Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/689 Esas – 2022/1004
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/689 Esas
KARAR NO : 2022/1004
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 29/12/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, müvekkili Şirket tarafından işletilen ve dava dilekçesinde bahse konu köprü ve otoyoldan davalıya ait 11 ayrı araçların ihlalli ve kaçak geçiş yapması nedeni ile yasal süresinde ödenmeyen geçiş ücreti ve kaçak geçiş cezasının ve ferilerinin tahsiline yönelik olarak başlattıkları takibe davalının haksız yere itiraz ettiğini beyanla davalının … sayılı takip dosyasına vâki haksız itirazının iptali ile takibin devamına, %20 oranında icra-inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı, yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının işletimindeki köprü ve otoyoldan geçiş yapan davalıya ait aracın geçiş bedeli ödenmediği iddiası ile tahsili için yapılan takibe davalının vaki itirazının iptali konularına ilişkindir.
Dava konusu kaçak geçişe ilişkin geçiş ücretleri tablosu ve ihtarnamesi ile ihtar tebliğ belgesi ve konuya ilişkin diğer tüm bilgi ve belgeler dava dilekçesi ekinde sunulmakla incelenmiştir.
Dava konusu takip dosyası celp edilerek incelenmiş, davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü süresinde açıldığı, anlaşılmıştır.
Davanın dayanağını oluşturan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesinde “…(5) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. …” hükmü düzenlenmişken 25/05/2018 tarih ve 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/5/2018 tarih ve 7144 sayılı Kanunun 18. maddesi ile birinci ve beşinci fıkralarında yer alan “on” ibareleri “dört” şeklinde değiştirilmiştir. Aynı Kanunun 19. maddesi ile 6001 sayılı Kanuna geçici 3. madde ilave edilmiştir.
6001 sayılı Kanuna eklenen Geçici 3. madde de ise “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden yapılmış olan geçişlerde araç sahiplerine bu Kanunun 30 uncu maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen ancak bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında bu Kanunun 30 uncu maddesinde yer alan oranlar uygulanır.” düzenlemesi yapılmıştır.
Dosyamızda alınan bilirkişi raporunda özetle; davalı adına kayıtı araçların 151 kez geçiş ücreti ödemeden geçiş yaptığı, geçiş ücretinin (151 adet) 371,30 TL, geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücretinin dört katı tutarındaki İdari Para Cezasının (371,30 x 4)- 1.485,20 TL olarak hesaplandığı, geçiş ücretine geçiş tarihinden olmak üzere uygulanan 15 günlük ödeme süresi eklenmek suretiyle Faiz başlangıcı belirlendiği, 15 günlük ödeme süresinde ödenmeyen geçiş ücretine Gecikme Cezası uygulandığı için Gecikme Cezasına ek ödeme süresi girilmeden faiz başlangıcı belirlendiği, 113,45 TL İşlemiş Faiz KDV” sinin 20,42 TL hesaplandığı mütalaa edilmiştir.
Davacı şirketin dava konusu ücret ve cezanın ilişkin olduğu Kuzey Marmara (3.Boğaz köprüsü dahil) otoyolunun işletme hakkına sahip olduğu, davalıya ait dava dilekçesinde plakaları belirtilen ticari araçların bu otoyoldan farklı tarihlerde 11 ayrı araçla 151 kez ihlalli ve kaçak geçiş yaptığının dosyaya sunulan deliller ve bilirkişi raporu ile sabit olduğu, davalının kendisine davalı tarafından düzenlenen ihtarın tebliğine rağmen takibe konu miktarı 15 gün içerisinde davalının ihtarda bildirdiği bankalara ödediğine veya cezayı iptal ettirdiğine ilişkin olarak dosyamıza bir delil sunmadığı, bilirkişi raporu ile davalının savunmasının aksine dosyaya sunulan CD kapsamından kaçak geçiş tarihlerinde provizyon sorgusunda davalının hesap bakiyesinin yetersiz olduğu ve kaçak geçişi tarihi takip eden 15 gün içerisinde de yeterli bakiye oluşturulmadığı için davacı tarafından geçiş ücreti ve kaçak geçiş cezasının davalıdan tahsil edilemediği anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, Mahkememiz’ce de benimsenen bilirkişi raporunda hesaplanan asıl alacak miktarları yönünden davacının davalıdan talepte bulunması hukuken mümkün olup davalının dava konusu takibe vaki itirazı açıklanan nedenlerle haksızdır. Ayrıca, her ne kadar davaya dayanak takipte davacı, 1856,50 TL geçiş ücreti ve para cezası talep etmiş ve davalı borcun tamamına itiraz etmişse de davacı, eldeki davada, 13/12/2022 tarihli beyan dilekçesi de dikkate alındığında, 1.798,60 TL TL lik kısım yönünden davayı açarak bu miktar için itirazın iptalini talep etmiştir. Öte yandan; takipte asıl alacağa bağlı 112,75 TL işlemiş faiz ve 20,30 TL KDV de takibe ve davaya konu edildiği görülmüş ve talebe de bağlı kalınarak davanın kabulüne dair hüküm kurmak gerekmiştir.
Bu nedenle davanın kabulü ile; davalının takibe vaki itirazının bilirkişi raporunda hesaplanan asıl alacak, işlemiş faiz ve KDV yönünden, talebe de bağlı kalınarak itirazın iptaline karar verilmesi gerekmiştir. Ancak kısa kararda asıl alacak miktarı 1798,60 TL yerine sehven 1856,50 TL olarak belirtilmiş ve bu durumun, davacı vekilinin 13/12/2022 tarihli beyan dilekçesi de dikkate alındığında, maddi hata olarak zapta geçtiği tespit edilmiş ve asıl alacak miktarı talep gibi 1798,60 TL olarak ve toplam talep edilebilecek miktar da 1931,65 TL olarak düzeltilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Diğer taraftan, davacının alacağının varlığı ve miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden alacak tutarının likit olmadığı gözetilerek İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca davalının icra inkar tazminatından sorumlu tutulmasına yasal olanak bulunmadığından (… Başkanlığı’nın 13/11/2019 tarih,, 2018/2741 Esas, 2019/2215 K. sayılı kararı) davacının icra-inkar tazminatı talebinin ise reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-Davacı tarafından davalı aleyhine … esas sayılı takip dosyası üzerinden yapılan takibe davalının vaki itirazının iptali ile takibin 1.798,60 TL asıl alacak, 112,75 TL işlemiş faiz, 20,30 TL KDV olmak üzere toplam 1.931,65 TL alacak üzerinden takip talebindeki koşullarla takibin devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 131,95 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL nispi harcın düşümü ile eksik alınan 77,55 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça sarf edilen başvurma harcı, peşin harç ve vekalet harcı toplamı 116,60 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacının posta-davetiye gideri ve bilirkişi masrafı olarak sarf ettiği toplam 1.107,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak davacıya iadesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.nin 13/2 maddesi uyarınca belirlenen 1931,65 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi. 20/12/2022