Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/573 E. 2021/419 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/573 Esas
KARAR NO : 2021/419

DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2016
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı yan sunduğu 30/09/2016 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı ile aralarında Yozgat ili, … ilçesi, Gümüşdiğin Mahallesi adresinde Tarımsal Kalkınma Destekleme Projesine bağlı olarak 50 Başlık Süt İnekçiliği projesi kapsamında yapılacak olan yem deposunun çelik çatı işi ve galvanizli saç kaplama, antipas ve bu işe bağlı malzeme temin ve işçilik işleri için 16/01/2015 tarihinde sözleşme imzalandığını, avalı tarafından yapılacak işin sözleşmeden doğan iş karşılığı davalıya 43.500,00-TL bedelli bono düzenleyerek verdiğini, ancak daha sonra sözleşme konusu edimini 30 gün içerisinde ifa etmesini davalıdan talep ettiğinde davalının kendisine sözleşmeyi kendisinin danışman firması olan … Proje Danışmanlık İnş. Enerji Tarım ve Hayvancılık Tic. San. Ltd. Şirketinden olan alacağını tahsil edebilmek için yaptığını ifade ettiğini, bononun iadesini talep ettiğinde ise; davalının sözkonusu danışmanlık firmasından olan danışmanlık ücreti alacağını ödemesi halinde bonoyu iade edebileceği belirttiğini, ancak kendisinin danışmanlık firmasına borcunu ödediğini ve borcunun bulunmadığını, aynı bonoyu davalının …’ya ciro ettiğini ve …. tarafından kendisi aleyhine … Müdürlüğü’nün …sayılı takip dosyasında başlatılan takibin kesinleştiğini, bu nedenle kendisinin menkul ve gayrımenkul mallarının haczedildiğini, davalının aralarındaki sözleşmeyi ihlal ettiğini ve iyiniyetli olmadığını beyanla anılan icra takibinin tedbiren durdurulmasına, sözkonusu takip nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespiti ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP VE SAVUNMA :
Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı yan sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu bononun keşide yerinin Ankara olduğunu, bu nedenle davaya bakmaya yetkili Mahkemelerin Ankara Mahkemeleri olup Mahkemenin yetkisinin bulunmadığını, davanın görevli Mahkeme olan Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davacının iddiasının aksine sözleşme konusu taahhüt edilen işlerin yarım bırakılmadığını, davacının sözleşmeden doğan alacaklarını ve malzeme bedellerini ödemediğini, davacının talebi üzerine taraflar arasındaki sözleşme gereğince Yozgat ili, … ilçesinde bulunan 50 Büyükbaş hayvan tesisinin sözleşme konusu işlerinin kendisi tarafından ifa edildiğini ancak bononun bedelinin davacı tarafından ödenmediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
… Dairesi’nin …sayılı takip dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan icra takibi nedeni ile menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyamız arasına celp edilen … Dairesi’nin …sayılı takip dosyasının incelenmesinde; dava konusu menfi tespit istemine konu davacı tarafından tanzim edilen ve lehdarı dosyamız davalısı olan 16/01/2015 tanzim, 16/02/2015 vade tarihli ve 43.500,00-TL bedelli senet olup arka yüzünde dosyamız lehdarının cirosu ile senedin dava dışı … ciro edildiği, …. tarafından anılan kambiyo senedine istinaden dosyamız davacı ve davalısı ile birlikte dava dışı …. aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız takip olduğu anlaşılmıştır.
Dava dosyası davanın açıldığı Çekerek Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi tarafından yetkisizlik kararı verilerek yasal süresinde vâki talebe istinaden Mahkememize tevzien gönderilmekle dosya Mahkememizin esasına kayden yargılamaya devam olunmuştur.
Taraf tanıklarının istinabe yazısı yazılarak uyuşmazlık konuları hakkında ayrıntılı beyanları alınmıştır.
Dosyamızda dava konusu senedin düzenlenmesine dayanak teşkil eden yem deposunun yargı çevresi içerisinde bulunduğu Çekerek ASHM’ye istinabe yazısı yazılarak mahallinde keşif icrası ile bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; Davacının senedin yetkili hamili ve dava konusu takibin alacaklısı konumunda olmadığı anlaşılan davalıya karşı dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı, ayrıca sözleşme konusu çatı yapımı ve galvanizli kaplama işinin yüklenicisi olan davalının edimini eksik veya ayıplı olarak ifa ettiğine yönelik olarak davacı tarafından herhangi bir delil sunulmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş ise de; istinaf incelemesi sonucunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlığı’nın 22/10/2020 tarih, 2020/1050E.2020/104 K. sayılı ilamı ile görevli mahkemenin tayini yönünden davanın tarafları yönünden tacir araştırması yapılması gerektiğinden bahisle Mahkememiz kararının kesin nitelikte kaldırılmasına karar verilmiş, anılan karar gereğince araştırma yapılması için … Mal Müdürlüğü, Ostim Vergi Dairesi Müdürlüğü, Yozgat Ticaret Sicil Müdürlüğü ile Yozgat Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Müdürlüğüne müzekkereler yazılmıştır.
Dosyamıza intikal müzekkere cevaplarından; davacının ticaret sicil kaydının mevcut olmadığı, … Esnaf ve Sanatkarlar Odasında minübüs işletmeciliği kolunda mevcut esnaf sicil kaydının işbu davanın açıldığı 30/09/2016 tarihinden sonra 12/02/2018 tarihinde terkin edildiği, davacının 07/08/2000-09/06/2014 tarihleri arasındaki dönemde gerçek usulde vergi mükellefi olduğu, 01/01/2015 tarihinden itibaren de kira geliri yönünden vergi mükellefiyet kaydının bulunduğu, davalının ise; bakkal ve marketlerde yapılan perakende ticareti faaliyetinden dolayı mükellefiyet kaydının bulunduğu, 31/12/2002 tarihi itibariyle mükellefiyetini terk ettiği, yine 13/12/2014 tarihinde “inşaat malzemesi toptan ticareti” faaliyetinden dolayı tekrar açtırdığı mükellefiyet kaydının 31/12/2015 tarihinde davadan önce kapatıldığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere; ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır.Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Nispi ticari davalar ise; her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre; bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Üçüncü grup ticari davalar ise; yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır.
Bu bilgiler ışığında değinilen müzekkere cevapları dikkate alındığında; davanın taraflarının gerçek veya tüzel kişi tacir olmadığı, somut uyuşmazlığın niteliği itibariyle de taraflarının tacir olmasına gerek olmaksızın Mahkememiz görev alanı kapsamındaki davalar arasında da yer almadığı, bu nedenle de davanın Mahkememizin görev alanında ticari dava olarak değerlendirilemeyeceği, davaya bakmaya Ankara Nöb. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu kanaatine varılmıştır.
Bu durumda açıklanan gerekçelerle davanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gereken göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile HMK 114/1-c .m. delaleti ile 115/2.m. gereğince davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı HMK’nın 114/1-c.m. delaleti ile 115/2.m. gereğince davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-) HMK 20.m. gereğince kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde talepte bulunulması halinde dava dosyasının davaya bakmaya Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının davacı vekiline ihtarına, (ihtarat yapılamadı)
3-)Yargılama giderlerinin görevli Mahkeme tarafından değerlendirilerek karara bağlanmasına, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde HMK 331/2.m. gereğince yargılama giderlerinin dosya üzerinden Mahkememiz’ce karara bağlanmasına,
Dair; tarafların yokluğunda 6100 sayılı HMK’nın 6763 sayılı Kanun ile değişik 341 ve 345.m. gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır