Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/587 E. 2021/293 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T…. 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/587 Esas
KARAR NO : 2021/293

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 17/11/2020
KARAR TARİHİ : 14/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ortağı olduğu ve Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil numarasında kayıtlı … İnşaat Taahhüt Ltd.Şti.’nin terkin edildiğini, şirket adına kayıtlı 4 adet taşınmaz ve 3 adet araç bulunduğunu, taşınmazların ve ilgili araçların satış, icra ve vergi dairelerinde haciz, ipotek vs.her türlü şerhlerin kaldırılması, tasfiyesi, araç kayıtlarının silinmesi veya satılması gibi her türlü işlemlerin yapılabilmesi, sonuçlandırılması ve bütün bunlar için gereğinde avukat tutulabilmesi için şirketin ihyasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; ihyası talep edilen … sicil numaralı şirketin 04/09/1997 tarihinde kurulduğunu, şirket merkezinin Çorum’dan Ankara iline nakledildiğini, 03/10/2013 tarihinde şirketin son kayıtlı adresine tebligat gönderildiğini, 03/11/2013 tarihinde taşındığı notuyla iade edildiğini, söz konusu hususlar 07/10/2013 tarih ve 8420 sayılı TTSG’de ihtaren de ilan edildiğini, 6102 sayılı TTK’nın 18.maddesinin 2.fıkrası uyarınca her tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiğini, 6102 sayılı TTK’nın 31.maddesi uyarınca tescil edilmiş hususlarda meydana gelen her türlü değişikliği tescil ettirmesi gerektiğini, ancak şirket adres değişikliğinin tescili zorunluluklarını yerine getirmediğini ve bu konudaki sorumluluğun şirket yetkililerine ait olduğunu, şirketin davalarının alacak ve borçlarının müdürlüğü tarafından bilinmesi mümkün olmadığını, ticaret sicil müdürlüğü tescile dair verilen kararlara karşı açılan davalarda yasadan doğan zorunlu hasım durumunda olduğunu, davanın açılmalarında kusurlarının bulunmadığını, davanın zaman aşımı yönünden reddine, şirketin 6102 sayılı TTK’nin 547. Maddesi uyarınca ek tasfiyesine karar verilmesi halinde 547/2.maddesi uyarınca tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, davacının ortak ve yetkilisi olduğu şirket adına kayıtlı taşınmaz ve araç bulunduğu halde ticaret sicil müdürlüğünce TTK geçici 7.madde uyarınca resen terkin edildiği, taşınmaz ve araçlar hakkında işlem yapabilmek için şirketin ihyası talebi konularına ilişkindir. ( TTK geçici 7.madde)
Mahkememizce celp edilen ticaret sicil kaydına göre … sicil nolu dava konusu ihyası istenen … İnşaat Taahhüt Limited Şirketinin kayıtlı olduğu, Türk Ticaret Kanunun geçici 7.maddesi uyarınca 07/10/2013 tarihli ve 8420 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunmayan şirketin 23/01/2014 tarihinde ticaret sicilen resen silindiği, terkin öncesi ortak ve yetkililerinin …, … … olduğu anlaşılmıştır.
Celp edilen tapu kayıtlarının yapılan incelemesinde; … kayıtlı 30 nolu depo vasfındaki bağımsız bölüm, … parselde kayıtlı dükkan vasfındaki …nolu bağımsız bölümün dava konusu … şirketi adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Celp edilen trafik kayıtlarına göre … plakalı araçların dava konusu … şirketi adına kayıtlı oldukları anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacının ihyasını istediği şirketin ortağı olup şirket adına taşınır ve taşınmaz malların bulunması nedeniyle davacı tarafın şirketin ihyasını talep etmekte hukuki menfaati bulunduğu anlaşılmıştır.
6102 Sayılı TTK. Geçici 7. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.07.2015 tarihine kadar kanunda sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler 559 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 Sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Kanunda yapılan düzenleme uyarınca Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı açıkca kabul edilmiştir. Kanun koyucu aynı maddenin 15. fıkrasında yapılan düzenleme ile ticaret sicilinden bu kanun hükümlerine göre kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler. Yüksek Yargıtay yerleşik uygulaması da bu yöndedir. (11 HD. 04.12.2014, 2014/12860 E. 2014/19016 K.) 6102 sayılı TTK. Geçici 7. madde uyarınca açılacak ihya davalarında davanın sadece ilgili ticaret sicil müdürlüğüne yöneltilmesi zorunlu ve yeterlidir. İhyası istenen şirket TTK. da öngörülen olağan tasfiye usulüne göre tasfiye edilmemiş olduğundan ve tasfiye memuru bulunmadığından ayrıca başkaca herhangi bir kişiye yönelik dava açılmasına gerek yoktur.
Her ne kadar davalı şirketin TTK. Geçici 7.maddesi uyarınca resen terkin işleminden itibaren 5 yıl geçmiş ise de Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin içtihatlarında belirtildiği üzere yasada belirtilen usulü uygun gerekli tebliğ ve ilan işlemleri yapıldıktan sonra şirket yetkilileri tarafından tebliğ ve ilanda belirtilen işlemler yapılmadığı takdirde şirketin resen terkin edilerek tescil ve ilan edilmesi gerekir. Şayet şirket hakkında herhangi bir dava veya icra takibi var ise ya da tebliğ ve ilan işlemleri usulüne uygun yapılmamış ise şirketin ticaret sicil kaydının silinmesinin TTK.Geçici 7.maddesine aykırı olduğu, bu nedenle hak düşürücü süre söz konusu olmayacaktır. Olayımızda ticaret sicil müdürlüğünce TTK.7. Maddesi kapsamında gerekli işlemlerin yapılması için yapılan tebligata rağmen cevap verilmediği gerekçesiyle dava konusu şirketin resen terkin edildiği ancak yasada belirtilen tebligatların şirket yetkililerine usulüne uygun yapılmadığı anlaşıldığından bu durumda 5 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanmasının söz konusu olmadığı anlaşılmıştır. Dava konusu şirket hakkında alınmış bir tasfiye kararı ve atanmış bir tasfiye memuru bulunmadığından tasfiye memuru atanmasına gerek bulunmadığı anlaşılmıştır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/5321 esas 2020/4339 karar)
Zorunlu nedenlerden dolayı açılan ihya davalarında yasal hasım konumunda olan ticaret sicil müdürlüğü ve son tasfiye memurları yargılama giderlerinden(davada yapılan giderler, vekalet ücreti, yargılama harçları, HMK.m.323) sorumlu tutulamaz. Çünkü ticaret şirketinin yeniden ihyası amacı ile açılan davalarda ticaret sicil müdürlüğü ve son tasfiye memurları yasal ve zorunlu hasım konumundadır. Bu nedenle ticaret şirketinin ihyasına yönelik dava kabulle sonuçlanmış olsa bile yasal zorunlu hasım olan Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine yargılama gideri hükmedilemez.Yerleşik Yargıtay uygulamasında bu yöndedir.(11 HD.28/05/2014, 2014/5601 E., 2014/9886 K.).
Dosya içerisinde toplanan tüm deliller, ticaret sicil müdürlüğünden gelen ticaret sicil kaydı, taraf beyanları, dosyaya sunulan diğer belgelere göre, 6102 sayılı TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden resen terkin edilen şirketin ihyası için yasal koşulların oluştuğu, davacı tarafın ihya talep etmekte hukuken korunmaya değer haklı menfaatinin bulunduğu anlaşıldığından davacının davalı … sicil müdürlüğü aleyhine açtığı davanın kabulüne dava konusu şirketin ihyasına ve ticaret siciline tesciline karar vermek gerekmiştir
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kabulüne, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı … sicil nolu kayıtlı … İnşaat Taahhüt Limited Şirketinin ihyasına,
2- Karar kesinleştiğinde karar örneğinin Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine,
3-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Açılan davanın niteliği ve davalı tarafın yasal ve zorunlu hasım olması nedeniyle, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair davacı asil ile vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
14/04/2021

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza