Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/612 Esas – 2022/8
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/612 Esas
KARAR NO : 2022/8
HAKİM : …..
KATİP : …..
DAVACI :…..
DAVALI …..
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 13/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili dilekçesinde özetle; …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 20/06/2017 tarih 2006/448E. 2017/249K. Sayılı kararında “Davacıların maddi tazminat davasının Kısmen Kabulü ile; Davacı …’in 91.933,87-TL, Eda …’e velayeten davacı …’in 2.044,33-TL, …. ‘e velayeten davacı …’in 3.543,10-TL, Destekten yoksun kalma maddi tazminatının davalılarının temerrüd tarihi olan 17/02/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan kusur oranlarında tahsili ile davacıya verilmesine, davacıların manevi tazminat davasının Kısmen Kabulü ile Davacı …’in 7.500,00-TL, Davacı… …’e velayet davacı …’in 5.000,00-TL, Davacı Fatma …’e velayeten davacı …’in 5.000,00-TL, Davacı …’e velayeten davacı …’in 5.000,00-TL, Davacı …’in 1.000,00-TL, Davacı Mehmet Güller’in 1.000,00-TL, Davacı …’in 1.000,00-TL, Manevi tazminatının davalının temerrüd tarihi olan 17/02/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan kusur oranlarında tahsili ile davacılara verilmesine” kararı verildiği, kararın istinaf edildiği ve Antalya Bam ….. Hukuk Dairesi’nin 08/11/2018 tarih ve 2018/1171E. 2018/2323K. sayılı ilamı ile istinaf isteminin esastan reddedildiği, karar hakkında temyiz yasa yoluna başvurulduğu, hükmün Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin 20/06/2017 tarih ve 2019/1477E. 2019/6885K. Sayılı kararı ile onandığı, anılan hükmün kök dava davacısı tarafından Korkuteli İcra Müdürlüğü’nün 2018/1628 E. sayılı dosyası ile icra takibine konu ettiği; davacı şirket tarafından icra dosyasına 21/01/2020 tarihinde 371.598,78-TL ödeme yapıldığı; yine davacı şirket tarafından Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/448 E. Sayılı kararı hakkında istinaf ve temyiz yasa yoluna başvurulması nedeni ile 06/09/2017 ve 23/11/2018 tarihlerinde ödenen 1.901,12-TL istinaf harç ve masrafının, 27/11/2018 ve 23/11/2018 tarihlerinde ödenen 673,50-TL temyiz harç ve masrafı, 27/02/2018 ve 27/11/2018 tarihinde ödenen 118,20-TL tehiri icra karar harcı, 31/01/2020 tarihinde ödenen 5.783,10-TL onama harcı, 11/02/2020 tarihinde ödenen 6.949,43-TL bakiye karar harcı mahkeme veznesine ödendiği, bu bedellerin tahsilinin davalının sorumluluğunda olduğu, 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.4 maddesi ile 7.6 maddesi hükümlerine istinaden davalıdan talep edildiği, ancak davalı tarafından başvuruya olumsuz cevap verildiğini belirterek müvekkili şirkete davalı Kurum tarafından ödenmeyen bedellerin ayrı ayrı ödeme tarihlerinden itibaren Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası avans işlemlerinde uygulanan faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile beraber davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının öncelikle derdestlik, kesin hüküm ve zamanaşımı itirazlarında bulunduğu, devre esas bilanço düzenlemesi ile her türlü borç ve alacak işlemleri kesinleştiğinden, davanın kabulü yönünde bir karar verildiği takdirde… tarafından mükerrer olarak ödeme yapılacağına ilişkin emsal karar teşkil eden Ankara ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1006 Esas sayılı dosyada vermiş olduğu davanın reddi kararı Yargıtay ….. Hukuk Dairesinin 2017/192 E. ve 2020/1718 K. sayılı kararı ile onandığı, , 24.07.2006 tarihinden önceki dönemde dağıtım faaliyetleriyle ilgili gerçekleştirilen iş ve işlemlerle ilgili olarak, hisselerin el değiştirmesinden önce (devre esas bilanço düzenlemesinden önce) bitmiş ve neticelenmiş her türlü işlemin sorumluluğu Şirket’e ait olup…’tan herhangi bir hak talep edilemeyeceği, özelleştirme modeli gereği bilanço çalışmaları yapılarak Şirket tarafından devre esas mizan düzenlendiği ve beyan edilen mizan kayıtları esas alınarak “devre esas bilanço” düzenlendiğinden ve bu suretle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiğinden…’tan herhangi bir talepte bulunulması İhale Şartnamesi ve Hisse Satış Sözleşmesi hükümlerine ters düştüğü, Dava dışı şahsın davacı yanın iddia ettiği gibi 3. Kişi konumunda olmadığı, dava dışı şahsın, işçi olduğu ve İHDS nin de unsurlarından olduğu, söz konusu dosyasının konusunun iş kazasından kaynaklanan alacak talebi olduğu, bu talebin İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin 7. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, Rücu davasına dayanak kök dava olan Antalya BAM …. ’in %5 kusurlu olduğunun tespit edildiği, bu kapsamda davalının haksız ve fazladan bir ödeme yapmasının önüne geçilmesi dolayısıyla, kök davada yer alan diğer davalıların %80 oranındaki kusurundan davalının sorumlu olmadığının açık ve net olduğu, bu kapsamda dosyada kusurları tespit edilen diğer davalıların davacı Şirkete ya da kök dava davacısına herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiği, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, her ne kadar İHDS kapsamında bir kısım sorumlulukların üstlenilmiş ise de, bunun davacı şirketin 3. kişiler yerine yaptığı ödemeleri kapsamadığı, davacı tarafça rücuya dayanak dava/icra dosyasına yapılan ödeme merkez bankasınca uygulanan avans faizi ile birlikte ödenmemişken huzurdaki dava yönünden merkez bankasınca uygulanan avans faizi talep edilmesi, hukuka hakkaniyete aykırı olduğu gibi davacı yönünden sebepsiz zenginleşmeye neden olacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
-Taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ve Hisse Devir Sözleşmesi.
-Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/06/2017 tarih 2006/448E. 2017/249K. Sayılı dava dosyası örneği.
– Korkuteli İcra Müdürlüğü’nün 2018/1628 E. sayılı dosyası takip dosyası örneği.
-Bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Her ne kadar davalı zaman aşımı itirazında bulunulmuş ise de dava hisse devir sözleşmesinden kaynaklanmış olup TBK 146.maddesi uyarınca 10 yıllık zaman aşımına tabi olması ve sürenin dolmadığı dikkate alındığından davalı tarafın yerinde görülmeyen zaman aşımı itirazının reddine karar verilmiştir. . (Yargıtay …..H.D. Başkanlığı’nın 05/05/2016 tarih, 2015/13326E., 2016/5153K. sayılı ilamı)
Ayrıca davalı taraf derdestlik ve kesin hüküm itirazında bulunmuş ise de taraflar arasında açılmış derdest veya kesin hükme bağlanmış herhangi bir dava dosyasını bildirmemiştir.
Dosyamız arasına örnekleri celp edilen Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/06/2017 tarih 2006/448E. 2017/249K. Sayılı dava dosyası ile Korkuteli İcra Müdürlüğü’nün 2018/1628 E. sayılı dosyası takip dosyalarının incelenmesinden; dava dışı işçinin elektrik direğine hat çekmek için çıktığı sırada, hatta elektrik verilmesi nedeniyle vefatı sonrasında mirasçılarına temyizen kesinleşen Mahkeme kararına istinaden müteveffa işçinin mirasçılarına ödeme yapıldığı, söz konusu ödemenin davalıdan rücuen tahsiline yönelik olarak davacı tarafından başlatılan icra takibi olduğu anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplandıktan sonra hükme esas alınan S…. tarafından 03.11.2021 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; Devir sözleşmesi öncesi dönemde meydana gelen vefat olayı neticesinde açılan dava ve akabinde kesinleşen ilama yönelik davacının icra dosyasına yaptığı ödeme İHDS den sonraki tarihte olsa da bu bedel kesinleşen bilançoda yer almadığından …’ın sorumlu olduğu döneme ilişkin davacı… tarafından yapılan ödemenin davalı… ten istirdat talebinin nazara alınabileceği, Davacı… tarafından yapılan ödemeler devir sözleşmesi öncesinde davalının sorumluluğunun olduğu dönemde meydana gelmiş olması nedeniyle ödeme tarihlerinden itibaren faiz yürütülmesi veya davalının temerrüdünün sayın mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir.
Bu bağlamda, dosyamız kapsamında taraflar arasında imzalanan 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin 7.1 maddesinde açıkça; sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun…’a ait olduğu belirtilmiş olup 7.4 ve 7.6 maddesinde ise; elektrik dağıtım faaliyetinin davalı… tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetler nedeniyle 3.kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının yine… olduğu hükme bağlanmıştır. Yine, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile davacı Şirket arasında imzalanan 26/07/2013 tarihli Hisse Devir Sözleşmesi’nin 9.4 maddesinde açıkça; “ ..İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla” hükmüne yer verildiği, 22. maddesinde ise; “Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla…” hükümlerinin yer aldığı dikkate alındığında; Hisse Satış Sözleşmesi hükümlerine nazaran uyuşmazlığın çözümünde İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin öncelikle uygulanması gerektiği tartışmasızdır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; taraflar arasında 24/07/2006 tarihinde İHDS ile işletme hakkının davacıya devredildiği, devir sözleşmesinden önce 17.02.2006 tarihinde meydana gelen iş kazasında vefat eden dava dışı işçinin mirasçılarının maddi ve manevi tazminat alacağının tahsili için dava açıldığı, mahkemece davacı aleyhine tazminata hükmedildiği, mahkemece verilen tazminat kararının onanarak kesinleşmesi üzerine davacı aleyhine icra takibine konulduğu ve davacı tarafından 3.şahıslara ödeme yaptığı, davacının üçüncü şahıslara ödemek zorunda kaldığı bu tazminatı ve masraflarını sözleşmeye istinaden rücuen davalıdan tahsili talebiyle derdest davayı açtığı, mahkeme kararı, icra dosyası, taraflar arasındaki sözleşme ve bilirkişi raporu ile emsal Yargıtay kararları birlikte değerlendirildiğinde sözleşmenin 7/4 maddesi uyarınca sözleşmenin imza tarihinden önce gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerden dolayı davalı…’ın sorumlu olduğu, bu nedenle sözleşmenin devrinden önce gerçekleşen (17.02.2006 tarihinde gerçekleşen iş kazası) dava konusu olaydan dolayı davacının üçüncü şahıslara ödediği tazminatı davalı…’dan rücuen talep etme hakkı bulunduğu anlaşıldığından davacı tarafından icra dairesine ödenen toplam 387.024,13-TL alacağın 371.598,78-TL’lik kısmının 21/01/2020, 5.783,10 TL’nin 31/01/2020, 6.949,43 TL’nin 11/02/2020, 212,50 TL’nin 23/11/2018, 150,00TL’nin 23/11/2018, 520,10TL’nin 27/11/2018, 59,10 TL’nin 27/02/2018, 1.751,12 TL’nin 06/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, dava konusu toplam 387.024,13-TL alacağın 371.598,78-TL’lik kısmının 21/01/2020, 5.783,10 TL’nin 31/01/2020, 6.949,43 TL’nin 11/02/2020, 212,50 TL’nin 23/11/2018, 150,00TL’nin 23/11/2018, 520,10TL’nin 27/11/2018, 59,10 TL’nin 27/02/2018, 1.751,12 TL’nin 06/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli 26.437,62 TL harçtan peşin alınan 6.609,41 TL harcın tahsili ile eksik kalan 19.828,21 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Arabulucu ücreti olarak yatırılan 1.320.00 TL ücretin davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince 34.461,94-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili edilerek davacıya verilmesine,
5- Bu dava kapsamında davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 6.609,41 TL peşin harç ile 973,00 TL posta/tebligat/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 7.636,81- TL yargılama giderinin davalılarda alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/01/2022
Katip ….
¸
Hakim …..
¸