Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/61 E. 2021/94 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/61 Esas
KARAR NO : 2021/94

DAVA :Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 31/01/2020
KARAR TARİHİ : 17/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

İDDİA :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkillerininden …’in davalı kooperatifin …. nolu ortağı olduğunu, müvekkillerinin davalı kooperatif genel kurulu veya yönetim kurulu kararı ile üyelikten ihraç edildiklerinin öğrendiklerini, 04/12/2019 tarihi itibari ile dava açabilmek için dava şartı arabulucuk yoluna müracaat ettiklerini, müvekkillerinin ihracına ilişkin mezkur işlemlerin taraflarınca incelenmesinin söz konusu olmadığını, işlem dayanağının genel kurul kararı veya yönetim kurulu kararı olup olmadığının bilinmediğini, ihtar ve ihbarlara ilişkin tebligatların usulüne uygun yapılmadığını, müvekkilleri aleyhine yapılan işlemler her ne ise yasaya ve ana sözleşmeye aykırı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davalı kooperatifin ilgili organı tarafından müvekkilleri hakkında alınan ortaklıktan ihraç karının iptali ile müvekkillerinin üyeliklerinin tespitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacıların kooperatif üyesi iken yükümlülüklerini yerine getirmediklerinden üyelikten çıkarıldıklarını, her üç davacının da 1977 yılında kooperatifin üyesi olan anne ve babalarından 1987-1988 yıllarında ortaklığı devraldıklarını ancak üye aidatları ve her türlü yükümlülüklerin babaları tarafından yerine getirdiğini, kooperatif kayıtlarında davacıların adreslerinin “… Kırıkkale olduğunu, 1977 yılından itibaren tüm bildirimlerin bu adrese yapıldığını, 2012 yılına kadar davacılar adına aidat ödemelerinin devam ettiğini, 2012 yılından sonra aidat ödemeleri yapmadıklarını, davacılar adına gönderilen ihtarnamelerin belirtilen adrese noter aracılığı ile gönderilen tebligatın muhtarın adres bırakmadan taşındığı notu ile iade edildiğini, kooperatif yönetim kurulunun 22/03/2013 tarih ve 5 sayılı kararı ile davacıların üyeliğine son verildiğini, kooperatifin 23/06/2013 tarihli genel kurul kararı ile de ihraç kararlarının onaylandığını, davacıların üyelikten çıkarıldıkları tarihten itibarin 2 yıl sonra kooperatif merkezine telefon ederek babalarının vefat ettiğini, annelerinin de adresten taşındığını bildirilip kooperatif hakkında bilgi almak istediklerinde kendilerine kooperatif üyeliklerinin sona erdiğinin bildirildiğini, davacıların kooperatif üyeliklerini bildirdikleri adresten ayrıldıkları ile ilgili kooperatife bildirimde bulunmadıkları gibi kooperatif kayıtlarında kimlik bilgileri de olmadığından kooperatif yönetimince adres araştırması yapılamadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, davalı kooperatifin üyesi olan davacıların yönetim kurulu ve genel kurul kararıyla ortaklıktan ihracına ilişkin kararın iptali ve üyeliklerinin tespiti konularına ilişkindir.
Celp edilen ticaret sicil kaydına göre; davalı kooperatifin 1976 yılında kurulmuş olup halen aktif olduğu anlaşılmıştır.
Davacıların nüfus kayıtları ilgili nüfus müdürlüklerinden celp edilmiş yapılan incelemede; davacı … …’ın 2013 yılından itibaren Muratpaşa Antalya adresinde, …’ın 2007 yılından itibaren Newyork Amerika adresinde, …’ın 2013 yılından itibaren Düzce adresinde ikamet ettiği anlaşılmıştır.
Kooperatif ana sözleşmesi, yönetim ve genel kurul kararları ve dayanak belgeleri ile davalı kooperatif kayıtları celp edildikten sonra uzman bilirkişiden rapor aldırılmış bilirkişi raporunda özetle; davalı kooperatifin yönetim kurulunun 22/03/2013 tarih ve 5 sayılı kararı ile davacı ortakların parasal yükümlülüklerini yetirmedikleri gerekçesi ile ortaklıktan ihraçlarına karar verildiğini, 23/06/2013 tarihli genel kurulda da gündemin 6.maddesinde ekli listede isimleri yazılı kişilerin (davacılarında bulunduğu) ihraç edilmelerine karar verildiğini, esasında bu genel kurul kararı ihraç kararına bir itiraz olmadığına göre yeni bir ihraç kararı olmayıp ihraca ilişkin yönetim kurulu kararının onanması niteliğinde olduğunu, dosya kapsamından davacıların anne ve babalarının ortaklık hisselerini devir alarak 1987-88 yıllarında kooperatife üye olduklarını, anne ve babalarının 13/07/1977 tarihinde kooperatife üye olduklarını, ihraç kararının kooperatifler yasasının 16. Maddesine göre 10 gün içinde notere tevdii edilerek tebliğe çıkartılması ve ihraç edilen ortağın tebliğ tarihinden itibaren 3 ay içinde itiraz davası açılabileceğini, ortağın ihraç kararını öğrenmesinin yeterli olmayıp tebliğin zorunlu olduğunu, çıkartılan tebliğatın tebliğ edilmeyerek iade edildiğini, kooperatifler yasasının emredici nitelikteki 27. Maddesine göre “sermaye yükümlülüklerini ve sair ödeme yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere elden yazılı olarak veya taahhütlü mektupla bu mümkün olmazsa ilanla münasip bir süre verilerek yükümlülüklerin yerine getirilmesinin isteneceği, ilk isteğe uymayan ve ikinci istemden sonra da bir ay içinde yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerin ortaklığının kendiliğinden düşeceği” hükmünün düzenlendiğini, ana sözleşmenin 14/1-2 maddesinde ” parasal yükümlülüklerinde 30 gün geciktirmeleri üzerine, yönetim kurulunca noter aracılığıyla yapılacak ihtarı takip eden 10 gün içinde bu yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere yine aynı kurulca ikinci ihtar yapılır. İkinci ihtarı takip eden 30 gün içerisinde yükümlülüklerinin yerine getirmeyenler yönetim kurulu kararıyla ortaklıktan çıkartılır.” şeklinde düzenlendiğini, ortak borçlu olduğunu bilse dahi yasal ve ana sözleşmenin öngördüğü ihtarların eksiksiz olarak yapılması usulüne uygun tebliğ edilmesinin zorunlu olduğunu, somut olayda birinci ihtarnamenin Haziran-Aralık 2012 dönemine ait 700,00 TL aidat, 140,00 TL gecikme faizi, 5,00 TL PTT masrafı olmak üzere toplam 845,00 TL borcun 10 gün içerisinde ödenmesi için ihtarname çıkartıldığı ancak adreste olmadığından tebliğ edilmeyerek iade edildiğini, tebliğ edilmediğinden birinci ihtarnamenin geçeksiz olduğunu, bu nedenle şekil şartlarına uygun olup olmadığının ayrıca incelenmesine gerek bulunmadığını, ikinci ihtarnamenin aynı bedel üzerinden bir ay içerisinde ödenmesi için çıkartıldığını, adresten taşındığı belirtilerek bila tebliğ iade edildiğini, tebliğin geçersiz olduğunu belirtmiştir.
Raporda devamla esas yönünden ise Yargıtay içtihatları uyarınca ihraç kararına dayanak ihtarnamelerin geçersiz olması halinde diğer hususların (borç durumunun) araştırılmasına lüzum bulunmadığını, zira ihtarnamede istenilen borcun gerçeği yansıtıp yansıtmadığı yönünden denetim ancak ihtarnamelerin şekil ve usul yönünden yasa ve ana sözleşmeye uygun olup usulüne uygun olarak ortağa tebliğ edilmesi halinde yapılacak bir denetim olduğunu, sonuç olarak tebliğ edilmeyen dolayısıyla geçersiz ihtarnamelere dayalı olarak alınan davacıların ortaklıktan ihraçlarına dair davalı kooperatif yönetim kurulunun 22/03/2013 tarih ve 5 sayılı kararı ile davacılar yönünden alınan ihraç kararının onanmasına ilişkin 23/06/2013 tarihli genel kurul gündeminin 6. Maddesinde alınan kararın kooperatifler yasasının 27. Maddesi ile ana sözleşmenin 14.maddesine aykırı olduğunu belirtmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamında; davacıların davalı kooperatif üyesi oldukları, aidat borçlarını ödemedikleri iddiasıyla yönetim kurulu kararıyla ihraçlarına karar verildiği, bu kararın genel kurul kararıyla onandığı, ancak alınan kararların kanun ve ana sözleşmeye aykırı olduğu iddiasıyla iptali ve davacıların üyeliklerinin tespiti amacıyla derdest davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Celp edilen kayıtlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacıların 1988 yılından itibaren davalı kooperatifin üyeleri oldukları, gerekli aidatların yatırıldığı, 2012 yılından itibaren aidatların yatırılmadığı iddiasıyla 2013 yılında yönetim kurulu tarafından 845,00 TL aidat borçları olduğu belirtilerek davacılara ödenmesi için birinci ve ikinci ihtarın çıkartıldığı, ancak her iki ihtarnamenin de bila tebliğ iade edildikleri, buna rağmen yönetim kurulu kararıyla davacıların ihracına karar verildiği ve bu kararın genel kurul tarafından onandığı, kararın davacılara tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunda belirtildiği üzere kooperatifler kanunu 27. ve davalı kooperatif ana sözleşmesinin 14. Maddesinde parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen ortaklara iki ihtarın tebliğ edilmesi gerektiği düzenlenmiş olup olayımızda davalı kooperatif tarafından usulüne uygun tebliğ edilmiş iki ihtar bulunmadığından ihraç kararı dayanaktan yoksun olması sebebiyle iptal koşulları bulunduğundan davacıların davalarının kabulü ile ihraç kararının davacılar yönünden iptaline ve davacıların davalı kooperatife üyeliklerinin tespitine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulüne, davalı kooperatifin yönetim kurulunun 22/03/2013 tarihli ve 5 nolu ile 23/06/2013 tarihli genel kurulunun 6 nolu davacıların davalı kooperatif ortaklığından ihracına dair kararların İPTALİ ile davacıların davalı kooperatife üyeliklerinin TESPİTİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın düşümü ile eksik kalan 4,90 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından peşin yatırılan 44,40 TL nispi harç ile 44,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplamı olan 88,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan 118,55 TL tebligat posta gideri ile 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.183,55 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
5-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
6-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
Dair davacılar vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 17/02/2021

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza