Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/471 E. 2021/291 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T…. 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.

4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİKARAR
ESAS NO : 2020/471 Esas
KARAR NO : 2021/291

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 30/09/2020
KARAR TARİHİ : 14/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin işçisi dava dışı …’ın 02/07/2018 tarihine iş yerinde çıkan yangın sonucu vefat ettiğini ve müvekkili kurumun …’ın mirasçısına 115.141,81 TL ödediğini, kurum zararının tespiti ve tahsili için … Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasında rücu davası açıldığını, davalı şirketin ticaret sicil kaydından resen silinerek tescil edildiğinin ortaya çıktığını belirterek … Mahkemesinde davalı şirketin ihyasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; ihyası talep edilen … sicil numaralı şirketin 03/05/2003 tarihinde kurulduğunu, şirketin 31/10/2018 tarihli genel kurulunda tasfiyeye girme kararı aldığını ve şirket tasfiye memurluğuna … ve …’nin seçildiğini, tasfiyeye girdiğine dair yasal ilanların yapıldığını, son ilan olan 26/11/2018 tarihinden itibaren 6 ay geçtikten sonra 30/11/2019 tarihinde şirketin tasfiyesinin sonlandığına dair alınan şirket genel kurul kararının tescilinin 05/12/2019 tarihinde yapıldığını, söz konusu şirketin terkini 09/12/2019 tarihinde ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, ticaret sicili müdürlüğü tescile dair verilen kararlara karşı açılan davalarda yasadan doğan zorunlu hasım durumda olduğunu, davada taraf gösterilmesinin sebebinin bu olduğunu, 6102 sayılı TTK’nın 547.maddesi uyarınca ek tasfiyeye karar verilmesi ve TTK.’nın 547/2. Maddesi uyarınca tasfiye memuru atanması gerektiğini, ticaret sicili müdürlüğü tescile dair verilen kararlara karşı açılan davalarda yasadan doğan zorunlu hasım durumunda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, davacının dava konusu şirket hakkında iş mahkemesinde açtığı rücuen alacak davasının yargılama aşamasında dava konusu şirket tasfiye soncu terkin olduğundan şirketin ihyası talebine ilişkindir. (TTK 547.madde)
Dava konusu şirketin ticaret sicil kaydı celp edilmiş yapılan incelemede; tasfiye kararı alınan Tasfiye Halinde … …. Unlu Mamüller Gıda Sanayi ve Ticaret Limited şirketinin … ve …’in tasfiye memuru olarak atandıkları, tasfiye işlemleri yapılarak şirketin 30/11/2019 tarihli genel kurul kararıyla şirketin terkinine karar verildiği, kararın 09/12/2019 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edilerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
Şirket tasfiye sonucu terkin edilmiş olup tasfiye memurları bulunduğundan yasa gereği tasfiye memurlarının dahil edilmesi için süre verilmiş davacı vekili tarafından tasfiye memurları davaya dahil edilerek gerekli tebligatlar yapılmıştır.
… Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında duruşma zaptı ibraz edilmiş yapılan incelemede; davacı SGK tarafından davalı şirket aleyhine açılan davada mahkemece şirketin ihyası için dava açmak üzere 1 aylık kesin süre verildiği anlaşılmıştır.
Tasfiye kapanışı yapılarak ticaret sicilinden terkin edilen ticaret şirketlerinin tüzel kişiliği sona erer. Tasfiye işlemi tamamlanıp ticaret sicilinden terkin edilen ticari şirketlerin tüzel kişiliğinin sona ermesi nedeniyle tasfiye kapanış işlemi yapıldıktan sonra bu şirketler aleyhine dava açılması durumunda davaya devam edebilmek için öncelikle tasfiye edilen ve ticaret sicilinden terkin edilerek tüzel kişiliği sona eren şirketin tüzel kişilik kazanabilmesi için ticaret siciline tescil yapılması zorunludur. 6102 sayılı TTK. 547 madde hükmünde, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işleminin nasıl yapılacağı ve şirketin yeniden ihyasına ilişkin usul ve esaslar ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. Ek tasfiye yani ticaret şirketinin yeniden tescili için ön koşul ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının herşeyden önce zorunlu olması gerekir. Ticaret şirketlerinin ek tasfiyesinin zorunlu olduğunun anlaşılması durumunda bu davanın son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar tarafından şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesine açılması zorunludur. Ticaret şirketlerin ihyası için açılan davalarda, ticaret sicil müdürlüğü ve son tasfiye memurları yasal ve zorunlu hasım konumundadır. Bu nedenle ihya davalarında ticaret sicil müdürlüğü ve ihyası istenen şirketin son tasfiye memurlarının yasal hasım olarak gösterilmesi zorunludur. Bunun dışında tasfiye kapanışı yapılan ve ticaret sicilden terkin edilen şirkete veya bu davada sıfatı olmayan ticaret odasına ve şirket ortaklarına karşı dava açılamaz. Yargıtay yerleşik uygulaması da bu yöndedir(11 HD. 11/11/2014, 2014/10151 E., 2014/17306 K.; 11 HD.04/11/2004, 2004/1698 E., 2004/10818 K.; 21 HD.12/07/2010, 2010/7060 E., 2010/8290 K.).
Zorunlu nedenlerden dolayı açılan ihya davalarında yasal hasım konumunda olan ticaret sicil müdürlüğü ve son tasfiye memurları yargılama giderlerinden(davada yapılan giderler, vekalet ücreti, yargılama harçları, HMK.m.323) sorumlu tutulamaz. Çünkü ticaret şirketinin yeniden ihyası amacı ile açılan davalarda ticaret sicil müdürlüğü ve son tasfiye memurları yasal ve zorunlu hasım konumundadır. Bunların kusurlu davranışları olmadığı sürece yargılama giderlerinden sorumlu tutulamazlar (11 HD.28/05/2014, 2014/5601 E., 2014/9886 K.; 11 HD. 09/01/2013, 2012/18137 E., 2013/221 K.).
Ticaret şirketinin ihyasına yönelik karar verilmesi durumunda, mahkeme bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden ticaret tesciline karar verir. Örneğin, tasfiye kapanışı yapılarak ticaret sicilinden terkin edilen şirket aleyhine açılan davanın devam edebilmesi için şirketin ihya edilerek yeniden ticaret siciline tescil edilmesi gerekir. Ancak şirket tüzel kişiliği bu dava sonuçlanıncaya kadar devam eder. Açılan dava kesinleştikten sonra ticaret sicil müdürlüğü ihyasına karar verilen şirketi ticaret sicilinden tekrar terkin etmek zorundadır. Asliye Ticaret Mahkemesi kendisine açılan davada ihya talebinin yerinde olduğuna karar verirse bu durumda şirketin ek tasfiyesi için yeniden ticaret siciline tesciline karar verir. Ayrıca ticaret mahkemesi aynı kararda bu işlemleri yapmak üzere son tasfiyeye memurlarının veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak ticaret siciline tescil ve ilan yapılmasına karar vermek zorundadır. Nitekim, Yargıtay yerleşik uygulaması da bu yöndedir(11. HD. 22/10/2014, 2014/9346 E., 2014/16201 K.).
Somut olayda, davacının ihyasını istediği şirket aleyhine iş mahkemesinde rücu davası açtığı, davanın yürütülebilmesi için şirketin ihyasının gerektiği, bu nedenle davacı tarafın şirketin ihyasını talep etmekte hukuki menfaati bulunduğu anlaşıldığından davalı … sicil müdürlüğü ve tasfiye memurları aleyhine açılan davanın kabulü ile dava konusu şirketin iş mahkemesinde açılan dosya ile sınırlı olmak üzere ihyasına, davalı şirket ticaret sicil kaydından terkin edilmiş olup tüzel kişiliği ve dolayısıyla taraf ehliyeti bulunmadığından bu davalı hakkında açılan davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacının davalı … Sicil Müdürlüğü ile dahili davalı … ve … aleyhine açtığı davanın kabulüne, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı … sicil nolu Tasfiye Halinde … Unlu Mamüller Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin Ankara …İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasıyla sınırlı olmak üzere ihyasına,
2-Davalı Tasfiye Halinde …. Unlu Mamüller Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin tasfiye sonucu terkin edilmiş olup tüzel kişiliği bulunmadığından bu davalı adına açılan davanın HMK 114/1-d ve 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine,
3-Karar kesinleştiğinde karar örneğinin Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine,
4-Davacı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
5-Açılan davanın niteliği ve davalı tarafın yasal ve zorunlu hasım olması nedeniyle, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi 14/04/2021

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza