2.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.937,60 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red edilen miktarları göz önüne alındığında 2.886,03 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, ( Davalı asıl borçlu şirketin 2.884,80 TL’den sorumlu olduğuna)
5-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.uyarınca hesaplanan 239.120,19 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, (Davalı asıl borçlu şirketin 229.819,45 TL’den sorumlu olduğuna)
6-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.uyarınca hesaplanan 27.274,53 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine, ( Davalı asıl borçlu şirketin 26.540,70 TL vekalet ücreti talep edebileceğine)
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 09/06/2021

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza