Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/495 E. 2021/69 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/495 Esas – 2021/69
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/495 Esas
KARAR NO : 2021/69

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/07/2018
KARAR TARİHİ : 04/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/02/2021

Mahkememizin yukarıdaki esasına kayden açılan alacak davasının (Hizmet Alım Sözleşmesinden Kaynaklanan) yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE İSTEK :
Davacılar vekili Av. Sadiye Unutur sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı Kurumun sorumluluğundaki tesislerin hizmet binaları ve açık alanların temizlik ve destek hizmetlerini ihale yoluyla davalıdan yüklenici olarak aldığını, ihale konusu işte çalışan işçi …’ın ihale makamı olan davalı Şirket tarafından 31/03/2016 tarihli yazı ile işten çıkartıldığını, daha sonra….İş Mahkemesi’nin ….K. sayılı dosyasında açtığı davada iş iade davası kabul edildiğini ve dava dışı işçi lehine işe başlatmama halinde 4 aylık brüt ücret tutarında işe başlatmama tazminatı ile 4 aylık ücret alacağına ilişkin karar verildiğini, dava dışı işçinin bu ilamı … Müdürlüğü’nün …sayılı takip dosyasında takibe koyduğunu, sözkonusu icra dosyasından yapılan bildirim üzerine davalı kurum tarafından müvekkilinin hak edişlerinden haksız olarak kesinti yapılarak 24.503,00-TL ödemenin icra dosyasına yapıldığını, davalı kurumun ihale konusu iş yönünden asıl işveren olarak çalıştırılan işçilerin alacaklarından sorumlu olduğunu beyanla fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00-TL alacağın davalıdan ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve yargılama giderleri ile birliktec davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili Av. …. sunduğu cevap dilekçesinde özetle; yerleşik içtihatlar gereğince dava konusu alacak miktarının belirli olması nedeni ile belirsiz alacak davası açılamayacağını, davacı ile müvekkili kurum arasında akdedilen bir hizmet sözleşmesi bulunmadığı gibi dava dışı ödeme yapılan işçinin de davacının işçisi olduğunu ve müvekkilinin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
-… Müdürlüğü’nün …sayılı takip dosyası örneği.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hizmet alım sözleşmesine istinaden davacının hak edişinden dava dışı işçinin takibe konu alacağının ödenmesine yönelik olarak yapılan kesintinin istirdaden iadesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının derdestlik ve kesin hüküm ile zamanaşımı itirazları, derdestlik ve kesin hüküm itirazına konu dava dosyası bildirilmediği ve dava konusu hak edişten kesinti yoluyla icra dosyasına ödeme yapılan 2017 yılından itibaren TBK 146.maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı gözetilerek Mahkememiz’ce yerinde görülmemiştir.
Mahkememiz’ce davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile davanın hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine dair verilen Mahkememiz kararı vâki istinaf başvurusu üzerine kaldırılmakla; dosya Mahkememiz esasına kayden yargılamaya devam olunmuştur.
Dosyamızda somut uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşmenin ve eklerinin yorumlanmasından kaynaklandığı ve hukuki nitelikte olduğu gözetilerek bilirkişi raporu alınmasına Mahkememiz’ce gerek görülmemiştir.
Bu bağlamda,dosyamıza sunulan ve taraflar arasında imzalanan 16/09/2014 Tarihli “24 Aylık Personel Hizmeti Alımına Ait Sözleşme” başlıklı sözleşme, “Açık İhale Usulü İle İhale Edlen 24 Ay Süreli Personell Hizmet Alımı” Hizmet alımında Uygulanacak İdari Şartname ile “EGO Genel Müdürlüğüne Bağlı Birimlerde Araç Bakımı, Onarımı, Sevkk ve İdaresi İle Destek Hizmetlerinin 24 ay süre ile Yürütülmesi Hizmet Alımına ilişkin Teknik Şartname” dosyaya sunulmuştur.
Dosyamıza sunulan ve taraflar arasında imzalanan “Tedaş Genel Müdürlüğü Sorumluluğundaki Tesislerin Hizmet Binaları ve Açık Alanların Temizlik ve Destek Hizmetlerinin 383 personel ile 730 gün süreli karşılanması işine ait sözleşmenin” eki olan “ Temizlik ve Destek Hizmetleri Hizmet Alımına Ait Teknik Şartnamenin” 10.7 maddesinde “Yüklenici çalıştırdığı işçilerin hertürlü yasal haklarını İş Kanunu ve İşçi ile ilgili yasal mevzuat esaslarına uygun olarak takip etmek ve uygulamaktan sorumludur. İşçi maaşlarını tam ve zamanında hak sahiplerine ödeyecektir…”, 10.9 maddesinde ise; “ Yüklenici çalıştırdığı işçilerin kıdem, ihbar, senelik izin parası v.b. ödemelerden doğrudan sorumlu olup bu riskleri gözönüne alarak teklifini verdiği kabul edilir. Bu hususta İdare’nin hiçbir sorumluluğu yoktur. Yüklenici bu hususu peşinen kabul eder.” düzenlemelerine yer verildiği anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan taraflar arasında imzalanan Hizmet Alım sözleşmenin 22.1 maddesinde “Yüklenici sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı, personele ilişkin sorumlulukları ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri ve Genel Şartnamenin 6. Bölümünde belirlenmiş, yüklenici bunları aynen uygulamakla yükümlüdür.” hükmüne yer verilmiştir. Gerek sözleşmede gerekse eki şartnamelerde dava konusu işçilik ücreti ile işe başlatmama tazminatından asıl işverenin sorumlu olduğuna ilişkin açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Aksine sözkonusu yükümlülüklerin davacı yükleniciye ait olduğunun tartışmasız şekilde hükme bağlandığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davalı yüklenici Şirketin akdi yükümlülüğü gereğince kendi hak edişlerinden kesinti yoluyla icraen ödemek zorunda kaldığı işçilik ücreti ve işe başlatmama tazminatından bizzat sorumlu olup davalı kurumun asıl işveren olarak sözkonusu ödeme kalemlerinden dolayı herhangi bir hukuki sorumluluğu bulunmadığı sabittir. Davalı Şirket, sözkonusu işçilik alacaklarından hukuken ve bizzat sorumlu olduğuna göre; imzalanan sözleşme gereğince davacı yüklenicinin sorumluluğunda olan edimin, somut uyuşmazlıktaki gibi icra emri tebliği üzerine davalı asıl iş veren konumundaki kurum tarafından yerine getirilmesinin söz konusu olması durumunda ise; davalı kurumun yüklenicinin hak edişinden kesinti yaparak davacının yükümlü olduğu işçilik hak ve alacaklarını kendisinin yerine ödemesi hukukun ve taraflar arasındaki sözleşme eki teknik şartnamelerin değinilen hükümlerine uygundur. (Nitekim, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlığı’nın 27/12/2016 tarih, 2016/69E.-64K. sayılı ilamında da aynı görüş benimsenmiştir.)
Açıklanan gerekçelerle; haklılığı kanıtlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı maktu 54,40-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50-TL harcın davacıdan alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT 13/2.m. gereğince nispi 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
6- Dosyamız arasına celp edilen ….İş Mahkemesi’nin…….sayılı dosyasının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/02/2020