Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/593 E. 2021/471 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/571 Esas
KARAR NO : 2021/401

DAVA : Tazminat (Taşınmaz Devir Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/10/2016
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Taşınmaz devir Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili Av. … sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirttiği adreste faaliyet gösteren … … Kreş Gündüz Bakımevi ve Çocuk Klubünün 150.000,00-TL bedel karşılığında davalı tarafından müvekkiline devredildiğini, mülkiyeti de davalıya ait olan taşınmaz için taraflar arasında 22/08/2012 başlangıç tarihli, 5 yıl süreli kira sözleşmesi ve işletme devir protokolünü imzalandığını, davalının her iki sözleşmeye ilişkin edimlerini yerine getirmediğini, kiralananın bulunduğu 37 no’lu bina ile 35 no’lu binanın aynı tarihte yapıldığını, ancak kiralananın bulunduğu 37 no’lu bina içindeki diğer bağımsız bölümlerin yakın zaman içerisinde bir anda boşaltıldığını, 35 no’lu binanın da tamamen boş olup kullanılamadığını, durumu fark eden müvekkilinin 35 no’lu binanın riskli yapı olması nedeniyle her an yıkılma tehlikesinin olduğunu, 37 no’lu binanın da riskli yapı olduğunu, Çankaya Kaymakamlığı İlçe Mahalli İdareler Şefliği’nin yazısı ile 35 no’lu binanın riskli yapı olması nedeniyle kentsel dönüşüm kapsamında yıkılacağının bildirildiği, şikayete konu 35 no’lu binanın bitişiğinde Gündüz Çocuk Bakım ve Kreşi bulunduğu ve binanın biran önce yıkılmasının uygun olacağının bildirildiğini, dava konusu taşınmazda çatlak ve yarıkların meydana geldiğini, kiralayan davalının hem devir protokolü hem de kira sözleşmesi esnasında sözkonusu ayıpları bildiği gibi sözleşme süresince müvekkilinden de gizli tuttuğunu, davalının müvekkilinin zarara uğramasına neden olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00-TL devir bedelinin iadesine, kira bedelinden beklenen yarar elde edilemediğinden oluşan zarara karşılık 1.000,00-TL ve davalının edimlerini gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle ortaya çıkan diğer tüm zararlara karşılık 10.000,00-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin hukuki dayanağının bulunmadığını, davaya konu taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının talebi üzerine işyerinin davacıya devrinin yapıldığını, davaya konu kreşin devrinden 15 gün öncesinde davacının kreş işyerini görerek 15 gün boyunca bizzat kendisinin de kreşi açıp kapatarak içinde bulunduğunu, davacının müesseseyi işin esasına uygun olarak işletememesi ve daha yüksek bedelle devir edememesinin kendi sorunu olduğunu, davacının basiretli tacir olmamasının sorumluluğunu müvekkiline yükleyemeyeceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
-Çalışma ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü ileÇankaya Kaymakamlığı müzekkere cevapları.
-Bilirkişi raporları .
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, işletme devrinden kaynaklanan ayıp iddiasına dayalı maddi tazminat ve devir bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Taraf tanıklarının huzurda ve istinabe yazısı yazılarak ayrıntılı beyanları alınmıştır.
Davanın açıldığı Ankara ….Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda haklılığı sabit olmadığından davanın reddine karar verilmiş ise de, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlığı’nın 17/09/2020 tarih, …K. sayılı ilamı ile Mahkememizin TTK 4/1-c.m. gereğince davaya bakmaya görevli olduğundan bahisle anılan kararın kaldırılmasına ve dosyanın tevzien Mahkememize gönderilmesi üzerine Mahkememiz esasına kayden yargılamaya devam olunmuştur.
Dosyamızda davacı taraf, dava dilekçesinde devir protokolü gereğince işletmesini devraldığı kreş ve gündüz bakımevinin içerisinde yer aldığı binanın bakımsız ve maddi ayıplı olduğunu ileri sürerek maddi tazminat talep etmektedir. İddiasına dayanak temel maddi ve hukuki olgu olarak kreşin binaya komşu olan 35 no’lu bina yönünden riskli yapı olması nedeni ile idare tarafından yıkım kararı alınmasını ve kreşin bulunduğu 37 no’lu bina içerisindeki bina sakinlerinin de bu karar sonrasında kendi binalarını tahliye etmeleri olgusuna dayanmaktadır. Bu durumda, davacı tarafın davalının işletme devir protokolü ile binayı devretmeden önce sözkonusu kreşin içerisinde bulunduğu binaya komşu binanın riskli yapı olduğunu bildiği ve bilmesine rağmen kötüniyetli olarak bu durumu davacıdan kasten gizleyerek veya kendisini hile ile yanıltarak ayıplı yapı içerisindeki kreşin kendisine devrini sağladığını usulüne uygun deliller ile kanıtlaması gerekmektedir. Ne var ki, davacı tarafından dosyamıza bu nitelikte hile olgusunun varlığını ortaya koyan ve kabulünü gerektiren bir delil sunulmamıştır. Diğer taraftan, davacı tarafın işletme devir protokolüne konu taşınmazın ve komşu taşınmazların hakkında riskli yapı tespitine ilişkin idari bir karar ve buna bağlı olarak yıkım kararı ile binaların tahliye riski mevcut olup olmadığını devir protokolünü imzalamadan önce Çankaya Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğünden araştırma yaparak öğrenmesi mümkündür. Sözkonusu yükümlülüğün gereğini yerine getirmeksizin dava konusu kreşi devralan davacının davalıdan talepte bulunması hukuken mümkün değildir. Kaldı ki, davacının iddiasına konu dava konusu kreşin duvarlarındaki sararma ve kabarcıkların açık ayıp olmasına rağmen devrin gerçekleştirilmesi , davacının açık maddi ayıpları kabullendiğini de göstermektedir.
Diğer taraftan, davacı taraf dava dilekçesinde her ne kadar taşınmazda devirden sonra fark edilen nem ve rutubetin neden olduğu koku ile binanın içerisine girilemediği, binanın mevcut hali ile çok eski olup aşırı yıpranması nedeni ile kullanılamaz hale geldiği iddiası ileri sürülmüş ise de; basiretli tacir gibi davranması gereken davacının bu durumları başlangıçta inceleme yaparak devir öncesinde tespit ettirmediği, sonradan gizli ayıp olarak ortaya çıktığı kabul edilse dahi davalıya ihbar külfetini süresinde yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Kaldı ki, işletme devir protokolünün imzalandığı 2012 yılından sonra komşu 35 no’lu bina yönünden riskli yapı tespiti ve yıkım kararı verilen 2016 yılına kadar devre konu kreşi işleten davacının belirtilen maddi ayıplar ile ilgili olarak herhangi bir ihbar veya hukuki girişimde bulunmaksızın işbu davada sözkonusu ayıplara dayanması TMK 2.m. bağlamında dürüstlük kuralı ile de bağdaştırılamaz. Yine, komşu bina hakkında riskli yapı tespitinin yapılmış olması, -hile ile davacının zararlandırıldığı olgusu sabit olmadıkça- başlıbaşına davacının tazminat ve devir bedeli iadesi taleplerine hukuki bir dayanak teşkil edemez.
Açıklanan gerekçelerle; davanın haklılığının kanıtlanamadığı kanaatine varılmakla; davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı maktu 59,30-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 358,63-TL harçtan mahsubu ile bakiye 299,33-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince nispi 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
10/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır