Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. …4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/678 Esas – 2022/898
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/678 Esas
KARAR NO : 2022/898
HAKİM :…
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALILAR : 1…
VEKİLLERİ : Av….
Av. …
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 25/12/2020
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Bankanın …Şubesi ile dava dışı … arasında imzalanan kredi sözleşmesine istinaden adı geçen firmaya kredi kullandırıldığını, davalıların ise müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile söz konusu sözleşmeyi imzalayarak borcun sorumluluğunu üstlendiklerini, Asıl borçlunun sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmemesi üzerine sözleşmenin Bankaya verdiği yetkiye istinaden kredi sözleşmesinin fesh edilip…Noterliğinin 19.11.2019 tarih…yevmiye numaralı ihtamamesinin keşide edildiğini, Süresi içinde borcun ödenmemesi üzerine …Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına kayden icra takibine başlandığını, Davalılar tarafından borcun tamamına, faiz ve ferileri ile birlikte itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, Davalıların itirazlarının haksız ve yersiz olduğunu, Banka alacağının sözleşme hükümleri, Banka mevzuatı ve yasal mevzuat çerçevesinde tespit edildiği için itirazın hukuki gerçeklikten uzak olduğunu beyanla davalıların dava konusu….. E. Sayılı takip dosyasına vâki haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra-inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalılar vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Tebligatın vekil sıfatıyla kendisi yerine asile yapılmış olması nedeniyle tebligatın geçersiz olduğunu, Davacı ile dava dışı …. arasında akdedilen sözleşmede müvekkillerinin kefaletlerinin bulunduğunu, müvekkillerinden talep edilen tutarın öncelikle asıl borçlu şirketten talep edilmesi gerektiğini, Müvekkillerinin kredi sözleşmesine taraf ve sözleşmenin kefili olmadığını, TBK.nun 581. Vd. maddelerinde belirtilen kefalet şartlarına uygun kefalet verilmediğini, bu nedenle müvekkillerinin yasaya uygun kefilliği ve müteselsil kefaletleri söz konusu olmadığından alacağın müvekkillerinden tahsilin de mümkün olmadığını,Banka tarafından gayri nakdi kredi kullandırılmış olup nakit krediye dönüşmemiş krediler ile çek garanti tutarları için talebin haklı olmadığını, Banka tarafından talep edilen asıl alacak adı altındaki 285.177,63 TL’nin neye ilişkin olduğunun belirsiz olduğunu, faiz miktarı fahiş olup faiz başlangıç tarihinin de sözleşmeye uygun olmadığını, davacı yanın sözleşme yükümlülüklerinin ihlal edilmesi nedeniyle tüm borçların muaccel hale geldiğini belirterek bunlara temerrüt faizi işlettiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bankaca kendi keyfiyeti ile muaccel hale getirilen alacağa usulüne uygun temerrüt ihtarı gönderilmeden temerrüt faizi işletilmesinin hukuken mümkün olmadığını savunarak davanın esastan reddi ile davacının % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalıdan yargılama giderleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
– Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi
– Hesap kat ihtarnamesi ve tebliğ belgesi
-Bankacı bilirkişi raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacı banka ile dava dışı şirket arasında tanzim edilen genel kredi sözleşmesine istinaden verilen kredinin geri ödenmediği iddiasıyla kefiller aleyhine yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyamız arasına asıl celp edilerek incelenen… E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı banka tarafından davalı kefiller aleyhine genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan ilamsız takip olduğu, takibe vâki davalıların itirazı üzerine 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalılar vekili tarafından dosyaya sunulan 28/03/2022 tarihli beyan dilekçesinde; Asıl borçlu … Kuyumculuk şirketi tarafından, davacı bankaya olan borçların teminatı olarak ipotek edilen gayrimenkulün satışı ve paraya çevrilmesi ile asıl borçlunun borçları sona ermiş olduğundan, söz konusu ipotek satışı bu dava konusu olan icra takibinden harici olarak, “rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan” takip ile satılmış olduğundan, borcun da sone erdiği savunması yapılmışsa da, davacı vekilinin dosyaya sunduğu 13/09/2022 tarihli beyan dilekçesi ve eklerinin incelenmesinde; taşınmaz ipoteğinin dava dışı asıl borçlu şirketin borcunu teminat altına aldığı, eldeki dava ve dayanağı takip dosyasında ise borçlu ve davalının kefiller olduğu görüldüğünden, bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Öte yandan; alacaklının müteselsil kefile başvurma koşullarının düzenlendiği 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK)’nın 586. maddesine göre, “Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz.”
Ne var ki, somut uyuşmazlıkta davalılar takip dayanağı genel kredi sözleşmesinde asıl borçlu değil; müteselsil kefil olarak yer almaktadır. Dosyada mevcut ipotek akit tablosu incelendiğinde; dava dışı asıl borçlu konumundaki…’nin davacı bankadan kullandığı/ kullanacağı kredilerin teminatını teşkil etmek üzere 25/08/2016 tarihli ve … yevmiye no’lu ipotek senedi ile maliki olduğu taşınmaz üzerine ipotek tesis ettirdiği anlaşılmakta olup ipotek akit tablosunun kapsamından söz konusu ipoteğin davalıların davacı bankaya kefaletlerinden doğan/ doğacak borçlarının teminatını teşkil ettiği yönünde bir açıklık da bulunmamaktadır. Ayrıca dosya kapsamındaki delillere göre davacı bankanın asıl borçlu şirkete karşı da takip yaptığı tespit edilmiştir. Bu nedenlerle, davalılar vekilinin aksi yöndeki iddiaları yerinde görülmemiştir.
Taraf delilleri toplandıktan sonra dosyamız bankacı bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmış, dosyamıza sunulan bilirkişi raporunda özetle; Davacı Banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinde davalı kefillerin 3.000.000,00 TL limitle müteselsil kefil oldukları, kefaletin el yazısı ile yazılmak suretiyle Borçlar Kanunu hükümlerine uygun olarak tesis edildiği, davalıların dava dışı asıl borçlu şirketin ortağı ve yönetici konumunda olmaları nedeniyle kefalete ilişkin eş muvafakatlerinin alınmasına yasal gerek bulunmadığı, davacı Banka tarafından dava dışı asıl borçlu şirkete kullandırılan taksitli tcari kredinin üst üste 3 taksit borcunun ödenmediği, bunun üzerine Bankaca taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 11/3. Maddesine istinaden kredi hesabının kat edildiği, hesap kat’ı üzerine dava dışı asıl borçlu şirket ve davalı kefillerin sözleşmede yer alan adreslerine ihtarname keşide edildiği, dava dışı asıl borçlu şirkete gönderilen ihtarnamenin sözleşmede yazılı olan adreste tebliğ edildiği,, ihtamame ile verilen (1) günlük süre içinde borcun ödenmemiş olması nedeniyle 23.11.2019 itibariyle dava dışı asıl borçlu şirket ile …in temerrüde düştüğü, Davacı Banka tarafından takip talebinde istemde bulunulan % 28.60 düzeyindeki temerrüt faizi oranının taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 12. Maddesine uygun olarak belirlendiği, davacının takip tarihi itibariyle davalı kefiller …’den talep edebileceği tutarın Toplam 285.153,89 TL olarak tespit edildiği, Nurçin Sönmez Uzunyol dan talep edebileceği tutarın Toplam 282.473,72 TL olarak tespit edildiği bildirilmiştir.
Bu bağlamda, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ise; Davacı Banka ile dava dışı …. arasında 24.03.2017 tarihinde 2.000.000,00 TL limitli Kredi Genel Sözleşmesi akdedildiği, davalıların söz konusu sözleşmede aynı tarih itibariyle ayrı ayrı 3.000.000,00 -TL limitle müteselsil kefalet taahhütlerinin bulunduğu, davalıların dosyaya sunulan ticaret sicil kayıtlarına göre davalı Şirketin ortakları olup kefaletlerinin geçerliği için eş rızasına gerek bulunmadığı, ayrıca kefalet miktarının davalıların el yazısı ile yazıldığı ve kefalet imzalarının ve limitinin de bulunmakla kefaletlerinin 6098 sayılı 584.m. gereğince geçerli olarak kabulü gerektiği, dosyamızda davalı kefillerden…’e davacı banka tarafından keşide edilen noter hesap kat ihtarnamesinin 21/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği dikkate alındığında kendisi yönünden temerrüdün 1 günlük verilen sürenin sonrasında 23/11/2019 tarihinde, diğer davalı kefillerden…’e ihtarnamenin tebliğ edilemediği ve İİK 68/b.maddesinin kefiller yönünden uygulanamaması sebebiyle temerrüdünün dava konusu icra takip tarihinde, diğer davalı kefil Timuçin Sönmez yönünden ise; ihtarnamenin tebliğ edildiği 21/11/2019 tarihinden sonraki 1 günlük ödeme süresinden sonra 23/11/2019 tarihinde oluştuğu, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin 12.maddesinde yer alan temerrüt faizi beirlenmesinde % 50 oran fazlası ile saptanması düzenlemesinin bankanın iç genelgesi ile % 30 oranına indirildiği dikkate alındığında, genel ticari kredilere bankanın fiilen uyguladığı en yüksek oranın % 22 olup bu oranın % 30 fazlası olan % 28,60 oranını davacı bankanın temerrüt faizi oranı olarak uygulayabileceği, bu bağlamda ise; dosyamıza sunulan bankacı bilirkişi raporunda davalılar yönünden yapılan hesaplamalar dosya kapsamına uygun görülmekle benimsenerek açıklanan gerekçelerle talep ile bağlı kalınarak davanın kısmen kabulü ile, davalıların dava konusu icra takibine vâki itirazlarının değinilen bilirkişi raporu doğrultusunda kısmen iptali ile davacı lehine davalılar aleyhine likit nitelikteki alacak nedeni ile icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, dava konusu icra takibinde davacının kötüniyeti sabit olmadığından, davalıların yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı isteminin ise reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davalıların dava konusu … E. Sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının ayrı ayrı kısmen iptali ile, takibin davalılardan Gülçin Ünver yönünden 273.305,56 TL asıl alacak, 9.591,49 TL işlemiş faiz, 479,57 TL BSMV, 1.777,27 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 285.153,89 TL, davalı Timuçin Sönmez yönünden 273.305,56 TL asıl alacak, 9.591,49 TL işlemiş faiz, 479,57 TL BSMV, 1.777,27 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 285.153,89 TL, davalı… yönünden 272.958,09 TL asıl alacak 7.369,87 TL işlemiş faiz, 368,49 TL BSMV, 1.777,27 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 282.473,72 TL alacak ve takip tarihinden itibaren asıl alacaklara işleyecek yıllık %28,60 oranındaki temerrüd faizi ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Hükmolunan alacağın %20si üzerinden davalı …yönünden hesaplanan 57.030,77 TL icra inkar tazminatının, davalı… yönünden hesaplanan 57.030,77 TL icra inkar tazminatının davalı…yönünden hesaplanan 56.494,74 TL icra inkar tazminatının anılan davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davalıların yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazninatı talebinin reddine,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı nispi 19.478,86 TL olup davacı tarafından harçtan muaf olmakla peşin harç yatırılmadığından 80,70-TL başvurma harcı ile birlikte toplam 19.559,56 -TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince hesaplanan 42.921,54-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, (davalılardan … yönünden 42.546,32-TL vekalet ücreti ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla)
6-(Reddedilen alacak miktarı yönünden) Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince nispi 23,74 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Bu dava kapsamında davacı tarafından yatırılan toplam 1.211,00-TL yargılama giderinin HMK 326/2.m. gereğince haklılık oranı gözetilerek 1.210,89-TL’lik kısmının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/11/2022
Katip …
e-imzalıdır.
Hakim…
e-imzalıdır.